Gösterilen 481–500 arası toplam: 805

  • Savaş Günlükleri

    Ama bizim gibi insanların, durumu sözde uzmanlardan daha iyi anlamasının sebebinin, belirli olayları öngörmekten çok, ne tür bir dünyada yaşadığımızı kavramak olduğunu düşünüyorum. Ne olursa olsun, gelecekte bizi bir felaketin beklediğini yaklaşık 1931’den beri biliyorum. Avrupa’da Hitler rejiminin yükselişiyle İkinci Dünya Savaşı kaçınılmaz bir gerçekliğe dönüşüyor, her gün yeni bir işgal ve ittifak haberi çıkıyor, dünyanın dört bir yanında çatışmalar ve olaylar patlak veriyordu. 20. yüzyılın siyasi düşüncesini şekillendiren Orwell tam bu yıllarda tuttuğu günlüklerinde, kendisini bir anda savaşın ortasında bulan bir halkın psikolojisine ve savaşın hayatın her alanını nasıl etkilediğine dair gözlemlerini aktarıyor. Savaşın medeni insanları nasıl bir düşman denizaltısının battığını duymaktan mutluluk duyan, şehirlere bombalar yağarken normal hayatlarına devam eden kişilere dönüştürdüğünün izini sürerken, savaş psikolojisine dair paha biçilemez bir anlatı sunuyor. Savaş Günlükleri, savaşın Orwell’in kendi yazın hayatındaki etkilerini ve yıllar sonra kurmaca eserlerinde işleyeceği fikirlerin nasıl bir ortamda şekillendiğini gözler önüne seren bir yapıt, Orwell’in külliyatının önemli bir parçası. #günlük #ikincidünyasavaşı #nazizm #ideoloji #sivilhalk #yoksulluk #londra

    6,90
  • Seattle Günlüğü

    Günlük hayatın ufak uğraşılarından arkadaş ziyaretlerine, serbest zamanlardan sanat etkinliklerine, şehirlerden kültürlere yoğun ve kuvvetli bağlar… Dahası ebeveyn çocuk ilişkisini farklılaştıran ama aynı zamanda kuşaklar arası alışverişi zenginleştiren torun sevgisi. En önemlisi de çocukların hayatı ne kadar doyurucu ve anlamlı hâle getirebildiğini gösteren izlenimler ve hatırlayışlar… Cihan Aktaş’ın zahmetli ve yorucu fakat bunların hepsine üstün gelen bir tecrübenin heyecanıyla seyahatine düştüğü notlar Seattle Günlüğü ile gün ışığına çıkıyor. Şayet sevinçler hayatı güzelleştiren ve zenginleştiren, bilgi, beceri ve incelik isteyen bir günlük gerektiriyorsa, bu onlardan. Bambaşka dünyaları günlük hayatın ayrıntıları içinde izleyebilmemizi sağlayan günlük, bavul telaşının eşlik ettiği 11 Ekim 2018’de başlıyor ve 12 Mart 2019’da sona eriyor. Torun sevgisinin niçin diğer sevgilerden ayrı ve üstün olduğunu bir kere daha hatırlatan Seattle Günlüğü çok eski bir anlatı geleneği olan günlük türünün en etkileyici eserlerinden biri.

    7,90
  • Sebe Kraliçesi Belkıs

    Dünya var oldukça anlatılacak ve öğrenilecek bir diriliş hikâyesiydi bu… Onlar; Yeruşelim Kralı Sultan Süleyman ile Sebe Melikesi Belkıs, çağlara kutlu bir destan bıraktılar. Doğmamış nefesler mavi kubbe altında var oldukça, bu kutlu gerçeği hayırla yâd edeceklerdi. “Anladım ki benlik kisvesini sıyıramayanlar, hakikati bulamazlar!” dedi Belkıs. “İşte kapındayım Rabbim! Şanım hiç, servetim bir saman çöpüdür şimdi. Senin havl ve kuvvetinle denizden inci, taştan yakut, dikenli budaktan gül çıkar. Sebe Melikesi’ni de yokluğun alevli bağrından çıkardın. Ya Rabbi, rahmetin kucağı ne sıcaktır! Tövbe taptıklarıma, tövbe yaptıklarıma, tövbe inandıklarıma! Şimdi senin rahmet sağanağının altındayım. Affet bizi ya Rahman! Ben ve kavmim, kudretine ve şanına teslim olduk.” Nilüfer çiçeği kadar saf ve duru yüzü sırılsıklamken, çağlara düşen mesaj, “Sebe Melikesi Belkıs için yeni bir hayatın başlangıcıydı.”
    devamını oku

