Sema Maraşlı, 19 Temmuz 1969 yılında Kahramanmaraş'ta dünyaya gelmiştir. Orta okul okumak için Kız Meslek Lisesine gitmiştir. Maneviyata ve psikolojiye merakından dolayı orta okuldan sonra ki tahsil hayatını Kur'an kursunda dini ilimler okuyarak geçirmeye karar vermiştir. Dört yıllık İmam-Hatip Lisesini iki yılda dışarıdan bitiren yazar üniversite okumak yerine Kur'an Kursu öğretmenliğine devam etmeye karar vermiş, Diyanet İşleri Başkanlığının sınavlarına girerek resmi Kur'an Kursu öğretmeni olarak çalışmaya başlamıştır. 1999 yılında Düzce'de yaşanan depremden sonra yazar olmaya karar veren Sema Maraşlı, Kasım depremine kadar iki aya yakın bir zaman içinde Kırk Masal olan ilk kitabı "Bana Bir Masal Anlat"ı yazmış 2001 yılında da yayımlamıştır.
Huzur, modern dünyada, moda dışı bir kelime gibi duruyor artık. Oysa, Huzur; ne tatlı bir kelimedir. Huzur; ruhun, zihnin ve bedenin sükûnet bulma hâlidir. Huzur; gönlün yatışması, nefsin tatmin olmasıdır. Huzur; baş dinçliği, gönül rahatlığıdır. Kadın ve erkek “birbirlerinde huzur bulsunlar” diye çiftler halinde yaratılmış, Birbirlerinde coşsunlar, birbirlerinde durulsunlar diye… Kadın ve erkeğe ne oldu da birbirlerine huzur veremez oldular? Bu da huzurun izini süren bir kitap. Huzuru arayanlara ışık olsun diye…
Ne güzel demiş Sadi: “Cennet, sevmeyi bilenlerindir.” Seviyorum diyen çok da sevmeyi bilen o kadar az ki… Sevdiğini kendi canı istediği gibi değil, onun hoşlandığı gibi sevenler, sevgi bahçesinin gülü-bülbülü olabilirler. “Eşim aşkımdır…” diyenler, “Bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ olur.” atasözünü bilirler. Sevgi emek ister. Karpuz değil ki tarlada kendi başına büyüsün. Sevgi bir bebek gibidir; ilgi ister, bakım ister, fedakârlık ister. Bazen “Eşim baksın, büyütsün…” diye bırakırız, sevgimiz açlıktan ölür. Bazen çabuk büyüsün diye çok doyururuz, o zaman da çatlar ölür. Birtakım büyük hataları doğru hareket zannederek işleriz ve sevgimizi kendi elimizle yok ederiz çoğu zaman. Ve doğru davranışın ne olduğunu bilemeyiz bazen. Kadın ve erkeğin yaradılış farklılıkları göz önüne alınarak yazılmış hikâyelerle dolu bu kitapta, sevginizi yaşatmak ve büyütmek için ipuçları bulacaksınız. Bu kitap sevgi bakım kitabı… Mutluluğunuz artsın, Eşiniz Aşkınız Olsun, diye…
“Bir erkek karısına baktığı, karısı da kendine baktığı vakit Allah her ikisine rahmet nazarı ile bakar ve erkek karısının elini tuttuğu zaman her ikisinin günahları parmakları arasından dökülüp gider.” -Hz. Muhammed (s.a.v)- Sevmek bu kadar güzelken bu kızgınlık, bu nefret, bu kavgalar niye? Sevmek bu kadar sevapken biz ne yapıyoruz böyle? “Vedûd” olan seven ve çok sevilen Rabb’imiz, sevgiyi çok tatlı yaratmış. O hâlde Rabb’imizin hediyesi olan sevgi ve rahmeti kaybetmemek için yine Rabb’imizin ve Resul’ünün yol göstericiliğine ihtiyacımız var. İnsanı, Yaradan’ından daha iyi kim bilebilir ki? Erkek ve kadının, birbiri hakkında bilmesi gerekenler… Evlilik öncesi ve sonrasında eşlerin duydukları endişeler… Mutlu bir aile yapısının kurulması ve bunun devam etmesi için yapmanız gerekenleri bulabileceğiniz rehber kitap.
