Sehe 301–320 zwischen insgesmt: 860

  • İbnü’l Arabi

    İbnü’l Arabi derki; harfler, yıldızlar ve sayılar da bizler gibi bir kavimdir. Onların da seçilmişleri vardır. İşte bu kitap o seçilmişlerin sırrını açan, en esrarlı isim olan İbnü’l Arabi’nin hayat hikâyesini film tadında anlatan ve anlatırken sizi, kendisine verilen heybetli ve sırlı ilimlerin dünyasına bırakan bir gizem barındırıyor. Bizzat kendi yazdığı eserlerden faydalanılarak hazırlanan bu kitap ile soluksuz bir yolculuğa çıkacaksınız. Onu takip ettikçe ruhların ve gerçek ilmin boyutunu görecek, sırların özüne indikçe de bu ilahi ilmin derinliğinde İbnü’l Arabi’nin yüzüşünü izleyeceksiniz. Onun da dediği gibi; “gönlüm hiçbir kıyısı olmayan coşkun bir denizdi, orada bütün başlan­gıçlar ve sonlar boğulmuştu.” Eğer sende bu denizin içinde nefes almaya hazırsan kitabın ilk sayfasını açman yeterli, zaten bir daha elinden bırakamayacaksın.

    9,09
  • İç Sayfalara Gözat Yorumlar 14 Paylaş Hakikat Yolcusuna Kılavuz

    Yolların değerli ya da değersiz oluşları menzillerine bağlıdır. Menzili Allah olan yolun yolcusu, tüm yolcuların en talihlisi ve en selâmete ermişidir. Ancak bu yolda çeşitli engeller, tuzaklar, nefsi sapmalar olabilir. O’na giden yollar, yol kesiciler ve yok ediciler tarafından sarılabilir. Bu yüzden Allah yolundaki mürîde kılavuzluk eden mürşidin rolü hayatidir.

    Hayykitap tarafından yayımlanan Hakikat Yolcusuna Kılavuz, tarihin yetiştirdiğini en büyük sûfîlerden biri olan İbnü’l-Arabî’nin “tasavvufun pratik alanı” üzerine yazdığı beş risaleden oluşuyor. Mürîdin yapması gereken şeylerin kısa bir özetini çıkarıyor, nasîhatlerde bulunuyor. Hepimizin aklındaki sorulara anlaşılır cevaplar veriyor: Şeyh ve mürîdler Allah yolunda nelere dikkat etmelidir? Velîlerin menzilleri ve tasavvufî eğitimin incelikleri nedir? Sülûk edenlerin halleri ve makamları nasıl olmalıdır? Yola giren sâlik nelerden kaçınmalıdır? Muhabbet, şevk, aşk, halvet, vuslat, ihsan, takvâ ve sükût, mürîd için ne anlam ifade etmelidir?

    Hakikat Yolcusuna Kılavuz’un diğer bir önemli özelliği de tasavvufî kavramlar hakkında açıklayıcı bilgiler veriyor olması. Kitapta geçen birçok tasavvuf terimi dipnot verilerek açıklanıyor, İbnü’l-Arabî’nin risâlelerde isimlerinden bahsettiği kişiler hakkında da ayrıca kısa açıklamalar yapılıyor.

    Sade ve herkesin anlayabileceği bir dille tercümesi yapılan risalelerin isimleri ise şöyle: Tasavvuf Yoluna Gereken Şeyler Hakkında, Şeyhe Hürmet Etme Makamının Bilinmesi, Allah Yolunun Yolcularına Hediye, Mürîdin Yapması Gereken Şeylerin Özü ve Allah Erlerinin Süsü…

    Hakikat Yolcusuna Kılavuz’da İbnü’l-Arabî hem mürîdlere nasihat ediyor hem de hepimizin kafasındaki “şeyh” tanımını altüst ediyor. Diyor ki: “Şeyhler, Allah’ın sevdiklerini seven, Allah’ın sevmediklerini sevmeyen, hayra koşan, insanları bağışlayan, hak sahiplerine hakkını veren, din ve tarîkat kardeşlerine hattâ ve hattâ bütün insanlara hayır ve iyilik yapan, cömertliklerini sadece bilgileriyle sınırlandırmayıp mutlak anlamda cömert olan, büyüklerini baba, akranlarını ve emsallerini kardeş, küçüklerini çocuğu ve bütün mahlûkâtı ailesi olarak gören ve onların ihtiyaçlarını soruşturandır.”

