Alman çocuk kitabı yazarı olan Liane Schneider, 1957 yılında doğmuştur. Kimya ve sanat okuduktan sonra öğretmen olarak çalışmıştır. Şimdiye kadar Almanya'da 60 kitabı basılmıştır ve her yıl dört kitap daha yazmaktadır. Liane Schneider, Alman kültürünü aktarabilmek için Conni kitapları Amerikan üniversitelerinde ve Almanya'da mültecilerin entegrasyonunda kullanılmaktadır. Yazar, yedi, on ve on iki yaşındaki çocuklar için kitaplar geliştirmektedir. 2016 yılından bu yana da ilk film uyarlaması olan Conni ve Co, Emma Schweiger ile baş roldedir.
Elif ilk kez harçlık almaya başlamıştı! Aldığı harçlığı kumbarasında saklıyordu. Çünkü çok sevdiği bir oyuncak at için para biriktiriyordu. Kumbaradaki parayı annesiyle birlikte saydı. Dedesi yabancı para örnekleri bile gösterdi ona.
Elif’in annesiyle babası bu yıl tatilde kamp yapmaya karar verdiler. Elif’i ve yeğenleri Ferhat’ı da alıp deniz kıyısına çadır kurdular. Elif ile Ferhat kampta daha önce görmedikleri birçok şeyle karşılaşacak ve harika keşifler yapacaklar
Havalar ısınmaya başladı. Göçmen kuşlar geri döndü, ağaçlar çiçek açıyor ve Bahar Bayramı yaklaşıyor. Elif kendine minik bir bahçe hazırlayıp, Bahar Bayramı’nı karşılamaya hazırlanıyor. Elif’le birlikte siz de Bahar Bayramı eğlencelerine katılın.
Yedi yaşına basan Elif artık anaokulu yerine okula gidecek. Okuma yazmayı, hesap yapmayı ve başka birçok şeyi öğrenip, yeni arkadaşlar edinecek. Okula gitmek çok eğlenceli görünse de, Elif birazcık korkuyor. Ancak kayıt olmaya gittiğinde, okulun aslında göründüğünden çok daha eğlenceli olduğunu keşfediyor. Elif’in bu heyecanlı macerasına siz de katılın.
Elif’in beşinci doğum günü kutlamaları çok eğlenceli olacağa benziyor. Önce yuvada bir kutlama yapılacak. Sonra da yakın arkadaşları ve kuzenleri eve gelecek. Elif’in doğum günü eğlencelerine siz de katılın.
O gün doğum günü olan Elif, en güzel elbisesini giydi. Yeni yaşına bastığında anaokuluna da başlayacaktı. Elif, anaokulunun ilk gününde neler yaşadığını heyecanla annesine ve babasına anlattı.
Elif’in annesine ne kadar düşkün olduğunu bilmeyen yoktu. Daha anaokulunda olduğu için her zaman annesine ihtiyaç duyuyordu. Ancak bir gün alışverişten dönerken annesi ayak bileğini incitince işler karıştı. Artık annesinin yardıma ihtiyacı vardı. Acaba Elif bu zor durumun üstesinden gelebilecek miydi?
Elif arkadaşı Sena’nın bisikletine çok özeniyordu. Artık büyümüştü ve üç tekerlekli bisikleti onun için çok küçüktü. Gerçek bir bisiklete binmek istiyordu. Sonunda ailesi ona iki tekerlekli bir bisiklet aldı. Ama bir sorun vardı. Elif’in şimdi de bisiklete binmeyi öğrenmesi gerekiyordu
Elif’in ilk kez dişi sallanıyordu! Çok heyecanlanmıştı, ama sallanan dişi yerinden bir türlü çıkmıyordu. Arkadaşları pek çok öneride bulunmuştu. Hiçbiri işe yaramamıştı. Elif bunu hiç dert etmedi. Ne de olsa süt dişleriydi bunlar, elbette bir gün yerlerinden çıkacaklardı…
Elif ilk kez babaannesiyle dedesinde yatıya kalacağı için çok heyecanlıydı. Biraz da korkuyordu, çünkü burası alıştığı ev düzeninden farklıydı. Babaannesiyle dedesi, Elif’in yabancılık çekmemesi için ellerinden geleni yapıyorlardı…
Annesi, yatması gerektiğini söylediğinde Elif, pijamalarını giydi, dişlerini fırçaladı ve yattı. Babası ona kitap okudu. Artık uyku zamanı gelmişti. Ne var ki Elif bir türlü uyuyamıyordu. Bir sürü bahaneyle yataktan kalkıp tekrar yatan Elif, en sonunda nasıl uykuya daldı acaba?
