Muhammed Emin Yıldırım

Muhammed Emin Yıldırım, 1973 yılında Erzurum, Horasan'da doğmuştur. İlk, orta ve lise öğrenimini Erzurum'da tamamlamış ve İstanbul'a gelmiştir. Hem o yıllarda hem de sonrasında medrese ilim tahsiline başlamış ve devam ettirmiştir. 1999 yılından sonra ise Mısır'da İslami ilimler, Arapça'yı kapsayan ve beş yıl süren çalışmalara başlamıştır. Muhammed Emin Yıldırım, 1999 yılından bu yana Hizmet vakfında bu çalışmalarına devam etmektedir. Ağırlıklı olarak siyer ve sahabe üzerine çalışmalar yapmaktadır.

  • Allah Cümlemizi Korusun

    “Yazar değilim ben. Bir şeyler yazmakla yazar olunamayacağını iyi biliyorum. Heybemde öyle süslü kelimelerim yok… Ne kimsenin derdine derman olabilirim, Ne de yol olabilirim yolunu kaybetmişlere… Merhem de olamam kanayan yaranıza mesela… Derdinize derman olamam belki ama dermanın kimde olduğunu söyleyebilirim… Yol olamam belki size ama doğru yolu gösterebilirim… Çare olamam belki ama çarenin kimde olduğundan haberdarım.” Bekir Develi hayatımızda her an karşılaştığımız ve bir parçamız olan kavramlar üzerinden bir insan tasavvuru ortaya koyuyor. Çevremizdeki sıradan kahramanların öykülerini, kıyısına gelenlerin ikramsız kalmadığı bir su kaynağına benzetip, insanın ahlakla, gelenekle, modern dünyayla ilişkisine dair eleştirilerini içten bir duyarlılıkla paylaşıyor. Uzak coğrafyalardan yakın tanıklıklara uzanan ve okuyucusuyla dertleşmek isteyen bu metinler, bir yandan tefekkür kapısını aralarken bir yandan da şu duaya hep birlikte “Âmin” demeye davet ediyor: Allah cümlemizi korusun: Cümle’mizi ve cümlemizi!

    9,09
  • Herkes İçin Siyer

    Peygamber (s.a.v.) sevdalısı ve şairi olan Hassân b. Sâbit’e (r.a.), “Muhammed’i övecek bir şiir oku!” dediklerinde, “Ben sözlerimle Muhammed’i (s.a.v.) övemem, bilakis Muhammed (s.a.v.) ile sözlerimi güzelleştirmiş olurum,” demiştir. İşte Herkes İçin Siyer’in amacı, Efendimiz’in (s.a.v.) o bereketli ömrüne yapacağımız yolculukla güzelleşmek, onun hayatından kendi hayatımıza güzel hasletler aktarabilmektir… Bu kitapla umuyoruz ki Allah Resûlü (s.a.v.) hayatımızın her alanına dokunacak ve hiçbir yer kalmayacak ki onun eli değmemiş, onun sesi, onun sedası işitilmemiş olsun. Çünkü biliyoruz ki yitik dünyamız ancak onunla anlam kazanabilir. Daralan ufuklarımız ancak onunla genişleyebilir. Sahâbeye hasret kalan yüreklerimiz ancak onun zamanlar ve zeminler üstü mesajlarıyla bir karşılık bulabilir. Bundan dolayı siyer her ne kadar bir insanın, bir beşerin hayatı olsa da, aslında bütün bir beşeriyetin hayatıdır. Çünkü kim olursa olsun, herkese söylenmiş bir söz vardır…

    10,24
  • Fabrika Ayarı

    Biz sohbetin gücüne ve bereketine inanıyoruz. Zira sohbet bir hâl aktarımıdır. Sohbet gönlün dile gelmesidir. Sohbet kalbin içindekinin bütün yalınlığıyla dışa vurmasıdır. Sohbet ile söz âdeta can bulur, can olur, can verir. Evet, bir sohbetin, muhabbetin sonucunda ortaya çıkan bu kitabın temel amacı bir yerlerde aksini bulmak, bir gönülden yankılanmaktır. Bir başlangıca vesile olmak, bir umudu diriltmektir. Bütün meselemiz, bir insanın kalbine dokunabilmektir. Sadece bir kardeşimizin fabrika ayarıyla, yani fıtratıyla yüzleşmesine aracı olsa, bu kitap görevini fazlasıyla yapmış olacaktır. Umudumuz, belki de kurtuluşumuza sebep olacak o bir kişidir. Duamız, o bir kişiye ulaşabilmek, dokunabilmektir. Niyazımız, o bir kişinin yarasına merhem olabilmektir. Ötesi değil, fazlası da değil: Sadece o bir kişi. Âmin.

    7,94
Open chat
Size nasıl yardımcı olabiliriz?