Taha Abdurrahman

  • Ahlak Sorunsalı Batı Modernitesinin Ahlaki Eleştirisine Bir Katkı

    Ahlak bireyin amel aracılığıyla kendini gerçekleştirmesini ifade eder. Bu yönüyle insanın özü ve onu diğer canlılardan ayıran temeldir ahlaklılık. Akıllılık da dâhil olmak üzere tüm insani vasıfların kendisinden neşet ettiği bir niteliktir. Ancak meseleye yüzeysel bakan modernler bunu reddederler, dünya hakkındaki zanlara zemin hazırlayan soyut akıl üzerinde ısrarcıdırlar. Bu ise görecelik başta olmak üzere ahlakla ilgili fikrî karmaşayı beraberinde getirir. Taha Abdurrahman’ın Ahlak Sorunsalı kitabına da yansıyan felsefi düşüncesinin bütünündeki hâkim çizgi kesinlikle ahlaktır. Onun eserleri çeşitli yönleri ile birlikte ahlak felsefesi adını verebileceğimiz bir alanda konumlanır. Teorik şekilde ifade edilmiş ve uygulamayla zenginleştirilmiş bir ahlaki amele öncelik verir. Filozofun görüşlerini, birbirini destekleyen sorunsallar ve kanıtlamalar biçiminde sunan eser tam anlamıyla bu çizgiye odaklanmakta hem Batı’da hem de İslam dünyasında karşılaşılan temel meselelere eğilmektedir. Onun kapsamlı ahlak düşüncesi yüzeysel ahlakın tersine, bizi otoritenin logosta değil, ahlakta olduğu yeni bir medeniyet kurmaya çağırır. Öyle ki bu medeniyette insanın hakikati aklı ve sözüyle değil, ahlakı ve fiiliyle tanımlanır. Bundan uzak maddeci küreselleşme biçimlerini aşmanın yegâne yolu da ahlaklılıktır. O hâlde insanın bu dünyada düzelmesini ve ahirette kurtulmasını istiyorsak, insanı ahlak medeniyetine hazırlamaktan kaçış yoktur. Seküler modern olanı İslam ahlakı ile eleştiren Ahlak Sorunsalı, insanın varlığının ahlaktan önce değil, onunla beraber olduğu esasını kavramak için önemli bir başlangıç.

    10,24
  • Dini Amel ve Aklın Yenilenmesi

    20. yüzyılı büyük yıkımlara uğratan araçsal akılla ilgili pek çok eleştiri yapıldı. Hem Batı dünyasında hem de İslam dünyasında meydana gelen sorunları ele alırken kaba bir akılcılıkla yetinilmemesi gerektiği anlaşılmış durumda. Artık hemen herkes ahlaken temellendirilmiş bir dünya görüşünü şu ya da bu şekilde benimsiyor. Faslı dil, mantık ve ahlak filozofu Taha Abdurrahman Dinî Amel ve Aklın Yenilenmesi adlı eserinde tam da bu konular üzerinde duruyor. İslami uyanışa felsefi temeller kazandırmak amacıyla kaleme aldığı eserinde filozof, bunun yapılabilmesi için iki genel şart ileri sürer: Ahlaki tecrübe ve yenilenmiş akli bir yöntem. Ona göre tutarlı ve bütünleşmiş bir uyanış için bu iki husus tam manasıyla anlaşılmalıdır. Tarihin çizgisel değil ahlaki zamandan okumasını yapan Taha Abdurrahman, bilgiyi amelin kurucu esası, ameli de bilginin olgunlaşmış tamamlanışı şeklinde değerlendirir. Söz ve uygulama arasındaki uyumsuzluklara dikkat çeken filozof, sadece İslam dünyasını değil aynı zamanda Batılı gelenekleri özellikle liberal Batılı geleneği eleştirmektedir. Tartışmanın en zayıf akılcılık biçiminden ahlaken zorlayıcı en güçlü akılcılığa doğru ilerlediği eser, İslam felsefesinin ve teolojik metafiziğin öncüllerini, siyasileştirmeyi, tasavvufi uygulamaları, modern selefi tezahürü çeşitli boyutlarıyla ele alıyor. Dinî Amel ve Aklın Yenilenmesi, uyanışın temellerini atmakla kalmayıp değişen durumlarla şekillenen geleceğin yenilikçi yollarını üretecek ahlaki bir yöntemi belirgin kılıyor.

    10,24
Open chat
Size nasıl yardımcı olabiliriz?