-
Dakikalar İçinde Felsefe / Anında Açıklanan 200 Temel Kavram
YAŞADIĞIMIZ DÜNYAYI ANLAMLANDIRMA ÇABAMIZ Doğu felsefesinden Alman idealizmine, varoluşçuluktan estetiğe, Aristoteles’ten Marx’a, yirminci birinci yüzyılda felsefenin yerinden uygulamalı felsefe dallarına uzanan insanlığı anlama ve anlamlandırma yolculuğu… Görseller eşliğinde en çok bilinen 200 felsefi fikir üzerinden kapsayıcı bir okuma… Uygarlıklar yerleşip geliştikçe düşünürler evrenin ve toplumun işleyişi için geleneksel açıklamaları sorgulamaya başladılar. Eşyalar neden oldukları biçimdeler? Hayatlarımızı en iyi şekilde nasıl yaşamamız gerekir? Bildiklerimizden nasıl emin olabiliriz? Varlığımızın, bir anlamı varsa, o anlam nedir? Dakikalar İçinde serisinden Felsefe, okuru “Dünya neden yapılmıştır?” ile başlayıp bildiklerimizden ve varlığımızın doğasından nasıl emin olacağımıza; ahlak felsefesinden siyaset felsefesine; felsefenin bilim ve dindeki rolünden önemli düşünürlerin fikirlerine kadar geniş bir alanda bilgelik dolu bir serüvene davet ediyor. İster varoluşçuluk sizi şaşırtıyor ister özgür irade kavramı üzerinde kafa yoruyor olun; bu kitap felsefe meraklısı her okurun bu alanın temellerini çabucak kavramasına yardımcı olacak.
-
Davamızın İlkeleri
Bu eserim davalarının yüceliğine, fikirlerinin kutsiyetlerine inanan Müslüman Kardeşlerin mücahitlerine ithafendir.
Onlar bu dava ile yaşamaya azmetmiş, bu yolda ölümü isteyen kimselerdir. İşte bu yüzdendir ki bu eserimi sadece bahsettiğim özelliklere sahip olan kardeşlere hitaben kaleme aldım. -
Dikkat Dinozor Çıkabilir !
Günümüzden milyonlarca yıl önce yaşamış kocamaaaan büyüklükteki canlıları merak etmemek mümkün mü? Dinozorlardan bahsediyorum, evet. Üzerine birçok film çekilen, kitap yazılan ama hâlâ tam olarak ne olduğunu bilmediğimiz canlılar… Fakat bilgi sahibi olduğumuz ve gördüğümüzde heyecanlandığımız çokça dinozor iskeleti ve fosili de var. O zaman biz de dedik ki beraberce bir seyahate çıkalım. Bu seyahatte dinozorların dünyasına doğru yol alalım. Ve bakalım neler yaşamışlar, başlarından neler geçmiş, hayatları nasıl sona ermiş? Var mısınız böyle bir seyahate? Varım, diyorsanız hiç durmadan hemen başlayalım. Yalnız dikkat edin, karşımıza her an bir dinozor çıkabilir!
-
Fincanımda Cola Var
Kenarında lokumu, nakışlı fincanı, baştan çıkaran kokusu, 40 yıllık hatırı taşıyan lezzetiyle bizi tarif eden en doğru semboldü o… O; dostluktu, komşuluktu, paylaşmaktı, medenilikti… Zaman geçti… Biz değiştik… Kalabalık kentlerde, yüksek apartmanlarda yaşamayı seçtik… Yalnızlaştık… Medeni şehirlilerden, uygar kentlilere dönüşürken; bizliğimiz benliğe doğru yürüdü. Bu kitabın sayfalarında, fincanlarımızda kahve olan dönemler var… Bu kitabın sayfalarında, bugün var… Bu kitabın sayfalarında, Prof. Dr. Sadettin Ökten’in bilge yaklaşımıyla geniş bir medeniyet sohbeti var. Kahvenizi unutmayın!
-
Genç Dava Adamlarına
Genç dava adamı; bir mücadele adamıdır. Şeytana, nefsine ve emperyalizme karşı sürekli bir mücadele içindedir.
O, bir özgürlük savaşçısıdır. Kula kulluktan, nefse kölelikten, malın, makamın, servetin ve şehvetin prangalarından kurtuluş için sürekli bir savaş halindedir.