    9,09
  • Secdede Son Nefes

    Dayanabilen yüreklere…. Her gün okuyucularımdan onlarca mektup ve mesaj alıyorum. Bu da onlardan birisiydi. Ama öylesine ibretli, öylesine yakıcıydı ki, ilk okuyuşta, kelimenin tam anlamıyla şaşırıp, kalmıştım. Hiç düşünmeden “bu mutlaka kitap olmalı” diye geçirdim içinden… Yazıyı gönderen okuyucumla görüşüp, hayat hikâyesini dinleyince de; şaşkınlığım büsbütün artmıştı. “Allah’ım ! Olamaz böyle bir şey” diye inledim, hayretler içinde kalarak…. İşte insanın kanını donduran, aklını uçuran ve herkese müthiş bir hayat dersi sunan bu yaşananlar, kitap haline geldi. Gençlerden yaşlılara, evlilerden bekârlara, patronlardan işçilere her kesim, bu kitabı mutlaka okumalıdır. Çünkü hepsine de yetecek hayatın gerçekleri ve ibretli örnekleri vardır. Dayanabilen yürükler, buyurun…

    7,90
  • Seçme Hikayeler – 2

    Türk edebiyatının ölümsüz yazarlarından Ömer Seyfettin tarihimize ve kültürümüze ayna tutar. Onun hikâyeleri birçok yayınevi tarafından yayınlanmış olmakla birlikte yayınevimiz seçme hikayeleri aslından (Osmanlıca’dan) yeni Türkçe’ye yeniden çevirmek suretiyle 100 Temel Eser projesine uygun olarak yayın hayatımıza kazandırmıştır.

    6,79
  • Selahaddin Eyyubi

    “Ve ey kahraman gazi oğul, adın bundan böyle ‘dinine bağlı’ manasına gelen ‘Selahaddin’dir. Sen ki Ehlisünnet’in insaflı, adaletli ve gerektiğinde keskin kılıcısın.” Hemen hemen günlerinin çoğu harp meydanlarında geçen, Ortadoğu’daki Haçlı varlığının belini kıran ve onu asla eski gücüne kavuşamayacak hâle getiren, böylece Ortadoğu-İslâm dünyasının kudretini bütün Avrupa’ya gösteren bir Mücahit Sultan… “Kudüs’ü fethedinceye kadar bir daha üzerimdeki kara giysileri çıkarmayacak ve hiç gülmeyeceğim!” diye yemin ettiğini işitmeyen kalmamıştı. Nitekim en önemli zaferiydi Kudüs. Orada hüküm süren Hıristiyan egemenliğine son vermekle birlikte en güçlü olduğu dönemde Mısır, Suriye, Irak, Hicaz ve Yemen’i etkisi altına almıştı. Buna rağmen, “Ben kral değilim! Ben Müslümanların hizmetkârı, onların en altındaki ferdim!” diyecek kadar mütevazıydı. Aslında o; medresedeki hücresinde, kitaplarının başında olmayı tercih ederdi. Ama bu yanıyla mücadele edip ismini “ünlü kumandan ve siyaset adamı” olarak tarihin tozlu sayfalarına yazdırdı. Ödüllü yazar Okay Tiryakioğlu’nun kaleminden; hilalin gölgesinde geçen bir ömür, Selahaddin Eyyubi.

    9,09
  • Selam Olsun

    “Biz dünyadan gider olduk Kalanlara selâm olsun Bizim için hayır dua Kılanlara selâm olsun Ecel büke belimizi Söyletmeye dilimizi Hasta iken hâlimizi Soranlara selâm olsun” Mustafa Kutlu, deneme serisinden, bu sefer anı yüklü bir eser ile karşımızda. Bir kısım dostlarından bahsettiği bu eserde, dolu dolu yaşanmış yıllarına değiniyor. Bir fotoğraf ve kısa metinler ile Kutlu, bir dostluğun nasıl kurulacağını, nerelere gelebileceğini bizlere anlatıyor. Bu bir dostluk ve aynı zamanda yaşanmışlıklar kitabıdır.

