Gösterilen 201–220 arası toplam: 3487

  • Arkadaşım Pilot / Dünyayı Öğreniyorum

    Günümüzde uçaklar sayesinde çok uzak yerlere bile kısa sürede gidebiliyoruz. Modern yaşamın temel araçlarından bir olarak kabul edilen uçakları kullanan pilotlar, uzun bir eğitim sürecinden geçer.
    Hadi gidip pilotların nasıl çalıştığını görelim.

    3,34
  • Arkadaşım Polis / Dünyayı Öğreniyorum

    Toplumsal yaşamda düzeni sağlamak polisin görevidir. Polisler suç olaylarını ve bireylerin zarar görmesini engellemeye çalışırlar. Bir suç işlendiğinde, delilleri izleyerek suçluyu yakalamak da polisin işidir.Hadi gidip polislerin nasıl çalıştıklarını yakından görelim.

    4,49
  • Arkadaşım Postacı – Dünyayı Öğreniyorum

    Postacılık tarih kadar eski bir meslektir. Eski çaglarda mesajlar kervanlarla iletilir ya da atlı postacılar tarafından tasınırdı. Zaman
    içinde posta sistemleri kuruldu ve insanlar rahatlıkla birbirlerine mektup ve paket yollamaya basladılar. Günümüzde posta sistemlerinde birçok is, gelismis makineler ve bilgisayarlarla yapılıyor; ancak yine de mektuplarımızı ve paketlerimizi evlerimize postacılar getiriyor. Hadi bir mektubun posta sistemindeki yolculugunu yakından inceleyelim.

    4,49
  • Arkadaşım Tarım İşletmecisi / Dünyayı Öğreniyorum

    Tarım ve hayvancılık alanları büyüdükçe işler çoğalır ve çalışan insan sayısı artar. Gün boyu yapılacak pek çok iş olur. Örneğin süt sağılır, tarla sürülür, ekin toplanır, traktör kullanılır. Tarım işletmelerinde değişik işler yapılır. İşte bu kitapta tarım ve hayvancılıkla ilgili pek çok eğlenceli bilgi öğreneceksin.

    4,49
  • Arkadaşım Veteriner Hekim

    Tavşanların tırnakları neden kesilir?
    Köpeğin ayağı enfeksiyon olduğunda nasıl tedavi edilir?
    Aşı nedir?
    Hayvan seven herkes bu ve benzeri pek çok ilginç sorunun
    yanıtlarını bu kitapta bulabilir…

    4,49
  • Arkadaşım Yarışçı – Dünyayı Öğreniyorum

    Araba yarısları en popüler spor karsılasmaları arasında yer alır. Formula 1 ve Nascar gibi yarısmaları dünyanın dört bir yanından milyonlarca seyirci takip eder. Bu yarısmalarda kullanılan otomobiller otomotiv teknolojisinin zirvesi olarak kabul edilir. Otomobilleri kullanan sporcular ise film yıldızları kadar ünlüdür. Hadi gidip yarıslarda neler oldugunu görelim.

    4,49
  • Arkadaşlık Ormanı / Pop-Up İle Keşfet (Hikayeli Hareketli Kitaplar)

    Arkadaşlık Ormanı’nda dostlarımızın heyecanlı serüvenine katılmaya ne dersin? Hareketli kitabımızda, sürprizlerle dolu, açılan pencere ve pop-up eğlencesiyle, merak uyandıran bir arkadaşlık hikayesi seni bekliyor. Eğlenceli serüvenler ne güzel Haydi sen de bizimle gel. Merak, keşif ve hayal Tüm çocukları mutlu eder.

