Gösterilen 1341–1360 arası toplam: 3487

  • Hz. Yusuf (a.s) / Peygamberler Tarihi

    “Andolsun onların (geçmiş peygamberler ve ümmetlerinin) kıssalarında akıl sahipleri için pek çok ibretler vardır.” (Yusuf 111)

    Allah Teâlâ Kur’an’ı; biz kulları için öğüt almak, onu tefekkür ederek tane tane okumak, tevhid ve kulluk şuurunu kazanmak,  kıssalar yoluyla iyi ve kötünün modellerini ortaya koyarak iyiliğe teşvik edip, kötülüklerden sakındırmak ve karanlıklardan aydınlığa çıkmak için gönderdiğini bildirmektedir.
    Bizler vahyi, hayatımıza rehber kılmak, bütün davranışlarımızı ona göre şekillendirmek durumundayız.

    6,79
  • Hz. Yusuf ve Züleyha

    Yusuf Aleyhisselam’ın güzelliği karşısında ellerini kesen Mısır kadınları… Ve güzellik sebebiyle gönlünü param parça eden Züleyhâ… Züleyhâ’nın mecâzi aşkının hakiki aşka tebdili ve ilâhi devlete ermesi…

    Aşk nedir? Cevabını bu eserde bulacaksınız…

    5,64
  • Hz. Zeyneb Bint Cahş / Peygamber Evinin Hanımları 7

    Hz. Peygamber’in (sas) zevcelerinden her birinin hayatı gerek iffet ve hayâları gerek örnek ahlâkları gerekse de o dönemin sosyal ve kültürel hayatında üstlenmiş oldukları roller açısından incelenmeye değerdir. Hz. Zeyneb bint Cahş (ra), ilahi irade doğrultusunda gerçekleştirdiği evlilikleriyle hukuki, sosyal, siyasi ve insani birçok esası bünyesinde barındırarak tarihe adını yazdıran bir şahsiyet olarak karşımıza çıkmaktadır. Gençliği, güzelliği, soyu ve Allah Resûlü’nün (sas) halasının kızı olması, nikâhının yedi kat göklerde Allah tarafından kıyılmış olması, Resûlullah’ın (sas) hanımlarının en cömerdi oluşu onu özel yapan hususiyetlerdendir. Hz. Zeyneb (ra) takvası, dindarlığı, dosdoğru oluşu ve samimiyetiyle İfk Vakası’nda Hz. Âişe (ra) hakkında iyi bir şehâdette bulunarak Peygamber eşine yaraşır bir tavır ve davranışta bulunarak Efendimiz’in (sas) aile hayatında müstesna yerini almıştır.

    5,90
  • Hz. Zeynep

    Elinizdeki kitap salt tarihi bir olayı anlatmakta kalmıyor. Siz, buna tarihin öğündüğü ve insanoğlu var oldukça da öğüneceği bir hanımın yaşam öyküsü gözüyle bakabilirsiniz. O, kısacık ömrünü acıyla, çileyle öfke ve eylemle yoğurmuştur. Konumu, İslam Tarihi ve insanlık açısından oldukça önemli biri; ismi Hz. Zeyneb….

    5,64
  • I Wonder About Allah 1

    Since the first day it was published, the “I Am Wondering Series” has reached thousands of young readers around Turkey.

    It is a series that bravely answers the most important questions children have asked about believing in Allah, angels, books, prophets, resurrection after death, and fate…

    7,94
  • I Wonder About Allah 2

    Since the first day it was published, the “I Am Wondering Series” has reached thousands of young readers around Turkey.

    It is a series that bravely answers the most important questions children have asked about believing in Allah, angels, books, prophets, resurrection after death, and fate…

    7,94
  • I Wonder About My Prophet

    Since the first day it was published, the “I Am Wondering Series” has reached thousands of young readers around Turkey.

