Gösterilen 321–340 arası toplam: 3487

  • Bebek Üniversitesi / İletişim

    Bir çocuğun “Nasılsın?” sorusuyla başlayıp dünyayı dolaşan bir İLETİŞİM hikâyesi! Herkesin konuştuğu dil farklı! Peki, sence birbirlerini anlıyorlar mı? Bu kitapta ilk iletişim kavramları, hayvanlar ve sesleri saklı!

    5,90
  • Bebek Üniversitesi / Renkler

    Renklerin en tatlı hali, tatlı bir hikâyede saklı şimdi! Mavi, masmavi bir gökyüzünden Beyaz, bembeyaz bir tırtıl düşerse renkli bir dünyaya! Bu masalda renkler, yaşam döngüsü ve mevsimler bir arada!

    5,90
  • Bebek Üniversitesi / Şekiller

    Sevimli bir örümceğin ALTIGEN evine misafir olmaya ve şekilleri DOKUNARAK keşfetmeye ne dersin? Nasıl mı? Her sayfada altıgenden biraz daha uzaklaştıkça yeni bir şekille tanışalım. Hikâyenin sonunda yıldızlara dokunalım.

    5,90
  • Beklemek

    Sence ne için bekliyorlar? Sıra dışı bir şey için olabilir mi? Bir misafir? Bir sürpriz? Belki de senin için bekliyorlardır! Amazon çocuk kitapları editörü Seira Wilson tarafından, Prime Book Box için seçilmiş. Caldecott ve Theodor Seuss Geisel Ödüllü Kitabı “Metnin kısa cümleleri, Henkes gibi usta bir resimli kitap yaratıcısından bekleneceği üzere kesinlikte akıyor. Her deneyimin yeni olduğu küçükler, hayal etmenin ve beklemenin nasıl bir şey olduğunu çok iyi bilir.” – ALA Booklist

    9,09
  • Bela ve İmtihan

    Belalarla sınanmanın hikmetine dair İbni Kayyım el-Cevziyye’nin “Pişman Olanları Şeytanın Tuzaklarından Kurtarmak” kitabı ile Seyyid Kutub’un “Fi Zilali’l Kur’an” tefsirinden Nur Suresi’nin 11. ayetten 26. ayete kadar olan bölümünü kapsayan elinizdeki bu eser, çeşit çeşit sıkıntı ve belaların etraflarını sardığı esnada müminlerin nasıl davranmaları gerektiğini aktarması açısından çok önemlidir. Müslümanların başına gelen en büyük musibetlerden biri olan İfk Hadisesi’nin işlendiği bu kitap, Müslüman toplumların böylesi büyük durumlarla karşılaştıklarında takip edecekleri metodu sunmaktadır. Seyyid Kutup bahse konu hadise ile ilgili değerlendirmesini Nur Suresi 11. Ayet-i Kerime ile özetlemektedir: “Onu kendiniz için bir şer sanmayın. Bilakis o sizin için bir hayırdır.” “İman zayıfladığında, Müslümanların imanlarının eksikliği nispetinde düşmanları aleyhte hareket imkânı bulurlar. Allah’a itaati terk etmekle düşmanlarına bu imkânı bizzat veriyorlar.” diyen İbni Kayyım el-Cevziyye’ye göre de “Belki de imtihan geçmiş hesaplara dönmek için bir fırsat, kavuşulması umulan gelecek için bir an durup düşünmektir. İmtihan, insanın olgunluğunu ve kuvvetini arttırır; sadık davetçiler için ise sevap ve derinleşmedir. İmtihan, mümin için asla şerli bir şey değildir. O, Allah Teâlâ’nın kullarını kendine döndürmek için yürürlüğe koyduğu bir hayırdır.”

    5,90
  • Ben Annemi Çok Seviyorum

    Her sabah uyandığımda, usulca giderim annemin yanına. Uyandırırım onu, öpücükler kondururum tatlı yanağına. Sonra birlikte harika bir gün geçiririz. Bize katılmak ister misiniz?

