Gösterilen 101–109 arası toplam: 109

  • Bunları Kimseye Anlatamamıştım

    Dışarıdan insanlar sana hayran Sen kendi içinde kendine düşman Seni istediğin gibi değil, başkalarının Beklediği gibi yaşamak çok yorar. Kendisiyle savaş halinde olan insan etrafında Kimseyle barışık olamıyor. Kendisiyle barışık olan insan etrafında Savaşacak kimse bulamıyor. Başkalarını mutlu etmeye çalışırken İçindeki kendini ihmal etme olur mu?

    11,39
  • Dirilt Kalbini

    “Teknolojinin önümüze serdiği sınırsız imkânları düşündüğümüzde, bugünün insanını yakalayabilmek için samimi ve bilgece bir üsluba ihtiyacımız var. Gençlerimizin artık eski, kalın kitapları karıştırıp kafa yoracak ne vakitleri var, ne de istekleri. İslâm’ın ilkelerini ve güzelliklerini, tahrif etmeden ama muhatabı taltif ederek sunmamız gerekiyor. Buna ‘din dilinin restorasyonu’ dememiz caiz olursa eğer, yapmamız gereken tam da bu. Türkiye kamuoyunun yakından tanıdığı Nouman Ali Khan, çizmeye çalıştığım çerçeveyi gerçek anlamda dolduran bir isim. İslâm ve Kur’ân hakkındaki derin bilgisini keyifli ve bilgece bir üslupla dile getirip, bunu yaparken kendi hayatından aktardığı sıcak ve sıra dışı anekdotlarla okurunun ilgisini her an canlı tutabiliyor. Nouman Ali Khan’ın Dirilt Kalbini adıyla Türkçeye kazandırılan elinizdeki ilk kitabı, günümüze dair bazı meseleler hakkında Kur’ân ayetlerinden damıttığı kıymetli dersler içeriyor. Ayetlerin sadece mesajını değil, ayetlerde geçen ifadelerin dil özelliklerini de laf arasında aktarıyor. Kelimelerin anlamları, anlamlar arasındaki hoş nüanslar, bunların ayetlere kattığı derinlik ve zenginlik… Bütün bunlar, okuyucuyu hem anlatılan konuya hem de bir bütün olarak Kur’ân’ın harikulâde üslubuna yaklaştırıyor, ısındırıyor. Dirilt Kalbini’yi okurken, şu ayet hep hatırınızda olsun, zira ayette anlatılan şeyin ayniyle tezahür ettiğini göreceksiniz: ‘Allah, hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilmişse, ona çok büyük bir hayr verilmiş demektir. Bunu ancak, temiz akıl sahipleri düşünüp anlar.’ (Bakara, 269)” Taha Kılınç

    10,24
  • Dul Kadının Oğulları

    İşaretleri bilirseniz onları görebilirsiniz!
    Neden kendilerine ”dul kadının oğulları” diyorlar?
    Nasıl örgütleniyor, nasıl haberleşiyorlar?
    Gizli şifreleri, esrarengiz işaretleri nelerdir?
    Ergenekon’un masonik şifreleri!
    150 yıl sonra hortlayan esrarengiz örgüt Ercümen-i Daniş!
    Çırak dereceli ünlü mason!
    Çekirdek kadrodaki şaşırtıcı isim: Doğu Bey!
    TBMM’deki esrarengiz işaretler, kim tarafından nasıl konuldu?
    Meclis binasını yapan mimarın büyük sırrı neydi?
    Mimar Sinan’ın kafatası nasıl kayboldu, şimdi nerede?
    Cadde ve sokak adlarını dahi onlar koyuyor, peki nasıl?
    28 Şubat’ın arkasındaki kilit isim bir masondu!
    Onları nasıl tanırsınız?
    Nihai hedefleri ne?
    İlk kez belge ve fotoğraflarıyla tarihin en gizemli örgütünün
    şaşırtıcı hikayesi
    Yıllar süren bir araştırmanın ürünü olan bu kitap hayata ve
    olaylara bakışınızı değiştirecek.

    6,90
  • El-ihtiyar Metni (Turkce-Arapca)

    Yüzyıllardır Hanefi Mezhebinin anlaşılmasına ön ayak olan bu eser artık Ravza Yayınları farkıyla Türkçe’mize yeniden kazandırıldı. Bir çok ihtilaflı meselesnin öz haline getirilerek hükümlerin verildiği bu kitap, bir çok sorunuza cevap olacak nitelikte.

