Gösterilen 3041–3060 arası toplam: 3476

  • Çocuk Deyip Geçmeyin

    “Ne kadar değerli insan gördüysem onların çocuğa değer verdiğini de gördüm.
    Çocuğa değer vermek bir lütuf değil, insan olmanın gereğidir. Bu gerekliliğe önem veren ebeveynlerin çocukları hayatla barışık yaşar. Yeri geldiğinde coşkuyla gülebilen, gerektiğinde hüzün duyabilen çocuklardır onlar. Gözleri ışıl ışıl, ‘insan olmanın değerini’ duyarak yaşamış çocuklar…
    Ne kadar sorunlu çocuk gördüysem, hepsinin ‘çocuk deyip geçilmiş’ olduğunu da gördüm.
    Çocuk deyip geçmemek için çocuğun kim olduğunu bilmek gerekir.
    Çocuk kimdir ve nasıl yaşar? Kişiliği nasıl gelişir? Duyguları nasıl oluşur?”
    Adem Güneş Çocuk Deyip Geçmeyin’de bir çocuğun gözünden bakıyor hayata. Her bölümde yeni düşünce ufukları geliştiriyor. Kimi zaman “Dikkat dağınıklığı yoktur, o zaten çocuğun normal halidir” diyor, kimi zaman “çocuk eğitiminin ceza ile olamayacağına” dikkat çekerek yetişkin-çocuk ilişkisinin temeli olan “güven” duygusunun altını çiziyor.

    15,90
  • Çocuk Terbiyesi

    Allah Teâlâ’nın bize verdiği en büyük nimetlerden biri de çocuklarımızdır. Bu nimetin büyüklüğüne oranla imtihan edildiğimiz de bir gerçektir. Bu imtihan süreci henüz onlar dünyaya gelmeden eş seçimiyle başlamakta ve dünyaya geldikten sonra da devam etmektedir. İmtihanı başarıyla sonuçlandırabilmek için onların here anlarıyla bir yöntem dâhilinde ilgilenmek zorundayız. Eğer bu ilgi bir an bile kaybolacak olursa çocukların yaşadıkları çevre/sokak onları istediği gibi yetiştirebilmektedir. Bu anlamda “sokak çocuğu” deyimi eğitiminden anne-babanın elini çektiği metruk çocuklar için kullanılan bir ifadedir. Gerekli eğitim ve öğretim verilmediği zaman köşklerde ve sırça saraylarda yetişen çocuklar dahi niteliksel anlamda “sokak çocuğu” olabilirler.

    9,90
  • Çocuk Yazarlar / Ünlü Yazarların Gerçek Çocukluk Hikayeleri

    Ünlü yazarların başarılarını biliyoruz. Peki, çocuklukları ile ilgili ne kadar bilgi sahibiyiz? Bunu öğrenmek için onların hikâyelerinin başladığı zamana dönüyoruz. Güzel hikâyelere herkes bayılır. Şunu da çok iyi biliyoruz ki iyi anlatılan bir hikâye giriş, gelişme ve sonuç bölümlerinden oluşur. İşte bu kitap J.R.R. Tolkien’den J.K. Rowling’e Mark Twain’den Roald Dahl’a Jules Verne’den Jeff Kinney’e kadar on beş ünlü yazarın hikâyelerinin nasıl başladığını anlatıyor. David Stabler’ın yazdığı Doogie Horner’ın resimlediği Ünlü Yazarların Gerçek Çocukluk Hikâyeleri sekiz yaş üstü çocuklar kadar yetişkinlere de hitap ediyor.