    5,64
  • Sen O’na Aşıksın

    Düşün bir, insan kimi seviyorsa ve kim tarafından sevilmeyi arzuluyorsa, ona uygun olmaya çalışır… Düşün bir, insan âşıksa, maşukunu arzular, hayatının her yerini açar ona, bütün varlığını adar… Oturduğunu kalktığını, söylediğini yaptığını, yalanını hakikatini, eylemini, onu başlangıç ve bitiş diye görür de ona göre ayarlar. O, artık onun kamçısıdır, derdidir. Ve düşün bir, dünya hayatında böyle bir kutup bulabilir misin? Buldun say, nefs nefse ne kadar yaşatabileceksin o aşkı? O kutup seni nereye taşıyacak? Oysa düşün bir, aşkın başlangıcı Resulullah olsa, varacağı yer neresidir? “Ben gizli bir hazine idim; bilinmek istedim.”

    6,90
  • Seni Feda Etmeyeceğim

    Kimsenin korumadığı çocukları kim koruyacak? Seni Feda Etmeyeceğim, kurban kıssasını din, aile, cinsiyet ve cinsellik gibi konular etrafında cesurca tartışan felsefî bir metin. Biçimiyle roman türünün sınırlarını zorlarken içeriğiyle neyin Tanrı neyin put olduğuna dair tabulara meydan okuyor. Nihan Kaya’nın son kitabı Seni Feda Etmeyeceğim farklı bir okuma denemeyi sunuyor. Kimseye onun putuna tapacağıma dair bir söz vermedim ben.

    7,94
  • Senin İçin Arda Erel

    Söylediklerim kadarını biliyorsun. Bir de hissettirdiklerini bilsen…” “Hayatımın en kötü döneminde içimden bir ses internette yazmamı söyledi. Belki yalnız olmadığımı görmek istiyordum, belki de başkalarına, ‘Bak Arda da benim yaşadıklarımı yaşıyor,’ dedirtmek için istiyordum yazmayı.” İçindeki sese kulak verip yazmaya başlayan Arda Erel’in o günden sonra sosyal medyada takipçi sayısı bir milyona ulaştı. Çırılçıplak aktardığı hisleri samimiyetinin de etkisiyle binlerce yüreğe dokundu. Başına gelen her kötü şeyin daha iyisi için zemin oluşturduğunu düşünen Arda, Senin İçin bu kitabı yazdı. Elinde tuttuğun bu kitabı nereye koyduğunu unutma, çünkü ne zaman kendini kötü hissetsen o sana omuz olacak.

    7,94
  • Sermayem Yok Derdimden Başka

    Olmanın bilgisi kitaplarda vardır ama kendisi olanla hemhal olmadan ele geçmez. Hal sirayet eder demişler. Derdin ne ise,ona sahip olanlarla beraber ol ki derman bulasın. Eşkıya olmak istiyorsan evliya eşiğinde tüketme ömrünü, velayet derdine düşmüşsen kendi kalbine eşkıyalık eyleme ! Kişi sevdiğinin kaderinden pay alırmış, hemderdini öyle bir sev ki derman senin olmamaya utansın !

    7,94
  • Sev Dedi Mevla

    Yayın Tarihi: 07.11.2019
    ISBN: 9786051513157
    Dil: TÜRKÇE
    Sayfa Sayısı: 176
    Cilt Tipi: Karton Kapak
    Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
    Boyut: 13.5 x 21 cm

    7,94
  • Sevgi Yukarıdan Gelir

    Hepimiz büyük bir çaba içindeyiz. Kavuşmak için. Sevgilinin izini sürüyoruz. Bizi ona götürecek işaretler arıyoruz. Yürümek istediğimiz yollardan geçmiş âşıklar, şairler yetişiyor imdadımıza; sözleriyle rehber oluyorlar bize. Gökteki yıldızlar gibi onların mısraları; yönümüzü tayin edebilmemiz, kaybolmamamız için yolumuzu aydınlatıp bizi hakikate yöneltiyorlar. “Sevgi Yukarıdan Gelir”de Hayati İnanç, akıcı üslubuyla zarif bir anlatıcı ve hatırlatıcı olarak edebiyatımızın ustalarının baş döndürücü, ruh açıcı, hikmet dolu mısralarını nakledip izah ediyor bizlere. Maksat can evimizi temiz tutabilmek ve Vedûd’un sevgisini orada büyütebilmek…

    9,09
  • Sevimli Dostlar – Unutkan Balık Neyi Unuttu ?

