Hayati İnanç

Hayati İnanç, 1961 yılında Denizli'de doğmuştur. 1984 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde Lisansını tamamlamıştır. Hayati İnanç, Avukatlığın dışında yayıncılık, yöneticilik, denetçilik, öğretmenlik ve sunuculuk yapmıştır. Klasik eserlerden edindiği heyecanı, her yaştaki gençlerle paylaşmayı hayat tarzı haline getirmiştir. TRT'de "Can Veren Pervaneler" programını sunmaktadır.

  • Aile İçinde

    Evlerimizde bir arada ama yalnızız. Birbirimizin dertleri karşısında sağır, hakikat karşısında körüz. Aile olmayı unutmuşuz. Dünya ve ahiret saadetinin kaynağı olabilecek yuvalarımızdan çatırtılar geliyor fakat dönüp bakmıyoruz yaranın, hasarın nerede olduğuna. Modern çağın uğultusu bastırıyor tüm sesleri. Aile ocağımızı ihmal edip lüzumsuz pek çok şeyin peşinde vakit ve nakit harcıyoruz. Her şeyin fiyatını öğreniyoruz da değerini pek bilmiyoruz sanki. Oysa en değerli şeyler para ile ölçülemeyenlerdir; huzur, ahlak, mutluluk, sevgi ve aile ortamı gibi. Gelin, biraz düşünelim, Aile İçinde hep beraber. Nefsimize mağlup olup kaybetmeyelim en kıymetlilerimizi. Tam aksine onların değerini idrak edelim. Başka kimimiz var ki?

    9,09
  • Hayati Dengeler

    MUTLU OLMAK, HUZUR BULMAK, HAYATINA BİR YÖN VERMEK, BİR DENGE KURMAK İSTEYEN HERKES İÇİN… Mutlu olmaya ne çok ihtiyacımız var… Her gün türlü sıkıntılarla adeta güreş tutuyor, bir müsabakayı kazanıyorken, bir başkasını kaybediyoruz. Daha bir güreş bitmeden yenisinin peşrevine çıkıyoruz. Sabah nasıl oluyor, akşam ne zaman oldu anlamadan geçip gidiyor günler. Daha dün yaz mevsimi yaşarken bir bakıyoruz kış gelmiş. Bu korkunç tempo içinde beden ve ruh sağlığını muhafaza etmek her geçen gün zorlaşıyor. İç ve dış dengeler bozuluyor. Dengeler bozuldu mu hayatın her anında tökezlemeler, tatsız hadiseler çoğalmaya başlıyor. Bunalım fırtınaları sarıyor her yanı. Sığınacak bir liman, nefes alacak bir an, hasbıhal edecek bir dost arıyor insan. Teşhis tedavinin yarısıdır derler eskiler. Onlar; büyüklerimiz, çözmüş meseleyi. Tedavi olmuşlar, tedavi etmişler. Kalpleri temizlemişler. Formülleri de vermişler. Ama nasılsa, o tedavi formüllerini unutmuşuz genlerimize işlemiş olduğu halde. Unutturulmuşuz. Derinlere gömmüşüz. Unutunca da bozulmuş dengeler. Bozulan dengeleri yeniden kurmaya doğru bir adım atıyoruz bu defa. “Orta Yolu” bulmaya, anlamaya doğru… Dengenin hayâtî noktasına doğru…

    9,09
  • Sevgi Yukarıdan Gelir

    Hepimiz büyük bir çaba içindeyiz. Kavuşmak için. Sevgilinin izini sürüyoruz. Bizi ona götürecek işaretler arıyoruz. Yürümek istediğimiz yollardan geçmiş âşıklar, şairler yetişiyor imdadımıza; sözleriyle rehber oluyorlar bize. Gökteki yıldızlar gibi onların mısraları; yönümüzü tayin edebilmemiz, kaybolmamamız için yolumuzu aydınlatıp bizi hakikate yöneltiyorlar. “Sevgi Yukarıdan Gelir”de Hayati İnanç, akıcı üslubuyla zarif bir anlatıcı ve hatırlatıcı olarak edebiyatımızın ustalarının baş döndürücü, ruh açıcı, hikmet dolu mısralarını nakledip izah ediyor bizlere. Maksat can evimizi temiz tutabilmek ve Vedûd’un sevgisini orada büyütebilmek…

