Gösterilen 2121–2140 arası toplam: 3487

  • Nefsin Terbiyesi

    Nefis can, insanın bedeni, arzu, benlik, aşağı duygular, ruh gibi pek çok anlamda kullanılan bir kelimedir. Kur’an-ı Kerim bu kelimeyi sekiz ayrı manada kullanmıştır. Tasavvufi bir terim olarak nefis, kulun kötü huyları, çirkin vasıfları, kötü his ve huyların mahalli olan latife anlamlarına gelir. Bu yönüyle nefis ruh ile beden arasında bir araçtır.

    10,24
  • Nefsini Bilen Rabbini Bilir Varlık Yokluk ve Nefsin Mertebeleri

    Allah’ın sevgili kulu olmak zor değil!
    Varlığın birlenmesi demek her şeyi Bir görmek, her seyi Bir’den görmektir. Bu ise kendini bilmekle yani kendi hakikatinle yüz yüze gelmekle, kendi hakikatinle buluşup onu ele geçirmekle mümkündür. İnsan nefsini bildiğinde, kendi deruni özüne yani varlığın merkezine eriştiğinde Rabbine ilişkin bilgiyi edinir, Rabbini bilir. Gerçek varlığın yalnız Cenab-ı Hakk’a ait olduğunu, O’nun dışında kesinlikle hiç bir şeyin var olmadığını, ‘aşk’ın birliği içinde kavrar. Ölmeden önce ölür!

    6,79
  • Nehirlerin Dili

    Allah’ın yaratmış olduğu tabiatın her zerresinin, kendine özgü bir dili vardır. Fakat nasıl ki biz insanlar, kendimiz gibi olan milyarlarca insanın bile dilinden anlamıyorsak, tabiattaki diğer yaratıkların da büyük bir kısmı yekdiğerini anlayamamaktadır. Vahşi bir yılanın, zavallı bir kipiye saldırışına şahit olmamışsanız, dikenleri yüzünden kirpiyi eleştirir durursunuz. Dağlardan şifalı bitki özlerini toplayarak biz insanlar için bal üreten zavallı arıların, “iğnesini zehirlidir” diye yakınır durursunuz…..

    9,09
  • Neuro Aşk

    AŞK neden var gerçekten?
    Peki, gerçekten de sihirli mi? Kalpten mi başlıyor? Yoksa karındaki kelebeklerle mi?
    Ya da AŞK tamamen beyinde yaşanılan bir süreç olabilir mi?
    Daha da önemlisi biz AŞK sürecini öğrenerek istediğimizi kişiyi hayatımıza çekebilir miyiz?
    Daha önceki kitaplarım Yıka Beynini, Beynine Format At ve Sağlığına Format At’ı okuduysanız ya da bir şekilde denk geldiyseniz yaşamda başımıza gelen her şeyde beynimizin bizi nasıl yönlendirdiğini anlatmıştım.
    Ben size bu kitapta aşkın ilk insandan başlayan milyonlarca yıllık kurallarını, bilimini ve NeuroAŞK’ı anlatıyorum.
    Ve günlük hayatta doğru aşkı ve ilişkiyi yaşamak için en pratik tüyoları ve aşkta kaybeden taraf olduysanız AŞK acısını, ayrılıklar sonucu oluşan değersizlik hissini NeuroFormat sistemiyle nasıl temizleyeceğinizi de öğreneceksiniz.
    Aşkı gerçekten anlamaya ve kazanan olmaya ne dersiniz?

    10,24
  • Neyi Nasıl Yapmalı ?

    Yazmaktan, okumaktan, konuşmaktan, dostluktan, velhasıl insanların birbiriyle kurduğu her türlü iletişimden tek bir murat var: İyilikleri yaymak ve çoğaltmak, kötülükleri ise engellemek ve azaltmak. Elinizde tuttuğunuz kitabın da yayımlanma amacı, tamamen bu. Müslümanlar arasındaki temel vazifelerden biri olan “nasihatleşme” misyonunu yerine getirme adına, güncel hayatımıza, bizi biz yapan şeylere, kaygılarımıza, problemlerimize, mühim meselelerimize ve şahsiyetimizin ana unsurlarına dair ufak hatırlatmalar, değiniler, şerhler… Taha Kılınç yine karşılıklı sohbet, hasbihal ve dertleşme üslubu ile “Neyi, Nasıl Yapmalı?”da bazı şeylerin üzerinden yeniden geçmeyi tavsiye ediyor, yolda olmanın önemine vurgu yapıyor. Daha önemlisi hepimize çıkış noktalarını işaret ediyor.