    6,79
  • İçindeki Putları Kır Hz. İbrahim Gibi Ol

    Puta tapıcılığın çağdaş biçimlerinin yaygınlaştığı bir zamanda Hz. İbrahim’in (a.s)  mücadelesi yeniden hatırlanmalı. Zira o öyle bir insandı ki, ateş onu ve kalbinin yüceliğini tanımış, yakmamıştı. Öyle bir insandı ki, babasının yolunu ona saygıda kusur etmeden terk etmeyi bilmişti. Bu yüzden, çağımızda tıpkı onun gibi inanıp dosdoğru davranan bir insan olabilmek oldukça önem taşıyor.
    Abdullah Yıldız, İçindeki Putları Kır, kitabında bugünün insanına Hz. İbrahim’in tevhid mücadelesini akıcı bir dille anlatıyor. Onu, günümüz insanını geçici dünya nimetlerine bağlayan şan, şöhret, servet, güç gibi tutkulardan kurtulabilmek için mükemmel bir örneklik şeklinde sunuyor. Aslında kurbanın özü de tam bu noktadadır.
    İçindeki Putları Kır, hak yolunda defalarca sınanan yeryüzündeki elçilerin en büyüklerinden Hz. İbrahim ve onun mücadelesinin gerçek değerini hatırlatıyor.

    4,49
  • İdeolocya Örgüsü (kod36)

    Doğunun ruh kökü üzerinde, öz gövdesi ve dallarıyla içiçe, Batının maddi ağacını yetiştiren, böylece Doğu alemi içinden bir Büyük Doğu’nun fışkırmasını hedef tutan bir mefkure senfonyası çalınıyor!.. Her işi bırakıp bunu dinleyiniz!

    13,69
  • İffet Abidesi Hazret-i Meryem ve Mescid-i Aksa

    Cenâb-ı Hakk’ın Kur’an-ı Kerim de örnek olarak sunduğu, Resül-i Ekrem efendimiz (sallallahu Aleyhi ve sellem) tarafından da cennetle müjdelenen iffet âbidesi Hazret-i Meryem. Annesinin adağı olup, Mescid-i Aksa’ ya, adanan Hazret-i Zekeriyya Aleyhisselam ’ı n himayesinde büyütülen … Yâkin derecesinde bir iman sahibi ile buluşmaya.. Allah yolunda harcama yapılacağı zaman yarışa girmeye.. Yarışın ilk kazananları onlar oldu. En büyük sabır imtihanından onlar geçti. İlk tebliğide onlar yaptı. Bizde onların izinde çalışmaya… Onların hayatının özeti söz, amel, ihlâs ve sadakatten ibaretti. Kaybettiğimiz bu değerleri onlarda görerek dirilmeye, Meryem olmaya, Hanne olmaya… İspat edilmiş, bedelleri ödenmiş gerçek sevgilerini meleklere gösterip gittiler. İzlerinden gidilsin, örnek alınsın diye Rabbimiz onları örnek olarak gösterdi bizlere. Onlar karanlığın hakim olduğu ve ufukta ışığın görülmediği zamanlarda çalıştılar. Ümmetin ilk iman edenleri çilenin ve imtihanın ilk sabredenleri, ibadetin, sadakatin ve şecaatin ilk ve en mükemmel örnekleri oldular, hayatlarından dersler çıkarılsın, ibret alınsın diye. Zaman tüneline köprü kurarak birlikte çıkalım bu kutlu yolculuğa… İşte Meryem, işte Kudüs….

    5,64
  • İhlas Çağrısı

    İslami ve insani değerlerin, duyarlılıkların hızla aşındığı bir zaman diliminde yaşıyoruz… Toplumlar yönsüzlük girdabına sürükleniyor… Maddi ve fiziki gereksinimleri giderilen insan, “kutsal” olandan, “ilahi” olandan, “metafizik” olandan koparılıyor… Ve insan savunmasız… Özünden kopan… Başkalaşan, kendi olmayan birey, yabancılaşma sürecinde güvensiz.. Gönülsüz.. Yalnız ve soğuk… Kuşkulu ve doyumsuz… “Gönül” ve “güven” yıkıma uğradı… Akıl ve güç kutsandı…

    İnsanoğlu ürettiği teknolojinin esiri… Sıcak ve samimi dünyaların yerni sanal dünyalar aldı… Yapay duruşlar… Mekanik ilişkiler… Dijital bir yaşam… Bencil duygular… Fırsatçı bakışlar…çıkarcı hesaplar… Çağdaş insanın yaşam felsefesi…

