Herbert George Wells

  • Dünyalar Savaşı

    Dünyalar Savaşı’nın Pearson’s Magazine’de tefrika edildiği 1897 yılında, Kraliçe Victoria’nın tahta çıkışının altmışıncı yılı törenlerle kutlanmıştı. Büyük Britanya İmparatorluğu, Kanada’dan Yeni Zelanda’ya uzanan, Afrika’nın büyük bir kısmıyla Hint yarımadasının tamamını kapsayan geniş topraklarıyla gücünün doruğundaydı. Dünyalar Savaşı, Wells’in İngiliz emperyalizmi üzerine bir yorumu; 20. yüzyıl başında imparatorluğun genişlemesinin muhtemel sonuçlarına ilişkin kaygıları yansıtan felsefi ve ideolojik öyküsüdür. Mars’tan gelip tuhaf araçlarıyla imparatorluk topraklarında gezinen, yollarına çıkan her şeyi ölümcül ısı ışınlarıyla yerle bir ederken tüm yaşamı da sona erdiren yaratıkların istilası, belki de Victoria dönemi okurunun bu kaygılarına denk düşmüştü. Orson Welles’in 1938’de romandan uyarladığı bir radyo oyununu gerçek sanan dinleyicilerin panik içinde sokağa dökülmesi, yapıtın imgelemi tetikleme gücünü ortaya koydu. Çeşitli film ve dizi versiyonları yapılan Dünyalar Savaşı birçoğuna da esin verdi. Wells’in capcanlı imgelemiyle özgün ve gerçekçi anlatımı, uzay yolculuğu ve başka gezegenlerden dünyamıza yönelik istilalar konusuna artık hiç de yabancı olmadığımız bugün de her kuşaktan okuru cezbetmeye devam ediyor.

    5,64
  • The Time Machine

    The Time Traveller (for so it will be convenient to speak of him) was expounding a recondite matter to us. His grey eyes shone and twinkled, and his usually pale face was flushed and animated. The fire burned brightly, and the soft radiance of the incandescent lights in the lilies of silver caught the bubbles that flashed and passed in our glasses.

    5,64
  • Zaman Makinesi

    Wells’in ilk olarak okul gazetesinde yayınladığı bir öyküden hareketle kaleme aldığı kısa romanı Zaman Makinesi, 1895’ten beri bilimkurgunun önde gelen eserlerinden biri oldu. Hem geleceği hayal etmek hem de biliminsanının karakterini göstermek adına derin saptamalarda bulunan, politik göndermelerle yüklü bu distopya, hâlâ gerçekleştiremediğimiz bir fantezinin peşinden yıllardır sürüklüyor bizi.

    Volkan Gürses’in Türkçeye çevirdiği Zaman Makinesi’nin bu yeni baskısı, roman tarihi ve H.G. Wells üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan akademisyen Patrick Parrinder’ın önemli makalelerinden biriyle zenginleşiyor. Elif Ersavcı’nın Türkçeye kazandırdığı bu makalede Parrinder, Wells’in Zaman Makinesi’ni yazarken, “yaratıcılık düzeyinde de olsa, kendi ölümünün ötesine geçmeyi” öğrendiğini iddia ediyor. Zamana karşı bir makinenin, ölümlülüğe karşı bir yaşamın hikâyesi bu.
    Wells’in en büyük üç romanından biri olan Zaman Makinesi’ni okurken, hepimiz bir Zaman Yolcusu’yuz!
    devamını oku

    6,90
Open chat
Size nasıl yardımcı olabiliriz?