Pedagog Adem Güneş

1969’da Ankara’da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Türkiye’de tamamladıktan sonra Rotterdam Üniversitesi Pedagoji bölümünden mezun oldu. Hollanda’da da yaşadığı 16 yıl boyunca Alternatif Eğitim sistemlerini inceledi. Amerika’da “Bağlanma Terapisi” eğitimi aldı. Güneş’in Çocuk Eğitimi yaklaşımı, İngiliz Bristol Üniversitesi’nde araştırma konusu oldu. Adem Güneş, “Çocuğa duyarlılığın artmasının o toplumun bireylerinin psikolojik iyi oluşuna katkı sağlayacağını” vurgulamaktadır. Çeşitli dergilerde pedagojik yazılar yazdı, ulusal radyo kanallarında çocuk eğitimi programları yaptı. Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından yürütülen Çocuk Erken Tanı Uyarı Sistemi (ÇETUS) projesinde yer aldı. TRT Çocuk ve Türk Telekom’da proje danışmanlığı yaptı. Türkiye Çocuk Zirvesi tarafından Çocuk Dostu Ödülü, Medya Etik Konseyi tarafından Aile ve Çocuk Programları Medya Etik Ödülü ve Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Senatosu tarafından Fahri Doktora Unvanı verildi. Yayınlanmış 20 Türkçe, 2 İngilizce eseri vardır. Çocuk Eğitimi alanında Türkiye’nin en çok satan yazarları arasında yer almaktadır. Pedagojik Danışman ve Aile Danışmanı olan Güneş, Parents, En İyisini Annem Bilir, Anadolu Jet ve Aktüel Yaşam dergisinde yazmaktadır. Adem Güneş, APA (American Psychological Association), ACA (American Counseling Association), IFTA (International Family Therapy Association) ve APT (Association for Play Therapy) üyesidir. Adem Güneş evli ve dört çocuk babasıdır.

  • 0-6 Yaş Dönemi Çocuk Eğitiminde 100 Temel Kural

    Türkiye’nin en çok okunan pedagoji kitapları yazarı Pedagog Dr. Adem Güneş, bu kez çocukluk döneminin en kritik çağını ele aldı. Çocuğun kişiliğinin ana hatlarının oluştuğu 0-6 yaş dönemi ve bu dönemde kaçırılmaması gereken 100 Temel Kural’ı kısa, öz ve sade bir dille bu eserde topladı. Bir Hint atasözü; “Çocuklarınızı 6 yaşına kadar bana verin, 60 yaşına kadar sizin olsun…” der… Pedagojik açıdan doğrudur bu söz… Zira çocukluk dönemi, his edinim dönemidir… Ve hangi his yerleşirse 6 yaşına kadar çocuğa; o, huya dönüşür… İncecik sızı bırakır duyguda, sökülüp atılması kolay olmayan… Kiminde, uğursuz bir iç ses gibi fısıldar durur, bütün bir ömür değersizlik hissettirir insana iliklerine kadar… Kiminde ise cıvıl cıvıl bir iç kıpırtısı verir, dinmek bilmez yaşama sevinci… Ve en zor anlarda çocukluğun tebessümü koşar gelir yardıma… Her insanın sadece bir kez çocuk olma hakkı vardır… O da anne babasının çocukluğunu yaşamasına izin verdiği kadardır…

    11,39
  • Çocuk Eğitiminde 100 Temel Kural

    Birçok anne baba onlarca kitabı uzun uzadıya okumak yerine; çocuk eğitiminin temelini oluşturan, kısa, öz, uygulanabilir bilgilere “kolayca” erişme ihtiyacı hisseder… Çocuk Eğitiminde 100 Temel Kural, tam da bu ihtiyaca yönelik olarak, “olmazsa olmaz” konuların özeti şekilde hazırlandı… “Güvenli bağlanma”dan “dikkat dağınıklığı”na, “sahte benlik” oluşumundan “duyarsızlığa”, “mahcubiyet” kavramından “minnet duygusu”na kadar, her yetişkinin bilmesi gereken çocuk eğitimine dair 100 temel kural bir araya getirildi. Kızmadan, çatışmadan, dost olarak çocuk yetiştirmek mümkün… Utandırmadan, mahcup etmeden, çocuğa saygın bir kişilik kazandırmak hayal değil… “Pedagojinin Anayasası” şekilde hazırlanan bu eser, Uzman Pedagog Dr. Adem Güneş’in kaleminden, çocuk eğitimini önemseyen herkes için…

