-
Örnek İslam Toplumu
Hz. Muhammed (s.a.) ve dört halife dönemi müslümanlar tarafından “Saadet Asrı” olarak nitelenir. Elinizdeki kitap o dönem müslüman toplumunu oluşturan faktörleri ve o neslin özelliklerini ele almaktadır. Peygamberimizin şahsiyeti, İslâm medeniyetinin insanlığa katkıları, örnek İslâm toplumunun özelliklerinden uzaklaşmanın sebep ve sonuçları da bu kitapta işlenen konular arasındadır.
-
Örnek Vaazlar 1-2
Toplumu din konusunda aydınlatmakla görevli Başkanlığımızın irşad hizmetlerine katkı sağlamak amacıyla hazırladığı bu eser, ayet-i kerime ve hadis-i şerifler ışığında ele alınmış örnek metinler içeren bir başvuru kitabıdır.
-
Oruç İlmihali
İslam dininin vazgeçilmez prensibi olan samimiyet ve gösterişten uzak oluş, en üst düzeyde oruç ibadetinde kendini gösterir. Bu niteliği ile oruç bir irade, sorumluluk, sabır ve samimiyet eğitimidir. Eser; oruç ibadetinin anlam ve önemini, oruçla ilgili dini hükümleri içeren bir başucu kitabıdır.
-
Oruç Sırları ve Fazileti
Allah, orucu kullarını korumak ve kurtarmak için, dostlarını himaye için bir kale ve bir kalkan kılmıştır. Oruç sayesinde onlara cennet kapılarını açmıştır. Oruç ibadeti, başka hiçbir ibadete benzemez. Çünkü bu, belli şeylerden uzak kalmak, belli bir zaman dilimi içerisinde, yeme, içme ve şehevi istek ve arzulardan uzak bulunmaktır. Bu açıdan başlı başına bir sır/gizli ibadettir. Dolayısıyla oruç tutanların alacakları ecirler, sayı ve hesaba gelmeyecek ve elektronik hesaplamalar ile değerlendirilemeyecek derecede fazladır. Çünkü Allah oruç tutanlara öylesine bir ecir akıtacak ki, bunun herhangi bir yerde dur ve durağı yoktur. Bunun belli bir sınırı olmaması da değerlidir. Çünkü oruç yalnızca Allah için tutuluyor, aynı şekilde Allah’a nisbet olunmakla da şeref kazanmış oluyor. Gerçi tüm yapılan Allah için yapılmaktadır. Hepsinin ayrı bir durumu, ayrı bir değeri ve yeri vardır.
-
Orucu Anlamak
Kuşkusuz Allah için susuz kalmak, yemekten ve mubah olan şeylerden bir süreliğine olsun uzak durmak, nefsin eğitildiği bir okuldur. Dolayısıyla belki de orucu anlamak için en iyi yol, yine orucun kendisidir. Ne var ki, ibadetlerimizi bilgiye dayalı olarak, orucu tanımak ve orucun abideleştiği Ramazan`ın güzelliklerini anlamak için okumaya da ihtiyacımız vardır. O halde inançla çıktığımız yolda, bilgiyle dağarcığımızı doldurup, oruçla ruhlarımızı beslemeye ne dersiniz?
-
Öykülerle Esma-i Hüsna Allah’ı Anlatan Öyküler
Yerde ve gökte en güzel isimler kendisine ait olan Yüce Allah’a sonsuz şükürler ve sevgili Peygamberimiz Muhammed Mustafa’ya gönüller dolusu salât ve selamlar olsun. Bu kitabın amacı bizi yaratan, yaşatan ve sayısız nimetler veren Allah’ı en güzel ve en doğru bir biçimde tanımanızı sağlamaktır. Hepimizin özellikle de gençlerin ve çocukların Allah hakkında sağlıklı bilgi edinmeleri, son derece önemlidir. Çünkü bu konudaki doğru bilgiler, hayatımızı en güzel bir biçimde aydınlatır, dünya ve ahirette mutluluğa ulaşmamızı sağlar. Yanlış bilgiler ya da bilgisizlik ise bizi mutsuzluğa ve umutsuzluğa sürükler. Hem dünyamızı hem de ahiretimizi karartır. İnsan iyiyi ve güzeli tanıdıkça, daha çok sever. Yücelerin en yücesi ve güzellerin en güzeli olan yüce Allah’ı da tanıdıkça daha çok sever, sevdikçe daha çok tanımak ister.
-
Pendname – Öğütler Kitabı
Bu eser, sadece Müslümanlara değil; her din, her mezhep ve her meşrepten bütün insanlığa seslenen insanca yaşama rehberidir.
Doğruluğu, güzelliği ve mutluluğu arayan herkesin ruhunu yıkayıp sükûna erdiren bir pınardır.