    7,90
  • Nezaket ve Zarafet için Mahremiyet Eğitimi

    Birçok anne-baba çocuklarını kötü niyetli kişilerden korumak için “tanımadığın biri sana şeker verirse oradan kaç” gibi tavsiyelerde bulunur. Bir kısım anne-baba da çocuklarının iyiliği için üzerlerinde baskı kurup korkutmak, onları tehdit edip sindirmek zorunda olduklarına inanır. Çocuğu korkutarak ve ürküterek mahremiyet bilinci kazandırmaya çalışmak, onu sosyal yaşamda korunaksız kılar. Böylesi çocuklar hayata karşı güvensiz, başkalarına karşı şüpheci, dost ve arkadaş edinmede yeteneksizdirler… Halbuki Mahremiyet Eğitimi bir nezaket eğitimidir… Bu sayede çocuk kendini saygın hisseder, olumsuz bir tavır karşısında güçlü bir duruşla kendini koruyabilir. Pedagog Dr. Adem Güneş bu eserinde, bir yandan çocuklara “zarafet ve nezaket” kazandıran, diğer yandan kendilerini kötü niyetli kişilerden koruyacak güce eriştiren Mahremiyet Eğitimi’nden bahsediyor. Her anne-babanın ve öğretmenin bilmesi gereken temel prensipleri adım adım okuyucusuyla paylaşıyor. “Kitabın en güzel yanı, örnek olaylarla net öneriler sunması. Çocuğu olan veya çocuk bekleyen anne-babalar mutlaka okumalı.” (S. Erdoğan, 27) “Çocuk eğitimi üzerine kesinlikle okunması gereken bir kitap. Okurken hem çocuğumu hem kendimi daha iyi tanıdım, çocuk ebeveyn ilişkisinin nasıl olması gerektiğini kavradım.” (D. Yaprak, 32) “Anne – babaların en çok zorlanacağı konulardan biri üzerine tam bir başucu kitabı. Alın okuyun ve etrafınızdaki ailelere hediye edin.” (R. Durmaz, 43)

    12,54
  • Niçin İnanıyorum?

    Din İşleri Yüksek Kurulu’na yöneltilen ayrıca Kredi Yurtlar Kurumu’nda kalan öğrencilerin zihinlerini meşgul eden sorulardan hareketle hazırlanmış, sorulara sahih bilgiler ışığında cevaplar verilmiştir.

    4,90
  • Niçin Namaz

    “Kâinatta en yüksek hakikat imandır, imandan sonra namazdır.”
    Çünkü namaz kılan insanla kılmayan insan, namaz kılan milletle kılmayan millet arasındaki fark; ölülerle diriler arasındaki fark kadardır. Ben, milletimin ölü değil, diri olmasını; Allah’a isyan eden millet değil, itaat eden bir millet olmasını istiyorum. Müslümanım diyen herkesin gayesi bu olmalıdır. Her Müslüman, herkes benim kıbleme dönsün, herkes benim ibadet ettiğim Allah’a ibadet etsin gayesini taşımalıdır. Bunun için yaşamalıdır, gerekirse bunun için ölmelidir. Bu, Allah’ın insanlara verdiği en büyük görev ve Müslümanlar üzerindeki en büyük hakkıdır.

    9,09
  • Nietzsche ve Babaannem

    Nietzsche felsefeciydi. Babaannemse sıradan biriydi. Nietzsche, üniversitede ders verirdi. Babaannem, hayatında okul yüzü görmemişti. Ünlüydü Nietzsche, bütün Avrupa ondan hayranlıkla bahsederdi. Babaannemse yalnızca kendi köyünde bilindi. Bu iki ölümlü, aynı gezegenin misafiri oldularsa da bambaşka dünyaların insanlarıydılar. Yine de bir yerde buluştular: Dönülmez kararlar kavşağında. Tercih etmedikleri bir dünyada, yaşamlarını sonsuza dek etkileyecek bir ‘tercih’te bulunmalıydılar çünkü. Kararlarını verdiler. Sonra da seçtikleri yola sapıp bir daha asla karşılaşmamak üzere ayrıldılar. Nietzsche kolay olanı seçmişti, babaannemse zoru. Mustafa Ulusoy Nietzsche ve Babaannem’de en insani ama aynı zamanda en çetin meseleleri irdeliyor. Hayatın anlamı, ölüm, hiçlik, sonsuzluk arzusu, yabancılaşma, mutsuzluk, anlaşılamama, sevilmeme korkusu gibi bütün çağların ortak meselelerini cesaretle ele alırken, herkesin elbet bir gün yolunun düştüğü o dönülmez kararlar kavşağında buluşuyor okurla.