O, Siyonizm’e başkaldırmayı, emperyalizme direnmeyi, faize ve sömürüye karşı mücadele etmeyi, haksızlık ve adaletsizliklere karşı sesini yükseltmeyi ve bozuk düzene karşı mücadeleye etmeyi de en büyük ibadet yani cihad olarak görür.
O, bu yolda sabrın, direnişin ve istikrarın anahtarının sağlam bir maneviyat olduğunun farkındadır. Bu nedenle namazlarını cemaatle kılmaya gayret eder. Her gün Kur’an’dan muhakkak bir bölüm okur. Dilini sürekli Allah’ın zikri ile ıslak tutar. Gözünü, haramdan korumaya özel bir gayret sarf eder. Yediğine içtiğine dikkat eder ki, sözü tesirli, işleri bereketli olsun. -
Hacker: Bir Sibermafya Patronunun Gerçek Öyküsü
Hackerların yeraltı dünyasında söylentiler yeni bir virüs gibi hızla yayıldı: Birileri –dâhi ve yürekli bir suçlu– ABD ekonomisinden her yıl milyarlarca dolar çeken bir internet şebekesini tek başına ele geçirmişti!
Bu yeni elebaşını yakalamak için FBI hırslı bir operasyon başlattı. Dünyanın çeşitli emniyet birimleri de köstebek ve çift taraflı ajanlarını kullandılar. Siberpolisler hiçbir şeyden şüphelenmeyen düzinelerce hackerı yakaladılar. Ancak her defasında asıl hedefleri, muhbirleri fark edip kaçmayı başarabildi.
Aradıkları kişi alışıldık bir suçlu değildi: Çifte hayat süren dâhi bir programcıydı. Tanınmış bir “beyaz şapkalı” hacker olarak bilgisayar dünyasına ve hatta FBI’a yardım eden ünlü bir bilgisayar programcısıydı. Ancak “siyah şapkalı” hacker “Iceman” olarak veri hırsızlığı dünyasında becerilerini test etmeden duramıyordu. ABD çapında binlerce bilgisayara girip milyonlarca kredi kartı numarasını zahmetsizce çalıyordu. Onun gibi hackerların çaldıklarını burunlarının dibinden tekrar çalıyordu. Ağzı çok laf yapan bir dolandırıcıyla birlikte bir suç şebekesini yönetiyordu.
-
İstanbul’un Fethi
Sevgili meraklı ve sanatsever çocuklar, Fatih Sultan Mehmet’i tanıyor musunuz? Peki, İstanbul’u fetheden padişah olduğunu biliyor musunuz? İşte, elinizde tuttuğunuz bu boyama kitabıyla Fatih’in çocukluğunu, eğitimini, başarılarını ve en büyük eseri olan fethini boyayarak, renklendirerek öğreneceksiniz. Haydi, ne duruyorsunuz? Hazırlayın o rengârenk kalemlerinizi… Fethin Fatih’i sizleri bekliyor!
-
Karatay Mutfağı Kalıcı Kilo Verdiren Yemek Tarifleri
“Ben şunun garantisini veriyorum: Mutfağını, Karatay Mutfağı’na çevirenler sağlık bulacak, zayıflayacak ve kilosunu koruyacak! Bunu yaparken de hiç strese girmeyecekler.” ‘Türkiye’yi zayıflatan profesör’ olarak ünlenen ve ilk iki kitabı satış rekorları kıran Prof. Canan Efendigil Karatay, bu kez sizin için ‘kalıcı kilo verdiren’ doğal ve lezzetli yemek tariflerini seçti. Karatay Mutfağı, Türk mutfağının en güzel örneklerini Karatay prensiplerine göre revize ederek sunuyor. Kitap adeta bir sağlıklı yaşam prospektüsü niteliğinde: Doğal ve temiz malzeme seçimi, sağlıklı pişirme yöntemleri, yoğurt, tereyağı gibi evde yapılabilecek doğal ürünlerin tarifleri… Ve çorbalardan salatalara, mezelerden yumurtalı yemeklere, zeytinyağlılardan et ve balık yemeklerine tamamı denenmiş onlarca leziz tarif. Küçük ‘tatlı’ kaçamaklar ve dinlendiren çay formülleri de hediyesi! Bu tariflerin en önemli özelliği ise zayıflatması… Çünkü hepsinin glisemik indeksi düşük. Yani Karatay Mutfağı, Karatay beslenme felsefesinin ‘pratik kitabı’ niteliğinde. Sürdürülebilir bir mutfağın olmazsa olmazı. Son sözü yine Prof. Karatay’a bırakalım: “Eşinin, çocuklarının, sevdiklerinin sağlığını (ve elbette kilosunu) düşünen herkesin bu kitabı okumasını ve tarifleri uygulamasını öneriyorum. Bu kitap ‘şişmanlıktan uzak’ sağlıklı nesiller yetiştirmek için önemli bir mihenk taşı. İlk iki kitabımla birlikte Karatay Mutfağı’na da kütüphanenizde mutlaka yer açın.
