-
Hayatul Anbiya für Kinder: Die Geschichten der Propheten
Hayatul Anbiya lil Awlad für Kinder. Die Geschichten der edlen Propheten mit wunderschönen Illustrationen.
Das vorliegende Werk Hayatul Anbiya, das Leben der Propheten, ist an unsere geliebten Kinder gerichtet. Dieses Buch soll ihnen die Vorzüge der Propheten nahebringen und ihnen die Möglichkeit bieten, sich diese als Vorbilder zu nehmen. Denn die Propheten waren die besten und edlen Männer dieser Welt. Sie waren jene, die die erhabene Religion, den Islam an uns weitergaben.
In diesem Werk werden die Geschichten und Lehren aus dem Leben von 24 Propheten auf eine wunderschöne und kindgerechte Art und Weise vorgeführt.
Wunderschöne und islamgerechte Illustrationen zu jedem Propheten machen dieses Werk zu einer passenden Lektüre für jede Angelegenheit, sei es für Gutenachtgeschichten vor dem Schlafengehen oder ein Arbeitsbuch für Unterrichtszwecke.
Die Kinder der Gegenwart, sind das Erbe der Zukunft, wer sie erzieht, erzieht eine blühende Generation.
Der Erfolg für das Jenseits liegt in den Fußstapfen der edlen Propheten und Gefährten.
Möge Allah, der Erhabene den Muslimen, Eltern und Kindern, den Großen und Kleinen, Geduld und Kraft geben. Möge Allah, der Erhabene uns die Ehre geben, in die Fußstapfen der edlen und frommen Propheten und Gefährten treten zu können und ihnen gegenüber ebenbürtig zu sein.
Allahumma Amin.
-
Hayatus Sahaba für Kinder: Die Geschichten der edlen Prophetengefährten
Hayatus Sahaba lil Awlad für Kinder. Die Geschichten der edlen Prophetengefährten mit wunderschönen Illustrationen.
Das vorliegende Werk Hayatus Sahaba, das Leben der Prophetengefährten, ist an unsere geliebten Kinder gerichtet. Dieses Buch soll ihnen die Vorzüge der Sahaba nahebringen und ihnen die Möglichkeit bieten, sich diese als Vorbilder zu nehmen. Denn nach dem Propheten waren sie die beste Gemeinschaft. Es waren seine edlen Gefährten, jene die erhabene Religion, den Islam an uns weitergaben. Das Verfassen dieser Arbeit ist für mich von großer Bedeutung. In erster Linie glaube ich, ihnen durch die Wiedergabe ihrer Lebensgeschichten meine Treue und Ergebenheit zu erweisen. Außerdem ist es von Bedeutung, Lehren aus ihren Leben zu ziehen und ihre besonderen Vorzüge hervorzuheben.
In diesem Werk werden die Geschichten und Lehren aus dem Leben von 22 Sahaba auf eine wunderschöne und kindgerechte Art und Weise vorgeführt.
Wunderschöne und islamgerechte Illustrationen zu jedem Sahaba machen dieses Werk zu einer passenden Lektüre für jede Angelegenheit, sei es für Gutenachtgeschichten vor dem Schlafengehen oder ein Arbeitsbuch für Unterrichtszwecke.
Die Kinder der Gegenwart, sind das Erbe der Zukunft, wer sie erzieht, erzieht eine blühende Generation.
Der Erfolg für das Jenseits liegt in den Fußstapfen der edlen Propheten und Gefährten.
Möge Allah, der Erhabene den Muslimen, Eltern und Kindern, den Großen und Kleinen, Geduld und Kraft geben. Möge Allah, der Erhabene uns die Ehre geben, in die Fußstapfen der edlen und frommen Propheten und Gefährten treten zu können und ihnen gegenüber ebenbürtig zu sein.
Allahumma Amin.