    It is a series that bravely answers the most important questions children have asked about believing in Allah, angels, books, prophets, resurrection after death, and fate…

    7,94
  • İbadetin Beyni Dua

    PEYGAMBERİMİZ’İN (A.S.)TAİFTEKİ DUASI :”Allah’ım; güçsüzlüğümü ve çaresizliğimi, insanların nazarında düştüğüm hor ve hakir durumumu ancak sana arz ve şikayet ediyorum. Ey Merhametlilerin en merhametlisi! Sen zor ve sıkıntılı durumlarda olanların, zulüm altında zayıf düşürülmüş olanların Rabbİ’sin. Benim de Rabbim ancak sensin. Beni kimlerin eline bırakıyorsun? Sen benî; zalim bir düşman eline düşürmeyecek, onları bana hüküm geçirtecek bir konuma getirmeyeceksin. Ey Rabbirn! Benim üzerime çöken bu musibet ve eziyetler, eğer senin bana karşı bir kızgınlığından ve öfkenden dolayı değil ise; çektiğim bunca sıkıntıya hiç aldırış etmem ve hepsine tahammül ederim. Yine de senden bana gelecek bir sığınmaya çok ihtiyacım var. Hem bu dünyada, hem de ahirette, senin o karanlıkları aydınlığa çevirecek nuruna sığınıyorum. Ey Rabbim! Sen, hoşnut oluncaya kadar senden af diler, tevbe ve istiğfarda bulunurum. Biliyorum ki; güç ve kuvvet ancak sendedir.{İbn Hişam, Sire, 280 )

    7,94
  • İbadetin Beyni Dua (Ciltli)

    PEYGAMBERİMİZ’İN (A.S.)TAİFTEKİ DUASI :”Allah’ım; güçsüzlüğümü ve çaresizliğimi, insanların nazarında düştüğüm hor ve hakir durumumu ancak sana arz ve şikayet ediyorum.

    Ey Merhametlilerin en merhametlisi! Sen zor ve sıkıntılı durumlarda olanların, zulüm altında zayıf düşürülmüş olanların Rabbİ’sin. Benim de Rabbim ancak sensin. Beni kimlerin eline bırakıyorsun? Sen benî; zalim bir düşman eline düşürmeyecek, onları bana hüküm geçirtecek bir konuma getirmeyeceksin.

    Ey Rabbirn! Benim üzerime çöken bu musibet ve eziyetler, eğer senin bana karşı bir kızgınlığından ve öfkenden dolayı değil ise; çektiğim bunca sıkıntıya hiç aldırış etmem ve hepsine tahammül ederim. Yine de senden bana gelecek bir sığınmaya çok ihtiyacım var. Hem bu dünyada, hem de ahirette, senin o karanlıkları aydınlığa çevirecek nuruna sığınıyorum.

    Ey Rabbim! Sen, hoşnut oluncaya kadar senden af diler, tevbe ve istiğfarda bulunurum. Biliyorum ki; güç ve kuvvet ancak sendedir.

    7,94
  • İbn Arabi Müdafaası Yavuz Sultan Selim’in Emriyle Hazırlanan

    İslâm medeniyeti ve irfan tarihimizde hiçbir sîmânın fikirleri ve şahsiyeti İbn Arabî’ninki kadar tartışılmış değildir. Eserleri, fikir ve talebeleriyle medeniyet tarihimize kolay silinemeyecek derin izler bırakan Şeyh-i Ekber, aynı zamanda kendisinden sonra gelen
    düşünürleri de keskin bir çizgiyle ikiye ayırmıştır.

    İbn Arabî, başta Fusûsu’l-hikem ve Fütûhât-ı Mekkiyye olmak üzere muazzam bir hacme sahip külliyatında bulunan fikir ve ifadelerinden dolayı yüzyıllar boyunca zâhir ulemâsının tenkidinden kendisini kurtaramamıştır. Anlaşılamamak, taassup ve art niyetten kaynaklanan bütün iftira ve karalamalara rağmen yaşadığı dönemden itibaren kendisini seven, anlayan ve müdafaa eden kimseler de hep var olagelmiştir.

