Gösterilen 3481–3488 arası toplam: 3488

  • Yıldızlara Tutunmak

    “Sevgili Peygamberimizin öyle güzel arkadaşları var ki onlardan hangi birini anlatsak bizim için bir yol gösterici, bir Süreyya yıldızı olur. Karanlık gecelerde önümüzü aydınlatan birer fenerdir onlar. Susamış gönüllere buz gibi sudur onlar. Yaralı sinelere birer merhemdir onlar. Günahların kirleriyle kararmış kalpleri temizleyecek bir tövbe yakıcılığı vardır, o güzel o kutlu insanların hayatlarında.” … Sahabe kıssaları, birer hikâye olduğu için değil; hayatlarımızı onlara göre şekillendirmemiz için anlatılan kıssalardır. Bu kitabı okurken bunu hissedeceksiniz. “(Ey müminler!) Yoksa siz, sizden önce gelip geçenlerin başına gelenlerin benzeri sizin de başınıza gelmeden cennet’e gireceğinizi mi sandınız?” ayetinin bir yansımasıdır bu anlatılanlar, aynı zamanda o Kutlu Elçi’yi daha iyi tanımamıza bir vesile. Bu konularda birçok kişi, birçok eser yazmıştır. Fakat okurken kalbinize dokunan, elinizden bırakmak istemeyeceğiniz kitaplar vardır. Bu kitap da onlardan biri, kalbinize dokunduğunu hissedecek, heyecanlanacaksınız; sahabelerin yerinde kendinizi hayal edecek, bazen Mekke’nin bazen de Medine’nin sokaklarında kendinizi dolaşırken bulacaksınız… İnanıyoruz ki bu eser “Sıratta en sağlam yürüyeniniz, Ehl-i Beytimi ve ashabımı en çok sevenlerdir.” Hadisine nail olmamıza vesile olacaktır.

    4,90
  • YOKSULLUK İÇİMİZDE

    Bedeni ve maddi hazlara bağlı bir mutluluk düşüncesini besleyip büyütüyoruz. Dünya muhabbetini sayısız teferruat ile zenginleştiriyoruz. Nefsin ihtirasları bizi her an değişik parıltılar yayan eşyaya doğru koşturuyor. Bu vahşi koşu modern dünyanın simgesidir. Bu kitap kalbi olanı, aşkı ve öteleri dile getirerek hayatın hakikatına işaret ediyor. İçimizdeki yoksulluğu farketmek için belki bir fırsattır bu.

    5,64
  • Yoldaki Notlar

    Yavuz Baysan

    İnsanlığın varoluşundan itibaren birlikte yaşamın idame ettirilebileceği teşkilat, dernek, vakıf ve cemaat benzeri yapılanmalara ihtiyaç duyulmuştur. Fakat insanların bir araya geldiği ortamda sorunların da ortaya çıkacağı gerçeği yadsınamaz. Üstelik bu, Müslümanların sadece Allah rızası için bir araya geldiği bir birliktelikse şeytanın çok uğraşacağı bir oluşum, kurulmuş demektir. İşte şeytanın bu uğraşına karşılık, sosyal oluşumlar içinde ve dinine hizmet için çalışan Müslüman bir şahsiyetin dikkat çekmesi gereken hususlar vardır. Birliktelik arz eden bu oluşumlarda ne gibi sorunlarla karşılaşılacağı, problemlerle nasıl başa çıkılacağı, bir dava eri olarak temel karakterin nasıl olacağı ve cemaat insanı nasıl olunur sorularının cevabı için yapılan bir seminer dizisinin notlarından derlenen ve ilgiyle okuyacağınız bir başucu kitabı…

    9,09
  • Yunus Emre / Gönül Erleri Serisi 3

    ‘-Yunus Emre kimdir?
    -Ne zaman ve nerede doğmuştur?
    -Nasıl bir ailede yetişti?
    -Okula gitmiş midir?
    -Günümüze kadar ulaşan eserleri var mıdır?
    -Sadece şiir mi yazıp söylemiştir?
    -Kimlerden ders ve feyz almıştır?
    -Ne zaman vefat etmiştir?
    -Üzerinden asırlar geçmesine rağmen bu kadar tanınmasının sebebi nedir?

    Gibi sorulara çocuklarımızın anlayabileceği cevaplar veren ve gönül dünyamızı şekillendiren büyüklerimizi yavrularımıza anlatan bu eseri sizlere sunmakla bahtiyarız…

