Gösterilen 1881–1900 arası toplam: 3487

  • Kuşatma 1453

    Bir çağı kapayıp başka bir çağ açan İstanbul’un fethi, imparatorlukların ve insanların kaderinde farklı yankılar buldu. Zafer ve yenilgi kutuplarında birbirine zıt öyküler tarihin o unutulmaz anında buluştu. Kuşatma ve fetih, sadece siyasi manevralar, mezhep çatışmaları, askerî hazırlıklar ve çarpışma değil, aynı zamanda sultanların, imparatorların, paşaların ve askerlerin şahsî öyküsü anlamına geliyordu. Stratejik bir deha ve olağanüstü bir komutan olan, aynı zamanda yedi dil konuşup dönemin âlimlerinin terbiyesinden geçen, Avnî mahlasıyla şiirler yazan II. Mehmed, sultan ve fatih olmanın ötesinde iç hesaplaşmaları, tereddütleri, duygusallıkları olan yirmi bir yaşında bir gençti. “Kuşatma 1453” romanı, dünya tarihini değiştiren İstanbul’un fethinin ve fatihinin öyküsünü sürükleyici bir kurgu ve zengin tarihsel verilerle anlatıyor. *** Konstantiniyye şehri ile sınırlı hale gelen Doğu Roma İmparatorluğu’nun çaresizliği, Latin istilasının Bizans halkında bıraktığı nefret ve bezginlik, gökten inecek Meryem’in şehri koruyacağı efsaneleriyle kendilerini avutan insanlar ve düşmanın hayal bile edemeyeceği donanmalara sahip genç sultan… Okay Tiryakioğlu’nun kaleminden, tarihin orta yerine saplanmış bir kılıç gibi duran muhteşem kuşatmayı soluk soluğa okuyacaksınız. “Bu kuşatma başarısız olursa eğer, muhaliflerinin babana gösterdikleri hoşgörüyü sana göstermeyeceklerini seziyorsun. Kaybedeceğin itibar kaybıyla tahtında uzun süre oturamayacağının hesabını yapmaya başlıyorsun. Böyle umutsuzluğa kapıldığın zamanlarda Peygamber’in, ‘Kostantiniyye, bir gün feth olunacaktır. Onu fetheden asker ne güzel asker, onu fetheden komutan ne güzel komutandır’ hadisini hatırlıyor, o komutanın sen olabileceğine dair muhteşem hayallere kapılıyorsun. Yüreğinde müthiş bir güç buluyorsun o anlarda. İşte şimdi yine durmuş, terli bedenin soğuk odanın içinde süratle soğurken, üzerini giyinmen için seni uyaran hizmetkârlarını duymuyorsun bile. Sonra savaş planları ve yeni baştan çizdirip durduğun haritaların üzerinde tekrar ince hesaplara gömülüyorsun…”

    7,94
  • Kuşların Dili

    Gülücük Çocuk Kitapları Dizisi içinde kültürümüzün temel klasik eserlerini sadeleştirerek yayınlamayı amaçlıyoruz. Mantuku’t Tayr, Feridüddin Attar’ın en bilinen eseridir. Kuşların bir yolculuğa çıkmaları ve yaşadıkları ilginç olayları anlatıyor bu kitap. Şiirimizin ve çocuk edebiyatımızın önde gelen yazarlarından Cahit Zarifoğlu’nun “Kuşların Dili” adıyla yeniden yazdığı bu kitabı çocuklarımızın severek okuyacağına inanıyoruz.

    5,64
  • Kusursuz Dikkat (Dikkat Dağıtan Bir Dünyada Nasıl Daha Üretken Olunur?)