    15,89
  • Faydasız Randevu

    Faydasız Randevu’nun Türkiye’ye çorbada tuz misali bir faydası dokunması benim için hayatî bir önem taşımasaydı ne bu kitabı, ne de herhangi başka bir şeyi yazardım. Uyduruk ifade ve ibareler içinde boğulmuş insancıkların “çağına tanıklık etmek” faaliyetine yüksek bir değer atfettiğine “tanık oldum”. Onların her birini birer insancık görmem hepsinin işin doğrusuna yanaşmaktan imtina etmesi, doğrudan ölümden korkar gibi korkmalarıdır. İşin doğrusu Allah’ın birliğine şehadetle onun yolunda şahadetin birbirinden ayrılmayacağıdır. Ben solcu görünerek Türkiye’nin sosyalist bir idareye kavuşmasına engel olanları gördüm. Hiçbir şekilde onların arasında değildim. Onlardan biri değildim. Müslüman görünerek Türkiye’nin İslâmî bir idareye kavuşmasını engellemiş olan ve halen Türkiye Cumhuriyeti’nin haritadan silinmesi yolunda yelken-kürek telaş içinde olanlar ise beni aralarına almadı. İstemiş olsam dahi onlardan hiçbiriyle tesanüte varan anlaşma mahalli paylaşamadım. Ömrümün sona ermesine çok zaman kalmadı. Çocukluğumdan beri her vesileyle koşa koşa ve büyük bir hevesle kavil mahalline varıyorum. Şimdiye kadar orada kimseyle karşılaşamadım. Randevu gerçek; ama faydasız.

    12,89
  • Mesnevi-i Şerif

    Hz. Mevlânâ, yaşadığı dönemde “Bizden sonra Mesnevî şeyhlik edecek ve arayanlara doğru yolu gösterecek; onları yönetecek ve onlara önderlik edecektir,” der. Bu sözden alınan ilham ile, Mesnevî’nin tarih boyunca birçok tercümesi ve şerhi yapılmıştır. Süleyman Mehmed Nahîfî (v. 1738) inananların el kitabı olan bu eserin, aynı aruz vezninde manzum olarak tamamını tercüme eden ilk kişidir. Bu çalışma da, onun bu tercümesinin Âmil Çelebioğlu tarafından yapılan sadeleştirilmiş metnini ihtiva etmektedir.

    “Bin yıllık Türk kültür tarihinin en büyük simalarından biri olan Mevlânâ; büyük bir âlim, derin bir sûfî ve iyi bir şairdir. Anadolu’da halkın en sıkıntılı dönemlerinde Allah’ın lütfu olarak ortaya çıkıp halkın birlik ve beraberliğini sağlamış, kaynaşma ve birleşmesini temin etmiş sorumlu ve duyarlı bir insandır. O, aynanın güneşi aksettirmesi gibi pınarından içtiği sevgiyi bizlere aksettirmiş; muhabbeti, insan sevgisini, affı, merhameti, inanmayı, bağlanmayı, gönlü bu haz ile temizlemeyi kucak kucak sunmuştur. Onun bu olumlu katkıları tüm zamanlara hitap eden Mesnevî’siyle hâlâ devam etmektedir. Hayatın sırlarını barındıran bu büyük Farsça manzum eserin birçok Türkçe tercüme ve şerhi vardır. Bu tercümelerden biri olan 18. yüzyıl şairlerinden Süleyman Nahîfî’nin (1151/1738-39) manzum tercümesini Prof. Dr. Âmil Çelebioğlu bugünkü alfabeye aktararak istifadeye sunmuştur.” Prof.Dr. Nihat Öztoprak

    18,90
  • Satranç

    Stefan Zweig, çok geniş bir psikoloji birikimini eserlerinde bütünüyle kullanmış ender yazarlardandır. Onun dünya edebiyatında bir biyografi yazarı olarak kazandığı haklı ünün temelinde de bu özelliği, yani yazarlığının yanı sıra çok usta bir psikolog olması yatar. Satranç, Zweig’ın psikolojik birikimini bütünüyle devreye soktuğu bir öyküdür ve bu öykünün baş kişileri, tamamen yazarın biyografilerinde ele aldığı kişileri işleyiş biçimiyle sergilenmiştir.

    Zweig ölümünden hemen önce tamamladığı birkaç düzyazı metinden biri olan Satranç’ı kaleme aldığı sırada, karısı Lotte Zweig ile birlikte göç ettiği Brezilya’da yaşamaktaydı. Satranç’ta da, olay yeri olarak New York’dan Buenos Aires’e gitmekte olan bir yolcu gemisini seçmiştir. Bu gemide tamamen rastlantı sonucu karşılaşan üç kişi: yeni dünya satranç şampiyonu Mirko Czentovic, sıradan bir satranç oyuncusu olan anlatıcı ve bir zamanlar çok usta bir satranç oyuncusu olan, ama hayli zamandır satrançtan uzak kalmış bulunan Dr. B., öykünün aktörleridir.

    4,49
  • Sıkı Dostlar Kitap Seti (5 Kitap)

    Yayın Tarihi: 2018-02-02
    ISBN: 6054952106
    Baskı Sayısı: 1. Baskı
    Dil: TÜRKÇE
    Cilt Tipi: Karton Kapak
    Kağıt Cinsi: 1. Hm. Kağıt
    Boyut: 13 x 19 cm

    11,90