Sehe 961–980 zwischen insgesmt: 3487

  • Eşimin Eşi Yok

    Bugüne kadar evlilik üstüne çok şey yazılıp çizildi. Kimi mukaddestir diye evliliği göklere çıkardı, kimi aşkı öldürüyor diye yerden yere vurdu, kimi de bol bol öğüt verdi. Ben de hikâyesini yazmak istedim. “Neden hikâye?” derseniz, şöyle açıklayabilirim: Ben hikâyelerin gücüne çok inanırım. Hikâyeler duyguları elle tutulur, akılda kalır bir hâle getirir. Yaşanmış olaylardan yola çıkarak yazdığım hikâyelerde pek çok kişinin kendinden bir parça bulacağına inanıyorum. Yazdıklarım; dertleriyle çareleriyle evlilikte mutluluk sanatına katkıda bulunacak hikâyeler olsun diye uğraştım. Bu kitaptaki hikâyelerde maddî sıkıntılar, fedakârlıklar, büyük olaylar yok. Yangının değil, yangına sebep olan kıvılcımın hikâyesini yazdım. Gülün değil, gülü yeşerten suyun hikâyesini yazdım. Dilerim beğenirsiniz… Hikâyeleri yazarken pek çok kişiyle görüştüm. Bütün samimiyetleriyle duygularını ve yaşadıklarını benimle paylaşan, hikâyelerin gizli kahramanlarına teşekkür ederim.

    9,09
  • Eşimle Tanışmayı Unutmuşuz

    Bugün ‘’Eşinizi Ne Kadar Tanıyorsunuz ? ‘’ adlı bir televizyon programına davetlisiniz. Sizi dürüstlük koltuğuna oturtacaklar. Tereddüt etmeden katılabilir misiniz ? Aynı evi ve aynı yatağı paylaştığınız kişiyi ne kadar tanıyor sunuz ? Sizinle yaşamak , onun damağında nasıl bir tat bırakıyor ? Tatlı , tuzlu acı , ekşi , kekremsi … Hangisi , biliyor musunuz ? Kadınlar ve erkekler , birbirinden çok farklıdırlar. Bu farkların keyfini mi çıkartıyorsunuz ? Yoksa eşinizin canını mı çıkartıyorsunuz ? Farklılıkların keyfini çıkartmak isteyenler için … Işte size İPUCU HİKAYELERİ …

    7,94
  • Esir Gerçek Bir Esaret Hikayesi

    2012 yılının 9 Mart günü belgesel çekmek için gittiğimizi Suriye’de, kameraman arkadaşım Hamit Coşkun’la birlikte Esed rejimine bağlı silahlı milisler tarafından kaçırıldık. Kaçırıldıktan sonra yeraltı cezaevinde yaşadıklarımız bizi yepyeni bir dünya ile tanıştırdı. Bu öyle bir dünyaydı ki çoğu zaman insanlığımızdan utandık. Akla gelmeyecek işkence ve zulümlere şahit olduğumuz yeraltı cezaevinde kalırken dışarıdaki hayatın her geçen gün bizden daha da uzaklaştığını, bir rüyaya dönüştüğünü hissediyorduk. Çünkü Esed rejiminin yeraltında kurduğu bu dünya adeta bambaşka bir gezegen, bambaşka bir âlem gibiydi. Baştan aşağı kötülük ve zorbalığın hâkim olduğu yeraltı cezaevinde hayatta kalabilmenin tek yolu ise inanca ve umuda sarılmaktı. Biz de öyle yaptık ve inanç ile umudun insan için ne büyük bir imkan olduğunu bir kez daha keşfettik.

