-
Namazın Sırları ve Fazileti
İslâm düşünce tarihinin en etkili isimlerinden biri olan ve Hüccetü’l-İslâm unvanıyla tanınan Gazzâlî, ehl-i sünnet kelâmının önemli kaynaklarından olmakla birlikte geçmişte yeterince rağbet görmeyen İtikadda Orta Yol’da itikadî meseleleri aktarıp lehte ve aleyhte ortaya atılan fikirleri naklettikten sonra en doğru görüşün orta yola (iktisâd) bağlı olan ehl-i sünnet tarafından temsil edildiğinin altını çizer ve konuları hem aklî hem de naklî esaslar çerçevesinde izah eder. Bu bakımdan eser, mantık kurallarının itikadî konulara uygulandığı ilk eserlerden biridir.
Gazzâlî’nin -kendi ifadesiyle- bu eserde ortaya koyduğu deliller, itikâdî/manevî hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar hükmündedir ve bunu uygulayan doktorun (kelâmcı) yetenekli, sağlam görüşlü ve keskin zekâlı olması gerekir. Bu sebeple, eserin girişinde geniş bir metodoloji kısmına yer verir.
Kısacası, İtikadda Orta Yol bir yandan yeterli miktarda kelâm bilgisine sahip olmak isteyenler için sahih itikadın çerçevesini belirlemekte, diğer taraftan, bid‘at ve dalâletlere karşı çıkarak şüpheleri gidermek ve avamın itikadını savunmak isteyenlere kılavuzluk etmektedir.
-
Nasıl Davet Edelim?
İnsanları nasıl davet edeceğimizi bilmemiz, son derece önemli hususlardandır. Çünkü bugün İslam dünyasının karşı karşıya kaldığı bu kriz, son derece keskin bir krizdir. Bütün düşmanlar İslam’a karşı savaşmak için bir araya gelmiş bulunuyor. Belki de daha önceden bu çapta ve bu ısrar ile İslam düşmanları bir araya gelmiş değildir. Diğer taraftan bugün insanlığın İslam’a ihtiyacı Rasulullah’a (s.a.v.) indirildiği gündeki ihtiyacından daha az değildir.
-
Nasıl Dayandın Ya Rasulullah Hayatını Değiştirecek Siyer
Yer O’nun için… Gök O’nun için… Deniz kıyısındaki kum tanelerinin her biri O’nun için… Tüm alem O’nun, O ise tüm alem için… Kul ve resul planında vücuden en evvel, manen en ahir… O ki Allah’ın sevdiği kulu, son resulü… Hürriyetini bulmak isteyen O’na esir olsun. Allah’a kul olmak isteyen O’na uysun. Kurtuluş O’nda… Ferahlık O’nda… Selamet O’nda… Aranıp da bulunamayan hiçbir güzellik yok O’nda… Öyleyse bugün kimin gönlü bunalıyorsa, kim başına gelen imtihanlardan yorgunsa, kim sıkıntılar içinde göğüs kafesi çatlayacakmış gibi hissediyorsa, kim her şeyi olmasına rağmen hâlâ huzursuzsa, kim aldatılmışsa, kim ağlatılmışsa Resulullah’la arasındaki bağa baksın… Kim de hayatına yeni bir başlangıç yapmak istiyorsa bir besmele çekip bundan sonra O’na biraz daha benzeyebilmek için adım atsın. Allah’ın bizlere yol göstermek için gönderdiği Peygamber Efendimize(sav) tutunursak aklımızdaki birçok soru cevap bulacak, kalbimizdeki birçok şüphe yerle bir olacak ve karanlıklar aydınlanacak.