-
Haydi Namaza
Bir Müslüman genç olarak, namaza bakışınızı ve namazla ilişkinizi hiç sorguladınız mı? Namazlarınızı dosdoğru, devamlı ve huşu içinde yani bilinçli olarak kılabiliyormusunuz? Yoksa, namazlarınızı savsaklayıp ihmal ediyor yada adet yerini bulsun diye, sadece üzerinize bir borç olduğu için mi kılıyorsunuz? Niçin namaz kıldığımızın, namazda neler söylediğinizin, Allah’a hangi konularda söz verdiğinizin farkında mısınız? İşte bu kitap; siz sevgili gençlerin şahsına tüm günümüz Müslümanlarının maalesef içi boşalmış namazlarının içini doldurmaya, onların kıldıkları namazlardan haberdar olmalarını sağlamaya ve dosdoğru, gereği gibi namaz kılmalarına katkıda bulunmaya yönelik bilgi ve yorumlar içermekte; Kur’an’ın tanımladığı, Allah Rasulü ve ashabının kıldığı namazları yakalamak için haydi namaza! demektedir.
-
Hayır! Asla!
Bir zamanlar bir çocuk varmış, çok tatlıymış.
Ama bir gün şu kelimeleri öğrenmiş:
‘HAYIR! ASLA!’
Peki ya roller değişirse? -
Hayvan Çiftliği
Bütün Hayvanlar Eşittir. AMA BAZI HAYVANLAR ÖTEKİLERDEN DAHA EŞİTTİR. George Orwell’in Bin Dokuz Yüz Seksen Dört’ten sonra dünya çapında en çok okunan ikinci başyapıtı olan Hayvan Çiftliği, kötü muameleyle ağır koşullar altında çalıştırılan hayvanların eşit, özgür ve mutlu olacakları bir düzen hayaliyle zalim çiftlik sahibi Bay Jones’a karşı ayaklanmasıyla başlar. Hayvan Çiftliği, ilk kez yayımlandığı 1945 yılından beri çok geniş yankı uyandırmış, alegorik nitelikler taşıyan siyasi bir yergidir. Doğrudan doğruya bir Stalin rejimi eleştirisi kabul edilen romanın bazı karakterleriyle dönemin siyasi figürleri arasındaki benzerlikler kolayca görülebilir. Ancak bu benzerliğin ötesinde Orwell, insanlığın hemen her dönemde maruz kaldığı otoriter gücün yıkıcı tahakkümünü keskin hicviyle masalsı bir romana dönüştürmüştür. Hayvan Çiftliği adaletsizliğe, kaba kuvvete ve özgürlüklerin kısıtlanışına karşı yükselttiği güçlü sesiyle güncelliğini koruyan çağdaş bir klasik.
-
Hayvanlar / Deniz’in Sevdiği Şeyler -4
Deniz oyuncak hayvanlarını çok sever.
Yumuşacık pandasına sarılmadan asla uyuyamaz. -
Hayy İbn Yakzan Ruhun Uyanışı
Bu ünlü hikayenin, Hayy’ın varoluşu ve gelişimi çizgisinde insanın gelişim tarihini özetlemekte olan ince anlatım tarzı, bizi Hayy’ın şahsında kendisinden daha başka birşeyleri temsil ettiği konusunda ikna etmelidir. Yalnız başına yaşadığı adada Adem’e benzeyen konumu, ateşin kaşifi olarak üstlendiği Prometeus rolü, ilerleme kaydetmesi ve sapması, ateşle zekice tecrübelere girşimesi ve düşünmeden “ondan bir parça”yı kavramaya çalışması, onun insanoğlunu sembolize ettiğini göstermektedir. Çünkü o da ilk insan gibi her şeyi kendi başına keşfetmek zorundadır. Ayrıca bir insan olarak, ruhun hayat kaynağı olan hayvani yönünden başka bir şey bilmemektedir. Bu, insanın en azından yarı ruhani bir dünyaya girmesinin belirtisidir.