    7,94
  • Esir Şehrin İnsanları (Esir Şehir Üçlemesi 1.Kitap)

    “Esir Şehir Üçlemesi” edebiyatımızın güçlü ve klasikleşmiş ismi Kemal Tahir’ in başyapıtlarındandır. Her büyük ve klasik yapıt gibi, bir ya da birden çok problematiği mükemmel bir biçimde işleyen bu nehir roman dizisinin ilk kitabı olan “Esir Şehrin İnsanları” nda Kemal Tahir, Mütareke Dönemi Osmanlı aydınının ve İstanbul’ unun destansı direnişinin ve mücadelesinin benzersiz bir fotoğrafını çekmektedir. Kurtuluş Savaşı öncesinin anlatıldığı pekçok roman yazılmıştır kuşkusuz, ama hiçbiri bu denli edebi ve ölümsüz olamamıştır.

    10,24
  • Esir Şehrin Mahpusu

    Esir Şehir Üçlemesi’nin ikinci cildi ‘Esir Şehrin Mahpusu’nda, Kâmil Bey hapistedir; kendisiyle, ailesiyle ve ait olduğu Osmanlı aristokrasisiyle derin bir hesaplaşmaya girişir. Çürümüş, işbirlikçi aileler, Anadolu’da gitgide güçlenen Kuvâ-yi Milliye direnişi ve hapiste, korkunç bir dram içinde, yapayalnız, kendisini Kurtuluş Mücadelesi’yle yeniden yaratmaya karar veren Kâmil Bey… Romancının, romanını yazacağı toplumu, o toplumun insanlarını ‘tarihsel gelişimi içerisinde inceleyip, meydana vuracağı özelliklerden, bugünün ve geleceğin zorluklarının çarelerine sağlam dayanaklar bulmak’ zorunda olduğunu; bunun için hazır kaynaklar yoksa, bu roman dışı incelemelerin de romancı tarafından yapılması gerektiğini, bunsuz bir roman yazılamayacağını, romancı olunamayacağını da ilk vurgulayan Kemal Tahir olmuştur.

    9,09
  • Eski Dünya Seyahatnamesi

    LBER ORTAYLI İLE
    ESKİ DÜNYAYA YOLCULUK…

    “Eski Dünya Seyahatnamesi rastgele bir isim değil. Henüz Balkanlar ve Ortadoğu’nun eski havasını muhafaza ettiği günlerdeki gezilerimi içeriyor. Bir ülkeyi bir daha gördüğünüz zaman önünüzde aynı tablo olmaz. Tarih, gezginin vazgeçemeyeceği bir değerlendirme alanı… Benim eski dünyam, bugün artık değişiyor.”
    – İlber Ortaylı
    Dünya, seyyahların dilinde ve gözünde büyür, genişler, çoğalır. Seyahatnameler, bizi zamanın derinliklerine, tarihin katmanlarına ulaştırır.
    Türk tarihçiliğinin büyük ismi İlber Ortaylı, seyyah kişiliğiyle bizi dünyanın birbirinden farklı yerlerini keşfe çıkarıyor. Onun yazılarını okurken bir şehri gezip görmenin, o şehrin ait olduğu kültürü ve medeniyeti tanımakla anlam kazanacağı belirgin biçimde ortaya çıkıyor. Selanik’ten Bakü’ye, Venedik’ten Tokyo’ya, Endülüs’ten Moskova’ya, Bosna’dan Mısır’a, Kudüs’ten Kırım’a, Berlin’den Budapeşte’ye gerçekleşmiş geziler eşliğinde çok geniş coğrafyalar yine o genişlikteki tarihi birikimle harmanlanıyor ve böylece nefis bir kültür kitabı ortaya çıkıyor. Eski dünyanın izleri Ortaylı’nın bilge adımlarıyla anlam kazanırken, insanların yaşam biçimleri ve ülkelerin medeniyet birikimleri geleceğe uzanan biçimde yorumlanıyor. Böylece kitap, okuyucuların hafızasından uzun süre çıkmayacak bir belgesel niteliği kazanıyor.
    Eski Dünya Seyahatnamesi, maziye özlem duyan değil geçmişi yeniden gözlemleyen bir kitap. En büyük amacıysa bugünün dünyasını en doğru biçimde anlamaya bir kapı aralamak…