    5,64
  • Ben Bir Gürgen Dalıyım (Karton Kapak)

    Hasan Ali Toptaş “çocuk aklı”nın hikmet dolu bilincini bir gürgen dalına tercüme ediyor ve insanlığımıza onun gözüyle bakmamızı sağlıyor. Ben Bir Gürgen Dalıyım; yemyeşil umutların, horgörülen ufukların, kaybedilen zamanların, bitmeyen zulüm çarklarının, ama asla sönmeyen bir inancın hikâyesi… “Herhâlde beni tuhaf bir kuşa benzetmişlerdi. Belki de onların gözünde, masallardan çıkıp gelmiştim ben, ne yapacağımı kestiremeden, köyün üstünde öylece, kendi hızımın içinde kaybolmuşçasına uçup duruyordum. Ola ki başka bir masala gidecektim ama, henüz o masal yaratılmamıştı. Bu yüzden, oralarda oyalanıp vakit geçiriyordum. Hiç kuşkusuz, beni anlatacak olan masal söylenir söylenmez uçup gidecektim.”

    6,79
  • Ben Biz Hepimiz / Kral Şakir İlk Okuma Kitabı 16

    Selam arkadaşlar ben Şakir, herkesin bildiği şekilde Kral Şakir! Ben ve benim çılgın ailem bu sefer de ilk okuma kitaplarıyla maceradan maceraya koşuyoruz. Bizim mahallede sıradan bir gün nasıl olursa işte öyle bir gün daha; gökyüzünden üzerimize doğru uçan bir Fil Necati Ağabey! Artık siz de alışmış olmalısınız bizim sıradanlıklarımıza… Bugün Fil Necati Ağabey’e toplum içinde yaşamanın, birbirimize ve çevremizdekilere saygı göstermenin inceliklerini anlatacağız. Bakalım başarabilecek miyiz…

    4,795,64
  • Ben Dünyanın En Akıllı İnsanıyım

    Cam kırıklarıyla süslenmiş yollarda
    ayakları kanaya kanaya benimle birlikte yürüyen babama.
    Neredeyse kendim kadar sevdiğim anneme.
    Beraberce gemiler yaptığımız eşim Betül’e,
    2 yaşındaki manyak kızım Berfin’e
    ve tüm insanlık alemine ithafımdır.

    “Ben Dünyanın En Akıllı İnsanıyım” dediğimde dostlarım bana: “Madem bu kadar akıllısın neden sen de Edison gibi, Einstein gibi, Newton gibi… Bir şeyler icat etmiyorsun?” dediler. Ben de onları haklı buldum… Ama galiba biraz yanlış anlamış olacağım ki, ben ampul icat etmek yerine Edison icat etmeye karar verdim.

    Bugünlerde “Kashna” adını verdiğim kendi öğretimle dahi yetiştiriyorum. Edison yetiştiriyorum. Einsetin yetiştiriyorum, Newton yetiştiriyorm.. Bu kitabımda “Kashna Öğretileri”nin hiç olmazsa bir kısmını seninle de paylaşmak isterdim.

    “Çözebilmem Umuduyla”…

    10,24
  • Ben Gülmeyim de Kim Gülsün

    Bütün gün televizyon başında oturup evlilik programı izleyen bir babaanne, dışı sert ama içi kuzu gibi bir baba, kafayı ev işlerine fena takmış bir anne ve baş belası biricik erkek kardeş… İşte, Neşe Kuzu’nun pek bir şenlikli ailesi… Neşe’nin üniversite sınavına çalışma sürecinde yaşadığı çok enteresan olaylar… Dert ortağı Gizem ile paylaştığı sırlar… Apartmanın hava atıcısı Nuran Teyze ile ilginç diyaloglar… Ve kelimelerin anlatmaya yetersiz kaldığı Yüksel (kalp kalp) ile ilgili safça duygular… Neşe Kuzu ile pek neşeli, bol kahkahalı bir muhabbet yanında ev yapımı kurabiye ve çayla çok iyi gider…