    6,79
  • Yunus Terapi

    Yaşadığı döneme baktığımızda Yunus Emre’nin sadece bir derviş, bir halk şairi, bir mutasavvıf değil, aynı zamanda adeta bir psikolog olduğunu görürüz. O yalnızca halkın sanat zevkini tatmin ettiği için “Yunus” olmamıştır. Nefesinin bugün hâlâ bu kadar canlı olmasında en büyük etken insanların psikolojik ihtiyaçlarını gidermesidir. Anadolu insanının travmalarını çözen, toplumsal huzuru sağlayan ve yeni bir kültür iklimi adeta bir “Yunus iklim kuşağı” oluşturan bu büyük halk ozanı aslında bugünün insanına çok şey söylüyor! Nevzat Tarhan Mesnevi Terapi’den sonra Yunus Terapi ile bizlere Yunus Emre’nin şiirinin günümüz insanın ruhsal yaralarını nasıl sarabileceğini, toplum psikolojisini nasıl onarabileceğini keşfetmeye davet ediyor. Yunus Emre’nin şiirlerinden yansıyan bilgeliğe çok ihtiyacımız var… Aşk insanı karmakarışık eder; dün, bugün, yarın iç içe geçer. Ateşlerde yakar. Yakar ama içindeki cevherin de çıkmasını sağlar. Âşık olan varlık evini terk edip yokluk evine girer. Yokluğa erdiğindeyse her şeyi terk eder, kendini suda, toprakta bulur, Yaradan’ın denizinde erir. Aşk başta ateştir. Ateş, kibir ve gücü temsil eder. Ama bu ateşte yandıkça suya, toprağa dönüşürsün. Sabrı, kanaati, alçak gönüllüğü, edebi öğrenirsin. Aşk ilinde ahlak eğitimi vardır. Aşktan ahlaka giden bir yoldur bu…

    10,90
  • Yürüyen Kelimeler

    Zamanın ve mekânın içinden devşirilmiş, Latin Amerika’nın bilinç örgüsünü oluşturan düşler, efsaneler ve anekdotlarla örülü Yürüyen Kelimeler, Eduardo Galeano tarafından yaratılan dünyaya sayısız pencere açan bir yol haritası.

    Sözlü tarih geleneğini takip eden Galeano, poetik ve politik sesiyle Latin Amerika’nın kolektif deneyiminde yatan özgürlük ruhunu körüklüyor. Kıtanın kültürel belleğinden beslenen usta kalem, mitolojiye ve kutsal değerlere temas ederek, sıradanlıkla olağandışılık, insanlarla hayvanlar, gökyüzüyle yeryüzü, yaşamla ölüm, dile gelenle gelemeyen arasına çekilmiş bariyerleri kaldırıyor. Satırlardan süzülüp gelen bu şölen, hatta karnaval havası hayatı ve insanı bayağılaştıran her şeyin reddine dahil oluyor.

    Kapağını kapattığınızda bile uzun süre sizi büyülemeye devam edecek çarpıcı bir eser…

    12,54
  • Yusuf’un Üç Gömleği

    Biz, bu çalışmamızda; insanlık tarihinin en güzel, en hayırlı insanlarından Hz. Yusuf’un (a.s) güzelliklerle dolu kıssasını, bugünün dünyasında yaşayan müminler olarak günümüze taşımaya gayret edeceğiz. Bunu da Yusuf Aleyhisselam’ın hayatının üç önemli aşamasına işaret eden simgesel üç gömlek ekseninde çerçevelemeyi deneyeceğiz. Hz. Yusuf’un çocukluk dönemini hatırlatan kanlı gömleğinin onun mazlumiyet ve mağduriyetini simgelediğini, delikanlılık dönemini özetleyen arkası yırtık gömleğin onun iffet ve ismetini simgelediğini, olgunluk ve iktidar dönemini işaret eden son gömleğinin yani kardeşleri vasıtasıyla babası Yakub’a gönderdiği “Yusuf kokulu” gömleğin de onun istikrar ve istikametini simgelediğini düşünerek bu güzel kıssadan günümüz için, günümüzün Genç Öncüleri için dersler çıkarmaya çalışacağız.

    5,64
  • Zamanın Kıskacında Bir Ömür

    Osman Gönay

    Meşhur müfessir Razi (r.a) Cenab-ı Hakkın zamana yemin etmesinin ve surenin manasını şahit olduğu şu olaydan sonra anladığını ifade eder. Pazar da gezerken bir satıcı görür. Hava sıcaktır ve o buz satmaktadır. Şöyle bağırır:  “Sermayesi eriyip tükenmekte olan şu adamın buzlarından alan yok mu?”
    Peki bizim en büyük sermayemiz olan zamanımız nerelerde eriyip gidiyor?
    En değerli sermayemizi, en üstün amellerle geçirerek, en karlı yatırımları yapa biliyormuyuz?
    Yoksa, her şeye vakit ayırıp da vakti yaratana vakit ayıramayanlardan mıyız?
    Tepelerden kopup gelen seller gibi ömrümüz ecelimize doğru hızla koşmaktadır. Takvimden her gün bir yaprak eksilmekte ve biz her gün kabre bir adım daha yaklaşmaktayız.
    “Eğer bir gün gençliğim bana dönüp gelseydi, ihtiyarlığın elinden neler çektiğimi ona şikayet ederdim” diyen Arap şairin işaret etiği gibi, şikayet mercii olan bir hayat değil, gençliğinde de ihtiyarlığında da şükre medar olacak bir hayat yaşamaya çalışmalıyız.
    9,09