Tolstoy’un bilişsel serüvenini özetlediği İtiraflarım, yazarın, hayatın anlamını kavramaya yönelik sorularıyla biçimleniyor. Kitabı okuduğunuzda kesin ve gerçek bilginin Descartes’ın tavrıyla, gerçekten de her şeye duyulan mutlak bir şüpheyle başladığını fark edeceksiniz: “Kesin bir gerçek bilgi, inanca dayalı bütün bilgileri bir kenara bırakıyor, her şeyi mantığın, deneyin yasalarına göre yeniden yapılandırıyordu. Buna rağmen hayata dair sorulara hâlihazırda sahip olduğum belirsiz cevaptan başka bir yanıt vermiyordu.”