-
Sünnetin İslam’daki Yeri
Muasır Muhammed Gazâlî’nin deyişiyle “Hz. Muhammed’in (sas.) sosyal, sivil ve askerî sahalarda, bütün bunlardan önce itikat ve ibadet esaslarını uygulamadaki sünneti, ebedî risaletin ayrılmayan bir parçasıdır. Çünkü nasıl su bilinen iki elementten oluşuyorsa İslam da Kitap ve Sünnet’ten oluşmaktadır.” Yine Yûsuf Karadâvî’nin ifadesiyle “Sünnet, Kur’an’ın yaşanmış bir tefsiri, İslam’ın ise pratik ve örnek bir tatbikidir. Öyle ki Nebi (sas.) tefsir olunmuş bir Kur’an ve yaşayan İslam idi.”Elinizdeki kitap, sünnet/hadis olmadan İslam’ın olamayacağını İmam Suyûtî’nin kaleminden ortaya koymaktadır.
-
Süper Böcek Kıtkıt
Cadı Kovaladı. Kıtkıt kaçtı. Cadı kovaladı. Kıtkıt… Acaba bu kez kaçabildi mi? Sadece okula gitmek isteyen Süper Böcek Kıtkıt, kendisine engel olmak için elinden geleni ardına koymayan Cadı ile soluksuz bir macera yaşıyor. Oysa tüm canlılar birlikte yaşasa daha güzel olmaz mı? Süper Böcek Kıtkıt, yalnızca okula gitmek isteyen bir hamam böceği. Ama karşısınca kocaman bir engel var. Kedi Cadı, neden olduğunu bilmediği bir şekilde hamam böceğinden hazzetmiyor ve ona engel olmak için elinden geleni yapıyor. Neyse ki kahramanımız oldukça zeki ve fiziki üstünlüğü olan rakibini alt edebiliyor. Zekâmızla her şeyin üstesinden gelebileceğimize dair sıcak bir hikâye…
-
Süper Kahraman Akademisi : Hayvanya
Süper Kahraman Akademisi’ne hoş geldiniz! Biz kimiz? Nasıl süper kahraman olunur? Bunlar aslında sır ama siz yabancı sayılmazsınız. Anlaşırsak bundan sonra sırdaşız. Bu sırları sadece güvendiğiniz arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz. Tamam mı? Keskin gözler, güçlü kollar, müthiş bir hız, süpersonik kulaklar, dehşetengiz bir dayanıklılık, inanılmaz bir kamuflaj becerisi, aslından ayırt edilemez bir ses taklit yeteneği, ölümcül zehir üretimi, ilginç soy bağları, robotları bile kendine hayran bırakan kuyruklar, harikulade tüyler, fevkalade boynuzlar, sınır tanımayan bir uyku ve daha nicesi… İşte burası: HAYVANYA!
-
Süper Organlar / Yok Daha Neler!
Gözlerimizin nasıl gördüğünü, burnumuzun nasıl koku aldığını kulaklarımızın nasıl duyduğunu, dilimizin tatları nasıl algıladığını öğrendikçe; “Yok daha neler!” demekten kendini alamayacaksın…
Sen de bilgi canavarıysan; merak ettiğin sorular, dikkat uyandıran testler ve çılgın karakterler bu kitapta seni bekliyor. -
Süper Yıldız İnek
Yetenekleri fark edileninek Mimi bir televizyon reklamında oynayacak…
Peki ama şi mdi nerede?Ahırlarda, çayırda ve kümeste Mimi’yi arayan Çiftçi Ali’nin peşine düşelim. Çılgın atların, ciyaklayan tavukların ve kafası fena halde karışık bir çiftçinin olduğubu öyküde, çiftlikte geçen eğlenceli bir maceraya hazır olun.
-
Süpermen ve Uğur Böceği
Ülke ikiye bölündü!