    Teknoloji, hayatımızın her alanında rol çalarken kusursuz bir dikkat mümkün mü? Her an, her yerden âdeta uyaran bombardımanına maruz kaldığımız günlük yaşamlarımızda odaklanmanın ve dikkati sürdürmenin püf noktaları var mı? Dikkatimizin sınırları nereye kadar genişleyebilir? Dikkat sürecimizi yöneterek nasıl daha yaratıcı ve üretken olabiliriz? Okuduğumuzu daha iyi anlayarak okul ya da iş hayatlarımızda nasıl daha başarılı olabiliriz?

    Chris Bailey her birini kendi yaşamında deneyimleyerek kaleme aldığı önerilerinden oluşan Kusursuz Dikkat’te, tüm bu soruların yanıtlarını veren bir dikkat sistemi öneriyor. Dikkat dağıtıcıların kontrol edilebildiği ve dikkatimizi istemli olarak “ne”ye yöneltip yöneltmeyeceğimizi bizim belirlediğimiz bir ortamda, kaliteli ve gerektiği kadar uzun süreli odaklanabilmek sadece bazı alışkanlıkların kazanılmasına bağlı. Kusursuz Dikkat, okuma deneyiminiz boyunca farkındalığınızı devrede tutarak, bütün dikkat dağıtıcılara rağmen kendi dikkatinizin kodlarına ulaşacağınız pratik ve uygulanabilir bir toparlanma süreci vadediyor.

    “Bailey, bu pratik ve yaygın olarak uygulanabilir rehber kitabında dikkat dağınıklığını; iş dünyası ve modern yaşamı hemen hemen her yönüyle rahatsız eden yaygın bir sorun olarak tanımlıyor. İşlerin hızla aktığı bir iş yerinde, dikkatlerinin kontrolünü yeniden kazanmak isteyen okuyucular için bu kitabın okunması bir zorunluluktur.”
    —Publishers Weekly

    “İlgi çekici bir kitap… Bailey bu kitabı yazarken, önüne fotoğrafımı koyup beni seyirci olarak etiketlemiş olabilir. Kusursuz Dikkat, dikkat alanımın sınırlarını tanımama ve çevreme odaklanmayı daha pratik hale getirmemde çok yardımcı oldu. Bailey, görevlerinize yeniden nasıl yaklaşmanız gerektiğini, önceliklerinizi belirleme yollarını ve kopuklukları en aza indirebileceğiniz yöntemleri gösteriyor.”
    New York Times, Kişisel Gelişim sütunu

    7,94
  • Kusursuz Piknik

    Çağdaş Türk hikayesinin önde gelen temsilcilerinden Cihan Aktaş, yeni kitabında toplumumuzun çeşitli kesimlerinden, değişik yaş gruplarından, türlü konum ve rollerdeki kadınların hayatlarında bakılmayan, bakılsa da görünmeyen alanlara, inceliklere çeviriyor keskin bakışını. Kusursuz Piknik’teki hikayeler, çağdaş dünyada ve toplumumuzda kusur hakkı tanınmayan kadının sırtına yüklenen “kusursuzluk” beklentisinin farklı görünümleri olarak karşımıza çıkıyor.

    7,90
  • Kutü’l-Amare & Kut Almış Ordunun Zaferi

    Birinci Dünya Savaşı’nın en önemli cephelerinden biri hiç şüphesiz Irak Cephesi’dir. Bu cephenin en stratejik kazanımı ise “yenilmezlikleriyle” nam salmış İngilizlere karşı elde edilen Kutü’l-Amare Zaferi’dir. Osmanlılar açısından bu önemli zafer büyük bir moral kaynağı olmuş, elverişsiz koşullara ve yetersiz kaynaklara rağmen İngilizlerin inadını sebatla kırmayı başarmışlardır.

    • I. Dünya Savaşı’nda Irak Cephesi’nin, dolayısıyla Kutü’l-Amare kuşatmasının önemi nedir?

    • Irak Cephesi’ndeki muharebelerin yapıldığı coğrafya askerî anlamda hangi özelliklere sahipti?