-
Konferanslar Hukukun Ana Meseleleri ve Müesseseleri
Ne yükselme ülküsü, ne rasyonel iş nizamı, ne de ilmi zekâ kanunsuzlukla asla birlikte bulunmaz. Çünkü kanunsuzluk; plansızlık ve programsızlıktır. Kanunsuzluk iptidailiktir.
Kanunsuzluk irticadır, haşin kuvvetlerin çarpıştığı devirlere dönmektir. Kanunsuzluk hüküm süren yerde emniyet ve güven yoktur.
Ord. Prof. Ali Fuad BaşgilRahmetli Ali Fuad Başgil’in bu eseri 1930 ile 1944 yıllarında memleketin muhtelih şehirlerinde verdiği konferans ve seminerlerinden derlenmiş kıymetli bir eseridir.
-
Kültür Dünyamızdan Manzaralar
Yol uzun, ömür kısa olduğuna göre, hayatı güzelleştiren sırları çözmek gerekiyor. Bunun için de kültür hazinelerinin kapılarını açmak, mücevherleri ortaya saçmak icap ediyor. Unutmayalım ki, medeniyetimizin pırlantaları, dün olduğu gibi, bugün de hem gözlerimizi hem gönüllerimizi dinlendiriyor. Kültür tarihçisi Dursun Gürlek’in hazırladığı bu kitap Osmanlı medeniyetinden ve İstanbul kültüründen kesitler sunuyor. Evliya Çelebi’den anekdotlar, eski kitapların tozlu sayfalarında unutulmaya yüz tutan latifeler, Süleyman Nazif’ten fıkralar, hediyelik altınlar, camilerimizi süsleyen şaheser tablolar, eli öpülecek insanların özellikleri, Mehmed Âkif’in gözünü yaşartan sahneler, Şair Haşmet’ten haşmetli sözler, şifalı tozlar, Mevlevi medeniyetinden ibretler, uyuyanları uyandıracak fıkralar Kültür Dünyamızdan Manzaralar’ı oluşturuyor. Cana can, yüreklere heyecan katacak, enikonu okunacak birçok konu sizleri bekliyor.
-
Mükafat
Kimi kem hatıralar vardır, yâd ettikçe, aklınıza geldikçe hüzünlenirsiniz. Lâkin kimileri de vardır ki, hatırladıkça mazideki hadisenin kahramanları Allah’ın rahmetine kavuşmuş olsalar dahi fazla hüzünlenmez, hattâ böylesi insanlarla bir vakitler birlikte olup sohbet ettiğiniz için kendinizde bir hoşluk hisseder, belki o aziz dostun/dostların hasretliği ile derin bir ah çekseniz de hatıralarınız hayra yönelik oldukları için nihayetinde sevince garkolursunuz. Bedir Yayınevi’ne çok çok teşekkür. Bendenize (haberkalem.com için) merhum hocam Mehmed Şevket Eygi’nin verdiği hususu yazıları kitap haline getirip kalıcı faydalı bir eser olarak yayınladıkları için… Kitap mündemici (muhteviyatı) 95 kıymetli makalenin muhterem okurlarımıza faydalı olacağına kesin inancım var. Kesin itimadım olan ise, okur kitlesinin bu kitaba gereken ilgiyi gösterecekleridir. Üstadın ruhuna gani rahmet. Elinizdeki kitap altınla tartılsa yeridir. Allah için okuyalım ve okutturalım. Gayret bizden tevfik ve hidayet Allah’tandır. Ramazan Ercan Bitikçioğlu
-
Şair ve Gecekuşu
“İnsanlar yanlış anlar,” diyerek vefatından iki yıl önce, 1914’te divanını yakmıştı Atkaracalarlı şair Cevriye Banu. Benzer bir endişe yüzünden İstanbul doğumlu Nimet Gecekuşu (Yıldırım) da 1930’ların başlarında Erzincan’ın bir köyünde canla başla sürdürdüğü köy eğitmenliğini bırakmak zorunda kaldı. Farklı şartlarda da olsa kalem ve kâğıtla ilişkilerini korumak için şartları zorlayan bu iki kadının yaşadıkları zaman dilimi çok uzağımızda değil, ama haklarında pek az şey biliyoruz. Şair ve Gecekuşu, Cihan Aktaş’ın, Cevriye ve Nimet’in hayatlarından esinle kaleme aldığı bir kurgu. Dört yıl süren bir çalışmanın eseri olan Şair ve Gecekuşu, kadınların yüzyıllar boyunca sandıklara terk ettikleri metinlerin kültürdeki boşluğu üzerine düşündüren bir roman.