    6,79
  • İhya-u Ulumi’d-Din (8 Cilt – Küçük Boy)

    İmam-ı Gazâli, insanlık tarihinde nev’i şahsına münhasır büyük bir İslam mütefekkiridir. En mühim eseri de hiç şüphesiz ki İHYÂ-U ULÛMİ’D-DÎN’dir. Çünkü İslam tarihinde, ne şarkta ne de garpta bu mevzuda böyle bir eser yazılmamıştır. Gazâli hazretleri iki yönden yenilenmeye girişmiştir:

    a. Felsefeyi tenkid etmek,
    b. Kelam ilmini yeni bir tarzda arzetmek.
    Hazretin ikinci cephesini “İHYA” adlı eseri temsil etmektedir. Zira ‘İHYA’ müslümanların hayatını derinden etkileyen İslami kaynakların başında gelir. Alimler ve tedkikciler onu çokça övmektedir. Örneğin; hadis hafızı imam Zeyneddin Ebul-Fazl el-Irakî [806 Milad.] “İHYA” hakkında şunları söyler: “O İslâmî kitapların büyüklerindendir.”

    Gazâli’nin muâsırı ve İmamı Haremeyn’in talebesi Şeyh Abdul-Gafır El-Farisî: “İHYA, Gazâli’nin eşsiz eserlerindendir,” der. Şeyh Ebu-Muhammed el-Kâzerûnî: “Eğer bütün ilimler yok olsa, hepsi İHYA’dan çıkabilir.” der. İmam Nevevî hazretleri “İHYA” yı çok beğenir ve onu son derece takdir ederdi. Bu ve benzer sözlerin mübalağadan ibaret olduğunu farzetsek bile yine de bunlar en azından halkın bu kitabın tesirinde kaldığına delalet eder. Ayrıca alimlerin onu mütalaa ettiğinin delilidir.

    devamını oku

    69,90
  • İki Şehveti Dizginlemek Mide ve Cinsellik

    İmam-ı Gazâlî’nin en büyük eseri olan İhyâu Ulûmi’d-Din, her dönem Müslümanlar için ilk akla gelen başvuru kaynağı olmuş ve bu esere büyük güven duyulmuştur. İhyâu Ulûmi’d-Din, dört ana bölümden ve her bölüm de onar konudan oluşmaktadır. İhyâu Ulûmi’d-Din içinde yer alan konuların her biri, eserin orijinal anlatımı asla bozulmadan, akıcı ve duru bir dil kullanılarak çevirisi yapıldı ve başlı başına birer kitap haline getirildi. İhyâu Ulûmi’d-Din’in üçüncü bölümü olan Helak Edici Şeyler Bölümü’nün üçüncü konusu İki Şehveti Dizginlemek’tir. İmam-ı Gazâlî bu eserinde; açlığın fazileti, faydaları, mide şehvetini dizginleme, açlığın hükmü ve insanların ahvaline göre onun fazileti, şehvetin terkinde riyazetin önemi ve evlenme hususunda yapılması gerekenler gibi önemli konular hakkında bilgiler verir. Sonuçta ise mide, göz ve tenasül organının şehvetine muhalefet eden kimsenin ulaşacağı yüksek faziletler hakkında geniş izahat yapar ve bu noktaya ulaşmak için nasıl bir yol takip edilmesi gerektiğini izah eder.

    6,79
  • İlahi Armağan

    Elinizdeki eser, Kadirilik yolunun önderi büyük mutasavvıf, büyük mürşid Abdülkadir Geylani Hazretlerinin yaptığı vaaz ve sohbetlerin, müridlerince derlenmesinden oluşuyor.Geylani Hazretlerinin tasavvufi yaklaşımını derli toplu bir şekilde içeren bu kitapta, manevi gelişim yolları, kişiyi insan-ı kamil mertebesine yükselten yöntemler, en etkili biçimde doğrudan hitap cümleleriyle öğretiliyor. Bu kitap, kalbindeki ışığı söndürme değil beslemek isteyenler için, görünenin ötesine varmak, gizli olana ulaşmak için, kısaca Büyük Mürşid’in dizinin dibine oturmaya karar veren herkes içindir.

    10,24
  • İlahi Hadisler

    Kitapta Hz.Peygamber`in Allah Teâlâ`ya nispet ettiği, Manası Allah`a, sözleri Hz.Peygambere ait Kudsi Hadisler Arapça metinler ve çevirileriyle birlikle yer almaktadır.