    11,90
  • Arme Leute

    »Nein, ich danke für diese Märchendichter! Anstatt etwas Nützliches, Angenehmes, Erquickendes zu schreiben, kratzen sie da die kleinsten Kleinigkeiten aus der Erde hervor und schnüffeln überall herum!… Ich würde Ihnen einfach verbieten, zu schreiben! Zum Beispiel, was soll das: man liest … unwillkürlich denkt man doch nach, – aber … aber … es kommen einem nur alle möglichen Ungereimtheiten in den Kopf. Nein, wirklich, ich würde ihnen verbieten, zu schreiben, ganz einfach und unter allen Umständen: schlankweg verbieten!«

    6,79
  • Asansör (Karton Kapak)

    “Tüm bunları yaşayacağımı bilerek geçmişe dönsem, o asansöre yine binerim. Hem de koşa koşa binerim… Koşa koşa…” Evlendiğiniz gece başınıza gelebilecek en saçma şey nedir? Aklınızın sınırlarını biraz zorlayın… Şöyle düşünün, balayı için gittiğiniz otelde, o otele sizin gibi gelen diğer bir çiftin damadıyla asansörde kalsanız ne yapardınız? İnanın bana, asansörün kapısı kapanırken var olan hiçbir şey, o kapı tekrar açıldığında eskisi gibi olmayacak. Bu hikâyeyi, gülmekten okuyamayacaksınız… “Bir aydır seni düşünmeden geçirdiğim bir saniye bile olmadı. Yaptığın her hareketi takip ettirdim. Yaşadığın her şeyden haberdardım. Ben senin 49 kiloya düştüğünü bile biliyorum! Günlerce telefonuna gelen beslenme önerileri mesajları toplu mesaj değildi, onları ben attırdım, sadece sana atıldı. Pembesini bulamadığın o eteği, o mağazaya getirten bendim, her sabah kapına süt bırakılması binanın hizmeti değildi, sadece sana yapıldı, ben yaptırdım. Dışarı her çıktığında dağıtılan çiçekler belediyenin hizmeti değildi, onları ben dağıttırdım. Sana çiçek verebilmek için koskoca bir mahallenin insanlarına her gün çiçekler dağıttırdım. Seni hiçbir yerde işe aldırtmayan da bendim, şirkette açık pozisyon bırakan da, o pozisyona kimseyi aldırtmayan da bendim, çünkü sen gel istedim. Çünkü bana gel istedim. Bana geldiğinde bahanen olsun istedim. Sana bahane vermek istedim…”

    10,24
  • Ashab-ı Suffe

    Ashâb-ı Suffe, ilk emri “Oku!” olan bir dinin ve ölüm tehdidi altında bile ilme öncelik veren bir peygamberin güzide talebeleridir. “Oku!” emriyle başlayan bu eşsiz inkılâp, Allah Resûlü’nün (sas) olağanüstü çabalarıyla zirveye ulaştı ve Suffe Ashâbı ile hayat buldu. Allah ve Resûlü’nün mesajını en iyi şekilde içselleştiren Ashâb-ı Suffe, Kur’ân ve sünneti öğrenerek yaşamayı hayatlarının gayesi yaptılar. Hâl, hareket ve yaşantılarıyla kıyamete kadar gelecek nesillere örnek oldular. Daha düne kadar okumayı ve yazmayı akıllarından bile geçirmeyen bir toplumun fertleri iken İslâm ile hayat bulan sahâbîler, o günden sonra ilim ve irfan aşığı oldular ve hayatlarını buna adadılar. Bu insanlar, gök kubbenin altında yaşayan en bahtiyar insanlardı. Rehberleri, Kur’ân; okulları, Mescid-i Nebevî; öğretmenleri, peygamberlerin serveri olan Hz. Muhammed (sas) idi. Bu kitap; akıcı ve sade bir üslupla istifadenize sunulmuş olup en sevgilinin en özel öğrencilerini yakından tanımak, manen onların önüne diz önüne çöküp talebeleri olmak, nebevî ilim ve irfanla tanışmak için hazırlandı.