    Bu kitap, bir İbn Arabî hayranı olan büyük Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim’in emriyle onu müdafaa etmek için yazılmıştır. Sultan Selim’in İran Seferi dönüşünde yanında getirdiği âlimlerden olan Şeyh Mekkî tarafından Farsça kaleme alınan bu eserde, İbn Arabî’ye yöneltilen tenkit ve eleştiriler tek tek ele alınıp çözüme kavuşturulmaktadır. Osmanlı Devleti’nde yöneticilik görevlerinde bulunmuş önemli bir edîb ve âlim olan Mirzâzâde Ahmed Neylî tarafından Türkçeye tercüme edilen bu kitap, İbn
    Arabî literatürüne önemli bir katkı sağlamanın yanında bu büyük ârif hakkındaki eleştirilere verilen cevapları görme, eserlerindeki tenkide açık fikir ve ifadeleri anlayıp değerlendirme hususunda bir hazırlık işlevi görecektir.

    11,39
  • İbn Battuta / Kaşifler

    İbn Battuta Fas’ın Tanca şehrinde 1304 yılında doğdu. Gerçek adı Şerafettin Ebu Abdullah Muhammed İbn Battuta olan, tüccar ve zengin bir babanın oğlu olarak dünyaya geldi ve iyi bir eğitim gördü. İbn Battuta, birçok İslam ülkesinde kadı olarak görev yaptı. 21 yaşına geldiğinde Hacca gitmeye karar veren İbn Battuta, dönemin şartları nedeniyle oldukça uzun bir yolculuk yapmak zorunda kalmıştır. Bu yolculuk boyunca Tunus, İskenderiye, Kahire, Şam ve Kudüs gibi şehirlerden geçerek Mekke’ye ulaşan İbn Battuta’nın yolculuğu yaklaşık bir buçuk yıl sürmüştür. Ancak İbn Battuta, bu uzun yolculuk boyunca geçirdiği deneyimlerden ve gördüğü yerlerden o kadar etkilenmiştir ki, seyahat etmek onda adeta bir tutku haline gelmiştir. Bu nedenle Fas’a geri dönmeyerek seyahatine devam etden İbn Battuta’nın bu seyahati yaklaşık 28 yıl sürmüştür. İbn Battuta, Avrupalılarca çok az bilinen Afrika, Ortadoğu ve Uzak Doğu’ya cesur yolculuklar yaptı. Ülkemizde de bulunan İbn Battuta, Anadolu’nun “Türk ülkesi’’ ve bu ülkenin insanlarına “Türkler, Türkmenler’’ diye adlandırıldığını yazmıştır.

    6,79
  • İbn Battuta Seyahatnamesi

    XIV. yüzyıl İslâm âlemi ile birlikte Türk dünyasını canlı levhalar halin­de aksettiren önemli kaynaklardan biri de İbn Battuta’nın Tuhfetu’n-Nuzzâr fî Garâibi’l-emsâr ve Acâibi’l-esfâr adlı seyahatnamesidir. 1325 yılında, 22 yaşında iken hac maksadıyla memleketinden ayrılan, Avrupa hariç neredeyse eski dünyanın tamamını gezen İbn Battuta, Marko Polo ile birlikte Ortaçağ’ın en büyük iki seyyahından biridir. Seyahatname; yeme, içme, giyim, aletler ve âdetlerle ilgili etnoloji ve folklor malzemesinden başka, İslâm âleminin iktisadi hayatını ve sanatını inceleyenler için bir hazine değerindedir. Eser o zamanki İslâm dünyasının etnik vaziyeti hakkında da bilgi vermektedir. Devrin büyük şeyhleri, velileri yanında Sünnîlik, Şiîlik ve şubeleri hakkında fikir edinmek de mümkündür. Eserde Anadolu’nun o günkü durumu hakkında ayrıntılı bilgi vardır ve beyliklerin iç ihtilâfları, Umur Bey’e karşı düzenlenen Haçlı saldırısı, Germiyanoğulları’na karşı duyulan güvensizlik, Eretna Devleti’nin refah seviyesi, Sinop’un stratejik değeri, Erzurum ve Erzincan’da birbirleriyle çarpışan Türkmen kabileleri, İlhanlılar’ın Anadolu siyaseti, Çobanoğulları vb. hakkında birinci el kaynaklardandır. Bu eser hazırlanırken Şerif Paşa tercümesi esas alınmakla beraber Defrémery tercümesinden de istifade edilmiştir. Eserin mukaddime kısmı hariç, diğer bölümleri mümkün olduğu kadar sade bir dille verilmeye çalışılmıştır. Bu baskıda araştırmacıların istifadesi için eser sonuna bir “Dizin” ilave edilmiştir. Oldukça akıcı bir dile sahip olan Seyahatnamenin okurların beğenisini kazanacağını umuyoruz.