    • İngiliz ve Osmanlı ordusunun bu cephedeki askerî/sosyal durumu kuşatmadan önce ve sonra nasıldı?

    • Kutü’l-Amare kuşatması hangi koşullar altında, nasıl cereyan etti?

    • Zafer öncesinde Osmanlı Kıtaatı Kumandanı Halil Kut Paşa, İngiliz Kuvvetleri Kumandanı General Charles Townshend’e gönderdiği mektupta neler yazıyordu?

    • İngilizler, esirleri mukabilinde Halil Kut Paşa’ya rüşvet teklif etmişler miydi?

    • Zafer sonrasında yerli ve yabancı basında ne tür haberler yayımlandı?

    Askerî tarih alanında yaptığı çalışmalarla dikkatleri üzerine çeken araştırmacı/yazar Erhan Çifci Kut Almış Bir Ordunun Zaferi/Kutü’l-Amare adını verdiği bu eseriyle; muharebeyi hazırlayan fiziki/sosyal koşulları, her iki tarafın savaşın seyrini değiştiren aktörlerini, savaşın safha safha, nasıl cereyan ettiğini ve sonuçlarını bir film senaryosu tadında kaleme almıştır. Çifci çoğu ilk kez bu eserde yayınlanacak haritalar, belgeler ve fotoğraflar eşliğinde muharebenin her safhasını konuyla alakalı yerli/yabancı pek çok kaynağı mukayeseli biçimde gözden geçirip, hamasetten uzak ve objektif bir bakış açısıyla yazarak bu alandaki önemli boşluğu doldurmuştur.

    9,09
  • Kutü’l Amare 1916 & Olaylar, Hatıralar, Raporlar

    “Kûtü’l Amâre, Çanakkale Savaşı’ndan sonra Britanya İmparatorluğu’nu zora sokan; politikalarını altüst eden ve imparatorluğun yenilmezliği inancını sarsan, dünya hâkimiyetine inanmış Britanya kamuoyunu şüpheye, hatta kaosa sürükleyen büyük bir zaferdir.”
    İlber Ortaylı

    I. Dünya Savaşı’nın iklim ve coğrafî şartları göz önüne alındığında en zorlu cephesi; Irak… İngiliz-Hint garnizonuyla dört bir tarafı çevrilmiş Bağdat’ın 160 kilometre güneyinde bir kasaba: Kut…
    İngiliz komutan Charles Townshend’in kolaylıkla bertaraf edileceğini düşündüğü Türk ordusunun, Nurettin, Halil ve Ali İhsan paşalar komutasında kazandığı efsanevi zafer: Kutü’l Amare…
    KÛTÜ’L AMÂRE 1916: Olaylar, Hatıralar, Raporlar, görkemli Kûtü’l Amâre zaferi hakkında birçok ilim adamının katkılarıyla ortaya çıkmış zengin bir çalışma. Mehmet Yaşar Ertaş ve Hâcer Kılıçaslan tarafından hazırlanan, İlber Ortaylı ve Azmi Özcan’ın yazılarıyla başlayan kitapta, bu kutlu zafer, çeşitli cepheleriyle ele alınmış; akademik bir hassasiyetle aydınlığa kavuşturulmuştur.
    Bu kitapla, Türk ordusu için büyük bir muvaffakiyet, Britanya için ağır bir hezimet olan Kutü’l Amâre zaferinin, hak ettiği unutulmazlık payesine kavuşacağını düşünüyoruz.

    9,09
  • Kuvvetler Ayrılığı Olmayınca Otoriter Demokrasi: 1946-1960

    Elinizdeki kitabın özelliği, 1946-1960 dönemine sistem sorunu açısından bakmasıdır. Türkiye 1950’de çok partili hayata geçti fakat otoriter siyasi kültürle ve kuvvetler birliği sistemiyle… Başta Celal Bayar olmak üzere DP iktidarı kuvvetler ayrılığına dayalı yeni bir anayasa yapmayı reddetti! Kuvvetler ayrılığı, yargı bağımsızlığı, bağımsız anayasa mahkemesi ve hukukun üstünlüğü kültürü olmadan 1950 yılında girilen çok partili dönemde olaylar nasıl gelişti? Siyaset darbe felaketine giden yolda nasıl yürüdü? 1946-1960 dönemine bir tarih laboratuvarı gibi bakan Taha Akyol’un kitabında bu sorunun cevaplarını bulacaksınız.