    14,84
  • Asimetrik Savaş Politik Psikoloji

    Asimetrik Savaş, ilk baskısını 2010 yılı Mayıs ayında yaptı. Kitabın 93. sayfasında bugünden bakınca oldukça ilginç bir öngörü vardı. “Toplum artık darbecilerin siyasi ajandalarını biliyor. Eğer bir darbe girişimi olsa, binlerce arabanın askeri birlikler önünde, trafiği kilitleyeceğini söylersek abartmış olmayız. Çünkü toplum özgürlüğün ve insanlığın tadını aldı.” Gerçekten de kitabın yayınlanışından 6 yıl sonra gerçekleşen 15 Temmuz darbe girişiminde, sivil halk sokaklara fırladı, bazıları arabalarını askeri birliklerin önüne yığdı. Dünya tarihinde ilk kez bir halk darbe girişimini engellemiş oldu. “Asimetrik Savaş, savaşmadan kazanma sanatı” diyor Nevzat Tarhan ve bu gerçeği oldukça detay bilgilerle ve derin incelemelerle biz okurlara yansıtıyor. Kitapta yer alan bilgiler, öngörüler, analizler hayati derecede önemli olduğu için, Nevzat Tarhan Asimetrik Savaş kitabını yeniden ele aldı, genişletti ve güncelledi. Toplumsal sadakat, Türkiye’de laiklik ve adalet ilişkisi, Kolektif psikoz, Demokrasi algılamaları, ‘Babam bilir’ tarzı yönetimi, Olgu/Algı farklılıkları, Ergenekon bitti mi, Kategorik siyasal düşünce, Yakın tarihin travmaları, Öfkenin kadın ve erkekte etkisi, “Ordu yıpranmasın, Türkiye yıpransın” diyemeyiz, Fobi; ‘aşırı uyarılmışlık hali’, Karıncaya tüfekle ateş etmek, Politik psikoloji, 15 Temmuz ve Asimetrik Savaş gibi, kitabın içinde yer alan yüzlerce konunun her biri sarsıcı, analizler ve öngörülerle yarınlarımıza uyarıcılık yapıyor. Savaşmadan kaybetmemek için Asimetrik Savaş’ı okumak gerek…

    13,69
  • Aşk 5 Vakittir

    Gelirken getirmediğin, giderken de gitmelerine mâni olamadığın hiçbir şeye benim diyemezsin. Benim diyemediğin şeyden hak talep edemezsin. Hak talep edemediğin şeyden şikâyet edemezsin. Ama aldandın bir kere. Damarlarına kadar işlemiş haram sevdaya mukabil, sana şah damarından daha yakın olduğunu söyleyen bir Rabbin vardı. Duymadın! Kimse bilmez diye derinlere gömdüğün dertlerine mukabil, yarattığı kalbin atomlarına kadar işiten Rabbin vardı. Anlamadın! Onların batıp giden sevgilileri çiçek alırken, bizim Sevdiğimiz (c.c.) tüm çiçekleri yarattı. Görmedin! Şimdi hüzünlü yüreğine şöyle söyle dostum: Geçmez sandığın ne varsa geçiyor. İçin geçiyor önce. Sonra anıların gözlerinin önünden geçiyor. Geçmez sandığın kabuk tutan yaraların da geçiyor. Ben de gidiyorum artık, gözümün önünden kabrim geçiyor. Kestiğim elimi ispat olsun diye gözlerimin önünde tamir eden Allah’ım! Kırık gönlümü başka cerrahlara götürdüğüm her gün için affet! Tırtıl öldüm demiş, Allah kelebek yaratmış… Kitapları ve videolarıyla milyonlarca insana ulaşan Mehmet Yıldız, Aşk 5 Vakittir’te de akıcı ve keyifli üslubuyla Allah’ı, ibadeti ve namazı anlatmaya devam ediyor.

    8,90
  • Aşk Cephesi

    Rodos’ta bir otelde çalışan Angela’dan bir Ege şehrinde yaşayan Selim’e gönderilen mektupla başlıyor yolculuk… Selim yalnız, kafası karışık, kendisiyle barışmak için işaret bekleyen günümüz insanlarından… Kendisine gelen mektupla beklediği işareti alıyor ve Rodos’a, aynı zamanda kendi içine doğru bir yolculuğa çıkıyor; yanına sadece bir “KİTAP” alarak… Aslında bir emaneti var Angela’nın, savaş ve göçün ayırdığı iki âşığın bir asırdır saklı kalmış özlemiyle dolu mektuplar, dedesine ulaşamasa da Selim’e ulaşarak bu hasreti dindirecek yıllar sonra ve birleştirecek yolunu kaybetmiş iki genci… Selim, kâh yanında taşıdığı “KİTAP”la Çanakkale Cephesi’ne yol alacak, cephede çarpışan Akhisarlı Ali ve Anzak askeri Joe’nun yaşamlarına ortak olup savaş yıllarının acılarıyla anın içinde kaybolacak; kâh savaş nedeniyle Akhisar’dan sürülen Rumlardan biri olan Adara’nın sevgilisi Kerim’e yazdığı bu kalbi kırık mektupların eşliğinde geçmişinin izlerini sürecek. Yıllar önce birbirinden uzak düşmüş sevgililer bugün Selim ve Angela’yı bambaşka bir ateşin içine çekecek. AŞK CEPHESİ, aşkın, ayrılığın, hasretin, kavuşamamanın ve beklenmedik buluşmaların romanı…