Elif annesi ve babasıyla tatile gideceği için çok mutluydu. Bu kez tatile uçakla gidecekleri için de çok heyecanlıydı. Çünkü daha önce hiç uçağa binmemişti! Bulutların üstünde uçarken afiyetle makarna yiyen Elif, babasından uçakların nasıl uçtuğunu da öğrendi. Üstelik uçaktan inerken pilot kabinini ziyaret etmesine de izin verildi!
Elif’in annesi iş gezisine gidince, babası Cemil’le ikisine bakmak için işten izin aldı. Ama annesi yanında olmayınca Elif’in keyfi bir türlü yerine gelmedi. Okulda derslerini takip edemedi, yediklerinden tat alamadı. Gerçekten de kendini kötü hissediyordu. Acaba annesi hemen dönse, her şey düzelir miydi?
Tatil zamanı geldi, ama Elif‘in annesiyle babası farklı bir yerlere gitmek istiyorlar. Babası dağları, annesi ise denizi görmek istiyor. Sonunda hem göl, hem de dağ olan bir yere gitmeye karar verdiler. Bu harika bir tatil olacak.
Elif’in saçları çok uzamıştı ve sürekli karışıyordu. Annesi kuaföre gitmeyi önerdi. Ama Elif saçlarını kestirmekten korkuyordu. Arkadaşı Leyla ile birlikte kuaförcülük oynarken, saçlarına sakız yapışınca kuaföre gitmek kaçınılmaz oldu. Acaba kuaföre gitmek gerçekten zor bir şey mi?
Elif, anneannesinin ona hediye ettiği kitabı çok sevdi. Çünkü o kitap, annesinin küçükken en sevdiği kitaptı. Bir gün kitabını kaybeden Elif, onu her yerde arasa da bulamadı. Annesi onu kitabevine ve kütüphaneye götürdüğünde, Elif kitapların etkileyici dünyasına adım attı.
Aslında Elif okul yolunu çok iyi biliyordu. Ancak o gün geçtiği sokaklardan biri kapatılmıştı. Şimdi ne yapacaktı? Elif yolu göstereceğini söyleyen adamla birlikte gitmeli miydi? Ama o adam bir yabancıydı… Ve Elif tanımadığı insanlarla bir yere gitmemesi gerektiğini biliyordu.
Uzun zamandır kar yağmasını bekleyen Elif, lapa lapa kar yağdığını görünce sevinçten havalara zıpladı. Artık kardan adam yapabilir, okula kızakla gidebilir ve kızak kayma pistinde eğlenebilirdi!
Okul dönüşünde kuşların karda bıraktığı ayak izlerini gören Elif, onların soğukta ne yiyeceğini düşünürken annesinin aklına harika bir fikir geldi.
Elif’le Deniz birbirlerini çok seven iki yakın arkadaştı. Bir gün anaokulunda oyun oynarken kavgaya tutuştular ve birbirlerine küstüler. Elif o günden sonra arkadaşının eksikliğini çok hissetti ve onunla nasıl barışabileceğini düşündü…
Elif evden taşınacaklarını duyduğunda çok üzüldü. Evinden ve okulundan ayrılmak ona çok zor geliyordu. En sevdiği arkadaşı Deniz’i bir daha göremeyecek miydi yoksa? Peki yeni okulunda arkadaş bulabilecek miydi? Elif’in korkuları ve endişeleri, yeni eve taşındıktan sonra kaybolmaya başladı.
Elif, babaannesinin doğum günü yaklaştığı için çok heyecanlıydı. Babaannesine pasta yapmak için önce markete gitmeleri gerekiyordu. Annesinin alışveriş listesi çok uzundu. Elif markette muzları ve elmaları seçerek annesine yardım etti.
Elif ailesiyle birlikte kış tatilinde dağlara gideceği için çok heyecanlıydı. Ancak onu düşündüren bir şey vardı: Elif kayak yapmayı bilmiyordu!
Neyse ki gittiği yerde bir kayak okulu vardı.
Elif, kayak okulunda kayak yapmayı öğrenmek ve yeni arkadaşlarla tanışmak için sabırsızlanıyordu.
Binicilik dersleri alan Elif, at çiftliğindeki midillisi Benekli’yi çok seviyordu. Arkadaşı Ayşe de Benekli’yle çok iyi anlaşınca, Elif çok üzüldü. Üstelik Ayşe çok yetenekli bir biniciydi. Acaba artık derslerde Benekli’ye Ayşe mi binecekti?
Elif ailesiyle birlikte deniz tatiline gitti.
Her gün denizde yüzdü, sahilde oynadı.