    13,69
  • Kuyu

    Çağdaş Türk hikayeciliğindeki güçlü konumuyla kendinden sonra gelen pek çok öykücüyü derinden etkileyen Rasim Özdenören, Kuyu’daki öykülerinde değişim, uyumsuzluk, yabancılaşma konularını hikayeciliğimizde ilk kez yerli bir bakış açısıyla ve bütün boyutlarıyla dile getiriyor.

    5,64
  • Kuyucaklı Yusuf

    “Sabahattin Ali Kuyucaklı Yusuf ’ta bir Anadolu kasabasını, bütün insani ve sosyal gerçekliğiyle verir: Soylu insanlarıyla, bayağı insanlarıyla; sevgilerle, nefretlerle; umutla umutsuzlukla… (…) Okuduğum Türk romanları içinde ayrıntıların en mükemmel, en ustaca kullanıldığı romanlardan biri. O pek önemsizmiş gibi görünen küçük küçük ayrıntılar romana tam bir somutluk kazandırıyor; romandaki dünya, çerçevesini kırıp dışarıya fırlıyor, sizin dünyanıza karışıyor.” –Fethi Naci Nazilli’de başlayan ve Edremit’e taşınan bu hüzünlü roman, bir “tabiat insanı” olarak Yusuf’un kasaba eşrafı ve halk arasında giderek sertleşen güç gösterileri içinde temiz kalma, aşkını koruma, aslında var olma savaşını anlatıyor.

    4,49
  • La & Sonsuzluk Hecesi

    Bir gün Sabâ Melikesi Belkıs’tan, Âdem’le Havva’nın hikâyesini anlamanın bütün bir insanlığın da hikâyesini anlamak manasına geldiğini öğrendim. İnsanın bütün halleri Âdem’de gizliydi ve bütün macera onun hikâyesinde özetlenmişti.

    Bu cümleyi yıllarca içimde gezdirdim de bir türlü kalemi elime alamadım, anlatmaya kalkışamadım

    Ne zaman ki, kalmak için değil uğrayıp geçmek için kadem bastığımız, kök attığımız değil kısa bir gölge saldığımız şu dünyada bir cennet sürgünüyle yazgılandığımı anladım ve Kelimeler Kitabı-çift isimler sahifesinde, Âdem’le Havva’nın yanına bir de Habil’le Kabil’i ekledim. O zaman anladım anlatma zamanının geldiğini.
    Hikâyenin ismi düştü dilime bir gece: LÂ. İLLÂ, dedim.
    Bir ömür boyu aradığım hece harfinin LÂ olduğunu bildim.

    12,54
  • Lal Bir Şemseddin Sivasi Romanı

    Bir şehrin sahipleri o şehrin toprağının üzerinde yaşayan, gezen, adım atanlar değildir. O şehre gönül verip o toprağın altında ölseler bile hâlen dahi diri bir gönülle yatanlardır bence. Bu kez de Şemseddin Sivasî için gecelerimi günüme ilikledim ben. Aylarca onu okudum, onu dinledim, onu düşünerek uyudum, onunla ilgili cümlelerle uyandım hep. Bir şehri sevmek ne demektir ve bir şehre gönül vermek ne demektir ondan öğrendim. … Yine gönlüm derde düştü kâri, bir sır var içimde bilmem ki nerede düştü? Beraber arayalım ister misin? Aynı derde düşelim, aynı sırrı bölüşelim ve geçelim bu zamanın onca derdinden de bir eski vakitte Sivas’ta buluşup Şemseddin Sivasî dergâhına göçelim. … Bu kez seni gözleri görmeyen bir adamın dilsiz, lâl bir kâtibe yazdırdıklarıyla çağırıyorum hayallerime. Gönüller almak için yollara düşmüş birini onlar anlatıyor bize. Peki nasıl olacak da anlatacaklar? Birinin gözleri âmâ, görmüyor; diğerinin dili lâl, konuşamıyor…