-
Sefer
Uzaklara gitmenin ilginç bir cazibesi vardır. Her şeyi arkamızda bırakıp yola koyulduğumuzda yeni bir başlangıca doğru açıldığımızı hissederiz. Sefer yepyeni bir nefes ve farklı bir heyecandır. İnsan önce hayal ve rüyalarında seyahat eder sonra da bu hayal ve rüyalar ülkelere, şehirlere, sokaklara, farklı kültür ve insanlara dönüşür. Eğer gittiğimiz yer içimizdeki merak duygusunu kışkırtıyor ve bize farklı bir bakış açısı sunuyorsa o iyi bir yolculuktur. Tarihin kırılma anlarının çoğunda da bir kişinin veya toplulukların gerçekleştirdiği yolculukların etkisi vardır. Bu anlamda sefer, dönüştürücü olduğu kadar inşa edicidir de. Kuran’da arzullahi vasia, yani “Allah’ın arzı geniştir.” diye buyurulur. İnsan, Allah’ın arzında yolları kat edip yeni insanlar ve şehirler tanıdıkça kendi dünyasında da genişleme hisseder. Endülüs’den Orta Asya’ya, Kafkaslardan Balkanlara, Avrupa’dan Afrika’ya kadar dünyanın dört bir yanına yaptığım gezilerin yer aldığı Sefer’de sadece ülkeler, şehirler, gezilip görülmesi gereken yerler değil; aynı zamanda düşünsel bir yolculukla da karşılaşacaksınız. Siyahi Müslüman lider Malcolm X; “Dar düşünceli insanların her şeyi ne kadar berbat edebildiklerini gördüğümden beri ufkumu genişletmek için seyahat ediyorum.” diyor. Bu yolculuklar da bana çok şey kattı ve kendime, ülkeme, İslam dünyasına, yeryüzüne bakışımda yeni ufukların açılmasına neden oldu.
-
Sen Hangi Çiçeksin ?
Şöyle başınızı bir kaldırın ve gözlerinizi etrafta gezdirin bakalım. Yoo, o kadar uzağa bakmanıza gerek yok. Hemen yan odada ya da balkonda çiçekleriniz yok mu? Evin bahçesinde, sokağımızda bir sürü çiçek var, değil mi? Bazen görünüyor, bazen kayboluyorlar. Onlar yokken her yer biraz renksiz sanki. Ondan mıdır, bahar gelince ve çiçekler açınca insanın içi kıpır kıpır olur? Şu çiçekleri biraz inceleyelim isterseniz. Nereden gelmişler, neden varlar? Onlarla ilgili şimdiye dek hiç duymadığınız bilgi ve hikâyelere hazır mısınız?
