Gösterilen 81–100 arası toplam: 118

  • Psikolojik Danışma Kuramları

    Freud ve psikanaliz
    * Carl Gustav Jung ve analitik psikoloji
    * Alfred Adler ve bireysel psikoloji
    * Karen Horney ve bütüncül yaklaşım
    * Harry Stack Sullivan ve ilişkiler
    * Otto Rank
    * Psikoloik danışma anlayışı
    * Psikolojik danışma anlayışı
    * Gerileme karşı geliştirilen çözüm yolları
    * Kişiliğin işleyiş biçimi
    * Kişilik gelişimi
    * İnsanın özellikleri
    * Terapi koşulları
    * Yaratıcı olmayan kişilik tipleri
    * Kurama yöneltilen eleştiriler
    * İnsan görüşü
    * Terapik süreci
    * Kuramın anahtarları ve insan anlayışı
    * Kurama yöneltilen eleştiriler
    * Gerçeklik terapisi
    * Davranışçı kuramlar
    * Varoluşçu psikolojik yaklaşım
    * Psikolojik danışma alanındaki son gelişmeler ve e-terapi

    10,24
  • Psikolojiye Giriş

    Latincedeki Psyche (ruh) ve logos (bilgi) kelimelerinin bileşiminden oluşan psikoloji, kelime anlamı olarak ruh bilimi demektir. Buradaki ruhtan kasıt felsefedeki veya dindeki ruhla ilgili konular değil, insanın algı, düşünce, zekâ, duygu, davranış gibi tamamı zihin veya beyinin işlevlerinden kaynaklanan süreçlerdir. Tarihi süreci içerisinde psikoloji çok farklı şekillerde tanımlanmıştır. Bu tanımlamalardan kimisi psikolojiyi konu olarak sadece zihinle kimisi de gözlenebilen davranışlarla sınırlandırmıştır.

    5,64
  • Ruh Bakımı

    “Cilt bakımı”nın koskoca bir sektöre dönüştüğü, uğruna on milyarlarca doların, nice emeğin ve zamanın harcandığı bir “görüntü” dünyasının unutulan gerçeğidir ruh bakımı. Oysa mideler gıda, ciltler bakım istediği gibi, ruhun da bakıma, özene ve beslenmeye ihtiyacı vardır. Gelin görün ki, “madde”ye odaklanmışsa gözler, “mânâ” unutulur. Cilde ve bedene yoğunlaşmışsa nazarlar, ruhlar bakımsız kalır. Bu kitap, işte bu gerçekten hareketle gelişen denemeleri içermektedir. Modern “yaşantı”ları eleştirel bir gözle değerlendirirken, bizi yitip gitmesini istemediğimiz “öz”ümüze çağırmakta ve bir ruh bakımına davet etmekte. Ruh Bakımı, sarsıcı ve uyarıcı bir kitap. Ama bir o kadar da şefkatli ve onarıcı…

    6,79
  • Ruh İnsan, Sanat, Edebiyat

    Paracelsus, Sigmund Freud, Richard Wilhelm, Pablo Picasso, ve James Joyce’un şaheseri Ulysses üzerine yazılan denemeler… Jung, bu olağanüstü kişilikleri ve sanat yaratımının kökenlerini kendi psikoloji kuramları vasıtasıyla keşfediyor.