    7,94
  • Ben Rüzgarım Sen Ateş / Mevlana Celaleddin Rumi’nin Hayatı ve Eseri

    Gençlik yıllarında Mevlânâ’yı tanıyan Annemarie Schimmel, hayatını, kendi ifâdesiyle, sadece İslâm tasavvufunun değil, genel olarak mistisizmin de bu en büyük şairine adamıştır. Bugün ise ilmi ve şahsiyeti Mevlânâ’nın yörüngesinde kemal derecesine ulaşmış bu büyük âlim, Avrupa’da ve hatta bütün dünyada Mevlânâ’yı en iyi bilenlerden biri, belki de birincisidir. Tercümesini sunduğumuz bu eser, hem Mevlânâ’nın dehâsını göstermesi bakımından hem de bizim fikir ve ruh iklimimizde kıvamını bulan büyük bir Avrupalı âlimin derinliğine işaret etmesi açısından fevkalâde önemlidir. Elinizdeki eserde Schimmel, Mevlânâ’nın semboller dünyasında seyahat ederek onun dünya görüşünü, aşk anlayışını, şiire bakışını ve dua hakkındaki ince fikirlerini kendi şairâne üslûbuyla sunmaktadır. Kitap baştan sona Mevlânâ’nın kullandığı sayısız mecaz ve espirilerle âdeta bir dantel gibi dokunmuştur. Mevlânâ hakkında yazılan her kitap şüphesiz bir kazançtır. Ancak Schimmel’in bu kitabı, Mevlânâ’nın bildiğimiz veya bildiğimizi zannettiğimiz fikirlerini yeni mânâ boyutlarıyla önümüze açmaktadır. O bakımdan bu eser, Mevlânâ’yı anlamak isteyenler için vazgeçilmez bir kılavuzdur.

    7,94
  • Ben Sağırım Efendim Mesneviden Hikmetli Hikayeler

    Hz. Mevlânâ’nın “birlik dükkânı” olarak tanımladığı, içinde birbirinden hikmetli hikâyelerin, kıssaların, mesellerin ve beyitlerin bulunduğu Mesnevî-i Şerîf’in günümüze kadar birçok tercümesi ve şerhi yapıldı. Mesnevî’deki bazı uzun hikâyeler de birçok dilde muhtelif girişimlerle derlenerek yayımlandı. Fakat Ben Sağırım Efendim: Mesnevî’den Hikmetli Hikâyeler, Fars dünyasının yerel ve hikemî eserler ile edebiyat alanındaki en itibarlı isimlerinden biri olup bu alanda hatırı sayılır bir ağırlığı bulunan, yıllarını özellikle gençleri ve çocukları kadim hikmete yönlendirmeye adamış Mehdi Azer Yezdî tarafından yayına hazırlanmış olması hasebiyle oldukça önem arz ediyor. Bu çalışmadaki hikâyeler, günümüzde unutulmaya yüz tutmuş kıssadan hisse ve mesel geleneği ile tekniğini belirli bağlamlar içinde, en gencinden en olgununa geniş bir okur kitlesine sunuyor. Fars dilinin özgünlüğü ehli tarafından korunarak hazırlanmış olan bu eser, geçmiş ile gelecek arasında, başta Hz. Mevlânâ’nın zamansız ve çağlar aşan dili ile bir köprü kuruyor. Çalışma, aynı zamanda barındırdığı seçkinin özgünlüğü ile de bir başucu kitabı olma niteliğinde.

    6,79
  • Ben ve Hayat ve Ölüm

    Özdenören okuyucularına alışık olmadıkları tatlar sunan bu kitabında; kendi ben’inin dolayımından geçerek hayatı ve ölümü ve insanın hayatla ölüm arasında yer alan çeşitli veçhelerini anlamaya çalışıyor. Korku, zaaf, yalnızlık, kıskançlık, suç, ceza, kibir, rüya, tövbe, aşk, saadet ve savaş… kısacası hayat ve hayatın zenginliklerine şahsi tecrübeleri ışığında bakmayı deniyor.
    10,24
  • Ben Yapmadım!

