Gösterilen 2821–2840 arası toplam: 3487

  • Yasak Şehir

    Kasım Hanlığı, onlar için yasak bir şehirdi artık. Yüzyıllardır yaşadıkları, vatan bildikleri, üzerinde doğup büyüdükleri topraklarda özgür yaşamak mümkün değildi. Her bir köşesinde hatıraları olan bu şehirden koparak, bilinmeyen bir sona doğru yola çıkmak zorundaydılar. Neden gidiyorlardı? Niçin onlara bu zulüm yapılıyordu? Yanan, yıkılan evler, köyler, şehirler… Binlerce insanın düşe kalka ilerlemeye çalıştığı karlı dağ yolları… Yeni topraklara, yeni bir vatana doğru zorlu yolculuk… Yasak Şehir, zulme boyun eğmediği için yok edilmek istenen, göçe zorlanan yüzlerce insanın altüst olan hayatının, acısının, hayatta kalma mücadelesinin hüzünlü öyküsüdür.

    6,79
  • Yaşamımdan Şiir ve Hakikat

    Şiir ve Hakikat Gothe’nin dünya görüşünü ve sanat anlayışını yaşamöyküsü içinde aktardığı en dikkat çekici eserlerinden biridir. İlk bölümü 1811’de yayımlanan, dördüncü bölümü ise 1833’de Gothe’nin ölümünden sonra tamamlanan Şiir ve Hakiket’te dönemin tanınmış sanatçı, bilim adamı ve devlet adamlarının yaşamlarından kesitler de yer almaktadır.

    12,54
  • Yaşamın Gizli İşaretleri – Yaklaşan Hadiselerin Metafiziği

    Gündelik yaşam sahnelerinin özel bir dili vardır. Elimizdeki bardağın düşüp kırılmasına varıncaya kadar, her yaşam sahnesi bir işarettir. Gün içerisinde semboller ve hadiseler üzerinden insana birçok mesaj ulaştırılır. Birçoğumuz bu özel yönlendirmeleri layıkıyla anlayıp değerlendiremeyiz. Hadiselerin özel dilini çözemeyen, onların getirdiği manidar mesajları fark edemeyen insanlar için bir işaret dili eğitimine ihtiyaç vardır. Bir konuşmacıyı, dinleyen herkesin aynı seviyede anlayamaması gibi, yaşanan hadiseleri de herkesin aynı seviyede yorumlaması beklenemez. Varlık dilsiz değildir, kimine bağırarak kimine fısıldayarak da olsa herkesle konuşur. Hadiseler, akıp giden varlık nehri üzerindeki en hikmetli parıltılardır. Evrende gayesiz tek bir nesne gösterilemediği gibi, rastlantısal hiçbir olay da yoktur. Başa gelen irili ufaklı her hadise birçok gaye ve hikmet taşır. Gündelik her hadise de, Rabbimizin bize gönderdiği özel bir iletidir; anlam, mesaj ve işaretler yüklü birer semboldür. Yaşam, yönlendirici ve haberci işaretlerle dolup taşmaktadır. Hayatın beden dilini okumayı öğrenen biri, her olaydan, her yaşam sahnesinden kendisi için can alıcı yönlendirmeler çıkarabilir. Gündelik hadiselerin taşıdığı özel anlamları, verdiği manidar mesajları doğru okuyabilmek için Kur’an-ı Kerim ayetlerinden, Peygamberimizin (sav) hadislerinden ve sufilerin -çoğu tozlu raflarda kalmış- kişisel tecrübelerinden faydalanarak âdeta bir “kısayol haritası” çıkaran Yaşamın Gizli İşaretleri, ruhundaki yön bulma ihtiyacının farkında olanlara sunulmuş ezber bozan bir “görme ve anlama” atölyesi…

    7,90
  • Yaşantının Politikası

    Her olayda biz aklıkarışık ve çıldırmış yaratıklarız. Kendi benliklerimize, birbirimize, manevi ve maddi dünyaya yabancıyız. Hatta gözümüze ilişen ancak benimsemediğimiz bir zaviyeden, deliyiz biz. Yabancılaşmanın bizi beklediği bir dünyaya doğuyoruz. Potansiyel olarak insanlarız ancak yabancılaşmış bir haldeyiz ve bu hal sadece doğal bir sistem değil. Halihazırdaki kaderimiz olarak yabancılaşma, sadece insanın insana uyguladığı insafsız bir şiddet ile gerçekleştirilir. Bu kitap, günümüzde, kendi benliklerimize yönelik şiddetin kimi biçimlerini belgelemeye çalışmaktadır.