-
Hazret-i Muhammed Mustafa (s.a.v.) Cilt 1 / Mekke Devri
Muhterem Osman Nuri Topbaş Bey’in kaleminden bütün peygamberlerin ve insanlığın edebî nûru olarak cihânı şereflendiren O Sonsuz Güneş’in Mekke Devri… Yüz yirmi dört bir peygamber ve onlardaki sayasız zuhurat ve ilahi tecelli akışları, sanki bereketli nisan bulutları gib azami derecede işba (doymuşluk) haline geldikten sonra beşeriyetin gönül toprağına mecburi bir surette boşaldı. Ve bereketli bir hidayet şeraresi halirdeki nebiler silsilesi, alemlere rahmet olarak gönderilen Hazret-i Muhammed Mustafa -sallallahu aleyhi ve sellem-‘in zuhura gelmesinin adeta birer ikbal ve bahar müjdesi oldu… Böylece bütün peygamberlerin ve insanlığın ebedi nuru olarak cihanı şereflendiren o sonsuz güneşin Mekke Devri, şirkle kirlenmiş gönülleri tevhid-i İlahi çerçevesinde yüce itikad ile temizlemek, küfürle kurumuş dalları iman ve hakikat pınarıyla yeşertmek, nefsaniyet ve zulümleri dolayısıyla ham meyve haline gelmiş beşeriyeti, ruhaniyet ve Nur-i Muhammedi ile olgunlaştırmak faaliyetiyle geçti. O’nun zahiri terbiyesi ve batıni tesiri gönüllere öyle bir iksir oldu ki, daha evvel yarı vahşi, çoğu insanlıktan bile habersiz bir cahiliye toplumunu, insanlık tarihinin hala gıpta ettiği “sahabe” hüviyetiyle hayal edilmez bir mertebeye ulaştırdı. Onları, dünya tarihinde “fazilette zirve insanlar” haline getirdi. Dolayısıyla adalet, merhamet, muhabbet ve iman dolu bir insanlık hususunda modern bir cahiliye devri yaşayan şu ahir zamanın, yegane kurtuluş yolu da, edebiyet güneşinin Nur-i Muhammedi’sinde tecelli eden ulvi sırlardan nasiplenebilmektir… Şefaat yâ Rasûlallâh!..
-
Hazret-i Muhammed Mustafa (s.a.v.) Cilt 2 / Medine Devri
Muhterem Osman Nuri Topbaş Bey’in kaleminden bütün peygamberlerin ve insanlığın edebî nûru olarak cihânı şereflendiren O Sonsuz Güneş’in Medine Devri… Hazret-i Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-‘in Hak katındaki kadri o kadar yücedir ki; Cenâb-ı Hak, Habîbi’ne itaati, kendine itaat saymış; O’na karşı yapılacak en küçük hürmetsizliği, amellerin boşa çıkmasına sebep kılmış ve O’na tazimi, gönüllerin takva imtihanı eylemiştir. Rasulü’ne uygunsuz hitapta bulunmayı büyük bir cehalet eseri olarak kabul etmiştir. Rasulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-‘e çokça salat ü selam getirerek O’nu hiçbir zaman gönlümüzden ve hatırımızdan çıkarmamamız gerektiğini beyan etmiştir. Hatta namaz kılarken her Tahiyyat’ta Rasulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-‘e selam vermemizi namazın vacip bir rüknü kılmıştır. Bu derece kadri yüce olan Peygamber Sultanı’nın Medine Devri, Allah’ın dinini ikame ile geçmiştir. Gönülleri Cennet’e döndüren yüce esasları, sarsılmaz temeller üzerinde muhteşem saraylar misali inşa etmiştir. O güller gülü, Medine’de oluşturduğu münevver iklimde, hayatının sonuna kadar güzelliğin ve doğruluğu rehberi olmuş ve şerefli hayatı; her türlü yanlış, kötülük, terör ve zulme karşı mücadele içinde geçmiştir. Böylece ardında, insanlığa sonsuz kurtuluş ve vuslatın yegane yolu olan bir din, bir sırat-ı müstakim ve insanlık semasının yıldızları olan örnek bir nesil bırakmıştır. Ne mutlu dünyada, Allah Rasulü’nün izini takip ederek o sırat-ı müstakim’den, yani dosdoğru yoldan yürüyüp de ahiretteki kıldan ince sıratı geçecek olanlara!.. Acizane böyle bir saadete vesile olabilmek maksadıyla kaleme alınan bu eserde, Nebiler Nebisi’nin bütün beşeriyete numune-i imtisal ışığında ilahi tecelli akışlarıyla dolu kıssalarını bulacaksınız. Esasen O’nu tasvirde lisanlar mutlak bir acziyet içindeyken, bizim lisanımızdaki ifadesi de okyanustan bir katre misali idrakimize damlayan şebnemler mesabesindedir. Dahîlek yâ Rasûlallâh!..