-
Nasıl Olurdu ? / Rabbimi Tanıyorum 2
Sen de benim gibi oynamayı seviyor musun? O zaman çevir kitabın sayfalarını birlikte eğlenceli bir oyun oynayalım. Oynarken kendimizi keşfedelim. (Çıkartmalı ve oyunlu bu hikaye ile oyun oynayarak eğlenirken öğrenebilirsiniz)
-
Nasıl Sömürüldük
Görüyoruz ki Amerika güdümündeki batı, çıkarlarına alet etmek için 1945’de kurduğu Birleşmiş Milletler örgütü vasıtasıyla makro planda Üçüncü Dünya, mikro planda da İslam Dünyası üzerinde her türlü tasarrufta bulunuyor; bu ülkeleri dilediği gibi sömürüp gidiyor. Hem de müslümanları de kendi emellerine alet ederek..Kaldı ki, beş milyarlık dünya nüfusu içinde sömürenler bir milyar, sömürülenler ise dört milyar nüfusa sahipler.. Peki nasıl oluyor de bir milyar, dört milyarın kanını sülük gibi emiyor?
-
Ne İçin Varsan Onun İçin Yaşa Bir Arayışın Romanı
“Tüm muhteşem hikâyeler iki şekilde başlar. Ya bir insan bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir.” -Tolstoy Demirden keskin bir düdük sesi yükseldi o sırada. Ayrılığın ciddiyeti buz gibi sardı bedenimi. Kapılar kapandı sonra… Çantam sağımda, yalnızlık karşımda… Gidiyorum! Hayır bir saniye! Filmlerde böyle olmazdı ki… Son anda muhakkak bir kalma sebebi yazardı senarist. Tam hareket etmek üzereyken trenden atlayıverirdi esas adam. Oysa şimdi rayların üzerinde kaymaya başlamıştı bile tren… Ayrılığın göğsüme oturan ağırlığıyla camdan dışarı bakıp el sallayan insanlarla dolu peronu izledim. Beni uğurlamaya gelmeyen herkese teşekkür eder gibi bir damla gözyaşı bıraktım oraya.
-
Ne Sorsan Bilir Minik Benim İlk Dinozorlar Kitabım
Çocuklar dinozorları neden çok seviyor dersiniz? Bu canlılar neden bu kadar etkileyici? Apartman kadar büyük oldukları için mi, yoksa birbirinden tuhaf görünüşleri için mi? Hayır! Gerçek oldukları için. Dinozorlar, bu çağda elbette yalnız değildi. Gökyüzünde ve su altında en az onlar kadar etkileyici ve tuhaf canlılar dolaşıyordu. Milyonlarca yıl önce yeryüzünde hiç insan yokken dünyayı yöneten bu şaşırtıcı canlılar hakkında her gün yeni ve şaşırtıcı bilgiler öğreniliyor. Bu şaşırtıcı bilgilerin bir kısmı da bu kitapta! Ne Sorsan Bilir Minik-İlk Dinozorlar Kitabım Sürpriz pencereli Çocuk Ansiklopedisi ile kendi kendine öğrenmenin heyecanı bambaşka!
-
Ne Yediğinizi Biliyor Musunuz? / Gıda Dedektifi
“Kapakta gördüğünüz bu şeker çocuğunuzda aktivite ve dikkat bozukluğuna sebep olabilir.”
Bu uyarı aslında çocuklara yönelik üretilen bu şeker gibi yüzlerce ürünün etiketinde “yasal uyarı” olarak yer alıyor. Çünkü yıllar önce tekstil ve boya sanayiinde kullanılan petrol bazlı kimyasallar renklendirici adı altında endüstriyel ürünlerde kullanılıyor. Sorun renklendiriciler ile sınırlı değil. Geçtiğimiz 50 yılda tüm dünyada etkisini gösteren gıda endüstrisi kullandığı yüzlerce katkı maddesiyle bugün toplumları yaygınlaşmış ve sıradanlaşmış “ürünleriyle” resmen kuşatıyor. İnsanlık tarihinin hiçbir evresinde tüketmediklerini tüketiyor ve sağlık sorunları katlanarak artıyor.