    10,24
  • Ruhumun Kayıp Halkası – 1

    Psikolojik sağlık, tıpkı bir zincir gibidir. Bu zinciri oluşturan halkalar ise insanın başına gelen dertler, sıkıntılar ve sorunlar ile baş edebilmesini kolaylaştıran dinamiklerdir. O halkalardan biri kaybolduğunda zincir açılır ve sağlıklı tüm halkalar da dağılır gider. Tabiat boşluk kabul etmez. Kaybolan her olumlu halkanın yerine bir olumsuz halka gelir ve yer eder. İnsan kendi ruhunun halkalarını kaybettikçe çevresindeki insanların olumsuz davranışları ve olumsuz durumlar, o halkaların yerini yavaş yavaş doldurmaya başlar. Mesela, hikmet yani bilgelik halkası kaybolduğunda, orayı cehalet halkası kaplar. Öz güven halkası kaybolursa yerini yetersizlik ve değersizlik halkası alır. Psikolojik bağışıklık halkası kaybolursa yerine çaresizlik ve umutsuzluk halkası geçer. Affetmek ve kabullenmek halkası kaybolduğunda yerine öfke ve tahammülsüzlük halkası gelir. Stresle yaşamayı bilme halkası kaybolursa yerini kaygı ve korku halkası alır. Çevrenizdekilere sınır çizebilme halkası kaybolursa yerini mutsuzluk ve tükenmişlik halkası alır. Peki, sizin ruhunuzun zincirinde kayıp halka hangisi?

    11,39
  • Rüyalar

    Yazar, psikiyatrist, eğitimci, ressam ve bir de seyyah olan Carl Gustav Jung, rüyalar hakkındaki fikirlerini bu derlemede toplamıştır. Gizemcilik, din, kültür, semboller gibi ana temaları kendine özgü ve maharetli anlatım tekniğiyle okuyucuya sunmuştur. Rüyaları filmsel özellikleriyle teşhis etmiş, ayrıca sadece şahsi planda söz konusu olan “kişisel rüyalar” ile hepimizin tecrübe ettiği ve kolektif bilinçdışının ürünü olan “büyük rüyalar” arasında ayrım yapmıştır. Yirminci yüzyılın en etkin figürlerinden biri olarak Jung, Rüyalar adlı eseriyle kendi ürettiği sıradışı kavramlara anlaşılır tarzda bir giriş yapmakla kalmamış, bunun yanında toplu eserlerinin nitelikli okunması için de en ideal yöntemi sunmuştur.
    8,90
  • Son Sığınak Aile

    Evliliğe hazır mıyım?
    • Niçin evlenmeliyim?
    • Flörtsüz evlilik olur mu?
    • Aşk olmadan evlilik yürür mü?
    • Eşimi tanımak için ne yapmalıyım?
    • Eşimin ailesine nasıl davranmalıyım?
    • Eşim beni aldatır mı?
    • Anne-babalık öğrenilir mi?

    10,24
  • Son Sığınak Aile

    Aşk, evlilik, eş, aile, ev hanımlığı, sevgi, akrabalar, aldatma, şiddet, boşanma, annelik- babalık, mutlu bir ailenin sırları ve daha fazlası… Aile kurumunun yıkılmaya yüz tutması, aile bireyleri arasındaki bağların zayıflaması ve modern dünyanın getirdiği sorunlar aile üzerinde yeni baştan durulması gerektiğini gösteriyor. Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın kaleminden Son Sığınak Aile, aileye ilk adım olan evliliğin biyolojik, psikolojik, sosyal ve kültürel temellerini irdeliyor. Yaşanmış örneklerin ve ‘evlilik niyet sözleşmesi’nin desteğiyle aile üyelerinin ve evliliğe hazırlık sürecinde olanların yollarını aydınlatıyor. “Aileyi” bütün yönleriyle anlatırken aileleri, karşılaşılan sorunları ve olguları bilimsel bir bakış açısıyla ele alıyor. Bu kitap, her ailenin ve aile olma yolunda ilerleyenlerin mutlaka kitaplığında bulunması gereken, mutlu aileler için rehber niteliğinde bir başvuru kitabı.