    11,39
  • Çocukluk Sırrı

    Her çocuğun özünde, o çocuğun nasıl bir yetişkin olacağının şifrelerini barındıran ‘çocukluk sırrı’ vardır. Bu sır, çocuğun içinde ‘buyurucu bir iç kılavuz’ olarak, mütevazı bir sabırla, adım adım o çocuğun kişilik ve karakterini oluşturma mücadelesi verir. Yetişkinler ise, çocuğun özünde gerçekleşen bu ince yapılanmayı hesaba katmadan, kendilerince bir zoraki kişilik oluşturma gayreti içine girdikleri için, çocuk eğitiminde sorunlar yaşanıyor. Bu kitapta, çocuğun benliğini zarara uğratmadan, kişilik ve karakterini bozmadan, onlara nasıl rehberlik yapılacağını bulacaksınız… Başka bir deyişle, bu kitapta, Mevlana’ların, Hacı Bektaş’ların, Yunus’ların, Fatih’lerin nasıl yetiştiğinin sırlarını barındıran Anadolu Pedagojisi’ni bulacaksınız…

    12,54
  • Kendini Affet Kendinizle Barışmanın İlk Adımı

    Birçoğumuz için ‘kendini affetmek’ tanıdık bir kavram değildir… Halbuki affetmelerin ilki, kişinin kendini affetmesidir. Kendini affetmek; bireyin geçmişte hissettiği ve bilinçaltının derinlerinde yatan suçluluk duygularını bırakıp kötü hissetmelerden kurtulmasıdır. Çoğumuz yaptığımız hatalar karşısında suçluluk duygusunu ne kadar yoğun yaşarsak, affedilmeye o kadar layık olduğumuza inanırız. Oysa kişinin bir yanlış davranıştan vazgeçebilmesi için duygusal güçlülüğe ihtiyacı vardır… Bir yanlış davranıştan sonra kişi kendini ne kadar suçlarsa psikolojik olarak o kadar zayıflar… Ve içine düştüğü psikolojik zayıflık, onu benzer davranışları yaptıracak bir kısır döngüye sokar… Adem Güneş, Kendini Affet’te okuyucularını, iç sesleriyle, dirençleriyle ve zorlantılarıyla tanıştırıyor… Suçluluk duygusu uyandıran iç seslerle nasıl konuşulacağını, dirençlerden nasıl kurtulunacağını, zorlantılarla nasıl baş edileceğini uygulamalar eşliğinde anlatıyor. Kendini Affet suçluluk duygusunun etkilerinden kurtulup bilinçli seçimlerden oluşan bir yaşama geçişin yollarını gösteriyor.

    11,39
  • Rahat Bırakın Beni Gençlik Terapi Hikayeleri-1 (Sosyal Fobi)

    Utangaçlık, sıkılganlık, çekingenlik her gencin az yada çok karşılaştığı sorunlardan biridir. Kiminde az kiminde çok… Bu kitap, çevresi ile kolay iletişim kuramayan, rahatsız olan, çekinen ve sıkılan gençlere yönelik özel olarak hazırlandı. Kitap bir yandan sosyal fobisi olan Emre’nin başından geçen olayları anlatırken, diğer yandan da utangaç ve çekingen yapılı gençlere bilinçlice yaşama ve sorunlarını tanıma fırsatı vermektedir.

    5,64
  • Annelik Sanatı

    Kadın yalnızdır aslında… Eşi olsa da, çocukları bulunsa da… Sevincinde yalnız… Ağlamalarında yalnız… Çocukluğunda yalnız, genç kızlığında yalnız… Çaba içindedir herkes, ondan bir şeyler koparmak için… Kimi sevgisizliğinin doyurucusu gibi tanır onu… Kimi yalnızlığının gidericisi gibi… Ve belki karşılıksızlığından olsa gerek, verdiği “iyi eder” insanı… Bu kitabın adı her ne kadar Annelik Sanatı olsa da; aslında kadınların eşleri için yazıldı… Annelerin çocukları için… Bir annenin yalnızlığının derinliğini görmek… Ona gerçekten “eşlik” etmek… Ona eşlik ederken, onunla iyi olmak isteyenler için yazıldı… Bir kadının öfkesinin çocuksu zayıflıklarını örtme çabası, kızgınlıklarınınsa artık bunaldığının işareti olduğunu fark etmek isteyenler için yazıldı… Ve belki kendinin nasıl bir anne olduğunu aynada görmek isteyen anneler için yazıldı…

    12,54
Open chat
Size nasıl yardımcı olabiliriz?