    9,09
  • Fabrika Ayarı

    Biz sohbetin gücüne ve bereketine inanıyoruz. Zira sohbet bir hâl aktarımıdır. Sohbet gönlün dile gelmesidir. Sohbet kalbin içindekinin bütün yalınlığıyla dışa vurmasıdır. Sohbet ile söz âdeta can bulur, can olur, can verir. Evet, bir sohbetin, muhabbetin sonucunda ortaya çıkan bu kitabın temel amacı bir yerlerde aksini bulmak, bir gönülden yankılanmaktır. Bir başlangıca vesile olmak, bir umudu diriltmektir. Bütün meselemiz, bir insanın kalbine dokunabilmektir. Sadece bir kardeşimizin fabrika ayarıyla, yani fıtratıyla yüzleşmesine aracı olsa, bu kitap görevini fazlasıyla yapmış olacaktır. Umudumuz, belki de kurtuluşumuza sebep olacak o bir kişidir. Duamız, o bir kişiye ulaşabilmek, dokunabilmektir. Niyazımız, o bir kişinin yarasına merhem olabilmektir. Ötesi değil, fazlası da değil: Sadece o bir kişi. Âmin.

    7,94
  • Can Veren Pervaneler 4

    İçinde bulunduğumuz modern çağda öyle bunaldık, modern kültür adıyla savrulduğumuz kültürsüzlük içinde öyle daraldık ki âsûde zaman ve mekânlardan bir teselli arar olduk. Hayhuy içinde hayatın manasını da lezzetini de yitirip yarış atı gibi sadece koşuyoruz.

    Edebiyatımızın gelmiş, geçmiş söz ustalarının eserlerinden seçilen eşsiz mısraların orijinallerinin ve aslına en yakın ifadelerle manalarının zevkle okunarak en güzel şekilde öğrenilmesi, onların “aşk” deyince, “maşuk” deyince neyi kastettiklerinin anlaşılması en büyük arzumuzdur. Birer mütefekkir olan şairlerimizin mısralarından günümüze şifa damlaları sunmaya çalıştık. Azdan çoğa işaret var. Birkaç yüreğe merak düşürebilirsek bu kitap maksadına ulaşmış olacak.
    Hukukçu, yazar, televizyon programcısı ve sunucu Hayati İnanç, yaptığı programlar ve verdiği konferanslarda bir dantel gibi işlediği o yüksek edebiyat dünyamızın sırlarını “İşte geldik gidiyoruz – Can Veren Pervaneler 4” kitabıyla vermeye devam ediyor.

    7,94
  • Can Veren Pervaneler 3

    Sevgili Peygamberimizin âşıkları, O’nun güzel ahlakını asırlar boyunca saf, temiz hislerle kaleme aldıkları; mana içinde mana yüklü beyitlerle, kıtalarla anlattılar. Eskiden olduğu gibi bugün de, yarın da bu aşk, bu muhabbet hiç bitmeyecek.
    Edebiyatımızın ilk öncülerinden günümüze kadar gelmiş, geçmiş söz ustalarının eserlerinden seçilen çok hususi numuneler bu kitapta paylaşılarak; istikbâlimizin ümidi evlatlarımıza bu hususta destek olmak amaçlandı. Bu vesileyle, bu müstesna eserlerin sahipleri bir daha hürmetle yâd edileceklerdir.
    Divan edebiyatımız, her yönden örnek alınacak mükemmel eserler hazinesidir. Bu paha biçilmez hazineden seçilen eşsiz mısraların orijinallerinin ve aslına en yakın ifadelerle kısa izahatlarının zevkle okunarak en güzel şekilde öğrenilmesi, böylece bu sanat dalımızın yaşatılması en büyük arzumuzdur.
    Hukukçu, yazar, televizyon programcısı ve sunucu Hayati İnanç, yaptığı programlar ve verdiği konferanslarda bir dantel gibi işlediği o yüksek edebiyat dünyamızın sırlarını “Bu Sevdadan Usanmazım – Can Veren Pervaneler 3” kitabıyla vermeye devam ediyor.