    13,90
  • Çocuklarımıza Namazı Nasıl Sevdirelim

    Ahmet Bulut’tan Bir Namaz Rehberi, Çocuklar Secdeye Sevgiyle Varsınlar Diye… Niçin namaz kılmalıyız? Namaz eğitimine ne zaman başlanmalı? Namaz bilinci çocuğa nasıl aşılanır? Çocuğa namazı sevdirmek için neler yapılmalı? Çocuk namaz kılmıyorsa anne-baba nasıl hareket etmeli? Çocuklar, anne-babaların kapanmayan amel defterleridir. Çocuğun midesini doyurmak kadar ruhunu da doyurmanın endişesini duyan, onu imanı kuvvetli, ameli salih bir inanan olarak yetiştirmek isteyen anne-babaların yüzleştiği en zor mesele, çocuğa namazı öğretmek ve sevdirmektir. Bu noktada nasıl hareket edilmesi gerektiğini bilmek isteyen anne-babaların imdadına “Çocuklarımıza Namazı Nasıl Sevdirelim/Çocuğumla Sevgi Secdesi” kitabı yetişiyor. Bu kitapta, hayatını insanlara namazı sevdirmeye adamış olan Ahmet Bulut, Türkiye genelinde düzenlediği seminerler ve yaptığı televizyon programları neticesinde elde ettiği birikim ve gözlemlere dayanarak çocuklarımıza namazı sevdirmenin pratik yollarını sunuyor. “Çocuklarımıza Namazı Nasıl Sevdirelim” bölümünde ebeveynlere kıymetli tavsiyelerde bulunurken, “Çocuğumla Sevgi Secdesi” bölümünde yaşanmış örneklerden, hikmetli kıssalardan, asrı saadetten güzel örneklerden yola çıkarak çocukları namaza hazırlıyor. Profesyonel çizimlerle sayfa sayfa süslenen, ayrıca haftalık namaz tablosu ve aylık namaz ağacıyla okunması çok daha zevkli hale getirilen kitap, tüm ebeveynlere, öğretmenlere, çocuklara, kısacası dini eğitimi için endişe duyan herkese hitap ediyor.

    10,90
  • Coğrafyada Grili Savaş

    Zihnimden aşağı yığılan cümlelere aradığım hikayeleri buldum. Damıttığım küçük hikayelerden yürek dolusu öyküler doğdu. Nabzının ritmini virgülleyecek, bilincini sürükleyecek sonra da bir kenara geçip seni dinleyecek.
    Evet! Evet!Kayıp hikayeler var bu sayfalarda. Kırmızı bodur tramvayın ardına sen de takılacaksın. Bronz tenli küçük bir kızın el izleri, şehidin kapanan perdesi, gölgeye sarılan yürekler, kışı baharla silecek umutlar var. Bıçak ağzı gibi keskin, şalın rengi gibi narin, ruhunda iz bırakacak ortak öyküler var. Hepsi benden değil burada senin de hikayen var. Hadi sayfaları çevir ve soluklan.
    Sahi kırmızı bodur tramvaya bindin mi hiç?

    4,90
  • Çöle İnen Nur

    İzin ver; onu bir kere de ben anlatayım! İzin ver; herkesin boyuna göre açıldığı bu ufuksuz denizde sana yaklaşabilmek değil, fakat kıyılardan, gerilerden yani kendimden uzaklaşabilmak manasına bir kere de ben gücümü deneyeyim! Öyle ki, sahili kaybetsem, artık gerilere dönemesem ve sende boğulsam, işte o zaman aradığım hayatın eşiğine ayak basmış olurum.

    16,90
  • Cumhuriyet’in İlk Yüzyılı (1923-2023)

    İsmail Küçükkaya sordu, İlber Ortaylı tüm içtenliğiyle cevapladı ve ortaya Türkiye’nin geçmiş ve geleceğiyle ilgilenen her okurun mutlak okuması gereken bir başucu kitabı ortaya çıktı…
    CUMHURİYET’İN İLK YÜZYILI’na yeni devletimizin yapı taşlarının döşendiği Osmanlı İmparatorluğu’nun modernleşme döneminden başladık.
    Atatürk ve silah arkadaşlarının yetiştiği II. Abdülhamid’in modernlik arayışı içinde geçen yıllarını, ama aynı zamanda istibdad günlerini ve buna karşı isyan edip hürriyet arayan genç Osmanlı subaylarının maceraları hayatları…
    Millî Mücadele dönemini, özgürlük havasının egemen olduğu Cumhuriyet’in ilk iki yılını ve tek partili zorlu zamanları, ardından gelen çok partili siyasal yaşamın başladığı 1950’li yılları…
    1913 Babıali Baskını’yla başlayan darbeler tarihini…
    Yeni devletin ilk gününden itibaren çözmeye çalıştığı kadim problemleri; Kürt Sorunu’nu, “irtica” meselesini ve eğitim konusunu…
    İslâmcılıktan milliyetçiliğe, merkez sağdan sosyal demokrasiye bütün siyasal akımları…
    1876’dan 1924’e ve 1982’ye anayasa metinlerimizi… Bizleri 2023’e taşıyacak yeni anayasa özlemimizi…
    Asırlık dış politikamız, ikili ilişkilerimiz, uluslararası kuruluşlardaki temsiliyetimiz, Kıbrıs Barış Harekâtı, AB macerası ve Ortadoğu politikalarımızı…
    Şehirleşme, üniversiteleşme, gecekondulaşma, ekonomik büyüme, yolsuzluklar, gündelik yaşamdaki nitelik ve kalite kaybı gibi en güçlü sosyolojik dinamik ve gelişmeleri…
    Yani bizi biz yapan ve bugünlere taşıyan önemli tarihsel dinamikleri konuştuk…
    CUMHURİYET’İN İLK YÜZYILI, İlber Ortaylı’nın kaleminden 1923’ten günümüze, günümüzden 2023’e uzanan, bir geçmiş ve gelecek muhasebesi…