    10,90
  • İbn Tufeyl ile Akıl Adasında Bir Başına

    Bir zamanlar Gırnata, geceleri zeytinyağı kandilleri ile aydınlatılırdı. Şehrin, tepelerden aşağılara doğru uzanan daracık sokakları vardı. Eğer yaratılmasaydı, hiçbirimizin, “Orada serin şavkı ile parıldayıp duran bir semavî cisim olsaydı; uyuyanların uykularını bölmeden, usul usul ağaçların, uzak tepelerin, evlerin, el-Hamra’nın arkasından yükselip, karanlığı aydınlatsaydı. Ne güzel olurdu!” diyemeyeceği Ay’ın ışığı altında, erimiş gümüş ırmakları gibi parıldayan bu sokaklar, portakal çiçeği kokardı. İbn Tufeyl, Ay’a baktı. Ve onu, aranan bir cevap kadar güzel gördü. İçinden, bu portakal çiçeği kokulu geceye bir şiir bırakmak arzusu geldiyse de, “Şimdi şiirin sırası değil!” dedi. “Bugün yaşadıklarım, beynimin orta yerinde, içi ateş karıncaları ile dolu bir küpün ağzını açtı sanki…” ••• Bu kitapta okuyacaklarınız, İbn Tufeyl’in, Hayy b. Yakzan kitabını yazmadan önce aklından ve kalbinden geçenlere dair kurgusal bir hikâyedir. Onu böyle bir eser yazmaya götüren yolculuk acaba nasıl başlamıştı? Yolculuk süresince aklından neler geçmiş olabilirdi? Bu kitapta hayalimizi, aklımızı ve kalbimizi yanımıza alarak İbn Tufeyl’in düşüncelerinin ayak izlerini bulmaya çalışacağız. Elbette bu hayali bir yolculuk ama kim gerçek olamayacağını söyleyebilir ki…

    6,79
  • İbni Halduna Yön Veren Kuran Ayetleri

    Mahmut Toptaş Meşhur tarihçi İbn-i Haldun, “Mukaddime”isimli eserinde, olayları tarihi, sosyolojik, psikolojik açıdan tahlil ederken, Kuran ayetlerinden büyük ölçüde yararlanmıştır. Mahmut Toptaş Hoca’da hem ayetleri hemde bu tahlilleri biraraya getirip bunların günümüze yansımasını irdelemiş, böylece güzel bir kitap ortaya çıkmıştır.