    10,24
  • Sosyal Medya Psikolojisi

    “Bilindiği gibi dijital nesiller önceki kuşaklardan farklı bir gerçeklikte yaşıyorlar. Psikiyatri pratiğinde uyguladığımız nörogelişimsel ölçekler var bu ölçeler de bazı becerileri ölçeriz bu beceriler gelişmişse kişide yaygın gelişim bozukluğu var mı yok mu karar veririz. Bu beceriler mantıksal, ince motor, kaba motor, dil, sosyal, duyusal ve duygusal becerilerdir. Bir çocuk yürümeye başlaması ile birlikte doğal sosyal ortamda değilse yeteneklerini beceri haline dönüştüremez. Ukraynalı Oxana Malaya vakası gibi vahşi çocuk olgularında gördüğümüz gibi ilkel seviyede kalabilir. Bu nedenle ucuz bakıcı gibi TV karşısında, tablet elinde büyüyen çocuk gecikmiş konuşma ile kliniklere başvuruyor otistik belirtiler gösteriyor. Bu olgular uzun sürerse “öğrenilmiş otizm” diye tanımlanan klinik tabloya dönüşebilirler. İşte bu çalışmada sosyal medya ile ilişkimizin nasıl olması gerektiğine dair çok derli bilgileri bulacaksınız. Genç arkadaşlarımız çok emek verdiler. Onlarla birlikte çalışmak bana da çok iyi geldi. Kendilerini kutlarım size de iyi okumalar dilerim.” Prof. Dr. Nevzat TARHAN / Psikiyatri Uzmanı “İşte bu kitapta Dr. Aylin Tutgun Ünal ve arkadaşları sosyal medya kullanım alışkanlıklarını kuramsal, psikolojik ve klinik açılardan etraflıca ele alıyorlar. Sosyal medyanın Z kuşağından ebeveynliğe, narsisizmden yalnızlığa, alışkanlıktan bağımlılığa, depresyondan belleğe kadar birçok alandaki etkisini inceliyorlar ve bize aktarıyorlar. Politik psikoloji, postmodern kültür, algı yönetimi, psikoterapi gibi birbirinden farklı alanların sosyal medya kullanımı ile ilişkilerini bize gösteriyorlar.” Prof. Dr. Gökben HIZLI SAYAR / Psikiyatri Uzmanı