Son 50 yılda toplumumuzu da etkisi altına alan gıda endüstrisi sürecine bilimsel kaynaklar, makaleler ve arşivler üzerinden tek bir soru temelinde ışık tutmaya çalışıyoruz: Ne yediğinizi biliyor musunuz?
devamını oku -
Nebevi Eğitim Modeli Dar’ul Erkam Vahyin Nuzül Sürecinde Şahsiyet Eğitimi
Eğer bir ev imar etmeyi konuşuyorsa, eğer bir ev ‘’nasıl acaba insanlığı risaletin mesajı ile tanıştırabiliriz? Nasıl koştukları cehennem ateşinden çevirebiliriz? Nasıl insanları kula kul olmaktan kurtarıp, Allah’a kul etmeye vardırabiliriz?’’ diye inliyorsa bilin ki, o ev Erkam yürekli adamların evleridir. Bu evin silahları; Kur’an’dır, ilimdir, irfandır, hikmettir, kitaptır, kalemdir, seccadedir, gözyaşıdır, merhamettir, sevgidir, müsamahadır ve duadır. Bu ev adı ve yapısı ne olursa olsun Darü’l-Erkam’dır. Eğer bir ev imha etmeyi konuşuyorsa, eğer bir ev ‘’nasıl acaba hak ve hakikat adına mücadele veren şu sesi kısabiliriz? Nasıl insanların nezdinde itibar sağlayan şu adamların güvenlerini sarsabiliriz? Nasıl hakkın yükselen değerini alçaltıp, bize sorgusuz sualsiz akan muslukların devamını sağlayabiliriz? Nasıl ceplerimizi dolduran meşru ya da gayri meşru ayrımı yapmadan elde ettiğimiz bu imkanları çoğaltabiliriz?’’ diye kıvranıp duruyorsa bilin ki, o ev Ebu Cehil ve Ebu Leheb ruhlarının yaşatıldığı evlerdir. Bu evin silahları; yalandır, iftiradır, şantajdır, kiliçtir, güçtür, nefrettir, öfkedir, hırstır, tamahkarlıktır, kanaatsizliktir, tahammülsüzlüktür ve kavgadır. Bu evin de adı ve yapısı ne olursa olsun Daru’n-Nedve’dir.
-
-
Necmettin’in Dünyası (5 Kitap Set)
Necmettin’in Dünyası (5 Kitap Set)
Necmettin ve Hediye Koç
Necmettin Otomobil Yapıyor
Necmettin İle Mestan
Bahçede Kurulan Devlet
Boyama Kitabı
-
Neden ve Nasıl Siyer Öğrenmeliyiz (Ciltli)
Hz. Peygamber’in (sas) kutlu hayatı olan siyer, bir Müslüman için gerçekten çok büyük ehemmiyet arz eden bir alandır. Kulluk için yaratılan insan, bu kulluğun en ideal halini elbette peygamberlerden ve son peygamber olan Peygamber Efendimiz’den (sas) öğrenecektir. Böyle olduğu için, Kur’an’ın ve Nübüvvet mesajlarının ilk muhatapları olan sahabe nesli, Hz. Peygamber’in (sas) dünyasına ait ne varsa, bu bilgileri çok önemsemiş, daha sonraki süreçte de bunları talebeleri ve ikinci hayırlı nesil olan Tabiin nesline aktarmış, onlar da kendilerinden sonra gelenlere bu mirası ulaştırarak, o kıymetli hazinelerin günümüze kadar ulaşmasını sağlamışlardır.