    5,64
  • Yatay ve Dikey Boyutların Sembolizmi

    Niyette birlik ve değişmez merkeze sürekli olarak yönelmek eğilimi, sembolik olarak kıble’ye yönelmeyi gerektirir. Birliği kendinde tam olarak gerçekleştirmeyi başarmış olan için, tüm zıdlıkların ortadan kalkmış olmasıyla, savaş hali de sona ermiştir. Zira artık-bütünsel bakış açısının tüm özel bakış açılarının üzerinde olması nedeniyle sadece mutlaka düzen vardır. Böyle bir varlığa hiçbir şey zarar veremez. Onun için artık kendi içinde de dışında da hiçbir düşman yoktur. Kendi içinde oluşturduğu birlik aynı şekilde ve eşzamanlı olarak kendi dışında da oluşmuştur; daha doğrusu, o varlık için yine bir zıdlık olan iç ve dış ayrımı ortadan kalkmıştır. Herşeyin kesin olarak merkezinde bulunmakla o, “kendi kendisinin yasasıdır”. Zira, onun iradesi Evrensel iradeyle birdir. O “İlahi Huzur” olan “Büyük Barış”a kavuşmuştur. İlkesel birlik ile aynileşmekle o, “ezeli ve ebedi şimdi’nin mutlak eşzamanlılığında, “herşeyde birliği ve birlikte herşeyi” görür.

    7,94
  • Yavru Ahtapot Olmak Çok Zor

    Yavru ahtapot Nino, ahtapot olmaktan hiç memnun değil.
    Her sabah sekiz kollu kazağını giymek, sekiz eldiven takmak ve sekiz kolunun sebep olduğu karmaşayla uğraşmak onun canını çok sıkıyor.
    Annesi, bu durumun geçici olduğunu, büyüdükçe ahtapot olmayı çok seveceğini söylüyor ama söyledikleri Nino’yu rahatlatmaya yetmiyor.
    Bakalım bir sabah okul yolunda yaşadıkları
    Nino’nun ahtapot olmayı sevmesini sağlayabilecek mi?

    10,24
  • Yavru Köpek Çomar – Kurbağa Çopar / Tekerlemeli Öyküler

    Özellikle yüksek sesle okumak için yazılmış Tekerlemeli Öyküler dizisinde gürültücü dostlarımız Yavru Köpek Çomar ve Kurbağa Çopar ile buluşup eğlenceye katıl. Bak bakalım bu oyuncu ikili en çok nelerden hoşlanıyor, kulak ver bakalım nasıl sesler çıkarıyor?

    4,49
  • Yavru Timsah Çipiti

    Yandı gülüm keten helva
    Gitti rahat, geldi püsküllü bela!
    “Çocukları neşelendirip kıkır kıkır güldüreceği kesin”
    Books For Keeps
    “Çocukların karşılaşmaktan mutluluk duyacakları bir timsah”
    Scotsman
    “Çok eğlenceli”
    Independent on Sunday

    5,64
  • Yavuz

    Kuşatma 1453’ün yazarı Okay Tiryakioğlu’ndan eşsiz bir tarihî şahsiyetin sarsıcı romanı: YAVUZ. Sefer güzergâhını soran vezire, “Sır tutmayı bilir misin?” diye soran; “Evet!” cevabını alınca “Ben de bilirim.” karşılığını verecek denli temkinli, “dünya”yı kafasında taşıyan bir gaye adamı. Hedefleri uğruna kardeş kavgasını hatta baba-oğul çekişmesini bile göze almak zorunda kalan küçük şehzade. Bu kararlılığına, son nefesine kadar, kaybettiği kardeşleri ve can dostlarının özlemi eşlik etmiş şair bir yürek. Devletine ve ümmetine 400 yıl soluk aldıran eşi benzeri görülmemiş 8 yıllık bir “hamle”nin mimarı halife. Ve çevresindekilere aklı yitirmenin sınırlarını zorlatan bir yaralı son: Şirpençe. Hiç abartılı olmayan ama kahramanlarının dayandıkları manevi gücü de ıskalamayan olgun bir edebî dilin romanı: YAVUZ

    7,94
  • Yavuz Sultan Selim Romanı Bedel Taht-ı Ali Baht-ı Osmanı

    Yıl 1510…
    Şah İsmail’den gelen bir hediye Osmanlı tahtını sarstı.
    Yavuz Selim, Korkut ve Ahmet taht için kavgaya tutuştu. Yaşananlar taht kavgası değil baht kavgasıydı, bir ölüm kalım meselesiydi. O kadar korkunçtu ki her şey galip olan da kaybediyordu, mağlup olan da.
    Aslanların hikâyesini iyi bilen sultan olacaktı.
    Oğulları tahtına göz dikmişken Sultan Bayezid’in yerinde
    olmayı kim isterdi?
    Peki bu kavganın içindeki şehzâde olmayı kim isterdi?
    Osmanlı tahtına oturmanın bir bedeli vardı.
    Bedel ödemeye hazır olan şehzâde kimdi?
    7,94
  • Yayazula

