Bir ezan, bir isim ve bir hayat…
Yaşamak ağlamakla başladı bu zemini kaygan dünyada…
Çocuk ağlıyorsa, şükredildi ilkin…
Gün geçtikçe hayıflanma, isyan, beddua…
Sabır, peygamber sıfatı kaldıkça, ne “beş kardeş”ler büyüttü bir çocukla çileden çıkan
anne-baba…
Ekilmemiş bir tarla gibidir o küçücük yürekler, ek ekebildiğin kadar, ne ekersen tutar…
Ama doğruluk ama dürüstlük ama iman… Yeter ki tohumun Allah rızası ile sulansın, çorak da olsa: O, isterse gülistan yapar. Eğit… Eğil ve diz çök! Bak gözlerin içine, öyle ki göz bebekleriniz birlikte yaşlansın. Onunla çocuk ol kimi zaman, Nebi (sas)’den tevarüs eden emri yerine getir her an.. O, hep ebe olsun; sen ise hep sobelen hayat saklambacında. “Önünü, arkanı, sağını, solunu” sünnetle donat ki Rasûlün ahlâkı çıksın her ağacın arkasından…
Anne! Baba!
Ve o güzel huylarınız!
Sobe!!!