    10,90
  • Latin Amerika Devrimi Kıta Devrimi Stratejisi

    Bizi yok etmek isteyenlere karşı kendimizi savunmak için kanımızın son damlasına kadar savaşma iradesine sahip olmak zorundayız.
    Halkın iradesine karşı her ne pahasına olursa olsun iktidarı ellerinde tutmak isteyenlerle mücadelede; tüm Latin Amerika için çözüm budur. Son sömürücü yenilgiye uğrayıncaya dek ateş ve kan eksik olmayacaktır.”
    Che Guevara

    5,64
  • Le Petit Prince

    Le premier soir, je me suis donc endormi sur le sable à mille milles de toute terre habitée. J’étais bien plus isolé qu’un naufragé sur un radeau au milieu de l’océan. Alors, vous imaginez ma surprise, au lever du jour, quand une drôle de petite voix m’a réveillé. Elle disait: “S’il vous plaît… dessine-moi un mouton!” J’ai bien regardé. Et j’ai vu ce petit bonhomme tout à fait extraordinaire qui me considérait gravement..

    5,64
  • Levent – Kurtarma Operasyonu: Troya Hazinelerinin Peşinde (Ciltli)

    Komik, saf, deli dolu Levent ve tayfası, yepyeni bir geziye çıkıyor, hem de ne gezi! Hep birlikte kamp yapmak için Çanakkale’ye gidiyorlar. Fakat karşılaşmayı hiç ummadıkları kişi de orada: Cesur Taş! Doğanın tadını çıkarmak isteyen tayfa, Troya Efsanesi’ni dinlerken Troya Müzesi’ni de ziyaret ediyor. Tabii Cesur Taş da! Troya hazinesini Cesur Taş’tan korumaya çalışan tayfa, yine başını binbir belaya sokuyor. Her şey, yurduna geri dönen Troya hazinesi için! Kendilerini eğlenceli olduğu kadar heyecanlı, tehlikeli mi tehlikeli bir maceranın içinde buluyorlar. Troya hazinesi, onlar için her şeyden önemli. Bu önemli hazineyi anavatanında tutmak için korumaya hazır mısın? Bambaşka bir Levent macerası seni bekliyor!

    11,39
  • Levent Doğu Ekspresinde Soygun

    Komik, saf, deli dolu Levent ve tayfası, yepyeni bir geziye çıkıyor, hem de ne gezi! Doğu Ekspresi’yle Kars’a gidiyorlar. Fakat trende beklemedikleri bir yolcu daha var: Dünyaca ünlü elmas Kaçkarların Yıldızı! Tren yolculuğuyla gezinin tadını çıkarmaya çalışan tayfa, Anadolu’ya ait bu elması soygunculardan geri almaya çalışıyor. Tabii yine başlarını türlü belalara sokuyorlar, suçluların peşinden koşuyorlar. Her şey, Anadolu mirası elması vatanında tutmak için! Kendilerini eğlenceli olduğu kadar heyecanlı, tehlikeli mi tehlikeli bir maceranın içinde buluyorlar. Elması korumak, onlar için her şeyden önemli. Doğu Ekspresi’yle Türkiye’yi baştan başa gezerken elması korumaya hazır mısın?