    13,69
  • Tahıl Beyin Yemek Kitabı

    Sağlık Durumunuzu İyileştirip Hayatınızı Değiştirecek 150’den Fazla Glutensiz Tarif İDEAL SAĞLIK VE ZİHİNSEL BERRAKLIK İÇİN DEVRİM NİTELİĞİNDEKİ TAHIL BEYİN DİYETİNİ MUTFAĞINIZA GETİRİN Dr. David Perlmutter’in çoksatan Tahıl Beyin adlı eşsiz eseri buğday, şeker ve karbonhidratlara maruz kalmanın beyinde yarattığı yıkıcı etkileri gözler önüne sererek sağlığımız hakkında düşünme biçimimizde devrim yarattı. Artık doğru yiyecekleri tüketerek beyninizde yeni beyin hücrelerinin üretimini teşvik edebilir ve “zeki genler”inizin kontrolünü elinize alabilirsiniz. Tahıl Beyin Yemek Kitabı beyninizin etkinliğini ve enerjisini korumanızı sağlarken insanı elden ayaktan düşüren nörolojik hastalıklara da daha yaygın, sıradan sağlık sorunlarına da yakalanma riskinizi azaltan 150’den fazla leziz tarif içeriyor. Kahvaltı, öğle yemeği ve ara öğün olarak lezzetli pek çok seçenek sunan Dr. Perlmutter sağlıklı, leziz ve yapımı kolay yemeklerle glutensiz beslenme yolunda sağlam adımlarla ilerlemeniz için ihtiyacınız olan bütün stratejileri anlatıyor. Sağlığınızı ve tükettiğiniz yiyecekleri önemsiyorsanız, bu kitaba ihtiyacınız var. “Beyninizi güçlendirmek, hafızanızı korumak, ruh halinizi iyileştirmek, enerjinizi artırmak ve hastalıklardan kurtulmak istiyorsanız Dr. Perlmutter’in sözlerine kulak verin. Bu kitap size beyninize nasıl bakacağınızı ve onu nasıl beslemeniz gerektiğini anlatan bir kılavuz!” DR. MARK HYMAN, KAN ŞEKERİ DİYETİ KİTABININ YAZARI “Perlmutter bizi sözde sağlıklı tam tahılların beynimiz üzerindeki yıkıcı etkilerini gözlemleyebileceğimiz bir tura çıkarıyor. Modern buğday başta olmak üzere tahıllar kalp krizleri, trafik kazaları ve kafa travmaları nedeniyle zarar gören beyinlerin toplam sayısından daha fazla beyne zarar veriyor. Dr. Perlmutter beyin sağlığının ve işlevinin korunması veya beyinde iyileşme sağlanması için buğdaysız beslenmenin benimsenmesi gerektiğini ikna edici bir dille anlatıyor.” DR. WILLIAM DAVIS, BUĞDAY GÖBEĞİ KİTABININ YAZARI “Dr. Perlmutter en hassas organımız olan beynimizi yenilikçi bir yaklaşımla ele alıyor. Kendisi nörolojik hastalıkların tedavisinde alternatif ve geleneksel yaklaşımlardan faydalanma konusunun tartışmasız lideridir. Ona yönlendirdiğim hastalar harika sonuçlar aldı. Gelişmelere öncülük eden Perlmutter tıbba bakış açınızı değiştirmenize yardımcı olabilir.” DR. MEHMET ÖZ “Bunama ve diğer pek çok beyin hastalığı ne kaçınılmazdır ne de genetik. Bu hastalıklar tahıl ve şeker yönünden zengin bir beslenme şeklinin tercih edilmesiyle doğrudan bağlantılıdır. Tahıl Beyin yalnızca bunu kanıtlamakla kalmıyor, aynı zamanda size beyninizi veya sevdiklerinizin beynini korumak için bilmeniz gereken her şeyi sunuyor.” DR. CHRISTIANE NORTHRUP

    11,39
  • Temel Psikolojik Danışma Becerileri

    Danışmanlar ve yardımcılar kimlerdir? Temel danışmanlık becerileri nelerdir? Yardım etme süreci nasıl işler? Alandaki etik meseleler ve ikilemler nelerdir? Çok kültürlü ve cinsiyete duyarlı yardım nasıl olmalıdır? Tüm bu sorulara cevap bulabilceğiniz kılavuz niteliğindeki bu kitapta, danışmanlık becerileri kapsamlı bir şekilde ele alınıyor. Bu becerilerin kazanımını ve geliştirilmesini en kolay şekilde öğretme yolunu hedefleyerek uygulamacılara yardım ilişkisini nasıl kuracağına, geliştireceğine ve sonlandıracağına dair bir yapı sunuyor. Teorik bilgilendirmenin ardından verilen vaka örnekleri, diyaloglar ve etkinlikler ile danışman ve yardımcıların eğitimini ve pratiğini destekliyor. İlk bölümde, psikoterapistler ve danışmanlık önceliği olmayan diğer mesleki rollerdeki yardımcıların çalışma alanları, becerilerin tanıtımı ve yardım süreci ele alınarak kapsamlı bir giriş bölümü oluşturulmuştur. Daha sonra her bir beceri detaylı olarak incelenmiştir. Sürecin başlangıcından önce anlama, ilgi gösterme gibi beceriler verilip bunun üzerine süreci yapılandırmanın yolu çizilmiştir. Soru sorma, dirençleri yönetme, problem çözümünü kolaylaştırma, ev ödevi verme gibi becerileri tanımlamanın ötesinde etkin kullanımını sağlayacak uygulamalar sunulmuştur. Bu aşamaların ardından yardım ilişkisini nasıl sonlandırmak gerektiğine ilişkin bilgi ve pratik bir arada verilmiştir. Son bölümde, bütün bu uygulamaların etik bir çerçevede yapılmasını destekleyecek konulara değinilmiştir. Etik meseleler ve ikilemler, çok kültürlü ve cinsiyete duyarlı yardım konuları tamamlayıcı nitelikte ele alınmıştır.