    devamını oku

    7,90
  • Esma Zikri

    İsminizin ebced değerini ve Allah’ın hangi ismine (Esmasına) denk geldiğini biliyor musunuz?
    Bulduğunuz Esma ile Allah’ı zikretmeyi ve Allah’ın bu ismi ile O’na dua etmeyi hiç düşündünüz mü?
    Esmâü’l Hüsna’yı bilmek, zikretmek, manalarını öğrenmek, insanoğlu için birer şifa kaynağıdır.
    Allah’ın her bir ismi sonsuz sırlar taşır. Aynı zamanda kullarının O’na yöneldiği birer kapı mahiyetindedir.
    Mesela; Rezzak ismi ile rızk isteriz. Şafi ismi ile şifa, Gafur ismi günahlarımızı, hatalarımızı affetmesini, Vedud ismi ile sevmeyi, sevilmeyi, sevdiğimize kavuşmayı, Latif ismi ile birçok güzellikler ve nimetler lutfetmesini isteriz.
    ‘Esmâ Zikri’nde isminizin ebced değerini ve isminize bakan Esmâ-i İlâhiyi bulacak, bu Esmâlarla Yüce Allah’a duâ ve zikirlerle yaklaşarak, hayatınızda birçok manevi huzur ve mutlulukları keşfedeceksiniz.
    devamını oku

    11,39
  • Esmaü’l Hüsna Şerhi

    Gazzâlî ya da tam adıyla Hüccetü’l-İslâm Ebû Hâmid Muhammed bin Muhammed bin Muhammed bin Ahmed el-Gazzâlî et-Tûsî, Büyük Selçuklu Devleti devrinin İslâm âlimi, filozofu, mutasavvıfı ve müderrisidir.
    Fars asıllı olduğu sanılan Gazzâlî´nin lâkabları; Huccetü’l-İslâm ve Zeynüddîn´dir.

    Gazali, 1058 yılında Horasan´ın Tus şehrinde doğmuş, İlk öğrenimini Ahmed bin Muhammed er-Razikani´den almıştır.

    Gazali’nin öğrenme merakı onun çok sayıda dini ve fikri akımları araştırmasına neden olmuş,yaşadığı dönemde hakikati bulmak isteyen insanların dört kısıma ayrıldığını ve her birinin hakikati kendi yolunda aradığını görmüştür.

    Bunlar; felsefeciler, kelamcılar, sufiler, batınilerdir. Hepsinin görüşlerini inceleyerek, kelam, felsefe ve Batınilik yolunu kitaplarında ayrıntılarıyla anlatmış ve sufilerin yolu olan tasavvufa yönelerek hakikati bu yolda aramıştır.

    5,64
  • Esmaü’l Hüsna Şerhi

    Bu kitap İsmail Hakkı Bursevî’nin kaleminden farklı bir esmaü’l-hüsna şerhi sunuyor okurlara. Bursevî eserinde Hayy, Alîm, Mürîd, Kadîr, Evvel ve Âhir, Zâhir ve Bâtın, Rahmân ve Rahîm, Müdebbir ve Mufassıl isimlerini şerh eder. İsm-i azamı, isimlerin şehir ve mekânlarla irtibatını, eşya ve kâinattaki varlık silsilesi içinde kazandıkları anlamları, amelî karşılıklarını, kişinin bu isimlerden faydalanabilmesi için yapması gerekenleri ve daha birçok konuyu inceler. Bahse konu olan isimlerle ilgili ayet ve hadisleri şerhine dahil eden Bursevî, eserinde zaman zaman büyük velilerin söz ve menkıbelerine de yer verir. Metni şiirleriyle zenginleştirerek tasavvufî birikimini edebî bir üslûpla süsler. İsmail Hakkı Bursevînin Esmaü’l-Hüsna Şerhi Allah’ın isimlerini yeni bir tatla okumak ve farklı yönleriyle öğrenmek isteyenleri engin bir mana denizine çağırıyor… “İmdi, yüzyılların geçmesiyle eskimeyecek olan bu kitapta, kabiliyet sahibi insanların bulunduğu memleketler için defnedilmiş bir mecmua vardır. Esası, hakikî ilimler ve zevkî melekelerdir.” “İster aba olsun ister kaftan, her biri bir surettir, maksat ise manaya ulaşmaktır.”