Yeni arkadaşıyla çok güzel vakit geçirdi.
Sahilde fokları gördü. Bir fok yavrusunu bile kurtardı.
Yaz tatili harika geçiyor…
Elif kaydıraktan kayarken bacağını kırdığı için hastanede yatmak zorundaydı. Neyse ki annesi yanındaydı ve onu hiç yalnız bırakmıyordu. Elif birkaç gün içinde hastaneye ve doktorlara alıştı. Röntgen cihazından ve kan vermekten korkmuyordu artık. Üstelik hastanede yeni bir arkadaş da edindi.
Elif o gün ailesiyle birlikte gezmeye gidecekti.
Büyükannesi, büyükbabası ve kuzeni Ferhat da onlarla gelecekti. Ormanda yürüdüler ve çimenlerin üstünde piknik yaptılar. Üstelik dondurma yedikten sonra lokomotife de bineceklerdi. Gerçekten güzel bir gün geçiriyorlardı. Ta ki Elif ayıcığını kaybedene kadar…
Müziği çok seven Elif evde şarkılar çalmaya başlayınca, babası müzik hakkında bir şeyler öğrenmesi gerektiğine karar verdi ve Elif’i müzik okuluna yazdırdı. Müzik okulu o kadar eğlenceli bir yerdi ki, Elif kısa sürede müzik hakkında birçok şey öğrendi. Bir süre sonra kendi bestelerini yapmaya başlayan kahramanımız, bestelerinden biriyle bir yarışma bile kazandı.
Elif tatilini bir çiftlikte geçireceği için çok heyecanlıydı. Çiftliğe gider gitmez, annesinin arkadaşının kızıyla arkadaş oldu. Yeni arkadaşı Elif’e çiftliği gezdirdi. Elif çiftlikte yaşayan tavukları, tavşanları, inekleri, koyunları ve diğer hayvanları çok sevdi. Her sabah içtiği sütün sofraya nasıl geldiğini öğrendi, hatta inekten süt bile sağdı!
Elif ve sınıf arkadaşları hayvanat bahçesi gezisine gidiyor. Orada görüp keşfedecekleri pek çok şey var. Zebra yavrusu annesini nasıl tanır? Mirketler neyle beslenir? Maymunlar sadece muz mu yer? Küçük bir rakun kaçınca Elif ve arkadaşları ne yaptı? Macera dolu bir geziye hazır olun…
Elif, annesinin sürekli şişmanlamasını çok tuhaf buluyordu. Bir gün, aileye bir bebek geleceğini öğrendi! Önce biraz korktu, çünkü annesiyle babası, bebeği Elif’ten daha fazla sevebilirlerdi. Ama annesi onu her zaman çok seveceğini söylediğinde korkusu geçiverdi. Kardeşi geldiğinde ise Elif mutluluktan havalara uçtu ve kardeşinin bakımında annesine çok yardımcı oldu.
Elif annesinin doğum günü için harika bir sürpriz hazırlamak istiyordu. Biraz düşündükten sonra krep ve meyve salatası yapmaya karar verdi. Cihan da Elif’e yardım edecekti. Annesi evden gider gitmez sürpriz için hazırlıklara başladılar. Elif’in babası da onlara yardım etti.
Elif yüzmeyi öğrenmek istediğinde, annesi onu yüzme kursuna yazdırdı. Suyun üstünde batmadan kollarla bacakları hareket ettirebilmek kolay iş değildi. Elif günlerce çalıştı, en sonunda sınavı başarıyla tamamlayarak yüzme sertifikasını almaya hak kazandı.
Elif dişlerini fırçalarken, dişinde kara bir leke gördü. Annesi hemen diş doktoruna gitmeleri gerektiğini söyledi. Elif diş doktoruna gideceğini duyduğunda biraz korksa da annesi ile babası onu rahatlattılar. Doktorun ne kadar tatlı bir insan olduğunu gören Elif, tüm korkularını unuttu. Doktor, Elif’e dişlerini nasıl fırçalaması gerektiğini de anlattı.
Elif büyüdüğü için artık çocuk bezi kullanmak istemiyordu! Annesiyle alışverişe çıkan Elif, renkli benekleri olan sarı bir lazımlık aldı. Eve döner dönmez lazımlığını kullanmaya başladı. İlk başlarda tuvalete yetişemediği oluyordu ve küçük kazalar yaşıyordu. Ancak annesi ile babası Elif’i devamlı destekleyerek ona cesaret verdiler. Okuyacağınız hikâye büyümesinde ve tuvalet eğitimi almasında çocuğunuza yol gösterecektir.