Dayısı, İpek’e doğum gününde harika bir sürpriz yaptı. İpek pilot olan dayısıyla birlikte Paris’e uçacaktı. Hem de dayısının yanında, kokpitte! Kontrol kulesinin görevini, uçuştan önce hangi hazırlıkların yapıldığını ve kokpitte neler olduğunu öğrenen İpek’in şimdi en büyük dileği pilot olmak!
Luzie mutluluktan uçuyordu, gemi kaptanı olan babası bir araştırma şirketi tarafından Karayipler’de bir gemi batığını çıkarmak için görevlendirilmişti. Luzie de bu maceraya katıldı ve Constantia gemisiyle açık denizlerde yol aldılar. Ama denizin dibindeki hazinenin peşinde olan sadece onlar değildi…
Çağlar en yakın arkadaşı Pelin’le bahçede itfaiyecilik oynuyordu. Birden bir kedinin miyavladığını duydular. Kedinin acilen yardıma ihtiyacı vardı. Annesi hemen itfaiyeyi aradı ve durumu bildirdi. İtfaiyenin gelmesiyle kedi kurtuldu. Birkaç gün sonra parkta yanan bir çöp kovası gören Çağlar, hemen babasına çöp kovasını gösterdi. Parka gelen itfaiyecilerden biri Çağlar’ı İtfaiye Haftası’nın etkinliğine davet etti.
O gün akşam yemeğini Çağlar, abisi Fırat ve en yakın arkadaşı Pelin hazırlayacaktı. Bir an önce işe koyulmaları gerekiyordu! Çünkü domates soslu makarna yapmak sanıldığı kadar kolay değildi! Neyse ki Çağlar’ın babası da onlara yardım edecekti. Akşam ‘Çağlar soslu’ makarna sofraya konduğunda herkesin fikri aynı oldu: “Çok lezzetli!”
Çağlar anaokuluna başladığı gün heyecandan yerinde duramıyordu. Yeni arkadaşlar edindi. Kocaman bir şato resmi çizdi. Öğle yemeğinde domates soslu makarna yedi. Ve öğle uykusuna yattı. Annesi onu almaya geldiğinde, zamanın nasıl geçtiğini anlayamadı.
Yaşasın! Çağlar abisi Fırat’la birlikte hafta sonunu büyükanne ve büyükbabasının evinde geçirecekti. Tren yolculuğunun ardından çiftliğe vardıklarında önce odalarına yerleştiler. Büyükbabanın atölyesinde küçük bir macera yaşadıktan sonra, büyükannenin lezzetli makarnasını aceleyle midelerine indirdiler. Daha yapacak çok işleri vardı…
Çağlar’ın en yakın arkadaşı Pelin, bir hafta önce yüzme sertifikasını almıştı. Çağlar bunun haksızlık olduğunu düşündü, çünkü o da yüzmeyi biliyordu. Ancak Fırat, kardeşi Çağlar’a yüzme sertifikası almanın kolay olmadığını söyledi. Bunun üzerine Çağlar yüzme öğrenmek için çok çalışmaya karar verdi.
Yaşasın! Çağlar ilk kez arkadaşı Pelin’de kalacağı için çok heyecanlaydı. Hemen çantasını hazırlamaya başladı: Yanına pijamalarını, diş fırçasını ve tabii ki el fenerini de aldı. Acaba Çağlar annesinden iyi geceler öpücüğü almadan uyuyabilecek miydi?
Annesi yeniden çalışmaya başlayınca, çağlar’ın gündüzleri bakıcıya gitmesi gerekir. Bu çağlar’ın pek hoşuna gitmez ama bakıcı anneyle tanıştığında hemen fikrini değiştirir. Bakıcı annenin evinde, harika oyun arkadaşlarıyla tanışır.
Duru ile Demir, o gün teyzelerinin çalıştığı inşaat alanını ziyarete gidecekleri için çok heyecanlılardı. Yol ve köprü yapımında kullanılan iş makinelerini gören kardeşler şaşkınlıklarını gizleyemediler. Kazı makineleri, silindirler, greyderler, beton mikserleri bunlardan bazılarıydı sadece.
Çağlar Dünya Şampiyonu Futbolu çok seven Çağlar, en iyi arkadaşı Pelin’le birlikte dünya şampiyonu olmakta kararlıdır. Ancak arkadaşı Can onun bu hayaliyle alay eder. Bunun üzerine Çağlar’ın takımının Can’ın takımıyla maç yapmasına karar verirler. Maçın galibi şampiyonluğunu ilan edecektir.