    4,49
  • İlahi Nefhalar

    “Hz. Peygamber’den (a.s) tarif ve irşat lisanı ile şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: “Rabbınızın şu günlerinizde rahmetinin nefhaları vardır. Dikkat edin! Onlara hücum ediniz.” Bundan dolayı, taarruzu ve onun türlerini tanımak için Rabbime yöneldim, Allah da, beni taarruzun hakikatine ve külli kısımlarına muttali kıldı. Böylece söz konusu taarruz kısımlarının benim muttali olduğum kısımlar ile sınırlı olduklarını müşahede ettim. İşte ben, Allah’ın izni ile, bu kısımları özet olarak zikrediyorum.” İbn Arabi ekolünün büyük üstatlarından Sadreddin Konevi en-Nefehatü’l-İlahiyye adlı önemli eserinin yazılış gerekçesini yukarıdaki cümlelerle ifade etmektedir. Bu eser, tasavvuf öğretisinin bilgi anlayışı konusunda fikir sahibi olmak isteyen okuyucular için çok önemli bir başvuru kaynağı olmanın ötesinde tasavvufi tecrübeye kendisini yakın hisseden kimseler için de manevi bir kılavuz mesabesindedir.

    10,24
  • İlim Kitabı

    Bu kitap ayet, hadis ve İslam büyüklerinin sözleri ışığında ilmin, öğrenmenin ve öğretmenin faziletine yer vererek, övülen ve yerilen ilimler ile manası değiştirilen ilimleri açıklayarak, öğretmen ve öğrencinin eğitim-öğretim sürecinde takınması gereken ahlak ile zararlı ve faydalı âlimlerin alametlerini dile getirerek ve farklı boyutlarıyla aklı analiz ederek ilmin, öğrencinin ve âlimin hangi açılardan üstün, yüce ve şerefli olduğunu açıklayan değerli bir eserdir.

    6,79
  • İlim Şehri / Hadis Okumaları 1

    “Ben ilim şehriyim…” diye buyurur Hz. Peygamber, bir hadisinde. Onun nasıl bir “ilim şehri” olduğunun en birinci delili de hicrete mecbur kaldığı şehir, yani Medine’dir. O henüz aralarında değilken birbirleriyle boğaz boğaza savaşan insanların yaşadığı Medine, onun hicretinden sonra bütün çağlara ve bütün insanlara hakiki insanlığın dersini ve ilhamını vermiştir. Bugünün insanlarının da O’nun, sözleri ve sünnetiyle aralarında olmasına ihtiyacı vardır. Metropollerde yaşıyor olsa da mânen bedevîleşmiş olan insanlığın huzur ve sükûnu, akılların ve kalplerin “ilim şehri”ni mesken tutmalarına bağlı zîra… Bu kitap, Hz. Peygamberin hadisleri üzerinden ilerleyen okumalarla, işte bunu ortaya koyuyor…

    9,09
  • İlim Uğrunda Yaşanmış Hayat Hikayeleri

    Bu kitap, Ahmet bin Hanbel’in dediği gibi, ilmin beden rahatıyla elde edilemeyeceğinin kanıtlarıyla doludur.
    Eserleriyle yüzyıllar sonrasına ışık tutan alimler ilim uğrunda ne yorucu yolculuklar yaptılar,
    Nasıl açlık ve susuzluklar çektiler,
    Özel eşyalarını, kitaplarını sattılar,
    Eziyetlere ve işkencelere maruz kaldılar,
    Çoluk çocuklarından oldular.
    Karşılığında da ne bir telif, ne de akademik bir unvan aldılar.
    Ama oların isimleri ve eserleri hala yaşıyor.
    Bizim yazdıklarımız ise on senede unutulmaya mahkûm oluyor.
    Bu kitapta anlatılan olaylar bu farkın sırrını ortaya koyacaktır.
    devamını oku

    6,79
  • İlim Yolunda Sabır (Genişletilmiş Baskı)

    İlmin anahtarı sabırda saklıdır. Âlimler, bu anahtara ulaşmak için bıkıp usanmadan her türlü zorluğa katlanarak ilmi kendilerine yoldaş edinmişlerdir. Seyahat ederek, sıkı çalışarak, uykusuz kalarak ilim arayan her âlim, ancak bu zahmetinin sonunda başarıya ulaşabilmiştir. Abdulfettâh Ebû Gudde’nin elinizdeki bu eseri, ilim uğruna gayret sarf eden, yaz kış, gece gündüz demeden kendilerini ilme adayanların hayatlarından örnekler sunmaktadır. Bu örnekler, öğrenme azminizi artıracak, hedeflerinizi yükseltecek, kalplerinizi aydınlatacak, engellere karşı sabretmenizi sağlayacaktır.