    12,90
  • Darbe

    Şimdi yukarıdan bir bakış yaptığımız zaman ne görüyoruz? 69’da Milli Görüş çıkmış, parlayan yıldız olarak iktidar olmuş. Ne yapmış Siyonizm bunun karşısında? Türkiye rastgele bir ülke değil dünyanın kutbu. Clifford’u göndermiş. Clifford, ABD, CIA Başkanı. Sabah kahvaltısını Demirel’le, öğle yemeğini Ecevit’le beraber yapıyor. Biz hükümetteyiz, ağır sanayi hamlesini yapıyoruz.

    Bunu karşılığında “…efendim seçimler hazirana alındı, MSP’siz seçim yapılacak, hükümet kurulacak…” diye bize sormadan ilan ettiler, birleştiler.

    Buna mukabil biz Allah’ın lütfuyla eskisinden daha fazla oy aldık yeninden hükümet olduk. Yeniden iş başına geldik. Bunun üzerine Güneş Motel oyunu oynandı. Ecevit de seçimleri kaybedince Demirel’e geçti. Ama buna rağmen Dışişleri Bakanını düşürdük. 24 kişiyle Meclis’e hâkim olduk.

    Baktılar ki bizi hükümetten uzaklaştırmaları yetmiyor, Meclis’ten uzaklaştırmak lazım. Öyleyse “İhtilal yapalım.” dediler. 12 Eylül İhtilali yapıldı.

    12 Eylül İhtilali’nden sonra Milli Görüşçüler çalıştılar. 1996 Seçimleri’nde en büyük parti oldular. 54. Hükümet’i kurdular.

    Türkiye “Yeniden Büyük Türkiye” yolunda mesafe kat etti. 54. Hükümet’te yukarıda bahsettiğim muazzam hizmetler yapılmıştı.

    Önce bırakalım başarısız olsun dediler. Sonra baktılar ki bunlar “Yeni Bir Dünya”yı kuruyorlar. Öyleyse ne yapıp edip engellememiz lazım dediler. Sonra hükümetimize 28 Şubat’ı yaptılar.

    28 Şubat, dış güçlerin bir tertibidir. 28 Şubat’ta MGK’da geldiler, Makovsky’nin planını Hükümet’e tavsiyemiz diye okudular.

    Biz yükseliyoruz onlar hile yapıyorlar. Biz demokratik olarak yükseliyoruz onlar hile yapıyor. Peki efendim tekrar işbaşına geldiğiniz zaman tekrar size müsade etmezlerse ne yapacaksınız? Askerimizi eğiteceğiz. Askerlerimiz de bu vatanın evladı, olan biteni gözleriyle görüyor. Bu sebepten kendilerine Milli Görüş’ü anlatacağız. Kurutuluşun Milli Görüş’te olduğunu ne yapıp yapıp tanıtacağız.