Hakikaten Hz. Peygamber’in (sas) kutlu hayatına dair bilgiler, tarihte hiçbir şahıs ve dönem ile kıyaslanamayacak kadar ciddi bir müktesebata ulaşmıştır. Şu an kütüphanelerimizde, o döneme dair binlerle, hatta yüzbinlerle ifade edilecek kadar kitap mevcuttur. Miladi VI. asır dediğimiz o döneme ait çalışmalar, sadece Hz. Peygamber’in (sas) hayatını anlatan doğrudan siyer kaynaklarından ibaret değildir. Bir şekilde Hz. Peygamber’in (sas) hayatını daha doğru ve daha detaylı anlamamıza katkı sağlayacak her türlü çalışmanın siyer ile bir şekilde bağları olmuştur.
devamını oku -
Neden ve Nasıl Siyer Öğrenmeliyiz?
Hz. Peygamber’in (sas) kutlu hayatı olan siyer, bir Müslüman için gerçekten çok büyük ehemmiyet arz eden bir alandır. Kulluk için yaratılan insan, bu kulluğun en ideal halini elbette peygamberlerden ve son peygamber olan Peygamber Efendimiz’den (sas) öğrenecektir. Böyle olduğu için, Kur’an’ın ve Nübüvvet mesajlarının ilk muhatapları olan sahabe nesli, Hz. Peygamber’in (sas) dünyasına ait ne varsa, bu bilgileri çok önemsemiş, daha sonraki süreçte de bunları talebeleri ve ikinci hayırlı nesil olan Tabiin nesline aktarmış, onlar da kendilerinden sonra gelenlere bu mirası ulaştırarak, o kıymetli hazinelerin günümüze kadar ulaşmasını sağlamışlardır. Hakikaten Hz. Peygamber’in (sas) kutlu hayatına dair bilgiler, tarihte hiçbir şahıs ve dönem ile kıyaslanamayacak kadar ciddi bir müktesebata ulaşmıştır. Şu an kütüphanelerimizde, o döneme dair binlerle, hatta yüzbinlerle ifade edilecek kadar kitap mevcuttur. Miladi VI. asır dediğimiz o döneme ait çalışmalar, sadece Hz. Peygamber’in (sas) hayatını anlatan doğrudan siyer kaynaklarından ibaret değildir. Bir şekilde Hz. Peygamber’in (sas) hayatını daha doğru ve daha detaylı anlamamıza katkı sağlayacak her türlü çalışmanın siyer ile bir şekilde bağları olmuştur.
-
Nefis Terbiyesi
Bir gün Peygamber Efendimiz’in huzurunda kadınlar kalabalık olmuşlar, kavga ediyorlardı, Hazret-i Ömer oraya geldi. Kadınlar onu görünce kaçtılar. Hazret-i Ömer kadınlara şöyle dedi: “Ey kendi nefislerinin düşmanları! Benden utanırsınız da Allahu Teâlâ’nın Resûlünden utanmaz mısınız?” diye sordu. Kadınlar da: Sen O’ndan daha sert huylusun! dediler. O zaman Muhammed (sallallâhu aleyhi ve sellem) Efendimiz, Hazret-i Ömer’e şöyle buyurdu: “Ey Hattab’ın oğlu! Allah hakkı için -ki benim nefsim O’nun elindedir- sen şeytanla karşılaşmazsın. Çünkü o, senin heybetinden yolunu değiştirir. Senin geldiğin yoldan kaçar, başka yöne gider.”