Bu topraklar üstünde yüzyıllar ötesinden bugüne gelen ve bütün dünyaya örnek olan bir millî varlığın: huzur, sükûn, vefa, sadakat ve fedakârlığın; kısaca bütün güzellikleri yaşatma, koruma ve geliştirmede bayraktarlığın gösterişsiz kalesi,birinci adresi: ailemiz… Bu kitapta; eşinizi, kayınvalidenizi, gelininizi, damadınızı, çocuklarınızı, annenizi, babanızı, büyükannenizi… göreceksiniz. Aile bağlarını güçlendirmenin, eşlerin her ikisinin de zararlı çıktığı hesapları kapatmanın, yepyeni muhabbetler başlatmanın, aile hayatına canlı renkler katmanın, yaşama sevincini her dakika tatmanın, can sıkıcı günleri unutmanın, evliliği ayakta ve zinde tutmanın sırları gibi. Her hikâye bir şifa kitabının satırları gibi…
Bugüne kadar evlilik üstüne çok şey yazılıp çizildi. Kimi mukaddestir diye evliliği göklere çıkardı, kimi aşkı öldürüyor diye yerden yere vurdu, kimi de bol bol öğüt verdi. Ben de hikâyesini yazmak istedim. “Neden hikâye?” derseniz, şöyle açıklayabilirim: Ben hikâyelerin gücüne çok inanırım. Hikâyeler duyguları elle tutulur, akılda kalır bir hâle getirir. Yaşanmış olaylardan yola çıkarak yazdığım hikâyelerde pek çok kişinin kendinden bir parça bulacağına inanıyorum. Yazdıklarım; dertleriyle çareleriyle evlilikte mutluluk sanatına katkıda bulunacak hikâyeler olsun diye uğraştım. Bu kitaptaki hikâyelerde maddî sıkıntılar, fedakârlıklar, büyük olaylar yok. Yangının değil, yangına sebep olan kıvılcımın hikâyesini yazdım. Gülün değil, gülü yeşerten suyun hikâyesini yazdım. Dilerim beğenirsiniz… Hikâyeleri yazarken pek çok kişiyle görüştüm. Bütün samimiyetleriyle duygularını ve yaşadıklarını benimle paylaşan, hikâyelerin gizli kahramanlarına teşekkür ederim.
Bugün ‘’Eşinizi Ne Kadar Tanıyorsunuz ? ‘’ adlı bir televizyon programına davetlisiniz. Sizi dürüstlük koltuğuna oturtacaklar. Tereddüt etmeden katılabilir misiniz ? Aynı evi ve aynı yatağı paylaştığınız kişiyi ne kadar tanıyor sunuz ? Sizinle yaşamak , onun damağında nasıl bir tat bırakıyor ? Tatlı , tuzlu acı , ekşi , kekremsi … Hangisi , biliyor musunuz ? Kadınlar ve erkekler , birbirinden çok farklıdırlar. Bu farkların keyfini mi çıkartıyorsunuz ? Yoksa eşinizin canını mı çıkartıyorsunuz ? Farklılıkların keyfini çıkartmak isteyenler için … Işte size İPUCU HİKAYELERİ …
Sevgi emek ister, sevgili muhabbet etmek ister. Muhabbete de hizmet gerek. Muhabbeti istiyorsun sevdiğine adım adım yaklaş, onun adımlarını saymadan ve beklemeden. Ona hizmet et. Elinle, ayağınla, dilinle, gözünle, kulağınla, aklınla ve tabiî ki gönlünle. Muhabbet yolundaki taşlara dikkat et. Sevgi gönülden doğar, akılla beslenir büyür. Akıl sevgiyi beslemezse o sevgi kısa zamanda ölür gider. Evlilikte gönül ve akıl işbirliği çok önemlidir. Gönül ve akıl el ele verirse sevginiz hiç azalmaz, gün geçtikçe artar. Sevdiğin neden hoşlanır, nasıl mutlu olur, neye kızar, niçin kırılır, onun için ne yapman lazım. Nerde hata yapıyorsun? Sor soruları, bul cevabı, yap hizmeti, bakalım sevgi ölüyor mu? Yuvasında muhabbet isteyenler için işte size adım adım muhabbet. “Eşimle muhabbet edemiyoruz” diyenlere rehber bir kitap. Muhabbetiniz bol olsun diye…