    6,79
  • Niyet Felsefesi İnsan Fiillerinde Sorumluluğun Doğuş Aşaması

    İslam düşünce geleneğinin üzerinde en çok durulan başlıklarından biri de hiç şüphesiz “kader meselesi”dir. Salih Aydın’ın elinizde tuttuğunuz bu çalışması bir yandan oldukça netameli bir konu olan kader, irade, özgürlük meselelerine bir yandan da bütün bunlara cevaplar veren çeşitli ekoller boyunca okuru geniş oylumlu bir düşünsel tartışmaya davet ediyor. Küllî irade-cüzî irade meselesinin “niyet” üzerinden ele alındığı bu çalışma bir yandan felsefi derinliği oldukça yüksek bir tartışma yürütürken bir yandan da dini ve dolayısıyla ahlaki umdelere sadakat göstermeyi de ihmal etmiyor. Bu anlamıyla, ahlakın ontolojik boyutuna dair okuyucuya önemli bir perspektif sunuyor.

    9,09
  • Nizamülmülk

    Siyaseti yeniden yazan derin bir akıl. Bir yanda Hasan Sabbah ile savaşırken diğer yandan sultanları ayakta tutan akıl dolu savaşlara giriyordu. Bu kitapta ise onun aksiyon dolu hayatına şahit olurken bir yandan da siyasetnamesin de yer alan ilginç ve dahice tavsiyeleri okuyacaksınız. Ramazan İzol’un akıcı üslubu ve tarihi yaşatan kalemiyle bitirmeden çıkamayacağınız bu dünya sizi bekliyor. Mevlana, Nizamülmülk’ü bize şöyle anlatır; “Vezirlik dayanağı, efendilik sediri, padişahlarla sultanların babası… İki kutluluğu kendisinde birleştiren, bilgide olgun, gerçekler doğusu, dalgalı deniz, övülecek inci; devletin ta kendisi…”

    7,94
  • Nohut Adam

    Orman halkı gür ve uzun saçlarıyla meşhur. Nohut Adam ise orman halkından çok farklı. Onun hiç saçı yok. Taş gibi göbeği, kısa kolları ve gözlüklerinin arkasına gizlenen masmavi gözleri var. Onu kendilerinden farklı görenlerden, aynalardan ve bir türlü barışamadığı görünümünden kaçıyor. Kendi tasarladığı ve kulaklarını dışarıda bırakmayacak şekilde kafasını örten şapkaların altına saklanıyor. Nohut, daha önce kimsenin görmediği güzellikte şapkalar tasarladığında orman halkı onu fark ediyor. Tabii o da kendi güzelliğini… Farklılıklara karşı saygının ve hoşgörünün önemini vurgulayan Nohut Adam, “zorbalık” kavramı üzerine düşündüren kalpleri ısıtan bir hikâye…

    6,79
  • Nokta

    “Bir nokta yap. Bakalım seni nereye götürecek.”
    Vashti’nin öğretmeni onu incitmeden, resim çizerek duygularını anlatabileceğini söyledi. Ama Vashti resim yapamıyordu, o bir ressam değildi. Bunu kanıtlamak için Vashti boş bir kâğıda öfkeyle bir nokta yaptı.
    “İşte!”
    Bu minicik nokta Vashti’nin yeteneğini keşfetme yolculuğunun ilk adımı oldu.
    Peter H. Reynolds bu minicik nokta masalıyla hepimizin içinde varolan yaratıcı gücümüzü dışa vurmamızı sağladı.
    Minicik nokta bir başlangıçtır…
    devamını oku