Ferîdüddîn Attâr hazretleri, evrensel çapta bir sûfîdir. O yüzden de seslenişiyle bütün insanlığı kucaklar.”Evlâdım, insanlara sert konuşma yoksa sana sırt çevirirler.
İyi günlerinde başkasına yardım edersen, dar günlerinde o da senin imdadına koşar.
Öfkesini tutmak, yüce ruhlu insanın harcıdır.
Aşağılık biri olmak istemiyorsan, aşağılık birinden bir şey isteme!
Birlikte yaşadığı insanlarla geçinmeyi bilmeyenin yoldaşı, sıkıntı ve ızdıraplarla dolu günlerdir. Ruhun üzüntülerle dolsun ve kıvransın istemiyorsan, hiçbir kalbi kırmamaya bak!
Bir toplantıda insanların seni dinlemediklerini görürsen, yüzlerce sözün dahi olsa sakın söyleme!” -
Peygamber (Sas) Ailesi
Ülkemizde son elli yılda Peygamber Efendimiz, hayatı ve dönemi hakkında yapılan çalışmaların sayısında ciddi bir artış meydanagelmiştir. Müslümanların Hz. Peygamber’in (sas) hayatına ilgileri, tarihî bir konuya duyulan merakın ötesinde dinlerini yaşama, değer üretme ve davranış geliştirmenin temel kaynaklarından biri olması sebebiyledir. Bu projemizle Hz. Peygamber (sas) ve dönemi hakkında yayımlanmış birçok önemli makale ile çeşitli sempozyumlarda sunulmuş tebliğleri bir araya getirerek okuyucuyla buluşturuyoruz. Böylece yirmi beş ayrı başlık altında yayımlanan bu kitaplarla akademik bilgiyi okuyucuyla buluşturma mutluluğunu yaşıyoruz. Asr-ı Saâdet Dünyası’nda yer alan kitaplar, müsamaha ve kardeşliği tekrar hatırlatmayı da hedeflemektedir. Öte yandan projemizle okuyucuya farklı görüşleri bir arada görme ve değerlendirme imkânı sunulmaktadır. Bu kitapların okuyucunun zihin dünyasını geliştireceğine ve Sevgili Peygamberimiz’i (sas) ve dönemini daha yakından tanımasına önemli katkılar sağlayacağına inanıyoruz.
-
Peygamber Düşmanları Ne Demek İstiyor?
Tarihte hiçbir insan Peygamber Efendimiz kadar iftiraya uğramadı. Elbette diğer peygamberlerin de düşmanları oldu ancak onların vefatıyla birlikte düşmanları da yok olup gitti. Peygamber-i âl-i şân Efendimiz’in Ebû Cehil’leri hiç eksilmedi. Belli ki bu din ayakta durduğu sürece onlar da Müslümanlar’ın başını ağrıtmaya devam edecek. Ancak Peygamber muhabbeti, Müslümanlar’ın gönlünde öylesine kök saldı ki Fahr-i Âlem Efendimiz hakkında üretilen hiçbir iftira bu muhabbeti zayıflatmaya yetmeyecek.
-
Peygamber Efendimiz
Efendimiz (aleyhissalatü vesselam) gelmezden önce insanlık koyu bir karanlık içerisindeydi. Bu döneme “cahiliye” denmişti. Cahiliye, insanların okuma-yazma bilmemeleri değil, Allah’ı doğru olarak tanımamaları, emir ve yasaklarına uymamaları demekti. Allah’ı gereği gibi tanımayan insanlar, O’nun koyduğu ilahî hükümlere değil kendi istek ve arzularına tabi olmuşlar, dünyayı yaşanmaz hâle getirmişlerdi. İçki içmeyen insan yok gibiydi. Kumar oynamak, fuhuş yapmak normal hale gelmişti. Toplumda yalan, dedikodu, iftira hiç olmadığı kadar yaygınlaşmış, tefecilik almış yürümüştü. Güçlüler zayıfları ezer, yetimler itilip kakılır, kız çocukları diri diri gömülür, korumasız kimselerin mallarına el konurdu. Sudan sebeplerle kavgalar çıkar, kavgalar savaşlara dönerdi. Rabbimiz “Allah Resulü en güzel örnektir” (Ahzab, 33/21) buyurarak O’nu insanlığa rehber olarak gönderdi. O’nun getirdiği vahiyle ve örnek hayatıyla cahiliye karanlığı dağıldı, zamanın en vahşi insanları en medeni insanları haline geldi. Büyük bir zevkle, bir solukta okuyacağınız bu kitap, Peygamber Efendimizin (a.s.m.) kutlu yolculuğunu ele alıyor. Hayatını ve yaşantısını güzel bir üslup ve akıcı bir dille anlatıyor.
