Zeynep Dizmen

Zeynep Dizmen Hacıosmanoğlu Anadolu Üniversitesi Çalışma Ekonomisi lisans eğitimi ile birlikte Trakya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesini tamamlamıştır. Türkiye'nin en önemli sağlık markaları olan Eczacıbaşı ve Faizer ile yıllar süren eğitim projelerini yürütmüştür. Psikoloji alanında Vamık Volkan, Cengiz Güleç ve Cem Keçe'den 2 yıldan fazla Psikanaliz Psikoterapi eğitimi aldı. Uludağ Üniversitesi Aile Danışmanlığı eğitiminin yanında Yüksek Lisansını Üsküdar Üniversitesi Uygulamalı Psikoloji alanında başarı ile tamamlamıştır. Psikoloji alanında uzmanlaşması ile birlikte Nişantaşı Üniversitesi Psikoloji eğitimine devam etmiştir. Bir çok özel kuruluş, belediye ve kuruluşa konferans, seminerler ve eğitimler düzenlemiştir. İki tane web sitesinde yüzlerce makale kaleme aldıktan sonra ilk kitabı Bir Annenin Doğuşu eserini yayımlamıştır.

  • Geçmişin Travmalarından Kurtulmak

    Birçok kişi geçmişi açmanın zarar verici olacağını düşünerek geçmişte yaşadıklarını görmek ve duymak istemez. Bunun için de geçmişin yakasını bırakmadığını, bugünkü birçok davranışında kendini gösterdiğini fark edemez. Çünkü kişi çoktan geçmişin bugüne etkisi olabileceği fikrini zihninin en derinlerine kaldırmıştır. Bazen de kişi yaşadığı durumun anlamsızlığını görür, fark eder ancak olanın adını koyamaz. Geçmişi geride bırakmayı başaramadığında tüm yaşam enerjisini bu uğurda harcarken, acı dolu bir hayatı kendi kaderi sanır.
    Biz bu kitapla “unuttum” sandıklarınızın aslında tıpkı bir soğanın kabukları gibi açıldıkça açıldığını, açmaya başladığınızda en derinden çıkacakları sizlere göstermek istedik. Zihin de beden de yaşadığı hiçbir şeyi unutmaz. Biz biliyoruz, siz de bilin istedik. Zihnin koca bir derya olduğunu sizlere göstermek için; geçmişte masumane işlenmiş bir hatanın kişiye yıllar boyunca ödettiği kefareti, farkında olmadan kendimizi içinde bulduğumuz birbirinin aynı ilişkileri ve geçmişin yüklerinin bugüne nasıl yansıdığına dair pek çok başka örneği anlattık.
    Her bir satırda biz kendimizi çözümlerken sizlerin de çocukluğunuza inmeyi amaçladık. Bu kitabı hayatınızı okurken olaylara bir isim verir gibi, unuttuğunuz ve geçmişte bıraktığınız sen’e yeniden dokunur gibi, kendinizi yeniden keşfederken bir kez daha doğar gibi okumalısınız.
    Çünkü uyanışın ilk çağrılarına kulak verir ve bu kitabı kendi yaşamınızı ele alarak okursanız, kendi geçmişinizle ilgili muhteşem izler bulacak ve şifalanacaksınız.
    Unutmayın, bu sizin hikâyeniz ve öze dönüş yolculuğunuz…
    9,09
  • Her Şey İçin Geç Olmadan: Hastalıkların Duygusal Sebepleri

    Hepimiz milyonlarca yıldır dönüp duran dünyamıza kısa bir süre için misafirliğe geldik. Bu kısacık zamanı duygusal ya da fiziksel hastalıklarla geçirmeyi kim ister? Hele ki hastalıkların nedenlerini her şey için geç olmadan görebiliyorken…
    Size bir müjde vermek istiyoruz: Hasta olmadan önce ruhunuzu, sonra da duygudan kaynaklı o olası hastalıkları hiç olmadan önleyebilirsiniz! Her şey için geç olmadan, hastalıkların duygusal hikâyeleriyle tanışmaya hazır mısınız?
    Bu yolculukta duygularla hastalıkların, ruh-beden-zihin üçgeninin birbiriyle muhteşem bağına bakacağız. Duyguların kötü etkileri fark edilmediğinde nasıl hastalığa dönüştüğüne, hastalıkların duygusal nedenlerine birlikte ışık tutacağız. Hatta o kadar ileri gideceğiz ki, bırakın anne karnındaki hayatımızın günümüze uzanan etkilerini, atalarımıza uzanan aktarım öyküsünü ele alacağız. İnanç ve sevgi gibi gözle görülmeyen ama insan hayatını ötelere taşıyan mucizelerin hem ruh hem de beden sağlığını nasıl yeniden inşa edebildiğine şahit olacağız.
    “Nasıl olsa yapar” diye testiyi kırmadan önce çocuğu şamarlayan Nasrettin Hoca ne kadar haklıdır bilmiyoruz ancak burada biz de en az onun kadar temkinliyiz. Hasta olduktan sonra değil, hasta olmadan önce alıyoruz önlemimizi. İyileşmek, daha da önemlisi hastalık bizi bulmadan harekete geçmek için kendi değişimimizi sağlayabiliriz. Bu değişim için önümüzde hiçbir engel yok. Tabii kendimizi saymazsak…
    Şimdi çözüm yollarını ve umut kapılarını aralayıp yüzümüze bir gülümseme kondurabiliriz.
    Zeynep Dizmen ve Eray Hacıosmanoğlu fiziksel sebeplerle geliştiğini düşündüğümüz bazı hastalıklar ile duygusal sebepler arasındaki bağı ortaya koyan bir çalışma ile “her şey için geç olmadan” yapabileceklerimizin peşine düşüyorlar.
    Ruh-beden-zihin üçgenin olağanüstü etkileşiminin izini sürerek sevgisizliğin, değersizlik hissetmenin bizi nasıl içten içe hasta ettiğini, tam tersine sevginin, iyi hissetmenin ve inancın mucizevi iyileştirici gücünü bilimden beslenen bir bakış açısıyla ortaya koyuyorlar.
    Hastalıkların Duygusal Sebepleri: Her Şey İçin Geç Olmadan hemen bugünden itibaren başlayabileceğiniz ümide ve iyileşmeye dair yolculuğunuz için bir rehber kitap.
    10,24
Open chat
Size nasıl yardımcı olabiliriz?