İşte size bir tercih hakkı: Ya Süpermen olacaksınız ya da Uğur Böceği!
Süpermen hayal ürünüdür; Uğur Böceği ise gerçek!
Süpermen ünlüdür; Uğur Böceği ünlü değildir!
“Amacım sizi bu sıradan ülkedeki olağanüstü insanlarla tanıştırmak. Bu olağanüstü insanların ortak bir özelliği var; Hepsinin hayatı çok sıradan. Kafanız karıştı değil mi?” -
Süreya Gibi
Siz bu yazıyı okurken benden çok uzaklarda olacaksınız.
En az Süreya kadar…Yollarımız elbette kesişecek.
Bakarsınız bu bir kitap olur, bir şarkı olur.
Belki de elinizde tutuyorsunuzdur bu sebepleri, hem de şu an.
Bu kıvılcımlar çıkmıyor boş yere,
Boş yere yanmıyoruz,
Sevinin!
Hayatınızın yüzde kaçını kaplıyor bu mutluluk denen kavram?
Hayatınızın yüzde kaçı mutluluk?
Umutlanın.
En az Süreya kadar…Bu yad eller dünyasında elbet buluşacağız.
El ele tutuşacağız bir meydanda,
Haykıracağız gökyüzüne bakarak
Seni en çok biz hak ettik!
Biliyorum, bizden çok var.Ben bu kitabı yazarken sizden çok uzaklardayım.
Ama kesişecek elbet yollarımız.En az Süreya kadar,
En azından Süreya gibi… -
Sürgün ve Krallık
Jean-Paul Sartre, Albert Camus’nün ölümünden sonra şunları yazmıştı: “Uzun süre düşünmeden seçimini yapmayan, bir kez seçince de buna bağlı kalan ender insanlardandı… Camus’nün insancılığında, ansızın bastıran ölüme karşı insanca bir davranış varsa; mutluluk yolunda giriştiği o gururlu, katıksız araştırma, insana bu denli aykırı gelen ölüme dayanıyor, ölümle besleniyorsa; Camus’nün yapıtını da, bu yapıttan ayrı düşünülemeyecek yaşamını da, varlığın her ânını ölümün elinden kapan bir insanın katıksız, başarılı denemesi olarak görebiliriz.” Kırk dört yaşında, 1957 Nobel Ödülünü alan Albert Camus (1913-1960) Sürgün ve Krallık’ta yer alan altı öyküde, acıma, güçsüzlük, iyilik, kötülük gibi temel insani durumları, insanın davranışlarını güdülendiren `kurban’ ve `cellat’ ikilemini ele alıyor.
-
SÜRGÜNDEKİ PALTO
“Şiir için edebiyat için süs, çerez, diyenler var. Karnı tok, sırtı pek milletlere göre bu söz belki doğrudur. Libas hizmetini, gıda vazifesini görmeyen edebiyat, bize hiçbir şey söylemez. Hele ‘Sanat sanat içindir.’ gibi yüksek nazariyeler bizim idrakimizin pek fevkindedir!”
“Bu vatan bizim, biz bu toprağın harcıyız; lâkin hayat meşgalemiz için bize kapılar kapalı olduğundan, pek istemesek de açık kapıları zorlayacağız. Artık nasibimizi gönüllü sürgünümüzde arayacak ve hasrete dûçar olacağız. Mısır’a hicretimiz hayırlı olsun. Allah bize daha kötü günler göstermesin!”
Ne zaman bu asıldan ayrı düşmüşsek mutlaka eksik kalmışız.
Akif’in dilinden dökülen cümleler yazar Musa Yaşaroğlu’nun kaleminde yeniden hayat buluyor. Edebiyat ve sanatı Akifçe bir dille okuyucusu ile buluşturuyor.
Bu kitap, aşkın zirvelerinden bir makam olan VATAN için “Vatan aşkı vefâ istemez.” diyen Mehmet Akif Ersoy’u bizlerle yeniden tanıştırıyor.