    “Minik fındık faresi gezintiye çıktı
    Karanlık ormanın içinde.
    Tilki gördü fareyi
    Mmm, dedi, şunu indirsem mideye.”
    Karanlık ormanın içinde biraz daha ilerle, takıl cin gibi zeki farenin peşine, gör bak başına neler gelecek, baykuşla, yılanla ve karnı acıkmış yayazula ile nasıl baş edecek…

    5,64
  • Yayazulanın Çocuğu

    Tüm dünyada milyonlarca çocuğun sevgilisi olan yayazulanın ikinci macerası belki karanlık bir ormanda geçiyor, ama en az birincisi kadar parlak!

    5,64
  • Yayazulanın Çocuğu Çıkartmalı Etkinlik Kitabı

    Julia Donaldson ve Axel Scheffler’in çok sevilen öyküsünden uyarlanan bu muhteşem etkinlik kitabı ile karanlık ormanda Yayazuli ile gezintiye çıkabilirsin.
    Bir sürü çıkartmayla resimlerin, oyunların ve bulmacaların tadını çıkar!

    9,09
  • Yaz

    Yaz, yapıtları arasında organik bağlantı ve bütünsellik ilkesine büyük önem veren Albert Camus’nün (1913-1960) Tersi ve Yüzü, Sürgün ve Krallık ve Düğün adlı kitaplarıyla birlikte birbiriyle ilişkili ya da bağımsız bir metinler çevrimi oluşturur. Doğaya, dağa, denize ve güneşe derinlemesine bir sevgi duymuş, kendisine bir sığınak, düşüncelerine bir yanıt aramış ve Akdeniz ışığında bütün yaşam felsefesinin imgesini bulmuş olan Albert Camus, Yazda Cezayir’in sıcak ve aydınlık doğasından Antik Yunan’ın ölçülü ve ışıklı düşüncesine uzanır. Böylece, Avrupa’nın kapıldığı yıkıcı tutkuyu yalın olduğu kadar hayranlık uyandıran bir mantıkla yargılar ve ortaya çıkan Akdeniz bilinci Albert Camusnün mutluluk etikasını yaratır…

    4,49
  • Yaz Gelince

    Dört kitaplık seride, büyükannesi ve büyükbabası tarafından büyütülen küçük bir kızın bir şeftali ağacıyla kurduğu ilişki naif ve şiirsel bir dille aktarılıyor.
    Mevsimler birbiri ardınca gelip geçerken, küçük ve büyük okur mevsimlerin ve şeftali ağacının döngüsünü küçük kızın gözünden takip ediyor.
    Serinin dört kitabı da ayrı ayrı okunabileceği gibi Kumdan Kale Yayınları tarafından önerilen okuma sırası şu şekilde:

    Yaz Gelince
    Güz Gelince
    Kış Gelince
    Bahar Gelince

    gizle

    5,64
  • Yazarların İstanbul’u

    Röportajlar: Neşe Mesutoğlu ‘’İstanbul hiç bu kadar güzel anlatılmamıştı’’ Bu kitap, İstanbul’un dünü, bugünü ve yarınına dair başka bir pencere açıyor. O pencereden içeriyi seyrederken; İlber Ortaylı ile İstanbul’a “doğru” bakmanın yolunu keşfedecek, Semavi Eyice ile bir zaman tünelinden geçerek tarih öncesinden bugüne İstanbul’u seyre dalacağız. Buket Uzuner ile ilham perisi İstanbul’u yakalamaya çalışacak, Ahmet Ümit’in İstanbul’a dair hayallerinin peşine düşeceğiz. Sunay Akın’la oyundan müzeye kocaman bir dünya olan İstanbul’a bakarken, Muazzez İlmiye Çığ ile İstanbul’u dışarıdan gelenlerin gözüyle göreceğiz. Ara Güler’in kendisini “İstanbul’un simgesi” ilan etmesine tanıklık edecek, Hıfzı Topuz’un Nazım Hikmet’li, Bedri Rahmi’li, Abidin Dino’lu, Fikret Mualla’lı sanat dolu yıllarına göz atacağız. Emre Kongar’dan İstanbul’da yaşama sanatına dair tavsiyeleri alırken, Çetin Altan ile 2112’nin İstanbul’una yolculuk yapacağız. Aydın Boysan ile bir İstanbul sofrasında İstanbul’un mimari serüveninin sohbetine oturacak, Artun Ünsal ile İstanbul’un eşsiz lezzetlerinin tadına varacağız. 12 büyük ustanın anlatımıyla İstanbul’u okurken, bu kenti tanımanın ve anlamanın büyüsüne kapılacak ve İstanbul hiç bu kadar güzel anlatılmadı diyeceksiniz… Yazarlar: İlber ORTAYLI – Ahmet ÜMİT – Sunay AKIN – Buket UZUNER – Semavi EYİCE – Muazzez İlmiye ÇIĞ Emre KONGAR – Hıfzı TOPUZ – Ara GÜLER – Aydın BOYSAN – Artun ÜNSAL – Çetin ALTAN

