Gösterilen 61–68 arası toplam: 68

  • Şu Hortumlu Dünyada Fil Yalnız Bir Hayvandır 2 (Yeşil Kapak)

    Elma Yayınevi ve Ahmet Şerif İzgören, Şu Hortumlu Dünyada Fil Yalnız Bir Hayvandır kitabının ikincisiyle tekrar okurlarının karşısında. Çıktığı ilk günden itibaren Elma Yayınevinin en sevilen kitabı olma özelliğini kaybetmeyen, çok satanlar listesinden hiç inmeyen efsane kitabın ikincisinde de güzel bir sohbete eşlik edeceksiniz. Hayatla ilgili birçok konuda yazarın fikirlerine, önerilerine ve sizleri gülümsetecek gerçek hikâyelere tanık olacaksınız.
    Kendine has çizimleri, tasarımı ve yazarın okuru kucaklayan üslubuyla Şu Hortumlu Dünyada Fil Yalnız Bir Hayvandır 2 sizlerle…
    İlkini 2002’de yazmıştım, otuzlu yaşların ortasında. İkincisini 2020’de yazıyorum ellilerin ortasında.
    Üçüncüsü zor, babam ve iki kardeşinden 74 yaşını geçebilen yok. Zaten ben sağ kalsam, fil zor yaşar onca sene.

    Keyifli okumalar.

    9,09
  • Süpermen Türk Olsaydı Pelerinini Annesi Bağlardı

    Diğer kitaplarından farklı olarak, yazar bu kitabında girişimcilik, iş kalitesi, dürüstlük, yurt sevgisi ve hoşgörü değerlerini vurgulayarak okuru toplumsal gelişime davet ediyor.
    Ahmet Şerif İzgören kapattığımız gözlerimizi açmamızı ve gerçekleri görmemizi sağlayarak, “Nasıl adam olunur?”, “Ülkeye nasıl daha faydalı olunur?” gibi sorulara yaşanmış hikâyelerle cevap veriyor.

    Ahmet Şerif İzgören’in bütün kitaplarını okudum. Bazen gözlerim dolarak, bazen yeni bir şeyler öğrenerek dağarcığıma bir şeyler atabildim. Böyle kitaplar enderdir. Şerif’i elinizdeki kitaptan dolayı bir kez daha kutluyorum. Yine onun izniyle kitabından birkaç anekdotu konuşmalarımda kullanmak istiyorum. Bu kitaptan güzel şeyler edineceksiniz.
    Müjdat Gezen

    Artık bütün sorunların arkasındaki temel konunun eğitim olduğunun farkına varmış durumdayız. Eğer ülkedeki eğitim sorunu çözülürse, siyasilerin her dönemde rahatlıkla kandırdığı Türklerin yerine, ne istediğini bilen ve söyleyen Türkler gelecek. İşte o zaman bu ülke daha farklı olacak. Sevgili Ahmet Şerif İzgören, bu ülkenin doğru yapamadıklarına ve değiştiremediklerine benim gibi kızmayı sürdürmekle beraber, küsmeden mücadele etmeyi başarıyor. İzgören ve onun gibi eğitime gönül verenlerin yolları açık olsun.
    Alphan Manas Mensa Türkiye Başkanı

    “Noel Baba yalan Mustafa Amca ise gerçek
    Geyikler yerine eşeği var. Eşek de daha gerçek, Mustafa Amca da”

    Okurken pelerininizi kendiniz bağlayabildiğiniz sürece gerçek bir süpermen olabileceğinizi göreceksiniz. Ayaklarınızın yere bastığından emin olun. Gerçekten uçabilirsiniz.

    9,09
  • Süpermen ve Uğur Böceği

    Ülke ikiye bölündü!
    İşte size bir tercih hakkı: Ya Süpermen olacaksınız ya da Uğur Böceği!
    Süpermen hayal ürünüdür; Uğur Böceği ise gerçek!
    Süpermen ünlüdür; Uğur Böceği ünlü değildir!
    “Amacım sizi bu sıradan ülkedeki olağanüstü insanlarla tanıştırmak. Bu olağanüstü insanların ortak bir özelliği var; Hepsinin hayatı çok sıradan. Kafanız karıştı değil mi?”

    9,09
  • Unutulacak Şeyler

    Daha önce sizi Fraktal Düşünceler’imin dehlizlerine davet etmiş, ardından Kimsenin Bilemeyeceği Şeyler’in var olduğuna ikna etmeye gayret etmiştim. Sonra da Değişen Be(y)nim ile beyinlerimizi anlatmaya çalıştım size; her birimizin değişmeye nasıl mecbur ve mahkûm olduğunun altını çizmek için… Şimdi, yıllardır kendime hatırlatmaya muvaffak oldukça beni yanlışlardan döndüren, hayatımın çözünürlüğünü arttıran ama ne hikmetse sıklıkla unuttuğum, unuttuğumuz, unutulan şeylere dair notlarımla karşınızdayım. Hatırlamaya en fazla ihtiyaç duyduğumuz zamanlarda daha fazla unuturuz bazı şeyleri, bazı önemli şeyleri…
    Unutulacak Şeyler, her şeyin gördüğümüz gibi olmadığını sezgisel olarak hisseden, görünenin ve gösterilenin arkasını merak eden tecessüs sahipleriyle bir hasbıhaldir. Sadece ve sadece de, öncelikle kendime, bir hatırlatmadır…