    11,39
  • Levent Dünya Harikalarının Peşinde

    Komik, saf, deli dolu Levent ve tayfası, bir gün Osman’ın çözmeye çalıştığı bir bilmecenin peşine düşüyor. Hem de ne bilmece! Onları Türkiye’den Çin’e, yok yok, İtalya’ya, durun daha bitmedi, Mısır’a, hatta Hindistan’a sürüklüyor bilmeceler… Birlikte neredeyse tüm Türkiye’yi gezen tayfa, bu sefer dünyaya açılıyor. Tabii yine başlarını türlü belalara sokuyorlar, bir suçlunun peşinden koşuyorlar… Her şey dünyanın harikalarını korumak için! Kendilerini eğlenceli olduğu kadar heyecanlı, tehlikeli mi tehlikeli bir maceranın içinde buluyorlar. Dünya mirasını korumak, onlar için her şeyden önemli. Dünya harikalarının tarihini öğrenirken onları korumaya hazır mısın? Bambaşka bir Levent macerası seni bekliyor!

    8,90
  • Levent Dünya Harikalarının Peşinde (Ciltli)

    Komik, saf, deli dolu Levent ve tayfası, bir gün Osman’ın çözmeye çalıştığı bir bilmecenin peşine düşüyor. Hem de ne bilmece! Onları Türkiye’den Çin’e, yok yok, İtalya’ya, durun daha bitmedi, Mısır’a, hatta Hindistan’a sürüklüyor bilmeceler… Birlikte neredeyse tüm Türkiye’yi gezen tayfa, bu sefer dünyaya açılıyor. Tabii yine başlarını türlü belalara sokuyorlar, bir suçlunun peşinden koşuyorlar… Her şey dünyanın harikalarını korumak için! Kendilerini eğlenceli olduğu kadar heyecanlı, tehlikeli mi tehlikeli bir maceranın içinde buluyorlar. Dünya mirasını korumak, onlar için her şeyden önemli. Dünya harikalarının tarihini öğrenirken onları korumaya hazır mısın? Bambaşka bir Levent macerası seni bekliyor!

    7,94
  • Levent Göbeklitepe – Tarihi Eser Koruyucuları

    Komik, saf, deli dolu Levent ve tayfası, “Genç Arkeologlar Yetişiyor Projesi” için Göbeklitepe’ye gidiyor! Göbeklitepe’nin milattan önceye uzanan gizemli tarihini keşfedecekleri bu kitapta tayfa başını yine binbir belaya sokuyor. On binlerce yıllık heykellerin peşine düşen hırsızları yakalamak ve arkeolojik hazineyi korumak için kendilerini heyecanlı, tehlikeli mi tehlikeli bir maceranın içinde buluyorlar. Göbeklitepe’yi tayfayla birlikte korumaya ve arkeoloji bilimine daha yakından bakmaya hazır mısın? Her şey, insanlık tarihini değiştiren Göbeklitepe için! Bambaşka bir Levent macerası seni bekliyor!

    7,94
  • Levent İlk Okuma Kitaplarım Set (10 Kitap)

    Levent Kapadokya’da
    Levent Pamukkale’de
    Levent Rize’de
    Levent Çanakkale’de
    Levent Mardin’de

    18,29
  • Levent İlk Okuma Kitaplarım Set (10 Kitap)

    Mustafa Orakçı’nın usta kaleminden eğlenceli hikâyeler; Derya Işık Özbay’ın sıcacık çizimleriyle okumayı yeni öğrenen çocuklarla buluşuyor. Her biri 16 sayfa, renkli, 10 kitaptan oluşan bu set çocuklara kitap okumayı sevdirecek… İlk Okuma Kitaplarım – Levent •Okulöncesi ve 1. sınıflara, •Birlikte okumalar yaparak, •Eğlenceli öykülerle, •Özenle seçilmiş cümle yapılarıyla, •Sürükleyici bir kurguyla, •Sade ve akıcı anlatımı, •Sıcacık resimleriyle çocuklara okuma alışkanlığı kazandıracak…

    10,24