    9,09
  • İlim Yolunda Sabır (Pratik Baskı)

    İlmin anahtarı sabırda saklıdır. Âlimler, bu anahtara ulaşmak için bıkıp usanmadan her türlü zorluğa katlanarak ilmi kendilerine yoldaş edinmişlerdir. Seyahat ederek, sıkı çalışarak, uykusuz kalarak ilim arayan her âlim, ancak bu zahmetinin sonunda başarıya ulaşabilmiştir. Abdulfettâh Ebû Gudde’nin bu eseri, ilim uğruna gayret sarf eden, yaz kış, gece gündüz demeden kendilerini ilme adayanların hayatlarından örnekler sunmaktadır. Bu örnekler, öğrenme azminizi artıracak, hedeflerinizi yükseltecek, kalplerinizi aydınlatacak, engellere karşı sabretmenizi sağlayacaktır.

    6,79
  • İlme Teşvik

    Hiç şüphesiz ki ilim bir nurdur. Allah için ilim tahsil etmek ibadettir. İlmi aramak cihaddır. Bilmeyene öğretmek sadakadır. İlmi müzakere etmek tesbihtir. Allah ancak ilimle bilinir ve Allah’a ancak ilimle ibadet edilir. Allah, kavimleri ilimle yüceltir ve diğer insanlara üstün kılar. Milletler ancak ilimle doğru yola erişebilir. Allah indinde konumu en yüksek olanlar, Allah ile kulları arasında yer alan kimselerdir ki, bunlar da nebîler ve âlimlerdir. İblis’e fakihin ölümünden daha çok sevimli gelen hiçbir şey yoktur. İnsanların helakinin alameti ise hiç şüphesiz fakihlerin ölmesidir.