    9,09
  • Terapi Odasında İyileşen İlişkiler

    İlişkilerimizde her şeyin yolunda gittiğini düşünürken alabora olduk bazen. Bazılarımız göz göze geldiğimizde kalbimizi kıpır kıpır eden kişiye tutunmak istedik, yaralarımızı onunla birlikte sarabileceğimize inandık belki ama bir şeyi fark edemedik: İkimiz de boğuluyorduk. Farklı geçmişlerle yorgun düşmüş iki kişi nasıl sarabilirdi birbirinin yarasını? Yahut sarabilir miydi? Kişi ancak kendi kendini mi iyileştirebilirdi? Tünelin ucunda hiç ışık yok muydu? Hep aldatacak ya da aldatılacak mıydık? İnsan gerçekten var olan ilişkide ihtiyaçları karşılanmadığı için mi başkasına yönelirdi yoksa ihtiyaçlarının sonu gelmediğinden mi? Sağlıklı bir ilişkide olmayı, korkmadan ve incitmeden bağlanmayı, gerektiğinde gitmeyi ve kendimiz için doğru partnerler seçmeyi nasıl başaracaktık? Hep aradığımız hayatın anlamı aslında orada bir yerde duruyordu ve biz onu keşfedene kadar sessiz kalacaktı. Psikiyatrist Dr. Bahar Tezcan hepimizin sık sık rotasız kaldığı bu anlam arayışına kırıyor dümenini. Terapi odası ilişkilerin dalgalı denizi oluyor ve bağlanma, aldatma-aldatılma, narsist bireylerle ilişki, evlilik, boşanma gibi konular apaçık halleriyle su yüzüne çıkıyor. Aşk, tutku, sanat ve emekle harmanlanmış Terapi Odasında İyileşen İlişkiler ile siz de geçmişinizi anlayacak ama ona bağlı kalmadan güçlenerek ilerlemeyi keşfedeceksiniz. Geçmişin ancak onu anladığınız, size neler olup bittiğini görebildiğiniz zaman geçmişte kaldığını fark edip, “Neden böyle oluyor?” diye düşündüğünüz pek çok şeyin cevabıyla yüzleşecek, kitabı bitirdikten sonra ruhunuzdaki ferahlığı sonuna kadar hissedeceksiniz!

    9,09
  • Toplum Psikolojisi Ve Empati

    Dünya geçmiş asırlara göre daha müreffeh, fakat hayat standartlarının yükseldiği, zenginliklerin arttığı toplumlarda şiddet azalmıyor, hatta tam aksine artıyor. Her gün önünden geçtiğimiz bir toplumsal histeriyle karşı karşıyayız. O halde toplum neden böyle oldu? Dünya topluluğu nereye gidiyor? Üstelik suçluların çoğu da akıl hastası değil. O halde sebep nedir? Tahammülsüzlük mü? “Öteki”nin duygusuna kayıtsızlık mı? Yoksa empati eksikliği ve bencillik yükselen bir trend haline mi geldi? Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Toplum Psikolojisi ve Empati’de dikkat çekici tespitlerde bulunuyor. Yazar, bireysel ve toplumsal şiddet ilişkisini irdelerken, hem geçmişteki toplumları inceliyor hem de günümüz toplumunu, bireyler üzerinden biyolojik ve psikolojik verilerle tahlil ediyor. Son yıllarda şiddet eğiliminin artışıyla birlikte ayyuka çıkan sosyal şizofreniyi ele alıyor, şizofreninin aslında bireyden topluma doğru yayıldığını ileri sürüyor ve buna çözüm önerileri getiriyor. Toplum Psikolojisi ve Empati günümüzün toplumsal dertlerini anlamak ve bunları çözmek adına atılmış güçlü bir adım.