    7,94
  • Eşsiz Mucize Kur’an

    “Eşsiz Mucize Kur’an”, Kur’an’ın ne bir şair, ne bir mecnun ne de bir sihirbaz sözü değil, aksine Yüce Kudret’in, kulu ve resulü Muhammed (s.a.v.)’a indirdiği ilahi bir vahiy olduğunu anlatıyor.
    “Eşsiz Mucize Kur’an” bir çeviri …. Yoğun, yorucu, teori ve mantıksal anlatımın ötesinde, dikkatleri insan tavırlarına pratik hayatta çeken rahat bir uslup O yüce kelamı, eşsiz mucizeye, hayatın içinden, tatlı, hoş ve saf, “su gibi” bir dokunuş…
    Yorulmadan, zevkle okuyacağınız bir eser.
    “Araştırın! İnanırsınız… Tabi kalbiniz hale oradaysa…” Grayy Miller
    4,49
  • Et-Tibyan ( Bez Cilt )

    İmâm Nevevî, ana sütü kıvâmındaki Riyazü’s-Sâlihîn ve el-Ezkâr gibi eserleriyle yedi asırdan beri İslâm ümmetini mânen besleyen, Kâtip Çelebi’nin ifadesiyle ”Allah’ın sırlarından bir sır olan” pek değerli bir âlimdir. Et-Tibyân fî Âdâbi Hameleti’l-Kur’ân adlı bu eseriyle de Kur’ân-ı Kerîm’e dokunmanın, onu okumanın, hatmetmenin ve öğrenip öğretmenin usûl ve âdâbını Ümmet-i Muhammed’e öğretmektedir.

    13,69
  • Etkinliklerle Dinimi Öğreniyorum

    Arkadaşlar etkinliklerle temel dinî bilgileri öğrenmek ister misiniz? “Etkinliklerle Dinimi Öğreniyorum” eserinde ibadet, inanç, siyer, ahlak konularında eğlenirken öğreneceğiniz etkinlikler yer alıyor. Okuma parçaları, boşluk doldurma, soru cevap, bulmaca, bilmece, testler her bir konunun anlatıldığı ünitelerde sizleri bekliyor.

    5,90
  • Ev Yapımı Sihirli Değnek

    “Bir sihirli değnek gelse, dokunsa omzuna. Bütün hayallerin tek tek gerçek olsa. Yapmak istediklerinin hepsi kendiliğinden olsa. Sen “açıl” demeden açılsa bütün kapılar ardına dek, geçip gitsen hedeflerine doğru hiç çaba sarf etmeden.
    O sihirli değnek sadece seni değil, hayatındaki diğer insanları, seni üzenleri, kıranları, düşündürenleri, yoranları da değiştirse. Herkes bir anda senin hayalindeki gibi bir kimliğe bürünse. Bir sihirli değnekle bütün yolları açsan, bütün sorunları çözsen, bütün mutluluklar senin olsa…”
    Elma Yayınevi, Şermin Çarkacı’nın yeni kitabı Ev Yapımı Sihirli Değnek ile tekrar buluşuyor okuyucusuyla… Yazar kendi deneyimlerinden yola çıkarak mutluluğun tarifini veriyor ve “Kendimizi tanıyıp, kendimize inanıp, kendimiz için özene bezene, itinayla, sabırla bir sihirli değnek yapacağız.” diyerek başlıyor anlatısına. Geçmiş zamanların tadını hatırlatan, yüzümüzde gülümsemeler oluşturan bir anlatı bu…
    Zengin görsellerle bezenmiş kitap, adı gibi, her bir sayfada bizleri sihirli bir dünyaya sürüklüyor.
    Biz de Elma Yayınevi olarak, hayatınızın sihirli değneğine en kısa zamanda kavuşmanız dileklerimizle keyifli okumalar diyoruz, siz sevgili okurlarımıza…