İmdat! Çağlar’ın okulunda bit salgını var! Neyse ki kolayca hallolacak bir sorun bu. Annesi Çağlar’ın saçını özel bir tarakla taradıktan sonra ilaçlı şampuanla yıkadı. Ayrıca yatak ve yastık örtüsünü yıkadı ve tüylü oyuncaklara özel bir işlem yaptı. Böylece bit sorunu da çözülmüş oldu…
Çağlar’ın yaşındaki bütün çocukların sütdişleri düşer ve yeni dişleri çıkar. Ancak ilk sütdişi sallanmaya başlayınca Çağlar paniğe kapıldı. Dişçinin dişini yerine yapıştırmasını istedi. Oysa o artık büyüyordu ve bir sürü yeni dişi olacaktı.
Duru ile Demir, o gün Tahsin Usta’nın tamirhanesini ziyarete gittiler. Tahsin Usta kurtarma araçlarını tamir etmede çok becerikliydi. Kurtarma araçlarını merak eden Duru ile Demir, Tahsin Usta’yı dikkatle dinlediler. Tam eve dönecekleri sırada Duru’nun bisikletinin lastiği patladı. Duru ile Demir eve nasıl döneceklerdi acaba?
Duru ile Demir babalarının arkadaşını ziyaret ettiklerinde, birbirinden farklı otomobilleri gördüler ve şaşkınlıklarını gizleyemediler. Spor araba mı, elektrikli araba mı, arazi arabası mı, yoksa karavan mı? Hangisi daha güzeldi?
Anaokulunda oynarken ayağı halıya takılıp yere düşen Çağlar, kendisini hiç iyi hissetmiyordu. Eli ve başı çok acıyordu. Öğretmeni hemen ambulans çağırdı ve Çağlar hızlıca hastaneye yetiştirildi. Hastanedeki doktor Çağlar’ı güzelce muayene etti. Neyse ki Çağlar’ın durumu kötü değildi, ama kontrol için geceyi hastanede geçirmesi gerekiyordu.
Çağlar ile en iyi arkadaşı Pelin bir korsan gemisi yapmaya karar verirler. Ancak gemiyi yaparken, ona yasak olan aletleri kullanması gerekir. Daha ilk aleti aldığında elini keser. Babası bu işe çok kızar, ama iki arkadaşa yardım etmeyi de kabul eder. Sonunda her şey tatlıya bağlanır. Çağlar da tehlikeli aletlere kesinlikle elini sürmemesi gerektiğini öğrenir.
Çağlar doğum gününde bir tavşan ister. Ancak evcil bir hayvana bakmak sorumluluk isteyen bir iştir. Ailesi Çağlar’ın bu işin altından kalkamayacağını düşünür. Oysa Çağlar sorumluluğunun bilincindedir ve Zorro adını verdiği tavşanına bakmayı başaracaktır.
Çağlar aldığı haberle sevinçten havaya zıpladı. Yaz tatilinden sonra nihayet okula başlayacaktı! Uzun zamandır okuma yazma öğrenmek isteyen Çağlar’ın hayalleri gerçek oluyordu. Acaba en iyi arkadaşı Pelin’le aynı sınıfta olabilecek miydi?
Hayır demek çocuklar için zor olabilir, ancak bir o kadar da önemlidir. Çağlar istemediği bir davranışla karşılaştığında abisi Fırat’a, onu sürekli öpen annesinin arkadaşına veya okuldaki arkadaşlarına hayır demeyi nasıl öğreniyor dersiniz? Kitabımız çocuklara hayır demeyi öğretmek için ebeveynlere, öğretmenlere ve pedagoglara ışık tutacaktır.
Çağlar, resim yapmak istediğinde sulu boya takımını aradı, ama hiçbir yerde bulamadı. Üstelik odasını da dağıttı. O sırada en yakın arkadaşı Pelin ziyaretine geldi ve ona odasını toplarken yardım etmeye başladı. Odadaki tüm eşyalar ve oyuncaklar bir dolaba sığacak mıydı acaba? Oda toplarken
Annesi ile alışverişe giden çağlar, hemen sıkılır ve arkadaşlarıyla parkta oynamaya gider. Bir süre sonra yağmur yağmaya başlar ve herkesin annesi gelir. Çağların annesi ortalıkta görünmez. Sokaklarında oturan bir adam, Çağlar’a onu eve götürebileceğini söyler. Ancak anne babasının söylediklerini çok dikkatli dinleyen çağlar, tanımadığı insanlarla bir yere gitmemesi gerektiğini bilir.