-
Sürpriz! Tatilde Köydeyiz
Çocuklar okulun kapanış zili çalmak üzere. Hasan ve Ömer büyük bir heyecanla karne hediyelerini bekliyorlar. Tatilde sürpriz olarak köye gidiyorlar. Mihri Nine’nin hediye ettiği Hz. Ömer’in hayatına dair bir sürü şey öğreniyorlar. Hz. Ömer’in adaletini, emaneti emanet bilişini, çocukluğunu, gençliğini… Hasan ve Ömer daha neler öğrendi? Köyde nasıl keyifli vakit geçirdiler? Arkadaşlar, “Sürpriz! Tatilde Köydeyiz” okuyarak siz de onlarla eğlenceli vakit geçirebilirsiniz.
-
Susanpusan Şehri
Masalların müzelere kaldırıldığı bir şehir düşün… İşte orası Susanpusan Şehri. Ve bu şehirden yola çıkan üç arkadaşın masal gibi geçen yolculuğunu hayal et şimdi. Henüz haritada çizilmemiş gizemli ülkeyi… Kendisini ziyaret etmeye gelenleri ağırlayan kanatlı misafirhaneyi… Hortumundan kayılarak içine girilen, fil şeklindeki kütüphaneyi… Kasabanın tam göbeğinde yer alan, içinde iyiliklerin biriktirildiği kocaman kumbarayı… Üzerinden geçenleri gülümseten köprüyü… Her şeyin sayı ve sırayla yapıldığı köyü… Ve bu upuzun yolculuk boyunca, üç arkadaşın aradığı o sırrı sen de merak ediyorsan, doğru kitabı elinde tutuyorsun demektir. Hadi o zaman, aç kapağımı!
-
Suskunluk Dağının Zirvesinde
Eğlencesini yitirmiş bir ülke… Bütün ışıklar sönmüş… Yok artık lunaparkın yürekleri şenlendiren neşesi… Terkisine alıp susturulmuş sözcükleri, suskunluk dağının zirvesine tırmandı gazeteci…
Anlatacak çok şey vardı çünkü. Savaşlar, acılar, uzak kentler, mülteciler, gökdelenler, kederli coğrafyalar, çocuk ölüleri… Sonra filmler vardı; hep bir ağızdan söylenen şarkılar, aşklar, düşler, göğün altındaki her şey…
Tüm bunları anlattı gazeteci, uzakta hüzünle sarmalanmış ülkeye… Eğlencesini
yitirse de umudunu yitirmiyordu bu ülke. Umudu on dokuz yaşındakinin düşlerinde saklamıştı çünkü.Ve suskunlukta dile gelen gerçeğin kendisiydi.
-
Susma Konuş Çocuk
Bu kitabı yazma amacım, insanların nasıl istismara uğradıklarını anlatmak değil, neden kendini koruyamadığını, bunu kimseyle niçin paylaşamadığını, ailelerin çocuklarının istismara uğramalarına nasıl zemin hazırladığını ve fark etmeden yaptığımız hataları sizlere göstermektir. Tek temennim bu kitabı okuyan herkesin çocuk istismarı hakkında farkındalık kazanmasıdır. Bu farkındalık ile çocuklarımızla sağlıklı iletişim kurarken doğru mahremiyet eğitimiyle de çocuklarımızı istismardan korumayı başarabiliriz. ÇOCUK İSTİSMARINA DUR deme düşüncesi ile çıktığım bu yolda, inşallah bu kitap sizlere de rehber olacaktır. ÇOCUKLAR ARTIK SUSMASIN VE KENDİLERİNE YAPILANLARA SESSİZ KALMASIN.
