Description
Çevirmen: | Regaip Minareci |
Yayın Tarihi: | 26.04.2018 |
ISBN: | 6053328230 |
Baskı Sayısı: | 7. Baskı |
Dil: | TÜRKÇE |
Sayfa Sayısı: | 292 |
Cilt Tipi: | Karton Kapak |
Kağıt Cinsi: | Kitap Kağıdı |
Boyut: | 12.5 x 20.5 cm |
€5,90
Author | Franz Kafka |
---|---|
Publisher | Is Bankasi Kultur Yayinlari |
Kafka’nın arkadaşı Max Brod tarafından yayıma hazırlanan ve ölümünden üç yıl sonra, 1927’de yayımlanan ilk romanı Amerika, sonraki yapıtlarına nazaran daha akıcı anlatısıyla, daha fazla umut ve mizahi unsur barındırmasıyla dikkat çeker. Yeniyetme bir göçmenin, henüz on altı yaşındaki Karl Rossmann’ın şaşkın bakışından yansıyan Amerika, rastlantıların da önemli rol oynadığı ultramodern bir medeniyet olarak dehşetengiz bir büyülenmeyle gözlerimizin önüne serilir. Gökdelenleriyle, makineleriyle, büyük servet ve aşırı yoksulluk arasındaki tezatla, dev binaların karşısında cüceleşen insanın ister istemez müthiş bir verimlilik talebine maruz kaldığı bir Amerika’dır bu aynı zamanda.
Stokta yok
Çevirmen: | Regaip Minareci |
Yayın Tarihi: | 26.04.2018 |
ISBN: | 6053328230 |
Baskı Sayısı: | 7. Baskı |
Dil: | TÜRKÇE |
Sayfa Sayısı: | 292 |
Cilt Tipi: | Karton Kapak |
Kağıt Cinsi: | Kitap Kağıdı |
Boyut: | 12.5 x 20.5 cm |
Temmuz 1883 yılında Prag’da moda ürünler satan bir dükkân işleten Hermann ve Julia Kafka’nın 6. Çocuğu olarak dünyaya geldi.
20. Yüzyılın Modern Alman Edebiyatının Öncülerinden biridir. Yaşadığı süre boyunca çok bilinmeyen Kafka yakın arkadaşı Max Brod’a öldükten sonra tüm eserlerini vererek yakmasını istemişti o ise aksini yaptı ve eserleri yayınlamaya başladı. Ölümünden sonra Tüm dünyanın sevdiği ve tanıdığı bir yazar oldu Franz Kafka
Türkçeye Değişim ya da Dönüşüm olarak çevrilen romanında 20. Yüzyıl sanayi sonrası batı toplumunu ve içinde bulunan yalnızlığını çok iyi şekilde işlemiştir.
Yahudi olan Franz Kafka iki erkek kardeşini çok küçük yaşlarda kaybetti. 3 kız kardeşini ise Nazi soykırımında kaybetmişti.
Tüm dünyada sevilen Franz Kafka mutsuz ve kötü bir çocukluk geçirdi. Özellikle babası ile anlaşamayan ve sorunlar yaşayan yazarın babasına karşı tek hissettiği nefret duygusunu eserlerin de dahi vurgulamıştı.
Almanca konuştuğu zamanlar Çekler, Yahudi olduğu için Almanlar hiç sevmemişti.
Kafka’nın en kritik ve önemli dönemi olan babası ile yaşadığı dönemleri şu şekilde dile getirmişti büyük yazar;
‘’Asker selamı vermeyi ve asker gibi yürümeyi becerdiğim zaman desteklerdin beni, ama ben geleceğin askeri değildim ya da iştahla yemek yiyebildiğim, hatta yanı sıra bir bira da içebildiğim zaman desteklerdin beni. Anlamadığım şarkıları tekrar edebildiğim veya senin en sevdiğin lafları senin peşinden geveleyebildiğim zaman, ama bunların hiçbiri benim geleceğimin bir parçası değildir. Ve aslında bugün bile, herhangi bir konuda, ucu ancak sana da dokunuyorsa, zedelediğim veya benim şahsında zedelenen (Örneğin Pepa beni azarladığı zaman) senin onurunsa destekliyorsun beni. O zaman destekleniyorum, bana değerim hatırlatılıyor, yapmaya hakkım olan hamlelere dikkatim çekiliyor ve Pepa mutlak bir biçimde mahkûm ediliyor. Ama şimdiki yaşımda artık desteğine neredeyse hiç ihtiyaç duymadığımı bir kenara bıraksak bile, ancak öncelikle söz konusu olan ben değilsem, gelen desteğin bana ne faydası olacak?