    Suçu üstlenmek kolay değil!
    Yaramaz ikiz kardeşler Ozan ve Ela masayı dağıtıp, merdiveni düşürüp, çikolatalı pastanın hepsini yediklerinde zavallı köpekleri Pati’yi suçladılar.  Ama anne ve babaları bu durumdan şüphelendiler… Gerçek suçluların ortaya çıkması çok uzun sürmeyecekti.

    5,64
  • Ben, Kirke

    NPR, Washington Post, Buzzfeed, People, Time, Amazon, Entertainment Weekly, Bustle ve Newsweek’e göre Yılın En İyi Kitabı Goodreads okurlarına göre 2018’in En İyi Fantastik Kitabı “Bu dikkat çekici hikâye sizi, Kirke’nin yaptığı bir büyü gibi etkisi altına alacak.” –Mary Doria Russell, Serçe’nin yazarı “Tek kelimeyle büyüleyici ve zarif anlatımıyla Ben, Kirke, kadın yaşamının sıradan ve de sıradışı bir hikâyesi.” –Eimear McBride, Kız Natamam Bir Şeydir ‘ in yazarı Ozanlar benden, –erkek– kahramanın karşısında diz çöküp merhamet dilenen bir kadın olarak bahsetti hep; ilaç katarmışım tatlı şaraplarına, büyüleyip domuza çevirirmişim hızlı giden gemilerin tayfasını, babaevini unutturur, sılaya kavuşmalarına müsaade etmezmişim. Ne demeli, kadınlara haddini bildirmek ozanların en sevdiği vakit geçirme biçimidir; yerlerde sürünüp ağlamazsak gerçek bir hikâye olmazmış gibi. Ama yanılıyorlar, yanılıyorsunuz: Cadılık illa nefret, kıskançlık ya da başka türlü bir kötülükten doğmaz; ben ilk büyümü aşkımdan yapmıştım. Ben, Helios’un kızı, Aiaie Cadısı Kirke. Hayatım boyunca trajedinin beni bulmasını bekledim. Bulacağından hiç kuşkum yoktu çünkü başkalarının hak ettiğimi düşündüğünden daha fazla arzum, isyanım ve gücüm vardı, yıldırımları üstüne çekecek şeylerdi bunlar. Ve bir gün, artık bu dünyaya dayanamayacağım, diye düşündüm. Bunun üzerine denizin derinliklerindeki kadim bir tanrı seslendi: Öyleyse çocuğum, başka bir dünya yap. Ben, Kirke’de Madeline Miller; Odysseus, İkaros, Minotauros, Prometheus ve Zeus gibi mitolojik karakterlerin binlerce yıldır anlatılagelen hikâyesini farklı bir bakış açısından sunmakla kalmayıp Olymposlu tanrıların dünyasını Homeros’un destansılığında aktarmayı başarıyor.

    12,54
  • Beni Bana Bırakma Allah’ım

    Bir Yusuf olamadım… Düştüğüm derin kuyularda nura hasret kaldım. Seni bulamadım, buldum zannettiklerimde kayboldum. Gölgelere âşık olmaktan karanlıkta kaldım. Kırık cam parçalarındaki güneşe aldandım, yaralandı kalbim. Allah’a ısmarladık demediler, terk edildim. Yoruldum… Seni bulmam gerekirken ilk seni kaybettim. Sana teslim oluyorum; Senin seçtiğinde hayır vardır, biliyorum. Dikenli teller içinde kalbim… Sen benim yerime seçer misin Allah’ım? Ve bana seçtiğine rıza gösteren bir kalp nasip eder misin Allah’ım? Ya Rab! Beni benden kurtar. Beni bana bırakma!