    Çocukların duygusal, bilişsel ve sosyal gelişimlerini olumlu yönde etkiler. Küçük yaşlardan itibaren onlara okuma alışkanlığının yanı sıra estetik ve ahlaki değerler kazandırır. Çocukların duygusal ve kavramsal gelişimine katkıda bulunur. Bizler de, anne-babaların çocukları ile birlikte verimli ve eğlenceli zaman geçirebilecekleri “Sevimli Dostlar’’ hikâye kitaplarını güvenle hazırladık. Her hikâye kitabını tema konularına uygun oluşturduk. Çocuklar hikâyelerin resimlerine bakarak görsel okuma ve takibi yaparken dinleme ile de duyduklarını anlamlandırabilecekler, kavrayabilecekler ve kelime dağarcıklarını geliştirebileceklerdir. Boyama, Aktivite ve Hikâye kitapları Sevimli Dostlar Mert, Nil, Unutkan Balık ve Şaşkın Ördek karakterleri ile hayat buluyor, çocukların sevdikleri karakterler ile eğlenceli zaman geçirirlerken öğrenme, kavrama ve anlamlandırma yönlerini de geliştireceklerdir. Sevimli Dostlar karakterleri küçük yaş grubu çocuklarla tanışıp yeni dostluklar kurmaya hazır…

    4,49
  • Şeytan Ayrıntıda Gizlidir

    Bir suç şehrinin daracık sokakları arasında….

    Her insanın içinde yatan dizginlenmiş bir karanlık, o ya da bu sebepten bir çıkış yolu bulup bir başkasının yaşamına son verebilir.
    Şeytan Ayrıntıda Gizlidir’de birbirinden farklı motivasyonlarla işlenmiş birçok cinayeti ustaca kurgulayıp soluksuzca anlatıyor Ahmet Ümit. İnsanın içindeki karanlığın peşine düşüyor, yanına aldığı okuru sokak sokak dolaştırıyor peşinde. Anlıyoruz ki bu karanlık hemen her yerde, hemen herkesin içinden kurtulmaya çalışabilir.

    “Sen hiç âşık oldun mu Ali?”
    “Tabii Amirim, şimdi bile kız arkadaşım var” diye yanıtladı beni.
    “Kız arkadaşından söz etmiyorum Ali, aşktan söz ediyorum. Gerçek aşktan, insanı katil eden, rezil eden, insanlıktan çıkaran aşktan söz ediyorum.”
    Biraz düşündü Ali.
    “Açık konuşmak gerekirse, öylesini yaşamadım Amirim” dedi.
    “Öylesini yaşamadınsa Nermin’i de anlayamazsın” dedim. “O yüzden, boşa öfkelenip durma.”

    9,09
  • Şeytan Çıplak

    Yeni dünya düzeni! Reklâm, moda, kredi kartları, facebook’lar, twitter’lar, cep telefonları, ipad’ler, sentetik toksik yiyecekler, ‘güzellik’ ürünleri ve hatta ‘naylon mürşitler’ ile esir alınan beden ve ruhlar ordusu… Toplumları bir arada tutacak dini, kültürel, geleneksel ve yerel ne varsa tahrif etmeyi ana ilke edinen bir düzen! Allah’ı dışlayıp insanı yapayalnız bırakan modernizm! Şeytanın kurumsallaşmış formu! Kâinat şeyleştirildiği için, insan da şeyleşti. Girift, kirlenmiş, buhranlı ve şizofrenik bir hayatın içine itildik. İdeoloji ve bilim temelli ‘kurumsallaşmış kötülük’ bir virüs gibi sarıyor her yanımızı. Acı duyabilen her varlığa kasıtla şiddet uyguluyor. Parçalamaya çalışıyor tevhidi! Bedenimizin zikrini… Mamafih kuşatıcı olan zulüm değil, haktır. Unutulmamalıdır ki, zalimin başarısı güçlülüğünden değil, bizim ona yüklediğimiz aşırı güç vehminden… Şeytan ve küresel mafya, insanları çocuklarıyla, rızklarıyla, gelecekleriyle, hatta iktidarlarıyla korkutur. Bize düşen, düşmana güç vehmetmek ve ona atfedilen sanal gücün büyüsüne kapılmak değil, kendi gücümüzün farkına varmaktır, Hz. Musa misali… Hz. Peygamber en zor anında yoldaşı Hz. Ebubekir’e ne diyordu: “Korkma! Allah bizimle beraberdir!” Kemal Özer, sanal âlemde binlerce kişi tarafından okunan yazılarını kâğıda geçirdi. Bize hakikatin nesli olduğumuzu hatırlatmak için. Hannas’ın dehlizlerini aydınlatmak, “Şeytan çıplak!” demek için!