-
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) (Ciltli)
Peygamberimiz bir melek değildi. Bütün insanlar gibi acıkıyor, bütün insanlar gibi susuyor ve uykusu gelince uyuyordu. Eline bir diken batsa, canı yanıyordu. O bir insandı. Evet ama hiçbir insan onun gibi değildi. Çünkü o, aramızdan seçilmiş bir elçiydi. Ve Allah’ın Son Peygamberi… Bizim en ama en sevgili öğretmenimiz… Her insan gibi vefat ettiğinde, bize İslam gibi bir din, Kur’an gibi bir kitap, o muhteşem güzel hayatı gibi örnek alabileceğimiz bir hayat ve binlerce kıymetli nasihat bırakaraktı. Onun bu muhteşem hayatı, tarihî bir şahsiyetin –kim olursa olsun– hayatına ne benzer ne yan yana tutulabilir. Ne de, okullardaki tarih dersi kitaplarında bir üniteye, içine doğum ve ölüm tarihleri düşülmüş bir paranteze sığdırılabilir. Çünkü onun hayatı, bir tarih bilgisi değil, öğrenmemiz, örnek alıp yaşamamız, sevdirerek öğretmemiz gereken bir iman dersidir. Bu kitap en küçük okurlarımıza (4+) Sevgili Peygamberimizi tanıma ve sevme yollarında bir başlangıç noktası olsun diye mümkün olan en az kelime ile mümkün olan en sade anlatımla, onların akıl ve kalplerine aynı anda seslenebilmeye gayret edilerek ve özellikle çocuklar için yazılan siyer kitaplarındaki lüzumsuz ve abartılı hüzünlü dilden, neşe eksikliğinden –konuların ciddiyetine yakışmayacak bir laubaliliğe de bulaşmadan– uzak durularak kaleme alındı. Çizimler ise son yıllarda ülkemizde yetişmiş en başarılı çizerlerden biri olan (çok sevilen Küçük Sahabiler dizisinin çizeri) Ceyhun Şen tarafından yapıldı. Yıllardır çocukların manevî dünyalarını zenginleştiren kitaplar yayınlamayı kendisine vazife edinmiş bir yayınevi olarak ümidimiz odur ki, bu kitabın sayfalarına tutunan minik kalpler ve akıllar, Sevgili Peygamberleri ile aralarına sıradağlar gibi girmiş asırları uçar gibi aşsınlar ve Medine’nin sokaklarında oynayan küçük sahabilere arkadaş olsunlar…
-
Peygamber Efendimizden 365 Örnek Davranış
Rahmeten li’l-alemin efendimizin davranışlarını öğrenmek, anlamak ve hayatımıza tatbik etmenin esas gayesi, hayata o’nun baktığı yerden bakmak, dünyaya o’nun verdiği kıymeti vermek, ümidi, korkuyu ve sevinci onun algısı çerçevesinde yeniden tarif etmek içindir. Kitabımız, temel eserler taranarak çıkartılan 365 nebevi davranış ve bu davranışların toplu olarak verildiği bir metinden oluşmaktadır. Her davranışı ; ”o yapardı” , ”öğrendim” ve ”yaptım” şeklinde üç alt bölüme sahiptir. İlk bölümde kısa ve öz bir ifade ile davranışın kendisi, ikinci bölümde bu davranışa mesnet teşkil eden rivayet bulunmakta, üçüncü bölümde ise okuyucunun o davranışla ilgili kanaat, tecrübe ya da uygulamasını kaydetmesine imkan sağlayan bir giriş metni ve boşluk yer almaktadır.365 davranışın her gün bir tanesini okuyup öğrenip, uygulayarak buraya notunu düşen okuyucu, inanıyoruz ki o kutlu elçi’nin ahlakı ile ahlaklanma yolund aönemli bir kat edecektir.
-
Peygamber Hikayeleri (Ciltli)
Gazeteci Şinasi Pekbilir araştırdı Bu eser, dünyada iz bırakmış ve Kur’an’ın bize bildirdiği Peygamberleri siz sevgili okurlara tanıtmak için yazıldı. Muhabbetle, saygıyla, kimi zaman inanmayanların saldırganlığından duyulan hüzünle, kimi zaman mücadele içinde geçen hayatlar yönelik özenmeyle kaleme alındı. Her satırında benim Peygamberlerin liderliğine, iman güçlerine olan hayranlığımı, asistanım Fahri’nin büyük şeyler başaran insanlara duyduğu saygıyı, sakar bile olsa ayakları doğru yoldan şaşmayan ses kayıtçım ve fotoğrafçım Hikmet’in Peygamber sevgisini bulacağınıza inanıyorum. Dinimiz, hiçbir Peygamberi birbirinden ayırmadan onlara iman etmemiz gerektiğini söylüyor. Hangi birini bir diğerinden ayırabiliriz ki zaten? Hepsinin getirdiklerine inanıyor, hepsini saygıyla anıyoruz.