Bekârlar ve Evlenmeye Hazırlananlar! Ve Evliler! Muhabbetli bir hayat isteyenler… Birbirimizi seviyoruz fakat sevginin tadını kaybettik diyenler, kavgalardan yorulduk diye şikayet edenler, eşimle mutlu olmak istiyorum fakat ne yapacağımı bilmiyorum diyenler… İşte bu kitap tam size göre! Sema Maraşlı’nın sade ve samimi anlatımıyla, çok işinize yarayacak bilgilerle birlikte, “evlilik okulu dersleri” aile hayatı üzerine size bambaşka bir pencere açacak. Bir yakınınızla sohbet eder gibi, sizi çok iyi tanıyan biri yazmış gibi “Beni anlatmış, bizi anlatmış” diye okuyacaksınız. Hatalarınızı görecek yer yer sarsılacak, bazen belki de kızacaksınız. Bazı dersleri gülümseyerek okuyacaksınız. Derslerden sonra evliliğe bakış açınız değişecek. Eğer ister ve emek verirseniz hayatınız da değişecek… Evlilik kitaplarıyla binlerce aileye yol gösteren Sema Maraşlı yeni kitabı ile sizlerle! Öğrenmenin ve öğrenciliğin yaşı yok.
Şimdi Masal Zamanı Masallar ülkesine tatlı bir yolculuğa hazır mısınız ? Sema Maraşlı’nın usta kalemi ile Nazan Erkmen’in sihirli fırçası el ele verdi ve birbirinden güzel masallar ortaya çıktı. Çocuklar bu masalları çok sevecek . Haydi Şimdi Masal Zamanı!
Kadınlara “güç” altın tabakta öyle bir sunuluyor ki “güçlü olmak eşittir mutlu olmak” gibi algılanıyor. Oysa çoğu zaman öyle olmuyor. Güçlü kadınlar yalnızlıktan ve mutsuzluktan şikâyetçiler. Hem mutlu hem güçlü olmak nasıl mümkün olur? Güç, kadın ve erkek için ne anlam ifade ediyor? Problem güçlü olmakta mı yoksa gücü yanlış kullanmakta mı? “Derdini bilen dermanını çabuk bulur,” derler. O halde hep birlikte, kadınlar ve erkekler olarak, gücün ve mutluluğun izini sürelim.
BANA BİR MASAL ANLLAT ANNECİĞİM ! Senin tatlı sesini dinlerken Uyuyayım . Hayal yolculuğunda , yeni Arkadaşlar edineyim . BANA BİR MASAL ANLAT BABACIĞIM ! Cömerliği Keloğlan’dan , Cesareti Aslan’dan , Öğüdü Güvercin’den dinleyeyim . BANA BİR MASAL ANLATIN ! Aldatmanın kötülüğünü , İnadın anlamsızlığını , Kıskançlığın zararını öğreneyim . BANA BİR MASAL ANLATIN …
’ Birden kendimi ıssız bir adada tek başına kalmış da uzakta bir gemi görmüş gibi hissettim .
– Hadi ne olur, ipuçlarını söyle ! diye yalvardım .
– Sana üç tane ipucu vereceğim, fakat zamanı gelene kadar bir daha hediye hakkında asla soru sormayacaksın !
– Tamam, diyerek çaresizce kabul ettim .
– Dikkatle dinle, bir daha tekrar etmeyeceğim !
Birinci ipucu, ondan çok çok faydalanacaksın .