    12,90
  • Türkiye ABD İlişkilerinin Psikolojisi

    Missouri Gemisi İstanbul’a demirlediğinde takvim yaprakları 5 Nisan 1946 Cuma gününü gösteriyordu. İkinci Dünya Savaşı bitimindeki bu kritik tarih, Cumhuriyet Türkiye’sinin kaderini şekillendirecek gelişmelerin başlangıcıydı. Mecliste yapılan konuşmalar ve gazetelerde yayımlanan yazılar ABD’nin Türkiye’de sempatiyle anıldığını, iyiliksever, koruyucu ve kurtarıcı bir imgeyle baş tacı edildiğini hatta kutsandığını gösteriyordu. Başbakan Şükrü Saraçoğlu için ABD “Dünyanın en mükemmel çocuğu” idi. CHP vekili Muhittin Baha Pars Amerikan Başkanı Roosevelt için “Peygamber gibi temiz ve kusursuz” nitelemesinde bulunmuştu. Celal Bayar ise Türkiye için NATO’nun “imanlı bir uzvu” diyordu. Türkiye’nin siyasal ve kültürel elitine hakim olan bu duygusal atmosfer yaklaşık yirmi yıl boyunca devam etti. 5 Haziran 1964 günü ABD Başkanı Lyndon Johnson tarafından İsmet İnönü’ye yazılan mektup, Türkiye’deki yerleşik Amerikan romantizmini sarstı. O günden sonra Türkiye ABD ilişkileri hiç bir zaman 1950’lerdeki altın yıllarına dönemese de, ABD’nin Türkiye üzerindeki belirleyici etkisi devam etti.

    12,54
  • Üçüncü Şempanze: İnsan Türünün Evrimi ve Geleceği

    BENZERSİZ BİR TÜRÜN GELİŞİMİ

    Biz insanlar genlerimizin ˜â€™ini şempanzelerle paylaşıyoruz. Öte yandan dinleri ve uygarlıkları kuran, iletişimin karmaşık ve çeşitli biçimlerini geliştiren, bilim öğrenen, şehirler inşa eden ve nefes kesici sanat eserleri yaratan insanlar gezegende egemen tür olurken, şempanzeler her şeyden önce hayatta kalmaları için gereken temel gereksinimleri karşılamaya çabalayan hayvanlar olarak kalmışlardır. Evrimsel kuzenler arasında bu ayrımı yaratan DNA’daki %2’lik farklılık nedir? Bu büyüleyici, kışkırtıcı, tutkulu, baştan sona eğlendiren kitapta Pulitzer ödüllü Jared Diamond, sıra dışı insan türünün dikkat çekecek kadar kısa bir zaman diliminde dünyayı yönetme… ve onu geri dönülmez biçimde mahvetme yeteneğini nasıl geliştirdiğini keşfediyor.

    Son yüz binyıl içinde öyle bir nokta geldi ki insan, kendisini diğer hayvanlardan ayıran özellikler ve davranışlar sergilemeye başladı. Nihayet evrim zamanının ruhuna tamamen uygun olarak dil, sanat, din, bisiklet, uzay aracı ve nükleer silah yarattı. Nükleer silah tehdidinin ve iklim değişikliğinin etkileriyle yüzleştiğimiz bugünlerde doğuştan gelen şiddet eğilimlerimiz ve icat etme merakımız bizi çok önemli bir yol ayrımına getirmiş görünüyor. Bizi biz yapan bu özellikler nereden geliyor? Özelliklerimiz lanetimiz mi? Olur da değişirsek, bizim için hâlâ umut var mı?