-
Peygamberimiz ve Aile
Yaratılışı itibariyle sosyal bir varlık olan insan için toplumsal hayat ne kadar önemli ise toplum için de onun özünü oluşturan aile, o denli hayati öneme sahip bir kurumdur. Aile, söz konusu niteliğiyle tezekkür ve tedebbür bağlamında toplum ve milletlerin hafızasını istikbale taşıyan, kimlik, tasavvur ve ideallerini olgunlaştırıp geleceğe aktaran; insani, kültürel değerlerin, tarihi süreklilik ve bütünlüğün koruyucusu olan mühim bir müessesedir.
Allah Resulü’nün aile hayatı kıyamete kadar bütün insanlar için eşsiz bir örneklik arz etmektedir. Nitekim onun aile hayatında uyguladığı ilke ve prensipler, tüm zamanlarda önemini ve işlevini kaybetmeden varlığını sürdürmüştür. Bu açıdan, toplumun en küçük birimi olan ailedeki mutluluk ve huzurun, toplumsal mutluluk ve huzurun temin edilmesindeki vazgeçilmez şart olduğunu en güzel örnekleriyle Hz. Peygamber’in aile yaşantısında görmek mümkündür.
-
Peygamberimiz ve Gençlik
Gençlik; İnsanın, Kendini, Yaratıcıyı ve evreni anlamlandırma sürecinde, varlık alanında kendini öne çıkararak kâinatı ve hadiseleri yorumlamayı tercih ettiği, bununla birlikte iç dünya-dış dünya dengesinde bazı gelgitleri yaşadığı fırtınalı bir dönemdir. Bu açıdan, çevreyle iletişim kurma sürecinden kimlik inşasına ilk adımların atıldığı gençlik devresi, ömür sermayesinin en önemli kazanımı ve ilerleyen yaşlardaki kemal dönemi için esasında oldukça bereketli bir havzadır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s), bu döneme özel bir anlam atfetmiş ve kişinin, ahiret yolculuğunda “gençliğin nerede tükettiği” sorusuna muhatap olmadan hareket edemeyeceğini bildirmiştir.
-
Peygamberimiz ve Hoşgörü
Hoşgörü, her şeyden öte bir paylaşım felsefesidir. Havayı, suyu, dünyayı, düşünmeyi, hayatı kısaca insanı insan yapan değerleri paylaşmaktır höşgörü. İslam`da hoşgörü anlayışının şekillendirilmesinde, alemlere rahmet olarak gönderilen ve varlığı sevgi ve merhametle kuşatan, düşmanları tarafından dahi ahlakının güzelliği teslim edilen Peygamberimizin mesajları ve uygulamaları oldukça önemlidir. Onun evreni ve içindekileri hoşgörü ve rahmetle kucaklayan anlayışına, sevgi ve hoşgörü yoksunluğu ya da açlığı çektiğimiz şu günlerde birey ve toplum olarak daha da muhtacız.
-
Peygamberimizin (Sas) Kızları ve Torunları
Onlar Âlemlerin efendisinin (sas) hane-i saadetlerinde dünyaya gözlerini açtılar.Çocukluk ve gençlik yıllarını Kutlu hanede geçirdiler. Hz. Hatice gibi erdemin zirvesinde bir annenin terbiyesinde yetişdiler. Hüzün ve Sevinçlerini Gönüller Sultanı’yla paylaştılar. Onun yüce ahlakını hayatlarına rehber edindiler.
-
Peygamberimizin Bir Günü
Vahyin indiği günlerin Medine’sinde, Allah Resûlü’nün yakınında hatta kişisel ve özel hayatının ayrıntılarına şahit olacak kadar yanı başında bulunabilsek neler görürdük? Peygamberimizin Bir Günü, okuru Allah Resûlü’nün sosyal ilişkilerinden kendi evindeki alışkanlıklarına, anlık tepkilerinden ibadet rutinlerine ve daha birçok başlıkta hem insanî hem nebevî kimliğinin pratiklerine uzanan bir yolculuğa çıkarıyor. Yazar sunduğu bilgileri güçlü bir arkaplan ve kütüphaneyle destekleyerek 24 saatin her dakikasına mercek tutuyor. Sünnet-i seniyye ve hadis ilimleri üzerine eserleriyle bilinen Abdülvehhâb et-Tarîrî’den içinizi ısıtacak anlatımı ve içten üslubuyla farklı bir siyer çalışması.