-
Seyrüsefer
“Kırmadan İncitmeden” ve “Kudüs Yazıları” isimli kitapları kısa sürede çok satanlar listesine giren Taha Kılınç’tan yepyeni bir kitap: SeyrüSefer. Fas’tan Güney Afrika’ya, Japonya’dan Lübnan’a, Makedonya’dan Filistin’e kadar 10 farklı ülkeye yaptığı seyahatleri anlattığı ve fotoğraflarla zenginleştirdiği bu hatıra tadındaki kitap yeryüzünün Müslümanca bir bakışla yeniden yorumlanmasına katkıda bulunabilir. Yazarın önsözde de belirttiği gibi “Bence her Müslüman, Allah’ın kendisine bahşettiği imkânlar çerçevesinde, yakın ya da uzak coğrafyayı gezmek, dolaşmak ve keşfetmek zorunda. Bunu yaparken de, yine Kur’ân’ın bize buyurduğu gibi, eski medeniyetlerin ve toplumların akıbetleri üzerinde tefekkür etmek, onların kurdukları sistemleri ve hayat tarzlarını -Kur’ân buna ‘sünen’ der- yakından incelemek, Allah’ın kâinattaki çeşitli tasarruflarına kafa yormak, insanoğlunun dünya macerasını sağlam ve sahih bir temele oturtmayı amaçlamak mecburiyetinde.”
-
Sistem / Dünyayı Ele Geçiren İnternet Aslında Kimin Elinde
İnternet, temelde kablolar ve bağlantılardan oluşan bir ağdır; dünyayı sarıp sarmalayan, veri merkezlerini birbirine ve nihayetinde bize bağlayan teller ağıdır. Peki tüm bu ağların sahibi, finansörü, denetleyicisi kim? Bu devasa sistem nasıl gelişti? Ekonomi ve politikayı kullanarak toplumu nasıl şekillendirdi? James Ball, bilgisayar bilimcilerden kablolu yayıncılara, milyarder yatırımcılardan reklamcılara, aktivistlerden istihbarat kurumlarına kadar pek çok kişiyle röportaj yaparak internetin keşfedildiği ilk günden günümüze kadarki dönüşümünün kısa tarihini yazıyor. Facebook, Google, Amazon, Apple gibi şirketlerin iç işleyişini çözümleyerek buzdağının görünmeyen yüzüne dikkat çekiyor. Silikon Vadisi’nin karizmatik CEO’ları Mark Zuckerberg, Jeff Bezos, Larry Page gibi isimleri masaya yatırarak internetin özgür, karmaşık, tehlikeli ve rahatsız edici tüm yönlerini ortaya koyuyor. Pulitzer ödüllü gazeteci-yazar, bir zamanlar demokrasinin yenilikçi bir uzantısı olarak coşkuyla karşılanan internetin insan hayatına, toplumlara ve sisteme etkisinin portresini titizlikle çiziyor. “James Ball, Sistem’de interneti yönetenlere dair eleştirel bir bakış sunuyor. Mucitlerin, yatırımcıların, vasilerin, kural koyucuların, isyankârların gözünden bakıldığında bu kitap internetin neşe dolu bir tarihinden ibaret. […] Ball, internetin işleyişine daha da dikkat etmemizi tavsiye ediyor; 2008’deki ekonomik krizden önce finans endüstrisinde olduğu gibi ‘eylemsizlik oyununa’ gelmememiz gerektiğini belirtiyor.” ―Financial Times “Bulunduğumuz yere nasıl geldiğimizin ve daha iyi bir internet kurmak için nasıl ilerleyebileceğimizin mükemmel bir özeti.” ―Jimmy Wales, Wikipedia’nın kurucusu “Bizi Zuckerberg, Bezos ve diğerlerinin ötesine; çevrimiçi her şeyin nasıl çalıştığını, bundan kimin yararlandığını keşfettiğimiz daha karanlık bir dünyaya götürüyor. Büyüleyici, ilgi çekici ve önemli.” ―Observer “Tam da bu zamanda okunması gereken bir kitap.” ―Spectator
-
Söz Direnişçilerde