-
Hazreti Ebubekir / En Büyük Sıddıkıyet ve Teslimiyet Örneği
Nûru, doğrudan doğruya sahibinin elinden teslim alan ve kendisinden sonraki diziye baş olan büyük baş: Hazret-i Ebu Bekir (R.A.)… Peygamberlerden sonra cihanın en büyük insanı ve en sadık Peygamber dostu…
Evet, O Hilm âlemi yüce Sıddîk, has odanın sırrını, arkasında dizeye girenlere, bugüne kadar hiç güneş görmemiş ve bozulmamış bir fotoğraf camı gibi teslim etti… -
Hazreti Fatıma
Fatıma olmasaydı tanımayacaktık aşkı.
Muhabbeti Muhammedi’yi (s.a.v.) bilemeyecektik.
Onsuzluğun ölüm olduğunu anlamayacaktık.
Fatıma olmasaydı evlatlığın incisi dağılıp saçılacaktı yerlere. Kadın olmanın bestesi ahenksiz olacaktı.
Yıldızsız geceler gibi yürekler rehbersiz kalıp üşüyecekti.
Anneliğin ritmi anlamsız, şiiri ise yarım kalacaktı.
Yeryüzünde muhteşem bir hikâye daha itinayla yazılıyordu.
Ali ile Fatıma’nın hikâyesi, gelecek çağlara kadim bir destan ve ihtişamlı bir miras olarak kalacaktı.“Aşka Adanmış Bir Ömür Hz. Hatice” ile okuyucuların gönlüne taht kuran Nurdan Damla’nın bu romanı da, kalbinizde ve gönlünüzde ayrı bir yer bulacak.
devamını oku -
Hazreti Muhammed ve Hayatı
İlim ve teknik çağımızda düşünce boyutlarının gelişmesi, Peygamber Efendimiz`in hayatını daha çok öğrenme ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Zira O, yalnız asrına değil asırlara ışık tutan, Kur`an-ı Kerim`i insanlığa sunmuş ve onu açıklamak üzere de peygamber olarak görevlendirilmiştir. Kur`an`ı anlamak isteyenler O`nun hayatını ve ahlakını öğrenmek zorundadır.
-
Hazreti Ömer / Hak ve Adalet Güneşi
Cennet ehline ışık, canlara candır Ömer,
Ufkunda güneş batmaz, hepten imandır Ömer.
Vefâ bağının gülü ve safanın engini,
Hak’la bâtılı ayırd eden Sultândır Ömer!.. -
Hazreti Osman / Haya ve Edep İncisi
Allah’ın Resûlü dediler ki:
“Kardeşim Osman’ı kucakladım. Kimin bir kardeşi varsa, onu kucaklasın”
Ve yine dediler ki:
“-Gökte Melekler bile Osman’ın hayâsına bakar da utanırlar!”
Hilm, hayâ, edep, yumuşaklık ve ahlâk âbidesi.
Gönülleri tutuşturacak, gözleri ağlatacak, kalbleri rikkate getirecek bir kitap…
Yayınevimiz böyle bir eseri sunmanın bahtiyarlığı içindedir.
-
Hedef ve Hayallerin İçin Başarıya Gülümse
Dünyanın gördüğü her büyük başarı,önce bir hayaldi.En büyük çınar bir tohumda,en büyük kuş bir yumurtada gizliydi.”
James AllenKaybedeceğinizi düşünüyorsanız bilin ki zaten çoktan kaybetmişsinizdir.Başarı ancak onu istediğiniz takdirde gelecektir.Hayatın içine girmeye,hayatla mücadele etmeye başladığınızda,kendi küçük hayatınızdan,dünyanızdan dışarıya çıkıp olaylara baktığınız zaman göreceksiniz ki başarı ancak istendiği takdirde geliyor.