    9,09
  • Eve Kardeş Geldi

    Ayşe beş yaşındaydı ve ailenin tek çocuğuydu. Ama bu çok uzun sürmeyecekti. Çünkü Ayşe’nin yakında bir kardeşi olacaktı.
    “Benim kardeşim doğduğunda, onu çok seveceğim; giç kıskanmayacağım” diyordu.
    Ayşe’nin bu sözleri babasının hoşuna gitti.
    “Demek kardeşin doğduğunda onu hiç kıskanmayacaksın, öyle mi?”.
    “Kıskanmam yabi’ hiç kardeş kıskanılır mı?”
    “Kardeşin doğmadan bunu bilemezsin. Her çocuk, az veya çok kardeşini kıskanır…”
    Babasının bu sözü üzerine, Ayşe düşünmeye başladı.
    “Kıskanmak ne demekti?
    Çocuklar kardeşini neden kıskanırdı? O da kardeşini kıskanacak mıydı? Peki kıskanmak çok kötü bir şey miyidi?”
    Ayşe, aklına takılan soruları ve duygularını anne babasıyla çekinmeden paylaşabilen şanslı çocuklardandı!
    “Babacığım, dedi. “Kıskanmak ne demek? Kıskanmak kötü bir şey mi? Çocuklar neden kardeşini kıskanır?”
    Arka arkaya gelen bu sorular karşısında Mehmet bey hülmeye başladı. Nuray Hanım da gülüyordu. Ayşe, anne ve babasının gülmelerine bir anlam veremedi.
    “Neden gülüyorusnuz, sorduğum şeyler çok mu komik?” dedi.
    “Hayır, komik değil, düşündürücü…” dedi baba. “Böyle düşündürücü sorular soran bir kızımız olduğu için çok şanslıyız..”
    devamını oku

    7,94
  • Evimiz Cennetimiz Olsun

    Kim evinin cennet gibi olmasını istemez? Eşlerin muhabbetle kenetlendiği, hayatın zorluklarına karşı birbirlerine destek oldukları, çocukların saygı ve sevgi çerçevesinde ilgi ve şefkatle büyüdüğü bir aile ortamı herkesin hayalidir. Maalesef günümüzde yaşanan aile içi sorunlar TV ekranlarında pervasızca konuşuluyor, çözüm odaklı olmak yerine yaşanan problemler daha da içinden çıkılmaz bir hale getiriliyor, sorunlar büyütülüyor, kadına şiddet körükleniyor, boşanma oranları her geçen yıl artmaya devam ediyor. Evimiz Cennetimiz Olsun, bu gidişe “dur” demek için aile içerisinde yaşanan sorunları teşhis edip psikolojik ve manevi boyutlarıyla enine boyuna ele alarak eşlere Kur’an ve Sünnet perspektifinden yuvalarını cennet edecek çözümler sunuyor, özlenen sağlıklı bir aile ve toplum yapısına ulaşmanın yollarını gösteriyor.

    8,90
  • Evimize Gelen Dev

    Ali, gizemli dev hakkındaki öyküyü okuduğundan beri onunla tanışmak için sabırsızlanıyor. Ancak devler gerçek değildir, öyle değil mi? Bütün yiyecekleri silip süpüren, geceleri gürültüyle horlayan ve zıp zıp zıplamayı seven bu eğlenceli ve tüylü yaratıkla arkadaş olmak isteyen Ali’ye katılın. Denizlerin ötesinde, dağların üstünde, karların içinde… en iyi dostluklar bazen en beklenmedik yerlerde kurulur.