    9,90
  • Cumhuriyet İslamcılığının Seyri

    İslamcılık muhafazakarlığın kıskacı altında kalmıştır. Kimine göre bu durum İslamcılığın sonu olmuşken kimine göre de İslamcılığın miadını doldurduğunun bir göstergesidir. Ancak tarihi tecrübelerimiz göstermektedir ki İslamcılığın ve İslamcıların suskunluğu yüseyseldir, geçicidir. Derinlerde, iktidar mahfillerinden uzakta, yaşanan sosyal ve toplumsal olayların yolunda gitmediğine dair büyüyen bir inanç ve söylem gelişmektedir

    8,90
  • Das Buch des Universums – Kitab ut Tauhid im Lichte des Universums mit Beweisen aus dem Quran

    Das vorliegende Buch ,,Kitab-ut-Tauhid im Lichte des Universums mit Beweisen aus dem Quran” ist kein Buch über den Monotheismus im herkömmlichen Sinne. Es werden hier zwar auch die Glaubensgrundlagen des Islam erörtert, denn die Doktrin des Tauhid ist ja der zentrale Punkt im Islam, aber darüberhinaus nimmt das Buch für sich in Anspruch, ein Hilfsmittel zu sein, wie man durch das Kennenlernen Allahs zur Liebe Allahs gelangt. Das macht dieses Buch einzigartig auf dem deutsch-muslimischen Büchermarkt. Es gibt kaum ähnliche Werke, die den Iman eines Menschen derart stärken können. Auf eine leicht verständliche Art, durch Fragen und Antworten, richtet es sich an Muslime, die ihren Iman stärken wollen, aber auch an Nichtmuslime, die ihren Weg zum Schöpfer finden wollen. Das Werk von Abdul Majid Zindani hat es sich zur Aufgabe gemacht, den Lesern zu erklären, wie sie in der kurzen Zeit ihres irdischen Lebens lernen können, korrekt zu leben, in Vorbereitung auf das Jenseits. Korrekt zu leben beinhaltet das Kennenlernen Allahs, und das geschieht, indem man sich die Schöpfung genaustens betrachtet und über sie nachdenkt. Dabei kommt man zu der Erkenntnis, dass Vieles, was die moderne Wissenschaft neuerdings dabei herausgefunden hat, bereits vor 1400 Jahren im Qur’an erwähnt wurde, eine höchst erstaunliche Tatsache. Diese Erkenntnis und Bestätigung führen den Leser dazu, Allah zu lieben, was genau genommen das Hauptziel dieses Buches ist: Durch das Kennenlernen Seiner Schöpfung gelangt der Leser zur Liebe seines Schöpfers, der einzig ist. Er ist der Versorger, der Allweise, der Allwissende, der Kundige, der Barmherzige, der Großzügige, der Rechtlei-tende, der Lebengebende.

    27,90
  • Das İst Erbakan “Reis Beyin Oğlu” 1. Cilt

    “Das İst Erbakan” serisinin 1’inci cildi “Reis Beyin Oğlu” kitabıyla; yüz yılı aşkın “Erbakan/Özbakan” tarihinin apolitik biyografisini okuyucu ile buluşturuyor.

    Osmanlı Devleti’nin küllerinden doğan Cumhuriyet’in ilanının üçüncü yılıydı. Ağır ceza reisinin yeni doğan erkek çocuğuna dinin yıldızı anlamına gelen “Necmettin” ismi verildi. Parlak bir öğrenciydi. Çocukluğunda mahalledeki arkadaşlarıyla kurduğu küçük devlet, bastığı paralar O’nun hayalini gösteriyordu. O, bir yıldızdı. Yıldızlara ulaşmak bir hayaldi. Ancak hayatı boyunca hayallerini gerçekleştirmek için çalışacak, doğduğu vatan topraklarını dünyada yıldızlaştıracaktır.

    10,90
  • Das İst Erbakan (2. Cilt) Anadolu’nun Sanayileşme Sevdası

    Hoton Yayınları. eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan’ın bugüne hiç yayınlanmamış belge ve fotoğraflarından oluşan kaynak niteliğindeki “DAS İST ERBAKAN” serisinin 2’inci cildi yayınlandı. Gazeteci-Yazar Fehmi Çalmuk’un kaleme aldığı ‘‘Das İst Erbakan”’ serisinin 2’inci cildi ‘‘Anadolu’nun Sanayileşme Sevdası” ismini taşıyor.

    Das ist Erbakan serisinin ikinci cildi; Erbakan’ın 1967 yılında Nermin Saatçioğlu ile evlenmesine, eşinin neden ve ne şekilde başını örttüğüne, O’nun aile ilişkilerine de kapı açmaktadır. Profesör kardeşlerin en küçüğü olan Necmettin Erbakan’ın dermotoloji ve göz alanında dünyada ün yapmış abileri Nizamettin Erbakan ve Selahattin Erbakan ile ilgili bilinmeyen bilgiler de kitapta yer almaktadır.