    6,79
  • Yazılamayanlar

    İşte Tayip Erdoğan’ın yaptığı 8 büyük siyasi operasyon!
    Erdoğan-Gökçek kavgasının perde arkası.
    Melih Gökçek ile Kadir Topbaş’ı hapisten kurtaran sırlar.
    Tayyip Erdoğan ile Ali Babacan’ın hiç bilenmeyen beton kavgası.
    Tayyip Erdoğan Ali Koç’tan niye çekiniyor? Babası Rahmi Koç’a elçi olarak kimi gönderdi?
    McKinsey ve Papaz olayının bilinmeyenleri…
    Aydın Doğan böyle tehdit edildi…
    Gazetelerin ve televizyonların gerçek sahibi kim?
    Muhsin Yazıcıoğlu’nu FETÖ böyle öldürdü, iktidar böyle seyretti.
    Bahçeli’nin Tayyip Erdoğan’a teslim olma sırrı ne?
    Kemal Kılıçdaroğlu’nu istifa etmekten vazgeçiren neden…

    7,94
  • Yazma Cesareti

    Yaratıcılığı her boyutuyla ele alan ilk Türkçe kaynak olma özelliğini koruyan Yazma Cesareti, yeniden okurla buluşuyor.

    En sağlıklı içgüdümüz, yaratıcı içgüdümüzdür. Her birimizde doğuştan var olan bu içgüdü biteviye kendisini gerçekleştirmek için çalışır. Ne var ki aynı zamanda kendimizi gerçekleştirme güdüsü olan yaratıcı içgüdüyü dünya dört bir yandan baskılar.

    Hayat hiç kimsenin yazmasını, herhangi bir alanda yaratıcı olmasını istemez. Doğduğumuzda nasıl bir hayat yaşayacağımız çoktan belirlenmiştir ve bizim için belirlenmiş bu hayatın dışına çıkmadığımız sürece yaratıcı olamayız.

    Yaratıcılık nedir, yaratıcı sürecin önündeki engeller nelerdir? Her insan acı çeker, ama neden her insan acısını yaratıcılığa dönüştüremez; Yaratıcı insanların ortak özellikleri nelerdir? Sanatı sanat yapan nedir? Sanatsal değerin objektif ölçütü olabilir mi? Sanatçı, toplumla uzlaşırken bir yandan ondan nasıl ayrılır? Sanat neden aykırıdır? Sanat neden “ifade” değildir? Sanat ve yaratıcılık hakkında doğru bilinen yanlışlar nelerdir? Yaratıcılığın psikolojisi, sanat ile benlik ilişkisi ve çok daha fazlası bu kitapta…

    12,54
  • Yedi İklim Dört Bucak

    Evliya Çelebi, on yedinci yüzyılda yaşamış dünya gezgini bir ulu yazar. Tam elli yıl durmadan, dinlenmeden gezmiş, gezmiş. O dönemde üç büyük ankaraya yayılan büyük Osmanlı İmparatorluğu içinde gezmedik köşe, görmedik bucak bırakmamış. Bu sonu gelmez gezisi sırasında durmadan da günlük notlar tutmuş. Gittiği, gördüğü yerleri, görüp tanıdığı kişileri, tanık olduğu şaşırtıcı olayları, dinlediği ilginç öyküleri hiç üşenmeden yazmış da yazmış. Değerli şairimiz Refik Durbaş, bu ünlü gezginimizin yazılarını taradı, çocuklar için ilginç bulduğu bölümleri, anlatımını yalınlaştırarak, Yedi İklim Dört Bucak adı altında bu kitapta topladı. Genç yaşta aramızdan ayrılan ülkemizin en iyi çizerlerinden biri olan Yalçın Çetin de bu kitabı resimlemişti. Gezi notlarını günlük konuşma diliyle yazan büyük gezgin Evliya Çelebi’nin alabildiğine abartarak anlattığı olayları gülerek, keyifle okuyacaksınız.

    4,49
  • Yediçınar Yaylası

    “Bir neslin yüz akıdır Kemal tahir, Türk düşüncesine ufuklar açmıştır. Türk romanının en yiğit, en güçlü, en büyük temsilcisidir. Belki de çağdaş romanın demeliydim…” Cemil Meriç

    10,24