    Royal Society Bilim Kitapları Ödülü
    Los Angeles Times Kitap Ödülü

    “Kıvrak bir zekânın ürünü olan Üçüncü Şempanze’yi okumak, tam bir ayrıcalık…”
    New York Times Book Review

    “Sarsıcı, ufuk açıcı ve cüretkâr kitabıyla kabul edilmelidir ki Diamond, son yılların gördüğü en etkileyici bilge…”
    Nature

    “Bazı biyologlar yalnızca bilim insanıdır; bazıları düşünür. Jared Diamond kesinlikle bir düşünürdür.”
    Colin Tudge

    “Muhteşem… Jared Diamond, davranışlarımıza ve kökenlerimize ilişkin bu büyüleyici çalışmasını bir doğabilimci gözüyle ve filozof bilgeliğiyle ortaya koyuyor.”
    Diane Ackerman

    “Herkes bu göz kamaştırıcı kitabı büyük bir keyifle okuyacaktır. İnsan olmanın ne demek olduğunu anlamamıza yardım ediyor.”
    Paul Ehrlich
    devamını oku

    13,69
  • Yapay Zeka

    Robotlar Dünyayı Ele Geçirir mi?

    Bill Gates, Stephen Hawking ve Elon Musk Yapay Zekâdan Neden Korkuyor?

    Yapay zekâ insanlığın sonunu getirebilir.
    Stephen Hawking

    Süper zekâ konusunda çok kaygılıyım.
    Bill Gates

    Yapay Zekâ (AI) bilim insanlarını ürkütüyor.
    21. yüzyıl beyin gücümüzü daha objektif kullanmamızı gerektiriyor, artık her şeyin beyin gücüyle gerçekleştiğinin bilinci, insanları daha yaratıcı düşünmeye zorluyor.
    21.’nci yüzyılın mucizeler yılı olacağını kestirmek zor olmasa gerek.
    Pozitif enerjilerini bilgi sinerjisiyle harmanlayanlar, 21.’nci yüzyılın sürdürülebilir öncüleri olacaktır.
    Çünkü;
    21. yüzyıl beyin güçlerinin savaşı olacaktır…

    7,94
  • Yetenekli Çocuğun Dramı

    Deneyimlerimizden ruhsal rahatsızlıklarla mücadele ederken her zaman kullanabileceğimiz çok önemli bir araca sahip olduğumuzu öğrendik. Bu araç tek ve benzersiz olan kendi çocukluk öykümüzün gerçeğini duygusal yönüyle kavrayabilmemiz, duygularımızla ona ulaşabilmemizdir… Fakat yanılsamalardan kendimizi tümüyle kurtarabilir miyiz? Her yaşam yanılsamalarla doludur; bu da, sanıyorum, gerçek bize çoğu zaman dayanılmaz göründüğü içindir. Yine de gerçek bizim için o denli vazgeçilmezdir ki, ona varamamış olmayı ağır rahatsızlıklarla ödüyoruz. Bu nedenle uzun bir süreç sonunda bize yeni bir özgürlük alanının kapılarını açıncaya kadar, acı vereceğini bilerek gerçeği keşfetmeye çalışıyoruz… Ya da buna katlanamayıp yalnızca bilişsel düzeyde bir kavrayışla yetiniyoruz. Fakat böyle yapınca da yanılsamaların alanından kurtulmamız mümkün olmuyor.

    7,94
  • 10 Adımda Pozitif Psikoloji

    Nevzat Tarhan, 10 Adımda Pozitif Psikoloji’de her biri psikoloji ve psikiyatrinin farklı sahalarında uzman on dokuz kişiden oluşan bir ekiple duygusal zekâ becerilerini 10 adımda geliştirme yöntemlerini pratik uygulamalarla birlikte sunuyor. Kendini tanıma-farkındalık, iletişim becerileri, motivasyon, sebatkârlık, uzlaşmacılık gibi kavramların tek tek açıklandığı kitapta anlatılan 10 adım, psikodrama ve
    alıştırmalarla pekiştiriliyor.

    Hayatın her anında karşınıza çıkabilecek krizleri birer avantaja çevirebilmenin inceliklerini anlamak ve öğrenmek isteyenler için
    10 Adımda Pozitif Psikoloji kaçırılmayacak bir imkân.

