Covid-19 salgını hepimizi gafil avladı. Salgınların mazide kaldığını zannediyor, modern yaşam tarzımızın içten içe yol açtığı sorunları görmezden geliyorduk. Fakat şimdi öyle bir durumdayız ki dünyanın dört bir yanındaki her birey, ister kendisini ister başkalarını korumak için olsun, her an ne yaptığına dikkat etmek zorunda. Çivisi Çıkan Dünya: Covid-19 Salgını Üzerine Muhasebeler’de makalelerini bir araya getirdiğimiz önemli düşünce insanları, her an neler yaptığımız/yapmamız gerektiği sorununu kapsamlı bir arka planda ele alıyorlar. Ama bunu yaparken komplocu bir “büyük resim” çizmek yerine felsefe, sosyoloji, antropoloji, siyasal iktisat, biyoloji gibi disiplinlerin birikimine ve eleştirel düşüncenin gücüne yaslanarak ayakları yere basan ve ufku daha iyi bir gelecek ihtimaline dönük bir tartışma sahası açıyorlar. Bu salgınla sahici bir yüzleşmeye girişeceksek, Çivisi Çıkan Dünya’daki seslerin her kesimden insana söyleyebileceği çok şey var.
“…panik gerçek tehditlerle başa çıkmak için uygun bir yol değildir. Panik içinde tepki vermek aslında tehdidi çok da ciddiye almadığımızı gösterir. Sadece haddinden fazla tuvalet kağıdı satın almanın ne kadar saçma olduğunu düşünün: sanki ölümcül bir salgında tek derdimiz yeterli sayıda tuvalet kağıdıymış gibi.”
Slavoj Žižek