    7,94
  • Nomisma Bağımsız ve Milli Para Sistemi Geleceğin Para Düzeni

    Piyasada gerek nakdi olarak kullandığımız gerekse elektronik ortamda banka hesaplarında tuttuğumuz paranın tamamı Merkez Bankaları tarafından tedavüle çıkarılmamış, yani üretilmemiştir. Bu gerçeğe inanabiliyor musunuz?
    – Cüzdanımızda veya banka elektronik hesaplarımızda tuttuğumuz paramızın neredeyse …-90’ının, kâr amacı güden ticari bankalar tarafından üretilip tedavüle çıkarıldığını, yani varsayıldığı gibi, Merkez Bankaları tarafından üretilip tedavüle çıkarılmadığını, biliyor musunuz?
    – Ticari bankaların para üretmeye yönelik bu ayrıcalıklı ve imtiyazlı statüsünün birçok ülkede yasalarla net bir şekilde düzenlenmemiş olduğunu biliyor musunuz?
    – Para sisteminde yapılabilecek birkaç düzeltmeyle birlikte, bankalar batsa dahi, bankalarda yatan paralarınızın batmayacağı bir para ve bankacılık sistemi istemez misiniz?
    – Banka iflaslarıyla ve mali krizlerle sarsılmayan bir para ve bankacılık sistemi olmasını ister misiniz?
    – Günümüz para sisteminde yapılabilecek birkaç düzeltmeyle birkaç yıl içerisinde devlet ve kamu borçlarının € oranında geri ödenebileceğini ve böylelikle devletlerin vergilerde dahi indirime gidebileceklerini ve halkın zenginleşebileceğini biliyor musunuz?
    İşte tüm bu ve benzeri avantajları BAĞIMSIZ ve MİLLİ PARA SİSTEMİ sunmaktadır.

    10,24
  • Notes from the Underground

    Dostoevsky’s most revolutionary novel, Notes from the Underground marks the dividing line between nineteenth- and twentieth-century fiction, and between the visions of self each century embodied. One of the most remarkable characters in literature, the unnamed narrator is a former official who has defiantly withdrawn into an underground existence. In full retreat from society, he scrawls a passionate, obsessive, self-contradictory narrative that serves as a devastating attack on social utopianism and an assertion of man’s essentially irrational nature.

    5,64
  • Notre-Dame’ın Kamburu

    Quasimodo” Paskalya’dan sonraki ilk pazara verilen addır aslında. XX. yüzyıl Paris’inde Notre-Dame Kilisesi’nin ön avlusundaki kerevete, kimsesiz bebekler bırakılırdı. Başdiyakoz Frollo, böyle bir günde bulduğu sakat bebeği himayesine alır ve ona Quasimodo adını verir. Onu büyütür ve kilisenin zangocu yapar; ancak çanın sesi altın kalpli Quasimodo’nun giderek sağır olmasına yol açar. Ne var ki, Quasimodo’nun koruyucusu kabul edip büyük sevgi ve bağlılık duyarak büyüdüğü başdiyakoz, karanlık iç dünyasına hapsolmuş, dizginleyemediği nefretinin pençesinde kıvranan biridir.
    Victor Hugo, olayları ince ince ördüğü Notre-Dame’ın Kamburu adlı ünlü eserinde, insan hayatında kaderin yerini sorgulamış, kaleme alındığından bu yana birçok sanat eserine, özellikle de filmlere esin kaynağı olan muhteşem bir roman çıkarmıştır ortaya.
    Notre-Dame’ın Kamburu aynı zamanda Paris kentinin romanıdır. Hugo, şehrin o dönemini tüm ayrıntılarıyla, Fransız dilinin tüm zenginliğini kullanarak aktarmış, Paris’in diğer karakterlerden rol çalmasına yol açmıştır.

    15,99
  • Nübüvvet ve Hz. Muhammed’in (Sas) Nübüvveti

    Beşerin Hz. Âdem’den kıyamete kadar sürecek olan uzun imtihan yürüyüşünde ayağının kaymaması ve istikameti muhafaza edebilmesi için Yüce Allah’ın yol gösterici ve uyarıcı olarak gönderdiği elçilerin sonuncusu olan Hz. Muhammed (sas), bıraktığı etkiler bakımından kendisinden önce gelen peygamber kardeşlerinden farklı bir konuma sahiptir. İnsanoğlunun dünyada huzur, ahirette ise Allah’ın rızasını ve ebedi mutluluğu kazanabilmesi için Hz. Muhammed’in (sas) tebliğ ettiği Yüce Allah’ın kıyamete kadar devam edecek olan son mesajının anlaşılması ve mesajın insandan istediği salih amelin hayata hâkim kılınması gerekir. Bu sebeple nübüvvetin dindeki yeri, Hz. Muhammed’in (sas) nübüvveti ve konumu, incelenmesi gereken önemli bir konudur. Elinizdeki kitap bu konuyu ele alan çalışmalardan meydana gelmiştir

    7,94
  • Nureddin Yıldız Set (6 Kitap)

    Toplamda 6 Kitap…
    • Aile Davamız
    • Halimizin İzahı
    • Mü’min Kimliğimiz
    • Bu Ümmetin Genci
    • Hani Din Hepimizindi?
    • Dinimize Hizmetin İç Sorunları

     

    38,90