    12,90
  • Das Gebet eines Gläubigen im Quran und in der Sunnah

    Das göttliche Geschenk des Gebets befindet sich im Mittelpunkt des Islam und stärkt die einzigartige Beziehung des Menschen mit seinem Schöpfer. Die Grundlage, um diesen großen Schatz zu verstehen, ist die wichtigste Pflicht eines jeden Gläubigen.

    Das Buch ?Das Gebet eines Gläubigen im Quran und in der Sunnah? dokumentiert die authentische Art und Weise des Gebets, wie es im Buch Allahs und in den Ahadith Seines Gesandten (sas) dargestellt ist und wie es von den rechtschaffenen Vorfahren der besten und frühsten muslimischen Generation verstanden und praktiziert wurde. Es behandelt dieses Thema auf eine beweiskräftige Weise und stützt sich auf eine gründliche Untersuchung der relevanten Verse und Ahadith. Den Lesern wird ein detaillierter und ausgewogener Einblick in die Quellen gegeben, welche die Mujtahid-Imame und Rechtsgelehrten des hanafitischen Fiqh konsequent unter der renommierten Gelehrtenschaft mit aufrichtiger Bemühung studiert haben, um den Befehl des Propheten (sas)?Betet so, wie ihr mich beten gesehen habt? auszuführen.

    16,90
  • Dava

    Franz Kafka’nın Dava adlı romanının bu çevirisi, yazarın ‘Oxford Metinleri’ diye adlandırılan el yazıları üzerinde Amerikalı ve Alman uzmanların yaptıkları son çalışmalarla oluşturulan metinden yapıldı. Dava, ‘Korku Çağı’ diye adlandırılan 20. yüzyılda insanoğlunun artık neredeyse kurtulunması olanaksız bir yazgıya dönüşmüş olan kuşatmalı yaşamının öyküsüdür. Bu çağa korku egemendir, çünkü insan, hemcinsleriyle insanca bir dil aracılığıyla iletişim kurabilme, böyle bir dille insanca tepkiler uyandırabilme olanağından yoksun kalmıştır. Albert Camus’nün deyişiyle, bu olanağın bulunmadığı bir çağ, artık ancak ‘Korku Çağı’ diye adlandırılabilir. Kafka’nın Dava’da betimlediği yargılama süreci, böyle bir çağın en güçlü simgelerinden biridir ve bu roman, insan, insanın korkusu olarak kaldığı sürece, güncelliğini -ne yazık ki- hiç yitirmeyecektir.

    6,90
  • Davam

    Türkiye’nin ilk yerli motor fabrikasını kurarken hangi esrarengiz olaylar yaşandı!
    Almanya’daki ünlü Kürhaus Oteli’nde yapılan çok gizli toplantıya nasıl katıldı?
    Bu esrarengiz toplantıda konuşulanları duyunca hangi kararı aldı! Sovyetler yıkıldıktan hemen sonra, dönemin Rus Büyükelçisi Albert Çernişev Erbakan’dan ne istedi! Erbakan, Ankara’daki elçilikte üç gün boyunca Ruslara ne anlattı?
    Bir bayram sabahı asılan Saddam Hüseyin ile, Bağdat’taki Başkanlık Sarayı’nın avizeli salonunda ne konuştular? Saddam’a hangi tavsiyede bulundu?
    1974 Barış Harekatı sırasında, Erbakan’a, “Kıbrıs’a gerekirse kayıkla çıkarım” diyen komutan kimdi? Amerikan Savaş Gemisine davet edilen Refah Partili milletvekillerine hangi gösteri yapıldı! Kırgızistan Cumhurbaşkanı ile 4 saat boyunca ne konuştu? 96 Yaşındaki yaşlı Kırgız’ı ağlatan olay neydi?
    Hepsi ve çok daha fazlası, DAVAM’da…

    10,90
  • David Copperfield

    sanayi Devrimi döneminin en büyük yazarlarından olan Charles Dickens (1812-1870) Londra’da doğdu. O dönem İngilteresi’nin sosyal kötülüklerini ve aşağı halk tabakalarını ustaca betimleyen romanıyla haklı bir üne kavuştu.

