Can Çocuk

  • Kitaplardan Korkan Çocuk

    Yüreğinin Götürdüğü Yere Git adlı kitabıyla ülkemizde çok sevilen Susanna Tamaro, çocuklar için de kitaplar yazdı. Kitaplardan Korkan Çocuk, onun en sevilen çocuk kitabı. Küçük Leopold, daha sekiz yaşındadır, gerçekten de kitaplardan çok korkmaktadır. Her yıl olduğu gibi sekizinci doğum gününde de, annesiyle babasının getirdikleri armağan paketini heyecanla açar, ne yazık ki, o çok sevdiği, sahip olmak için can attığı bir çift koşu ayakkabısı yerine parlak kaplı iki kitapla burun buruna gelir. Hıçkırarak ağlamaya başlar. Kitapları öfkeyle yere fırlatır, gider odasına kapanır. Annenin babanın üzüntüsü büyüktür. Leopold de kendince haklıdır. Çünkü hangi kitabı açsa kara kara harfler, kara kara lekeler havalarda uçuşmakta, çocuğun başı dönmektedir. Oğullarının bu kitap korkusu hastalığını yenmek için annesi babası çareler ararlar, onu doktora götürürler, cezalandırma yoluna başvururlar. Sonunda Leopold, çareyi evden kaçmakta bulur. Kitap okumayı seven çocuklar ona kızmasınlar. Çünkü Leopold de haklı. Ama zaten bu kitabın büyüleyici yanı, onun evden kaçmasıyla başlıyor.

    6,79
  • Kırmızı Fil’i Gördünüz mü?

    “Sabah olunca uyandım. Dışarıda yağmur yağıyordu. Baktım odamın duvarındaki resim eğik duruyor. Resmi düzeltmek için yanına gittim. Bir de ne göreyim, Kırmızı Fil yerinde yoktu…”

    5,64
  • Zaman Bisikleti

    Zaman için dolaşabilen bir bisikletiniz olmasını istemez miydiniz? Bisikletinize atlayıp, eski çağlara kadar gidip dünyamızın ilk günlerinde yaşayan insanları yakından görmek hoşunuza gitmez miydi? Yağmur ile Damla, işte böyle bir Zaman Bisikleti icat eden iki kardeş. Değişik bir bisiklet bu. Babalarıyla birlikte sık sık bisiklete atlayıp eski çağlara gidiyorlar. Günümüzden tüm yüz bin yıl öncesine. Akdeniz’in en güzel kentlerinden biri olan Antalya’nın biraz ötesindeki ‘Karain Mağarası’nın yakınında duruyorlar. Orada, bugünkü insanların ataları olan ilk insanları görüyorlar. Çuka ile Anin de bu mağarada yaşayan iki kardeş. Bu iki kardeşin en önemli özelliği, gördükleri şeylerden kimsenin akıl edemeyeceği sonuçlar çıkarıp yeni buluşlar yapmak. Yüz bin yıl öncesinde iki kardeş: Çuka ile Anin, yüz bin yılın bugününde de yine iki kardeş: Yağmur ile Damla. Ve yaşayacağınız ilginç bir serüven.

    6,79
  • Küçük Kara Balık (Ciltsiz)

    Samed Behrengi (1939-1968), İranlı bir yazar. On bir yıl İran’ın Azerbaycan kesiminde köy köy dolaşarak öğretmenlik yaptı. Öğretmenken bile öğrenciliği bırakmadı: Halkın dilinde dolaşan masalları, söylenceleri derledi, yorumladı, yeniden yazdı. Bu arada Tebriz Üniversitesinde İngilizce öğrenimi gördü. 1968 yılının Eylül ayında, daha 29 yaşındayken, Aras Irmağı kışısında ölüsü bulundu. Yüzerken boğulduğu söylendisi yayıldıysa da buna kimse inanmadı. Çünkü Samed Behrengi, yazdığı masallarla, ülkesinin başına çöreklenmiş Şahlık düzenini açık açık eleştiriyor, her türlü baskı yönetimine karşı çıkıyordu. Küçük Kara Balık, onun yalnızca İran’da değil, dünyanın pek çok ülkesine tanınıp sevilmesine yol açmış bir ölümsüz kitaptır. Bu küçük kitap, Bratislava ve Bolonga Dünya Çocuk Kitapları Fuarlarında ödüller aldı. Yediden yetmişe herkesin severek bir çırpıda okuyacağı bu güzelim çocuk öyküsünü yeni bir çevirisiyle sunuyoruz.
    4,49
  • Uçurtmam Bulut Şimdi