-
Suya Düşen Dantel
Ustasının elinde kalem bir dantel gibi işler hikâyeyi, en ince ayrıntıları gösterir kelimeler okuruna, kimi solgun bir hayatın kuytuluklarında saklı kederleri, kim yitip giden hayallerin geride bıraktığı ümitleri, ister ki turnalar aksın başımızın üstünden, aşsın engin denizleri, yalçın dağları, ister ki aşka ve ayrılığa, hasrete ve hüzne dair ne varsa unutulan, anlatsın usul usul sevenlere, ayrı düşenlere, yitip gidenlere… Cihan Aktaş’ın kalemi bir turna misali, akıp gidiyor hayatımızın ortasından.
-
Suyu Arayan Adam
Bu kitap, ilkokul öğretmeni olarak yetişmek üzereyken, Birinci Dünya Harbinde savaşa katılan ve sonra Büyük Turan’ı kurmak yolunda Kafkas, Hazer ülkelerine koşan bir Türk gencinin hikayesidir.
-
Suyu Sevmeyen Krokodil
Margo,Marlon,Mörvin,Marvin,Mörfi ve ARNILD!
En sevdikleri şey: bütün gün suda oynamak!
Biri hariç: Arnıld!
Arnıld suyu hiç sevmiyordu. Suda yüzmenin nesi eğlenceliydi ki?
Su soğuktu ,ıslaktı ve hiç hoş değildi!
Arnıld neyi mi seviyordu?
Ağaçlara tırmanmayı seviyordu! -
Taaşşuk-I Talat ve Fitnat
Günümüz Türkçesine Uyarlayan: Ömer Aslan
İlk görüşte âşık olan Talat ve Fitnat’ın trajik hikâyelerinin anlatıldığı Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat romanı, dönemin kadın erkek ilişkilerini, görmeden yapılan evliliklerin doğurduğu sorunları ele alır. Hemen her yaştan ve sınıftan kadının aile ve toplum içindeki konumlarına ilişkin meselelerini hikâye eden yazar, bununla da yetinmeyip Talat’ı kadın kılığında, tebdil-i kıyafet İstanbul sokaklarında dolaştırarak yaşadıklarını anlatır.
Şemsettin Sami (1850-1904) Dil bilgini, gazeteci, sözlükçü, yazar Şemsettin Sami, Yanya’nın Fraşer kasabasında doğdu. Fraşer’de başladığı öğrenim hayatına Yanya’da, bir Rum okulunda devam etti. Bu okulda İtalyanca, Rumca, Eski Yunanca ve Fransızca öğrendi, bir yandan da özel hocalardan aldığı derslerle Farsça ve Arapçasını ilerletti. 1871’de İstanbul’a giderek Matbuat Kalemi’ne girdi. 1872’de Hadika’da gazetecilik hayatına atılan Şemsettin Sami, aynı yıl edebiyatımızın ilk telif romanı sayılan Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat’ı yayımlamaya başladı. Trablusgarp, Sabah, Tercüman-ı Şark gazeteleriyle Aile ve Hafta dergileri onun gazetecilik ve dergicilik alanındaki diğer önemli faaliyetlerindendir. Fransızcadan İhtiyar Onbaşı ve Galetée oyunlarını tercüme edip yayımlar. Daha sonra Besa yahut Ahde Vefa adlı oyunu yazar ve oyun Osmanlı Tiyatrosu’nda sahnelenir. Seydî Yahya, Gâve yazarın tiyatro türündeki diğer yapıtlarıdır. Sefiller, Robinson gibi önemli eserleri dilimize kazandırır. Cep Kütüphanesi serisinde mitolojiden kadınlara, İslam medeniyetinden astronomiye çok çeşitli konularda ansiklopedik nitelikte küçük kitaplar yazar. Bütün bu çalışmalarının yanı sıra asıl dikkatini dil üstünde toplayan Şemsettin Sami, Kamus-ı Fransevî (Fransızcadan