devamını oku -
Nefis Terbiyesi
Hamd, en güzel övgülere layık olan Allah (c.c)’a aittir. Yalnız O’ndan yardım diler ve O’ndan mağfiret isteriz. Kötülüklerden O’na sığınırız. O’nun hidayet verdiğini saptıracak kimsenin olmadığına iman ederiz. Mahlukatın en şereflisi olan Peygamber (a.s)’a salat ve selam ederiz. Elinizdeki bu kitap, İslam kültürel mirasımızda önemli bir yeri olan, başta tasavvuf, ahlak, fıkıh, kelam ve daha bir çok alanda eser kaleme almış olan İmam Gazâlî (r.aleyh)’nin açıklamalarından anladığımız üzere ümmetin ıslahı için yazılmış bir eseridir Kitapta insanın manevi ve ahlaki yönünün beslendiğini görmekteyiz. Bu ruhi beslemenin insanı helak edebilecek nedenlerden uzak durmakla mümkün olduğu herkesçe malumdur. Bu acizane çalışmayı sizlerin istifadesine sunarken İmam Gazâlî’nin ihya etmek için kaleme aldığı satırların, başta kendi hayatımızın ihyasına ve ıslahına, sonra da siz değerli kardeşlerimin ihya ve ıslahına sebep olmasını Rabbimden niyaz ederim
-
Nefis Tezkiyesi
Ey cemaat! Kibirlenmeyi terk edin. Seviyenizi ve mertebenizi biliniz. Mütevazı olunuz. Başlangıcınız bir damla su, sonunuz, atılmış bir leştir. Tama’ına göre hareket eden, istek ve hevesine uyarak, ezelde kendisi için takdir ve taksim edilmemiş şeylerin peşinde koşan veya ezelde takdir edilen şeyleri de, mal ve mülk sahiplerinden zillet ile isteyenlerden olma. Sen zanneder misin ki, dünyalıklara sahip olanlar, ezelde sana takdir edilmemiş bir şeyi verebilsinler. Şayet böyle bir zanna sahip isen, bu senin kalbine oturmuş olan şeytanın vesvesesinden başka bir şey değildir. Sen bu hâlin ile Allah’ın kulu değil, nefsinin, arzu ve isteklerinin, şeytanın ve paranın kölesi ve kulu olmuşsun. Onun için, bu hallerden kurtuluncaya kadar çalış.
-
Nefs Terbiyesi ve Ahlakı Güzelleştirme
İmam-ı Gazâlî’nin en büyük eseri olan İhyâu Ulûmi’d-Din, her dönem Müslümanlar için ilk akla gelen başvuru kaynağı olmuş ve bu esere büyük güven duyulmuştur. İhyâu Ulûmi’d-Din, dört ana bölümden ve her bölüm de onar konudan oluşmaktadır. İhyâu Ulûmi’d-Din içinde yer alan konuların her biri, eserin orijinal anlatımı asla bozulmadan, akıcı ve duru bir dil kullanılarak çevirisi yapıldı ve başlı başına birer kitap haline getirildi. İhyâu Ulûmi’d-Din’ in üçüncü bölümü olan Helak Edici Şeyler Bölümü’ nün ikinci konusu Nefs Terbiyesi ve Ahlâkı Güzelleştirme’ dir. İmam-ı Gazâlî bu eserinde; kalp hastalıklarının birçok kısımlarına işâret ediyor. Özetle onların tedavisi hakkındaki sözün keyfiyetine, hastalıkların hususî ilâcının tafsilâtını yapmaksızın parmak basıyor. Ahlâkın güzelleştirilmesine genel bir bakış sunarak, bedenin ilâcını buna misâl gösteriyor. Tâ ki, bilinmesi insanların zihinlerine yaklaşsın. Tâ ki bununla güzel ahlâkın faziletinin beyanı açıklığa kavuşsun. Sonra güzel ahlâkın hakikatinin beyanı… Sonra ahlâkların riyâzetle değişmeyi kabul etmesinin beyanı… Sonra güzel ahlâka vardıran sebebin beyanı… Sonra ahlâkların tehzibine varan yolların tafsilini bildiren yolların beyanını yapıyor. Sonra nefislerin riyâzeti… Sonra kalp hastalığının bilinmesinin alâmetlerinin beyanı… Sonra insanoğlunun nefsinin ayıplarını bilmesinde vesile olan yolların beyanı… Sonra kalplerin tedavi yolunun beyanı… Sonra güzel ahlâkın alâmetlerinin beyanı… Sonra gelişmenin başlangıcında çocukların riyâzetindeki yolun beyanı… Sonra iradenin ve mücâhede mukaddimelerinin beyanını açıklığa kavuşturuyor.