Her şey insanın kafasında bitiyor.Başarı,başarısızlık,mutluluk,galip gelme ve mağlup olma…
‘Hedef ve Hayallerin İçin Başarıya Gülümse’de başarıya ulaşma noktasında beyninizi,ruhunuzu ve motivasyonunuzu nasıl kontrol edebileceğinize dairipuçları ve formülleri bulacaksınız.Bu formüller,başarıya giden yolda hedefinizi belirlemenize,zamanınızı doğru bir şekilde kullanarak duyarlı bir genç olabilmenize yardımcı olacaktır. -
Hedefimiz Cennet
Mü’min; cenneti için çalışan, Rabbinin huzurunda mahcup olmamak için gayret eden, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin sünnetine uygun bir hayat için emek veren kimsedir. Kur’an’ımız, cenneti hak etmek için ‘seviye kazanmış mü’min kıvamında’ ölmeyi en yüce hedef olarak göstermektedir. Allah’ın razı olduğu kullar, Kur’an-ı Kerim’in gösterdiği bu yüksek hedefe ulaşanlardır. Cennet, Allah’ın lütfudur; mü’min o lütfa ermek için çalışan kuldur. Dünyada iflah olan da ahirette mesut olacak da kendini Müslüman olmanın hak ettiği seviyeye göre ıslah edendir. İslam’ın seviyesi bellidir, Müslüman’dan istenen düzey de gösterilen hedef için yürümektir.
-
Heidi (İngilizce)
Heidi is one of the best-selling books ever written and is among the best-known works of Swiss literature. Heidi is a work of children’s fiction published in 1881 by Swiss author Johanna Spyri. It is a novel about the events in the life of a young girl in her grandfather’s care, in the Swiss Alps. It was written as a book “for children and those who love children”
-
Heilung der Herzen – Tibb ul Qulub
Es ist das edelste Körperteil, Erhalter des Lebens, Quelle der lebenden Seele und natürlichen Wärme“, so urteilt Ibn ul Qayyim in diesem Werk über das Herz. In Heilung der Herzen stützt er sich auf Koran und Sunna und gibt tiefe Einsicht in das Herz, dessen Gesundheit und dessen Krankheit.”
Dieses Buch legt den Lesenden nahe, sich ihrer Herzen bewusst zu werden und die Zeichen ihres Zustandes zu verstehen. Die Leserschaft soll sich während und nach der Beschäftigung mit diesem Buch selbst kennen und erkennen lernen, soll verstehen warum sich Handlungen und Gedanken auf ihre seelische Ruhe auswirken und welche Mittel ihr dabei helfen können auf der Treppe der Glückseligkeit aufzusteigen und sich nicht hinabstoßen zu lassen.
Ibn ul Qayyim (1292-1350)
Ibn ul Qayyim ist ein berühmter Gelehrter aus Damaskus, der zahlreiche Disziplinen bei führenden Gelehrten seiner Zeit wie etwa Ibn Taymiya studierte. Er wird immer wieder als „Gelehrter des Herzens“ bezeichnet, da seine spirituellen Texte von einzigartiger Qualität und Intensität sind.
-
Helaller ve Haramlar
İmam Gazali “Helaller ve Haramlar” eserinde dinimizin günlük yaşam içinde uygulamamız gereken kurallarını incelikli ve detaylı bir biçimde bize anlatıyor.
Kitabın birinci bölümünde; helali aramanın önemi ve değerleri, fazileti, haramın kötülüğü, helal ve haramın dereceleri anlatılıyor. İkinci bölümünde; şüphelilerin mertebeleri, bunların kaynağı, haram ile helalden bunların ayır edilmesi irdeleniyor. Üçüncü bölümünde; araştırma, sorgulama, bunların üzerine gitme ve ihmal durumlarının incelenmeleri aynı zamanda bunların helal ve haram sanılma nedenleri araştırılıyor. Dördüncü bölümünde; tövbekar olan kimsenin yapmış olduğu mali zulümlerden arınma mselesi inceleniyor. Beşinci bölümünde devlet büyüklerinin verdikleri maaşlar, hediyeler bunların helal ve haram olma sınırları tartışılıyor. Altıncı bölümünde; devlet büyükleriyle birlikte bulunmak, onlarla oturup kalkmanın kişi üzerindeki etkileri ve hükümleri inceleniyor. Yedinci bölüm olan son bölümde ise; farklı meseleler ve çözümlerine yer veriliyor.
devamını oku