    Kimsesiz çocuklar ve çocuk emeğinin sömürüsü, ingiliz eğitim sisteminin zorbaca disiplinini romanlarının başlıca izleği haline getiren dickens, asıl üne David Copperfield’le kavuştu. Karakterinin ölümsüzlüğü, aşağı halk katmanlarının içtenlikli dostluğu, burjuvaların katlanılmaz sevimsizliklerini işleyen bu yapıtıyla Dickens’i biraz daha seveceksiniz.

    13,90
  • Dedem Abdülhamid Han

    Efendimiz Nebiler serveri Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v)’nın iltifatına mazhar olan Osmanlı soyunun son zamanlarında tahta çıkmış padişahlarından Halife-i Müslîmin Cennetmekân Sultan Abdülhamid Hân’ı şimdiye kadar pek çok kimse kendi bakış açısından anlatmıştır. Soyundan gelmekle ve torunu olmakla şeref duyduğum, ismini taşımakla da büyük bir sorumluluğun ağır yükü altına olan ben ise siz değerli okuyucularıma Rabbimizin lütfettiği kadar Dedem Cennetmekân Sultan Abdülhamid Hân’ı anlatmaya gayret edeceğim.

    Bir insanın büyüklüğünü anlamak için düşmanlarına bakın derler. Sultan Abdülhamid Hân’ın saltanatı boyunca kendisine düşman olanların yanı sıra aradan geçen bu kadar zamana rağmen hâlâ ona düşmanlıkta ısrar edenlerin zihniyet yapılarının benzerliği şaşırtıcıdır.

    Sultan Abdülhamid Hân ile ilgili olarak ideolojilerden arınmış bilgiye her zamankinden daha büyük bir ihtiyaç duyuyoruz. Çünkü bu coğrafyada ayakta durmak zor bir iştir. Bunu başarabilmek ve aynı hatalara tekrar düşmemek için tarihimizde olan hadiseleri özellikle Sultan Abdülhamid Hân dönemindeki olayları hakikati ile öğrenmek ve öğretmek mecburiyetindeyiz. Bu düşünceler ile kaleme alınan “Dedem Abdülhamid Hân” kitabının önemli bir boşluğu dolduracağı kanaatindeyim.

    13,90
  • Defter Gibi Kitap

    Tam 40 gün oldu.
    Her gün geldim başucuna.Kendimi senin gittiğine inandırmak için her sabah koştum geldim.Bazen yalnız geldim,bazen Sema ile.Ama hep çantamda lacivert kaplı kitapla geldim.
    İşte bugün huzurundayım.40 gündür sensiz lakin sabırlıyım.Elime aldığım günden beri açmaya cesaret edemediğim bu kitabın kapağını,senin huzurunda açmaya geldim.
    Öyle bir okuyacağım ki kendim yazmış gibi değil kendime yazılmış bir kitap gibi.

    10,90
  • Delikanlı

    Dostoyevski, Delikanlı’da baba-oğul arasında yaşanan değer çatışması ekseninde, 19. yüzyıl ortası Rus toplumunun geçirdiği ideolojik dönüşümün izini sürüyor.
    Delikanlı, kadın düşkünü bir toprak sahibinin gayrimeşru çocuğu olan on dokuz yaşındaki Dolgorukiy’in, St. Petersburg’da bir araya geldiği babası Versilov’la yaşadığı çatışmaların anlatısıdır. Baba ve oğlun duygusal, ideolojik ve ahlâki tartışmaları etrafında şekillenen uyuşmazlıklar, Dolgorukiy’in zıtlıklarla dolu yaşam öyküsünü ortaya koyar. Dostoyevski’nin son romanı olan Karamazov Kardeşler’den önce kaleme aldığı Delikanlı, yazarın diğer eserlerindeki felsefi ve politik sorunlardan uzak olmakla birlikte, odağındaki insanlar arası ilişkilerle ve psikolojik incelemelerle öne çıkıyor.
    “Dostoyevski’nin tüm büyük romanları bir yana, Delikanlı farklı bir yerde durmaktadır. Büyük sorunları ve çelişkileri tartışmaz yazar burada. Basit, gündelik durumları ve yaygın insani tutkuları kullanarak oluşturulan bu roman, incelikli, gerilim dolu ve nefes kesici bir başyapıttır.”

    19,90