    4,49
  • Evlendikten Sonra da Muhabbet Olsun

    Sevgi emek ister, sevgili muhabbet etmek ister. Muhabbete de hizmet gerek. Muhabbeti istiyorsun sevdiğine adım adım yaklaş, onun adımlarını saymadan ve beklemeden. Ona hizmet et. Elinle, ayağınla, dilinle, gözünle, kulağınla, aklınla ve tabiî ki gönlünle. Muhabbet yolundaki taşlara dikkat et. Sevgi gönülden doğar, akılla beslenir büyür. Akıl sevgiyi beslemezse o sevgi kısa zamanda ölür gider. Evlilikte gönül ve akıl işbirliği çok önemlidir. Gönül ve akıl el ele verirse sevginiz hiç azalmaz, gün geçtikçe artar. Sevdiğin neden hoşlanır, nasıl mutlu olur, neye kızar, niçin kırılır, onun için ne yapman lazım. Nerde hata yapıyorsun? Sor soruları, bul cevabı, yap hizmeti, bakalım sevgi ölüyor mu? Yuvasında muhabbet isteyenler için işte size adım adım muhabbet. “Eşimle muhabbet edemiyoruz” diyenlere rehber bir kitap. Muhabbetiniz bol olsun diye…

    9,09
  • Evlendikten Sonra da Muhabbet Olsun

    Sevgi emek ister, sevgili muhabbet etmek ister. Muhabbete de hizmet gerek.

    Muhabbeti istiyorsun sevdiğine adım adım yaklaş, onun adımlarını saymadan ve beklemeden.

    Ona hizmet et. Elinle, ayağınla, dilinle, gözünle, kulağınla, aklınla ve tabiî ki gönlünle.

    Muhabbet yolundaki taşlara dikkat et.

    Sevgi gönülden doğar, akılla beslenir büyür.

    Akıl sevgiyi beslemezse o sevgi kısa zamanda ölür gider.

    Evlilikte gönül ve akıl işbirliği çok önemlidir. Gönül ve akıl el ele verirse sevginiz hiç azalmaz, gün geçtikçe artar.
    Sevdiğin neden hoşlanır, nasıl mutlu olur, neye kızar, niçin kırılır, onun için ne yapman lazım. Nerde hata yapıyorsun? Sor soruları, bul cevabı, yap hizmeti, bakalım sevgi ölüyor mu?

    Yuvasında muhabbet isteyenler için işte size adım adım muhabbet.
    “Eşimle muhabbet edemiyoruz” diyenlere rehber bir kitap.

    Muhabbetiniz bol olsun diye…

    9,09
  • Evlenmeden Önce

    Evlilik, bir çiçekçi dükkânı gibi farklı olanaklar sunar; çiçeklerden nasıl bir buket yaratacağınız size kalmış… Bir kadının ve erkeğin iki farklı öyküsü evlilikte bir araya gelir. Evlenmeden önce aralarındaki ilişkiyi önemseyen, üstüne konuşan, sohbet eden, zaman ve emek veren çiftler, evliliklerinde kendi farklı öykülerinden ‘bizim öykümüz’ dedikleri yeni bir öykü oluşturmayı başarırlar. Evlendiğinizde, hayatının en önemli, en güçlü tanığını seçmiş olursunuz. Bunun bilincinde olmak, önemli bir olgunluk adımıdır. Evlilik öncesinde, müstakbel eşinizle paylaştığınız değerlerin farkında olmak önceliğiniz olmalıdır. Birlikte, ‘birbirinizi yaşamak’ için evleniyorsunuz ve bu evlilikte ikiniz de kendiniz olarak var olmayı yani BİZ olmayı önemsiyorsanız, değerlerinizin uyum içinde olması gerekir. Evlilik yolculuğuna başlarken biricik sermayeniz olan sevgi, küçülüp yok olabilecek ya da büyüyüp gelişebilecek bir şey. Evet, o hem çok kudretli hem de bir o kadar zarif ve kırılgan. Kurduğunuz ilişkiler ve üstlendiğiniz rollerin farkında olarak onu hakkıyla yaşamanız, yaşatmanız gerekiyor.

    7,94