    7,94
  • Aşk Çölü

    Bütün savaşların esas kahramanları kadınlardır. Ve savaşlar yalnızca insanları değil, türküleri de öldürür. 1911… Yemen… Birbirinden zorla ayrılan iki kardeş. Çöl ve ateşin kavurduğu, yemenisine sarılmış küçücük bir kız. 2014… İstanbul… Yemen türküsünün kayıp mısrasını arayan bir kadın. Geç gelen aşkın ve umudun peşinde bir adam. Okurlarının, “geçmiş ve bugünün kadınını en iyi konuşturan yazar” olarak andığı Bahadır Yenişehirlioğlu, binlerce askerin şehit olduğu Yemen Cephesi’nin gölgesinde, birbirinden ayrı düşen iki kardeşin hikâyesini Yemen türküsüne ve bugüne ustaca bağlıyor. Havada bulut yok, bu ne dumandır? Mahlede ölü yok, bu ne şivandır? Şu Yemen elleri neden yamandır? Giden gelmiyor, acep nedendir? Hüzün, sevinç, paylaşmak, tarih, kardeşlik ve ölümsüz sevdalar… AŞK ÇÖLÜ; Bahadır Yenişehirlioğlu kaleminden…

    9,09
  • Aşk İle An Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri’yle Seyretmek

    Bu toprağın manevi mimarlarından Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri, ilim ile irfanı, akıl ile kalbi, zahir ile bâtını kendisinde birleştirmiş bir ulu kişidir. İki kanatlıdır; bu yüzden uçar, uruc eder, başka yerlerden haberler getirir. Maneviyat âleminde bir yıldızdır, şiirleri okuruna ruh üfler, Marifetname’si şaşırtıcı bir evrendir.

    Aşk ile An Seyretmek’te, Türk hikâyesinin önemli isimlerinden Melek Paşalı soruyor, Belkıs İbrahimhakkıoğlu, büyük dedesi Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri’ni anlatıyor. Kitapta, sadece aile içinde kalmış anlatılara, kitaplara girmemiş menkıbelere değil, kuşaktan kuşağa geçen bir Hazret sevgisine de şahit olacaksınız.

    6,79
  • Aşk ile Anı Seyretmek / Gönül Sadası’ndan Akisler 2

    Evden ayrılalı bir hayli vakit geçti, geriye dönmek için çok mu geç oldu? Dönmeye niyet etsek acaba yolu bulabilecek miyiz? “Sakin, mütevekkil ve munis bir inanmışlığın insan yüreğini genişlettiği bir yaşayış ve düşünüş tarzı bu mübarek topraklarda, ne zaman kayıp gidecek olsak elimizden tutuyor. O yüzden, ‘Bizi bize bırakma,’ diye niyaz ediyoruz, ‘Ne olur, tut demeden, tut elimizi.’ Bu sohbetlerde, kaybettiğimiz bir âlemi bugüne ekleyen hatıraların kutsi saati var.” Sadettin Ökten ve Kemal Sayar’ın şiirin kanatlarına tutunarak gerçekleştirdikleri uzun soluklu sohbetlerinin ikinci cildi olan Aşk ile Ânı Seyretmek, bizleri bir kez daha sevginin, saygının ve bilgeliğin eşlik ettiği bir yolculuğa çıkarıyor. Hem de tam koronavirüs salgınının dünyayı, insandaki manasız büyüklenmeyi hizaya çektiği, radikal bir belirsizliğin ruhları yaygın bir endişeye düçar ettiği günlerde… Bugün bizim için neyin değerli olduğunu anlama zamanı… Aşk ile Ânı Seyretmek hiç bu kadar anlamlı olmamıştı!