    6,79
  • Şiir Okuma Kılavuzu

    TİYO Yayıncılığın onuncu kitabı Şiir Okuma Kılavuzu yeni edisyonu ile okuyuculara sunulmaktadır. Kitap, daha önce bağımsız yayınlanmış “Çenebazlık” kitabının yazılarını da ihtiva etmektedir. İsmet Özel’in yeni bir önsöz yazdığı Şiir Okuma Kılavuzunun arka kapağında şunlar yazılı: “İnsanoğlu mısralarda, şiirde hiç kimsenin elinden alamayacağı bir ‘yurt’ bulur. Böyle bir yurdu olmasından güven duyar. Hayvan için çığlık, mırıltı, haykırış, homurtu, inleme neyse insan için de şiir odur. İçinde bir parça ‘message’ bulunur ama asıl işleyişini sesi çıkaranın ne cins bir mahlûk olduğunu hem cinsine ve mümkünse yabancı türlere göstermekliğiyle ile yerine getirir.”

    10,24
  • Şiirler – V (Zamana Adanmış Sözler)

    Bu ülkede ilham yağmur ve rüzgarlara bakar Donmuş ruh ancak baharla kanatlarını açar Kışı bırakmak yeniden yaratılmak gibi Yeniden olmak gibi bir fizikötesi töreni Deride ve zarda kendini aramaktan ötede Şeytan uyumsuzluğundan ve umutsuzluğundan ötede Çığdan ve Şimşekten biçilmiş alınyazılarıyla Beni çevreleyen geceyi aşmanın çılgın nöbeti.

    6,79
  • Şiirler – VII (Leyla ile Mecnun)

    LEYLA’NIN BİR IŞIĞA DÖNÜŞMESİ Mecnun’la ayni anda mı Biraz önce mi biraz sonra mı En yeşil vahalar bereketinde Bir ışığa dönüştü Leyla Ece Evden yükselen bir ışık sütunu Yükselip tuttu ışık olan Mecnun’u Gördü herkes gökte yarıştı iki ışık Birbirine kavuştu iki ışık

    6,79
  • Sis ve Ay Işığı

    Zaman, büyük değişimlerin yaklaştığı 1940’lar. Yer, Naziler tarafından işgale uğrayan ve dört bir yandan parçalanan, krallıktan Sosyalizme geçiş sancıları çeken Yugoslavya. Her yanı kuşatan kesif bir sis ve içinde her kırk yılda bir kendini tekrar eden savaş. Ve bu boğucu çemberin dışında kalmak isteyen mutsuz bir karı kocanın kışlaya dönen ıssız bir ovadaki evleri. Yaşananlardan uzak kalmak isteyen Yovan, varoluşu tümden sorgulayarak kendi içindeki savaşa dalmışken, genç karısı Luba ise bu kuşatmayı içselleştirerek kadın gözünden bir savaş anlatısı sunuyor bizlere. Sis ve Ay Işığı (1965), İkinci Dünya Savaşı sırasında, Meşa Selimoviç’in Partizanlara bizzat katılarak gözlemlediği anti-Nazi direnişinden esinlenerek yazılmış bir roman. Yazar, savaşı yer yer şiirsel biçimde, yer yer de karakterlerin psikolojik çözümlemeleriyle tahlil eder. Selimoviç’i, Derviş ve Ölüm ile Kale gibi başyapıtları yazmasına hazırlayan eseri olarak görülen bu roman, aynı zamanda lirik dili ve Dostoyevskivari karakterlerinden dolayı Partizan edebiyatının zirvesi olarak kabul edilmektedir.

    7,94