    10,24
  • Algı Yönetimi ve Manipülasyon

    İçinde yaşadığımız modern şehir hayatında, bir yandan görevler ve zorunlu ilişkiler içinde boğulurken, diğer yandan algı yöneticilerinin manipülasyona dayalı kandırma teknikleriyle baş etmeye çalışıyoruz. Zira gerçekle aramıza giren manipülatörler; gördüklerimizi, duyduklarımızı ve hatta dokunduklarımızı nasıl yorumlayacağımızı belirlemek için profesyonel bir çaba gösteriyor. Neticede algı yöneticileri kolaylıkla verebildiğimiz “hayır” deme ve itiraz etme tepkisini ortadan kaldırarak insanları edilgen hale dönüştüren uzman­lık kodlarından yararlanmakta son derece mahirdirler. Oysa bu teslimiyetçi durum aile, siyaset ve bilim ilişkileri başta olmak üzere toplumsal alanın farklı katmanlarında bizi türlü yalanların kurbanı haline getirebilir. Peki, algı yöneticilerinin manipülasyonları karşısında “hayır” demek hepimize neden bu kadar zor gelir? Usta yalancıların yönettiği bir dünyada yaşadığımızın farkında mıyız? Onay­lamadığımız düşünceleri onaylar görünmek pahasına, bizi başkalarına uyum sağlamaya iten nedir? Dahası kandırmanın başarılı olmasında “niçin?” sorusunu sormayışımızın etkisi ne düzeydedir? Kampanyalar ve sürekli tekrar bizi nasıl yönlendirir? Manipülasyonları başarılı kılan unutkanlık, duy­gusallık ve düşüncesizlik zaaflarından kurtularak algı yöneti­cilerine karşı direnmeyi nasıl başarabiliriz? Mücahit Gültekin, Algı Yönetimi ve Manipülasyon’da kanmanın ve kandırmanın psikolojisinin nasıl işlediğini çeşitli örneklerle gözler önüne seriyor. örnekler sağlık, eğitim, bilim, siyaset, sinema, ticaret ve İslam tarihi gibi farklı alanlardan seçilmiştir. Elinizdeki kitap manipülatörlerin tekrara dayalı kandırma süreçlerini sekteye uğratmak için her daim eleştirel düşün­menin gerekli olduğunun altını çiziyor. Gerçeğin peşinden sabırla yürüyerek yalanı, yalancıyı ve yalana maruz kalanı inceleyen yazar, algı yöneticilerinin operasyonlarına karşı direnememenin sebep olduğu sıkıntılardan kurtulmayı vaat ediyor.

    9,90
  • Beni Ödülle Cezalandırma

    • Ödül, neden motivasyonu düşürür?
    • Ödülle değerler neden öğretilemez?
    • Ödül, yaratıcılığı neden olumsuz etkiler?
    • Ödül, yapay sevginin bir göstergesi midir?
    • Ödülle büyüyen çocukları ne tür tehlikeler bekler?
    • Mutlu ve başarılı bir çocuk gerçekte nasıl yetiştirilir?

    Bunun gibi merak edilen birçok sorunun yanıtını eğitim bilimci Dr. Özgür Bolat, son 70 yılda yapılan bilimsel araştırma ve gerçek vakalarla net bir şekilde ortaya koyuyor.

    Dr. Özgür Bolat, sadece ödülün görünmeyen gizli zararlarını anlatmıyor; bizlere bir model, pratik çözümler ve uygulamalar öneriyor.

    Kılavuz niteliğindeki bu kitabı okuduğunuzda mutlu, özgüvenli, sorumluluk sahibi ve başarılı bir çocuk yetiştirmek için önemli bir adım atmış olacak, çocuğunuzla ilişkinizde anlamlı değişiklikler yaşayacaksınız.

    DR. ÖZGÜR BOLAT
    Eğitim Bilimci

    gizle

    7,90