    7,94
  • Aşk Neden Can Yakar

    Ne yaparsan yap olmaz bazen. Ama o kadar güzel olmaz ki, “Ancak bu kadar güzel olmayabilirdi,” dersin. Ve aklına gelir: “Kadere iman eden kederden emin olur.” Sonra anlarsın ki, nar tanelerini teker teker yerli yerine yerleştiren Rabbin, seni de hangi gönle yerleştireceğini bilir. Tek yapman gereken kara geceleri kudret kalemiyle güneşe boyayan, kahverengi odundan pembe çiçekler açtıran Allah’a inanmak. O’na inanırsan yaklaşmak için tuttuğun elin aslında Allah’tan uzaklaştırdığını anlarsın. O’na inanırsan batıp gidenlerden medet ummaz kalbin esas sahibine yönelirsin. O’na inanırsan Aşk neden can yakar, anlar ve sabır ipliğiyle diktiğin tüm yaralarını tedavi edersin. İstemez misin kor ateşler etrafını sararken yanmayan bir İbrahim olmayı… Kitapları ve videolarıyla milyonlarca insana ulaşan Mehmet Yıldız, Aşk Neden Can Yakar’da da akıcı ve keyifli üslubuyla Allah’ı, nefsi ve ibadeti anlatmaya devam ediyor.

    7,90
  • Aşk Terapi

    Aşk imiş her ne var âlemde İlim bir kıyl ü kāl imiş ancak Aşk nedir? Tanımını yapmak çok zor. Çünkü o sevene göre, sevilene göre, zamana, koşullara göre değişiyor. Ama değişmeyen bir şey var. Aşk müthiş bir bağlanma enerjisidir. İçinde uçarcasına mutluluğu, hüznü, kaybetme korkusunu, melankoliyi, tutkuyu, öfkeyi, kendinden vazgeçme halini barındıran bir duygular çeşnisidir. Âşıklık hali kolay mıdır? Büyük ihtimalle hiçbirimiz buna “kolaydır” diyemeyiz. Ama hiçbirimiz de ondan kaçamayız. Çünkü onsuz olamayız. Üstelik aşk tüm zorluğuna rağmen insanı çoğaltan, olgunlaştıran, incelten, sadece sevdiğiyle değil, kâinatla bütünleştiren bir tecrübe değil midir? Hz. Mevlana diyor ya: Aşksız olma ki ölü olmayasın Aşkla öl ki diri kalasın Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bu kez bizleri aşk üzerine düşünmeye, aşkın gerçekte ne olduğunu anlamaya, zorluklarıyla birlikte oldurucu, olgunlaştırıcı yönlerini keşfetmeye davet ediyor. Başta Hz. Mevlana’nın Mesnevi’si olmak üzere Doğu’nun bilgeliğini taşıyan eserlerden, isimlerden aktardığı hikâyelerle, hikmetlerle başa geldiyse büyük bir lütuf olan aşkı sağlam bir ilişkiye dönüştürmeye yönelik tavsiyelerde bulunuyor. Leyla ile Mecnun bugün yaşasalardı neler olurdu bilmiyoruz ama bugünün Leyla ile Mecnunları bu kitapta kendilerinden çok şey bulacak.

    9,09
  • Aşk Varsa Kusur Yoktur

    Bazıları susar ağlarken… Ve bazıları yazarak ağlar… Ve kelimeler bazı vakitler her yaradan daha çok acı verir. “Aşk” gibi… Aşk ki vardır. O vakit yoktur kusuru âşıkların. Zira değil mi ki gönlümüze aşkı koyan da O, her ne duamız varsa duyan da O, bedeni ruhundan bir libas gibi soyan da O… Demem o ki her ne varsa O’ndandır. Aşk da O’ndan… Dert de O’ndan, derman da O’ndan… Lakin bir tek harf olsa, kusur bulursan söylediklerimde işte bir tek o bendendir. Kusurları örten de bir tek O’dur ve O’nun merhameti elbet ki hepimizden çoktur. Ama gönlüm diyor ki “Aşk varsa kusur yoktur” Bakma kusuruma… Aşktandır…

    7,90