    Kahramanımız Meltem’in birbirinden renkli öyküleri, okudukça içinizi ısıtacak. İlk uçurtmasını kaçıran çocuk, yağmurun gizini bulmaya çalışan küçük kız, deprem korkusu yaşayan iki kardeş, yemiş vermeyen dut ağacını korkutan, annesinin çalıştırdığı dersten geçer not alamayan, herkesin gökyüzünde bir yıldızı olduğunu öğrenen, yeni giysi almak için dükkân dükkân
    dolaşıp üzülen, yaşlılar haftasında bir teyzenin ağır filesini taşımaya kalkan küçük çocuk…

    Okuyun, aslında nasıl zengin bir hayatınız
    olduğunu göreceksiniz.

    5,64
  • Yedi İklim Dört Bucak

    Evliya Çelebi, on yedinci yüzyılda yaşamış dünya gezgini bir ulu yazar. Tam elli yıl durmadan, dinlenmeden gezmiş, gezmiş. O dönemde üç büyük ankaraya yayılan büyük Osmanlı İmparatorluğu içinde gezmedik köşe, görmedik bucak bırakmamış. Bu sonu gelmez gezisi sırasında durmadan da günlük notlar tutmuş. Gittiği, gördüğü yerleri, görüp tanıdığı kişileri, tanık olduğu şaşırtıcı olayları, dinlediği ilginç öyküleri hiç üşenmeden yazmış da yazmış. Değerli şairimiz Refik Durbaş, bu ünlü gezginimizin yazılarını taradı, çocuklar için ilginç bulduğu bölümleri, anlatımını yalınlaştırarak, Yedi İklim Dört Bucak adı altında bu kitapta topladı. Genç yaşta aramızdan ayrılan ülkemizin en iyi çizerlerinden biri olan Yalçın Çetin de bu kitabı resimlemişti. Gezi notlarını günlük konuşma diliyle yazan büyük gezgin Evliya Çelebi’nin alabildiğine abartarak anlattığı olayları gülerek, keyifle okuyacaksınız.

    4,49
  • Uçan Sınıf

    Erich Kästner, çocuklar için de, büyükler için de yazan Almanya’nın ünlü yazarlarından biri. Uçan Sınıf’ın kahramanları, yatılı bir okulun çocukları. Yılbaşına az bir zaman kalmıştır. Çocuklar, Uçan Sınıf adında bir oyun hazırlamaya karar verirler. Ne var ki çalışmaları yarım kalır. Çünkü bir başka okulun öğrencileri, hem oyunda rol alan oyunculardan birini, hem de çocukların alıştırma kitaplarını kaçırmışlardır. Kästner’in ‘Yazdığım en iyi kitap’ dediği Uçan Sınıf, ince bir hüzün ve bolca mizahla kaleme alınmış bir başyapıt. Bu kitapta yazar, çocuklar arasındaki dayanışmanın, sıkı bir arkadaşlığın gücüyle yaşamın zorluklarını alt etmenin güzel bir örneğini veriyor.

    5,64
  • Madam Bovary

    Madam Bovary, 19. yüzyıl Fransız kadınının kıstırılmış hayatını ve iç dünyasını oldukça şeffaf bir şekilde ele alırken, dönemin kadın erkek ilişkilerine de ayna tutan bir başyapıt.

    Vasat bir doktorla evlendikten sonra boğucu taşra yaşamı içinde sıkışıp kalan genç ve güzel Madam Bovary, mutsuzluğu bir kader olarak kabul etmeye razı olmaz. Büyük hayalleri, hayattan büyük beklentileri vardır; okuduğu romanlardaki tutkunun ve romantik fantezilerin özlemiyle yaşar ve aradığı ideal aşkı bulmak için çıktığı yolda hiçbir fedakârlıktan kaçınmaz. Madam Bovary’nin bu mücadelesini ve sürüklendiği çıkmazı anlatan roman, tutkulu bir hikâyenin gerisinde evlilik, cinsellik ve zenginlik kavramlarını sorguluyor. 1857’de ilk kez yayımlandığında büyük yankı uyandıran, toplumun din ve ahlak anlayışını sarstığı gerekçesiyle yasaklanmaya çalışılan Madam Bovary, 19. yüzyıl Fransası’nın ahlak anlayışına ve burjuva değerlerine karşı güçlü bir eleştiridir.

    “Şairler nasıl bahara şükran duyuyorsa, romancılar da Flaubert’e öyle şükran duymalıdır. Onunla her şey yeniden başlar.”
    JAMES WOOD

    10,24
Open chat
Size nasıl yardımcı olabiliriz?