    7,94
  • İmam Cafer-i Sadık’ın Tıbbı

    Sağlıktan önemli ne olabilir ki?
    ABD’nin yıllık sağlık harcaması 2.5 trilyondolar civarında.
    Bunun 1 milyar dolarlık kısmının gereksiztestler, röntgenler, tahliller olduğu belirtiliyor.
    2,5 trilyon dolar için de Doğu Tıbbı ile ilgili harcamaların yekunu ise sadece % 1,5.
    Tıp, bir süredir kılıf değiştiriyor.
    Doğu tıbbı yıllar öncesine göre daha bilinir hale geldi.
    Eminim bir kaç yılda tüm dünyada etkisi de artacak.
    Öyle ki bugün İstanbul’un en büyük özel hastanelerinde bile bu birimler kuruluyor, kuruldu.
    Alternatif tıp ile ilgili yazı yazma fikri elime Farsça’dan tercüme bir kitabın geçmesiyle başladı.
    Kitabın adı ‘İmam Cafer-i Sadık’ın Tıbbı’
    Ehli Beyt imamlarının altıncısı.
    Alim… Dünyanın önde gelen bilginlerini yetiştirdiği belirtiliyor.
    İşte bu ilginç kitaptan, ilgimi çeken bazı hastalıkların tedavileri ve korunma yöntemlerini sizlerle paylaşmak istedim.
    Baş ağrısı ve nezle tedavisi: Menekşe yağı koklamak
    Kan Temizliği: Marul ve bakla yemek
    Kulunç Tedavisi: Havuç, kabak ya da Hindibağı otu yaprağını yemek
    Ağız Kokusu Tedavisi: Pırasa ve incir yemek
    Hemeroid Tedavisi: Tereyağ, iğde ve havuç
    Gaz Sorunu Çözümü: Zeytin yemek ya da amber ve zambak yağını aç karna buruna damlatmak
    Kitapta yazan bilgiler hem önleyici hem de tedavi edici unsurları kapsıyor. Mesela koyun etinin sütle birlikte yenmesinin kalbi güçlendirdiği yazıyor.
    Manevi öneriler de var: ‘Siyah üzüm ve armut gam ve kederi yok eder’ diyor.
    İmam Caferi Sadık’a göre bir mümin kahvaltı yapmadan evden çıkmamalı. Peyniri kahvaltıda tavsiye etmiyor ama akşamları bel sıvısını artırmak için mutlaka yiyin bilgisini veriyor.
    Sütün peygamberlerin yemeği olduğunu belirtiyor.’İneğin sütü şifa, yağı deva, eti derttir’diyerek inek eti yenmesini tavsiye etmiyor.
    Koyun-kuzu eti öneriyor.
    Doğal şekeri ve tuzu faydalı görüyor.
    Balın, Hz. Muhammed’in en sevdiği şey olduğunu belirtip ekliyor: Bal her şeye şifadır.’
    Kebap yüksek ateşi düşürür, et hafızayı güçlendirir, çörek otu idrar akışını hızlandırır’ diyor.
    Soğanın cinsel güce katkısı olduğunu belirtiyor.
    Meyvelerden nara çok önem veriyor. ‘Nar meyvelerin efendisidir’ diyor ve ekliyor: Narı mutlaka perdesiyle(beyaz kısmı) yiyin. Mideyi temizler, zihni güçlendirir.
    Ayva da etkili meyvelerden: ‘Ayva ağız kokusunu alır, mideyi temizler, zekayı artırır, korkağı cesur yapar ve cinsel gücü artırır’
    Keza cinsel güç için bir tavsiyesi daha var: Helim yemeği
    İmam Cafer-i Sadık ve Pak ataları, hem ruhani hem de cismani her türlü hastalıkları tedavi eden hekimlerdi. Elinizde ki kitapta, İmam Cafer-i Sadık’ın sadece dini yönünü değil aynı zamanda bir hekim gibi tıbbi yönünü de öğrenip tanıyacaksınız. İmam Cafer-i Sadık, zahiri ve batini her hastalığı tedavi ediyor ve tedavi yöntemini öğrencilerine öğretiyordu.
    Kuşku yok ki her sorun için kesin çözüm sunan bir reçetesi vardır. Elinizde ki kitapta, bunlarla ilgili eşsiz örnekler bulunmaktadır. Bitkilerin, sebzelerin ve meyvelerin faydalarını, hangisinin hangi hastalığa iyi geldiğini açıklamıştır. Kur’an’ın her boyutunu bilen İmam, hangi surenin ve ayetin hangi hastalığa iyi geldiğini açıkça söylemiştir. Dua, zikir ve salâvat ile şifa arama yollarını bizlere göstermiştir.
    Bu kitap ile hem dertlerinize, hastalıklarınıza şifa bulacak hem de İmam Cafer-i Sadık’ın yüce kişiliğini ve yolunu daha iyi tanıyacaksınız.
    devamını oku

    5,64
  • İmam Ebu Hanife ve Hanefi Mezhebi

    …Kazakistan Cumhuriyetinde 2015 yılının “Ebû Hanife Yılı” olarak ilan edilmesi münasebetiyle Diyanet İşleri Başkanlığınca Ebû Hanife ve mezhebi hakkında bir el kitabı hazırlanmasının istenmesi üzerine bu eser vücut buldu. Daha önce Ebû Hanife, hoca ve talebeleri ile mezhep literatürü hakkında hazırlamış bulunduğum mâlûmat tekrar gözden geçirilerek güncellenmiş; mezhebin ortaya çıkışı, yayılışı ve coğrafyası, hüküm çıkarma usûlü, mezhep literatüründe yer alan bazı temel kavramlar eklenmiştir. Bir el kitabı olarak bu çalışmada derli toplu ve özlü bir bilgi verilmesi amaçlandığından Ebû Hanife’nin hayatı ve şahsiyetiyle ilgili ayrıntılara yer verilmemiş, özellikle başta itikadî ve siyasî olmak üzere düşünceleri ve mezhep usûlûyle ilgili teorik teferruata ve tartışmalara girilmeyip gerekli görülen yerlerde daha fazla bilgi için kaynaklara atıfla yetinilmiştir…

    4,49
  • İmam Ebu Hanife’nin Hadis Anlayışı ve Hanefi Mezhebinin Hadis Metodu

    Ebu Hanife`yi hadisçiliği yönünden cerhedenler ve onu, sahih hadise muhalafet ve zayıf hadisle amel ettiği gerekçesiyle tenkid edenler, genellikle kendisinden çok sonra yaşamış hadisçilerdir ve dayandıkları ölçüler de yine Ebu Hanife`den en az bir asır sonra gelmiş hadisçilerin tesbit ettikleri kriterlerdir.

    3,90