    7,90
  • Beni Ne Renk Sevdin Anne?

    “Sevginin büyüklüğü nasıl ifade edilir?” Bu sorunun cevabını meraklı bir çocuğun renkli dünyasında keşfetmeye hazır mısınız? “Beni Ne Renk Sevdin Anne? annesinin kendisine olan sevgisinin büyüklüğünü merak eden ve bunun cevabını renklerin büyülü dünyasında arayan meraklı bir çocuğun öyküsü. Sevginin rengârenk olduğunu ve anne sevgisinin bir çocuğun hayal dünyasında bambaşka bir yer aldığını gösteren bu sıcacık öyküyü keyifle okuyacaksınız…

    7,94
  • Beni Onlara Verme

    “Kırgınım. Dünya kırgınlığımın da farkında değil.” Tarık Tufan, İstanbul’un eski bir semtinde, kaybolmaya yüz tutmuş mahallelerinden birinde yaşayan hayata küskün, kırgın kadınların; yaralı, yorgun erkeklerin yarım kalan hikâyelerini anlatıyor. Acısı dinmemiş ayrılıkları, tutkulu ve hüzünlü aşkları resmediyor. Gerçeklikle kurmaca arasındaki çizginin ortadan kalktığı yalınlıkta bir İstanbul ağıtı bu. İnsanın kalbine işleyen derin duygular, tanıdık yüzlerin saklı hayatları, yanından geçerken fark etmediklerimiz, büyüleyici ve masalsı bir dünya. Beni Onlara Verme sizi bir tanıklığa ve bitmeyen umudun peşinden gitmeye çağırıyor. “Çok güzelsin. Sen hep güzelsin. Ben yine sana bakıyorum, sen başka bir yere. Beni görmüyorsun. Fark etmiyorsun. Dolaştığın yerlerde dikkat çekmeyen bir nesne gibi bir kenarda duruyorum. Dokunsan can gelecek bedenime.”

    9,09
  • Beni Sessiz de Sevebilir Misin?

    Sessizliğe tahammül edemediğimiz bir zamanda yaşıyoruz artık. Her şey hızlı, her şey gürültülü… Kemal Sayar, bir acelecilikle saldırdığımız sessizliğin görkemini anlatıyor, Beni Sessiz de Sevebilir misin’de. Kelimelerin sessizlikte demlendiğini ve kök saldığını; herkesin konuştuğu ve kimsenin birbirini dinlemediği bir vasatta kelimelerin havada gezindiğini ve kaybolup gittiğini yazıyor. Bu kitap aynı zamanda bir esenlik arayışı Ruhun yorulduğu bir çağda, daha derin olanın izini süren, derinlikte şifa arayan bir bakış. Ve bu bir iyileşme kitabı. Satırların arasında gezinirken kendi ruhsal dertlerinizle karşılaşacak ve şifalı kelimelerin elinizden tutup sizi bambaşka bir sahile götürdüğünü hissedeceksiniz. İhtimaldir ki bu kitabı bitirdiğinizde, onu okumaya başladığınız kişiden biraz daha farklı bir kişi olacaksınız. Bu iç yolculuğuna hazır mısınız?

    9,09
  • Benim Adım Sena

    İnancınız için neleri terk edebilirsiniz? Nelerden vazgeçebilir ve neleri ardınızda bırakabilirsiniz? “İnsan, ardında bırakabildikleri, terk edebildikleri kadardır.” derler ya hani… İşte tam da öyle bir hikâye bu. *** Siz şimdi bir romanın içerisinde bir hayatı, küçük bir kız çocuğunun hayallerini, belki de kendini arayışını okuyacaksınız. Bu bir yol hikâyesi, yolculuk hikâyesi dersem yalan olmaz ama yarım olur. Zira bu roman bir arayışın, bir buluşun, hatta bir oluşun hikâyesi. Julia ile başlayan, Sena ile biten bir yolculuğun hikâyesi…

    9,90