    7,94
  • Can Veren Pervaneler 2

    Kim gidici değil ki…
    Biz de gideceğiz ve buluştuğum zaman “sizi alkışladılar efendim” diyeceğim. Önce Nabi’ye, sonra Şeyh Galib’e ve dahi Baki’ye…
    Evet onları sizler adına selamlayacağım. Gösterdiğiniz iltifatı bir postacı gibi taşıyacağım.
    Yaptığımız iş eskilerin tabiri ile “nâkilane asar, raviyane ahbar” olmaktır. Türkçeden Türkçeye çevirirsek eserleri nakletmek, haberleri rivayet etmek… Araya da girmemek şartıyla tabii…
    Çerâğ-ı meclisi pervâne yane yane arar
    Murâd ü matlabı sûziş değilse yâ ne arar
    Niye arıyor pervane? Yanmak istiyor da ondan. İstese serin serin gezer, kim karışabilir ona? Biraz etrafında dolanıyor, keyf ediyor, o onun eğlencesi, sonra atıyor kendini alevin kucağına.
    …..
    Hukukçu, yazar, televizyon programcısı, sunucu Hayati İnanç, verdiği konferanslarda bir dantel gibi işlediği o yüksek edebiyat dünyamızın sırlarını “Gönülden Gönüllere Can Veren Pervaneler” kitabıyla vermeye devam ediyor. Tamamen resimli olarak hazırlanan kitap her biri bir gravür titizliğinde sanat eseri tablo ile süslendi. Uzun söze ne hacet, sizi sürprizlerle dolu sayfalarla baş başa bırakıyoruz.

    7,94
  • Can Veren Pervaneler

    Divan Edebiyatı, geçmiş kültürümüzün eşsiz ve engin hazinelerinden biridir.
    Divan edebiyatını anlarsak kültürümüzü, neler kaybettiğimizi ve neleri kazanabileceğimizi çok daha iyi anlarız. İşte bu eser bu konuda tam bir rehber.

    “Can Veren Pervaneler” unutulmaya yüz tutmuş muhteşem mirasımız Divan Edebiyatını küllerinden yeniden doğurmaya namzet ve okuyan herkese can verecek bir eser…
    Bir sebeple o kadar iltifat ettiği şair Bâkîye öfkelenen Kanuni merhum, şiir kudretini konuşturarak onu memleketine sürgün yönünde ferman ısdâr eder:

    Tabii biri şairlerin sultanı biri de Osmanlı Sultanı fakat ikisi de gönüllerin sultanı olunca ortaya aşağıdaki şaheserler çıkmış: “Baki bed / Azm-i bülend / Bursaya red / Nefy-i ebed”

    (Bâkî kötü adam; yüksek kararım odur ki -memleketi olan- Bursaya gönderilsin, bir daha da gözüm görmesin.)

    Bu müstesna edebiyat için yine kendi kaleminden netice-i kelâm: “Geçmiş zaman olur ki hayâli cihân değer.”

    9,09
  • Can Veren Pervaneler 6

    Aşkın anayasası madde bir: Ayrılık!
    Aşkta kavuşmak olmaz. Aşk dediğiniz şey kavuşmayı katiyen kabul
    etmez.
    Aşığın içi titrer, ağlar sızlar kavuşmak için.
    Ama o, kavuşmanın yakınından dahi geçecek olsa, kavuşsa,
    kavuştuğunda yanacağını bildiğinden, kavuşulmasa derdindedir.
    Ağlaması şart! Fakat ağlamanın da bir şartı var:
    Ağlayacaksan, gözlerinden akan yaş bildiğimiz yaş olursa , saymam,
    kabul etmem. Kan ağlaması icap eder aşığın.
    Ve demelidir ki aşık;
    Dünyanın tacının, tahtının saltanatının tamamını bana verseler ey
    sevgili, senin köyünün çevresini terk edip de, o tacı başıma alıp,
    bahtiyarlık taslamam.
    Eğer aşkın kanunu yazılacaksa yeniden, zamanında yazmışlar işte!
    Yeniden yazmaya ne hacet?
    Amma mesele şu:
    Aşk nedir?
    Ve hangi aşk?

    7,94
Open chat
Size nasıl yardımcı olabiliriz?