İkinci ipucu, onunla olduğunda zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaksın, sana iyi bir arkadaş olacak .
Üçüncü ipucu, istediğin zaman yanında taşıyabileceğin büyüklükte bir hediye olacak.’’
Genç Okurlarımız ! Birbirinden güzel, eğitici ve eğlenceli hikayelerden oluşan bu kitapta kendinizden çok şeyler bulacaksınız .
Haydi Gençler ! Sizi her hikayede farklı dünyalara açılmaya davet ediyoruz .
Sevgi emek ister, sevgili muhabbet etmek ister. Muhabbete de hizmet gerek.
Muhabbeti istiyorsun sevdiğine adım adım yaklaş, onun adımlarını saymadan ve beklemeden.
Ona hizmet et. Elinle, ayağınla, dilinle, gözünle, kulağınla, aklınla ve tabiî ki gönlünle.
Muhabbet yolundaki taşlara dikkat et.
Sevgi gönülden doğar, akılla beslenir büyür.
Akıl sevgiyi beslemezse o sevgi kısa zamanda ölür gider.
Evlilikte gönül ve akıl işbirliği çok önemlidir. Gönül ve akıl el ele verirse sevginiz hiç azalmaz, gün geçtikçe artar.
Sevdiğin neden hoşlanır, nasıl mutlu olur, neye kızar, niçin kırılır, onun için ne yapman lazım. Nerde hata yapıyorsun? Sor soruları, bul cevabı, yap hizmeti, bakalım sevgi ölüyor mu?
Yuvasında muhabbet isteyenler için işte size adım adım muhabbet.
“Eşimle muhabbet edemiyoruz” diyenlere rehber bir kitap.
Muhabbetiniz bol olsun diye…
‘‘Demişlerdir gelenler bizden evvel: Kulak âşık olurmuş gözden evvel…’’
Hayatın içinden kadın-erkek ilişkilerini akıcı bir üslûpla kaleme alan ve okuyuculara pratik çözüm yolları sunan Sema Maraşlı’nın bu eseri de evlilik hayatında huzur ve mutluluğu arayanlara yepyeni ufuklar açacak.
Keyif alarak okuyacağınız ve hayatınıza sevgi katacak bir eser…
Dilinizden, kulağınızdan, yüreğinizden sevgi hiç eksik olmasın…
Bir erkek karısına baktığı, karısı da kendine baktığı vakit Allah her ikisine rahmet nazarı ile bakar ve erkek karısının elini tuttuğu zaman her ikisinin günahları parmakları arasından dökülüp gider.”
Hz. Muhammed (s.a.v)
“Sevgi” Allah’ın kullarına en büyük ikramıdır.
Sevmek ibadettir.
Sevgi verdikçe içimizde çoğalan büyük bir enerjidir.
“Vedûd” olan seven ve çok sevilen Rabb’imiz, sevgiyi çok tatlı yaratmış.
Peki sevmek bu kadar güzelken bu kızgınlık, bu nefret, bu kavgalar niye?
Seviyoruz hatta çok seviyoruz fakat yaşatamıyoruz sevgilerimizi.
Sevgiyi yaşatmak için Rabb’imizin ve Resûl’ünün yol göstericiliğine ihtiyacımız var.
İnsanı, Yaradan’ından daha iyi kim bilebilir ki?
Erkek ve kadının, birbiri hakkında bilmesi gerekenler…
En sağlam kaynakların ışığında… Sevginiz daim olsun diye…
Bu kitapta; eşinizi, kayınvalidenizi, gelininizi, damadınızı, çocuklarınızı, annenizi, babanızı, büyükannenizi… göreceksiniz.
Aile bağlarını güçlendirmenin, eşlerin her ikisinin de zararlı çıktığı hesapları kapatmanın, yepyeni muhabbetler başlatmanın, aile hayatına canlı renkler katmanın, yaşama sevincini her dakika tatmanın, can sıkıcı günleri unutmanın, evliliği ayakta ve zinde tutmanın sırlarını bulacaksınız.
Her hikâye bir şifa kitabının satırları gibi…