Türkçeye/Türkçeden Fransızcaya sözlük) ve Kamus-ı Türkî (Türkçe sözlük) gibi iki önemli sözlük ile altı ciltten oluşan ansiklopedisi Kamusü’l-a’lâm’ı hazırlar. Ömrünün son yıllarında Türkçenin en eski eserlerini araştırmaya yönelen yazar, Orhun Abideleri ve Kutadgu Bilig üzerine çalışmıştır. Kültür dünyamıza dil çalışmaları, sözlük ve ansiklopedi yazarlığı, çeviri, roman ve oyunlarıyla önemli katkılar sağlamış Şemsettin Sami’nin eserlerine Türk Edebiyatı Klasikler Dizimizde yer vermeyi sürdüreceğiz. -
Tahıl Beyin Yaşam Planı
Uluslararası çoksatan Tahıl Beyin’de verilen tavsiyeleri uygulama vakti geldi! Tahıl Beyin’de yaşam tarzımızı “neden” değiştirmemiz gerektiğini anladık, bu kitapta ise bunu “nasıl” yapacağımızı öğreneceğiz… Dr. David Perlmutter dünya çapında milyonlar satan kitaplarıyla hepimizin hayatını değiştirmeye ve bize uygulanabilir çözümler sunmaya devam ediyor. İnsanların ömür boyu muzdarip olacaklarına inandıkları kronik ya da tedavisi güç hastalıklardan kurtulabileceklerini, beyin rahatsızlığı riskini azaltabileceklerini ve kilo verip fit bir vücuda sahip olabileceklerini belirten Dr. Perlmutter, Tahıl Beyin Yaşam Planı’nda tüm bunların gerçekleşmesi için neler yapılması gerektiğini adım adım anlatıyor. Glütenin beyinle alakalı yıkıcı etkileri ve bağırsak-beyin bağlantısı gibi konulardaki bilinmeyen, sarsıcı gerçekleri ortaya çıkaran Dr. Perlmutter, güncel bilimsel araştırmalar ışığında uykuya, stresle başa çıkma yollarına, egzersize, ilişkilere ve çok daha fazlasına değinerek yaşam tarzınızı değiştirme konusunda aklınıza takılabilecek bütün sorulara yanıtlar sunuyor. Bu kitaptaki yol haritasını takip ederek hastalıklardan kurtulun, kendinizi daha iyi hissedin, ömür boyu sağlıklı ve mutlu yaşayın… “Herkes Tahıl Beyin Yaşam Planı’nı uygulasaydı obezite, diyabet, kanser, bunama, eklem iltihabı gibi rahatsızlıklarda ciddi bir düşüş yaşanırdı. Kısacası dünya daha iyi bir yer olurdu.” PROF. DR. DALE BREDESEN “Ünlü nörolog Dr. Perlmutter, yıllardır bağırsak-beyin ilişkisine öncülük eden isimlerden biri. Tahıl Beyin Yaşam Planı’nda klinik uzmanlığını ve son bilimsel gelişmelerin içyüzünü bir araya getirerek beyin sağlığına kavuşmak için etkili bir reçete sunuyor.” PROF. DR. DAVID S. LUDWIG “Bilimsel kanıtlara dayanarak hazırlanan Tahıl Beyin Yaşam Planı, sağlığınıza kavuşup ömür boyu mutlu bir yaşam sürmenize yardım edecek bir programın yol haritasını içeriyor.” MELISSA HARTWIG “Tahıl Beyin Yaşam Planı en iyi şekilde görünmenize, hissetmenize ve kaliteli bir yaşam sürmenize yardımcı olabilmek için bir araya getirilmiş yaklaşık 35 yıllık klinik uygulama ve araştırmanın eseri.” ROBB WOLF “Eğer sağlıklı bir yaşama kavuşmak, iyi hissetmek, beyninizin performansını artırmak, hayatı sevmek ve dolu dolu yaşamak istiyorsanız bir plana ihtiyacınız var. İşte o plan bu kitapta…” DR. MARK HYMAN