    11,39
  • Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama Sanatı

    “Büyük Güç Büyük Sorumluluklar Getirir.” Doğru. Ama bu sözün daha iyi bir akış açısı var, ve gerçekten derin bir bakış açısı. Tek yapmanız gereken sözlerin yerini değiştirmek: “Büyük sorumluluklar büyük güç getirir.” “Her şeyi iyi tarafından görmek” gibi bir şey iyi gibi görünse de, gerçek şu ki hayat bazen berbattır ve yapabileceğiniz en sağlıklı şey de bunu kabul etmektir. Negatif duyguları inkâr etmek daha derin ve daha uzun ömürlü negatif duygulara ve duygusal bozukluğa neden olur. Sürekli pozitif olmak hayatın sorunları için geçerli bir çözüm değil, bir inkâr biçimidir. Doğru değerleri seçerseniz, bu sorunlar size zindelik, kuvvet ve şevk verir. Dedemin zamanına dönersek, kendini çok kötü hissettiğinde şöyle düşünürdü, “Bugün berbat bir günümdeyim. Ama n’apalım hayat böyle, ben samanları havalandırmaya devam etmeliyim.” Ama ya şimdi? Şimdi beş dakikalığına bile kendinizi çok kötü hissetseniz son derece mutlu ve harika hayatları varmış gibi sunan insanların 350 fotoğrafıyla bombardıman ediliyorsunuz, bu durumda hatanın sizde olduğunu hissetmemeniz imkânsız kuşkusuz. Değmeyecek şeyleri kafaya takmamak çok önemlidir. Dünyayı kurtaracak olan şey budur. Dünyanın bazen berbat olduğunu ama bunun da doğal olduğunu kabul ederek yaşamak gerek. Çünkü her zaman böyleydi ve her zaman da böyle olacak. Sosyal medyada her gün milyonlarca kere paylaşılan “Nasıl Mutlu Olunur” tarzı saçmalıklarda yanlış olan ve kimsenin fark etmediği şey şudur: Daha pozitif bir deneyimi arzu etmenin kendisi negatif bir deneyimdir. Ve de tam tersine, insanın negatif deneyimini kabul etmesinin kendisi pozitif bir deneyimdir. Pokerde elinde korkunç kağıtlar olan biri çok güzel eli olan birini yenebilir. Elbette eli güzel olanın kazanma ihtimali daha büyüktür, ama sonunda kazanan her oyuncunun oyun süresinde yaptığı seçimlerle belirlenir. Hayatı da aynı şekilde görüyorum. Hepimize dağıtılmış bir el var. Bazılarının eli daha iyi. Sadece kağıtlara bakarak berbat durumda olduğumuzu söylemek kolaysa da, gerçek oyun o kağıtlarla yapacağımız seçimlere, almaya karar verdiğimiz risklere ve birlikte yaşamayı seçtiğimiz sonuçlara bağlıdır. İçinde bulundukları duruma göre sürekli en iyi seçimleri yapanlar tıpkı pokerde olduğu gibi hayatta da öne çıkarlar ve illa da eline en iyi kağıtlar gelmiş olmaları gerekmez.

    10,24
  • Göğü Delen Adam

    Papalagi denince beyazlar ya da yabancılar anlaşılır. Ama sözcüğü sözcüğüne çevrilirse göğü delen anlamına gelir. Samoa’ya misyoner bir yelkenliyle gelmişti. Yerliler bu beyaz yelkenliyi ufukta bir delik olarak gördüler, beyaz adamın içinden çıkıp kendilerine geldiği bir delik. O, göğü delip geçmişti. Yüzyılımızın başlarında yayımlanan Göğü Delen Adam bugün artık yeşil bir klasiği olarak okunurken, başlığının kaynaklandığı şiirsel metafor, bir de düz anlam içermeye başlıyor; çünkü Papalagi sonunda göğü gerçekten delmeyi başardı, ‘ozon deliğinin’ içinden ne tür bir yelkenlinin çıkageleceğini ise zaman gösterecek. Ahmet Güngören / Çerçeve

    5,64
  • İçindeki Seni Harekete Geçir

    Bir toplantı salonunda yüksek başarılar elde eden bir kişiyi alkışlıyoruz.İçinizden aynı başarıyı elde etmek geçiyor.O coşkuyu hissetmek istiyorsunuz ancak nasıl ve nereden başlayacağınızı bilemiyorsunuz.Aslında o alkışlanan kişinin yerinde veya yanında olabilirdiniz.Eğer görmek için ilgi, anlamak için bilgi, gerçekleştirmek için sevgi, sonuç için sabır, bunların tamamı içinse emek ve yüksek coşkuya sahipseniz siz de başarabilirsiniz.

    6,40
  • Kalbin Anahtarı 2

    RUHUNA DOKUN KALBİNİ DİNLE
    Yaşadıklarına şükret; iyisiyle, kötüsüyle.
    Acının da, mutluluğun da üzerine doğar her yeni gün. Zaman geçer sen yenilen diye.
    Yarın neler olacak diye düşünmekten daha iyisi,
    yarın neler yapman gerektiğini bilmektir.

    Bil, düşün, yardım et, sev, dokun, yaşa.

    Her yaşadığın aslında seni sen yapıyor;
    çünkü mutluluk varış değil,
    yoldaki mücadelenle gelendir.

    Bu yolda Kalbin Anahtarı 2 sana rehber olacaktır.

    7,90