    4,49
  • İbnü’l Arabi

    İbnü’l Arabi derki; harfler, yıldızlar ve sayılar da bizler gibi bir kavimdir. Onların da seçilmişleri vardır. İşte bu kitap o seçilmişlerin sırrını açan, en esrarlı isim olan İbnü’l Arabi’nin hayat hikâyesini film tadında anlatan ve anlatırken sizi, kendisine verilen heybetli ve sırlı ilimlerin dünyasına bırakan bir gizem barındırıyor. Bizzat kendi yazdığı eserlerden faydalanılarak hazırlanan bu kitap ile soluksuz bir yolculuğa çıkacaksınız. Onu takip ettikçe ruhların ve gerçek ilmin boyutunu görecek, sırların özüne indikçe de bu ilahi ilmin derinliğinde İbnü’l Arabi’nin yüzüşünü izleyeceksiniz. Onun da dediği gibi; “gönlüm hiçbir kıyısı olmayan coşkun bir denizdi, orada bütün başlan­gıçlar ve sonlar boğulmuştu.” Eğer sende bu denizin içinde nefes almaya hazırsan kitabın ilk sayfasını açman yeterli, zaten bir daha elinden bırakamayacaksın.

    9,09
  • İç Sayfalara Gözat Yorumlar 14 Paylaş Hakikat Yolcusuna Kılavuz

    Yolların değerli ya da değersiz oluşları menzillerine bağlıdır. Menzili Allah olan yolun yolcusu, tüm yolcuların en talihlisi ve en selâmete ermişidir. Ancak bu yolda çeşitli engeller, tuzaklar, nefsi sapmalar olabilir. O’na giden yollar, yol kesiciler ve yok ediciler tarafından sarılabilir. Bu yüzden Allah yolundaki mürîde kılavuzluk eden mürşidin rolü hayatidir.

    Hayykitap tarafından yayımlanan Hakikat Yolcusuna Kılavuz, tarihin yetiştirdiğini en büyük sûfîlerden biri olan İbnü’l-Arabî’nin “tasavvufun pratik alanı” üzerine yazdığı beş risaleden oluşuyor. Mürîdin yapması gereken şeylerin kısa bir özetini çıkarıyor, nasîhatlerde bulunuyor. Hepimizin aklındaki sorulara anlaşılır cevaplar veriyor: Şeyh ve mürîdler Allah yolunda nelere dikkat etmelidir? Velîlerin menzilleri ve tasavvufî eğitimin incelikleri nedir? Sülûk edenlerin halleri ve makamları nasıl olmalıdır? Yola giren sâlik nelerden kaçınmalıdır? Muhabbet, şevk, aşk, halvet, vuslat, ihsan, takvâ ve sükût, mürîd için ne anlam ifade etmelidir?

    Hakikat Yolcusuna Kılavuz’un diğer bir önemli özelliği de tasavvufî kavramlar hakkında açıklayıcı bilgiler veriyor olması. Kitapta geçen birçok tasavvuf terimi dipnot verilerek açıklanıyor, İbnü’l-Arabî’nin risâlelerde isimlerinden bahsettiği kişiler hakkında da ayrıca kısa açıklamalar yapılıyor.

    Sade ve herkesin anlayabileceği bir dille tercümesi yapılan risalelerin isimleri ise şöyle: Tasavvuf Yoluna Gereken Şeyler Hakkında, Şeyhe Hürmet Etme Makamının Bilinmesi, Allah Yolunun Yolcularına Hediye, Mürîdin Yapması Gereken Şeylerin Özü ve Allah Erlerinin Süsü…

    Hakikat Yolcusuna Kılavuz’da İbnü’l-Arabî hem mürîdlere nasihat ediyor hem de hepimizin kafasındaki “şeyh” tanımını altüst ediyor. Diyor ki: “Şeyhler, Allah’ın sevdiklerini seven, Allah’ın sevmediklerini sevmeyen, hayra koşan, insanları bağışlayan, hak sahiplerine hakkını veren, din ve tarîkat kardeşlerine hattâ ve hattâ bütün insanlara hayır ve iyilik yapan, cömertliklerini sadece bilgileriyle sınırlandırmayıp mutlak anlamda cömert olan, büyüklerini baba, akranlarını ve emsallerini kardeş, küçüklerini çocuğu ve bütün mahlûkâtı ailesi olarak gören ve onların ihtiyaçlarını soruşturandır.”

    6,79
  • İçimde AVM Var!