Bu kitap zor ve meşakkatli, bir o kadar da maceralı bir sürecin ardından ortaya çıktı. Kitapta bulunan röportajları gerçekleştirmek için bir bölgeye girerken kimi zaman kılık değiştirdim, kimi zaman sınırlarda para karşılığında kaçakçılarla anlaştım. Çatışmaların ortasında kaldım, peşimdeki istihbarat ajanlarını atlatmaya çalıştım, gözaltına alındım, sorgulandım. Özellikle Bağdat’a direnişçilerle görüşmeye giderken şehrin girişinde durdurulup başıma silah dayandığı anı ve Afganistan’da bir saate yakın şiddetli bombardıman altında kaldığım, yanımda insanların ölüp yaralandıkları o zor dakikaları sanırım hayatımın sonuna kadar unutamayacağım. Çünkü o anlar, artık dünyaya veda etme vaktimin geldiğine inanmış ve melekleri beklemeye başlamıştım. İnsan, ölümün kıyısından tekrar yaşama geri döndüğü vakit çok farklı duygular yaşıyor. Hatta hayata alışmakta bile zorlanıyor. Direnişçilerle ve direniş gruplarıyla ilgili karalamaya yönelik, uzaktan yapılan değerlendirmelere asla itibar etmedim. Çünkü savaş bölgelerinde gazetecilik yaparken uzaktan, masa başından yapılan değerlendirmelerin hiç de doğruyu yansıtmadığına bizzat şahit oldum. Bundan dolayı aylarca farklı coğrafyalarda direnişçilerle birlikte kaldım ve günlerce onları dinledim. Kitabı okurken siz de Filistin’den Afganistan’a, Patani’den Çeçenistan’a, Irak’tan Filipinler’e kadar geniş bir coğrafyada yolculuk yapma fırsatı bulacaksınız. Ayrıca dünyaca ünlü direniş liderlerinin hayatlarıyla ilgili bilinmeyenleri, bu kişilerle ilgili benim kişisel gözlem ve düşüncelerimi de okuyacaksınız.
-
Tasavvuf Notları
“Tasavvuf, salih amel ve iyi ahlaktır.
Sufi, hiç olandır.”Tasavvuf çalışmalarında dünya çapındaki en yetkin isimlerden biri olan Profesör Annemarie Schimmel, Tasavvuf Notları‘nda tasavvuf terminolojisi, seyr ü sülûk ve nefis mertebeleri gibi temel konulara kısa bir giriş yapmak isteyenler için tasavvufun gerçekte ne olduğunu ve olmadığını evliya menkıbeleriyle net bir biçimde anlatan bir giriş kitabı sunuyor.
Türkçede ilk kez yayımlanan Tasavvuf Notları, tasavvufî hakikatlerin özünü, bu geleneğin İslam tarihindeki gelişim ve değişim aşamalarını, tarikatlar ile bu tarikatların ortaya çıkıp yayıldığı bölgeleri dâhil ederek net bir şekilde açıklıyor. Halihazırda tasavvufla ilgilenenler için de bilinmeyen detaylardan bahseden ve ufak hatırlatmalar yapan bir el kitabına dönüşüyor. -
Türkiye’nin Maarif Davası
Hakikat aşkına sahip insanlar, cemiyetin içinde çoğalmadıkça, hakikat aşkı cemiyet içinde en yüksek ve muhterem yeri tutmadıkça ve hakikatin ihtirası cemaat içerisinde bir umumi cereyan, büyük bir hareket haline gelmedikçe, milli mektep gerçekten var olmayacaktır.
-
Yeni Dünyanın Cesur İnsanı
Merhaba Yeni Dünyanın Cesur İnsanı! Bu kitap senin için yazıldı. Burada tüm deneyimim, bilgim ve samimiyetimle, sana insan olarak hep unuttuğumuz ama her zamankinden daha çok hatırlamamız gereken temel konulardan bahsedeceğim. Artık yeni bir dünya, yeni dertler ve yeni imkânlar var. Bu yeni dünyada nasıl var olacağımızı yine bizler belirleyeceğiz. Yepyeni dertlerin çözümleri, yepyeni ve cesur bakış açıları istiyor. Bunun için ezberleri ve alışkanlıkları bir kenara bırakıp, her şeyi yeniden sorgulayıp, yeni farkındalıklar geliştirecek cesur insanlar gerek. İşte sen, Yeni Dünyanın Cesur İnsanı; kendini ve bizi “bu dertlerden” nasıl kurtaracaksın, bunun peşindeyim. Bu kitap, hayatında yeni ve kritik kararlar vereceğin zamanlarda sana destek olmak, unutmuş olabileceklerini hatırlatmak amacıyla kaleme alındı. Umarım katkısı olur…