    Eskilerde kaldı medeniyet tasavvurumuzu yansıtan şehirler… Önce… Daha huzurlu, daha sakin, daha insânî ve daha güvenliydik. Kul hakkı, hizmet, tevazu, merhamet, iyilik, sevgi, saygı, komşuluk, mahalle kültürü, yardımlaşma, olabildiğince az alıp çok verme gibi değerleri konuşmaya gerek duymaz, yaşardık… Sonra… Bizim olmayan bir medeniyet tasavvuruna özenip onun zihniyetine ait yapılar inşa ettik… AVM’ler… Şehirleri canavarlaştıran… Gökdelen(cik)ler… Bir servet gösterisi sunan… Apartmanlar… Komşuluğu öldüren… Vahşi mekânlar… Ve… İçimizdeki değerlerin yerini de kapitalizmin bize “çağın ihtiyaçları” olarak sunduğu cicili-bicili oyuncaklar, nefsânî-bireysel tüketim, hırs, daha iyi bir hayat ümidi ve daha çok para kazanma arzusu aldı… Halbuki İslam Medeniyeti’nin değerler sistemi bütün insanlık için tek ümit kaynağı! O zaman düşünmemiz lazım: “Yaradan, bize bir kapı açıp yol gösterdi de biz farkında mı değiliz?”Ve bize, “Haydi bakalım! Şimdi inancınızla ve kapitalizmin size sunduğu biçimlerle çözüme ulaşın.” mı diyor?

    10,24
  • İçimdeki Dostlar (İlkokul Düzeyi)

    Emre sabah uyandığında bir ses duydu. Ancak sesin nereden geldiği hakkında en ufak bir fikri yoktu. Yatağından çıktı ve evin her yerini kontrol etti; ikizlerin odası, mutfak, misafir odası, banyo…
    Ancak sesin nereden geldiğini bir türlü bulamıyordu. İşin garip tarafı ses dışarıdan ya da uzaktan değil çok ama çok yakından geliyordu. Bu kadar yakından gelen bir sesin kime ait olduğunu nasıl olur da bulamazdı. Bu işte bir acayiplik olmalıydı…
    Emre’nin, nereden geldiğini bilmediği bir sesle başlayan ve öğrendiğinde çok hoşuna gidecek olan hikayesine gelin birlikte şahit olalım.

    6,79
  • İçimdeki Dostlar (İlkokul Düzeyi)

    Vücudumuzun birçok değerli parçadan oluştuğunu biliyorsunuz değil mi? Eminim her birini çok da merak ediyorsunuz. Peki sağlıklı ve keyifli olmamız için her an her saat durmadan usanmadan çalışan bu değerli dostlarımızın sesini duyabilmeyi ister miydiniz? Bu kitapta Emre’nin içindeki dostlarıyla olan hikayesine gelin birlikte şahit olalım ve kendi “içimizdeki dostları” daha yakından tanıyalım.

    6,79
  • İçimdeki Müzik

    Şimdiye kadar tek kelime konuşmadım. Neredeyse on bir yaşındayım. İngiltere’nin saygın edebiyat ödüllerinden Coratta Scott King ödüllü yazar Sharon M. Draper’dan hüzün ve umut dolu soluksuz okunacak bir roman. Gerçek bir yaşam öyküsünden ilham alınarak kaleme alınmış. 11 yaşındaki Melody’nin hastalığının adı Spastik ikili kuadripleji yani beyin felci. Yürüyemiyor, konuşamıyor, tekerlekli sandalyeye mahkum. Hiçbir uzvuna komut veremeyen bu küçük kızın beyni ise mükemmel işliyor. Hikâye Melody’nin öğretmenlerine, arkadaşlarına, komşularına kısaca dış dünyaya kendini kanıtlama çabasını anlatıyor. İncelikli, naif, akıcı, komik ve ilham verici bir eser. Sesini asla unutamayacağınız bu cesur kızla tanışmaya hazır mısınız?

    7,94