-
Evlilik Kader, Mutluluk Tercihtir
Günümüzde birçok evlilik, yetişkin görünümlü çocukların oynadığı bir evcilik oyunu’nu andırıyor. Bu evcilik oyunu, eşleri eşlik vazifesinden uzaklaştırmış vaziyette sürdürülmeye çalışılıyor belki de. Öyle ki ikili ilişkilerde sorunların ortaya çıkmasına neden olan bu çocuksu tutumlar, ne yazık ki eşler arasında bir çözüm de oluşturamıyor. Bu nedenle de pek çok evlilik çözülebilir sorunlardan dolayı yıkılıp gidiyor. Olan iki arada bir derede kalan çocuklara oluyor çoğu kez… Pekala, neden böyle oluyor? Evlilik, gerçekten bir evcilik oyunu mu? Büyümenin ve bir yetişkin gibi davranıp evliliğin ömürlük bir yolculuk olduğunun idrakine erişmenin vakti gelmedi mi hala? Sizce de hayatın, evliliğin, eş olmanın ve çocuk sahibi olmanın getirdiği sorumlulukları almanın zamanı gelip de geçmiyor mu artık? İşte elinizdeki kitap, bu gibi pek çok sorunun cevabını veriyor. Yalın ve rahat anlaşılır diliyle, evli çiftlerin ve eş adaylarının evlilik denildiğinde akıllarına takılan tüm sorularını yanıtlayarak, onlara önemli ipuçları da aktarıyor her bir satırında. Yetişkin olma yoluna girmeye ve evlilik müessesesinin mahiyetini anlayıp önemli bir adım atmaya niyet edenler için çok şeyler söylüyor kitap…
-
Fıtrat Pedagojisi
Kur’an’ı Kerim’i hayatınızın süsü yapıp duvara mı astınız? Allah’ın yarattığı, farklı fıtratlarla boyadığı ve emanetçiliğinize bıraktığı evlatlarınızın fıtrat programını, yine o fıtratı yazan Kudretin kaleminden okumaktan geri mi duruyorsunuz? 1400 yıl öncesinden parlayan sünnetin düsturlarından haberdar değil misiniz? Modern pedagogların çoğu zaman birbiriyle çelişen sözlerini, hakikatten uzak âdetleri kanun saymayı maharet bilirken, “asıl kanunu” yok saydığınızın farkında mısınız? Öyleyse, satırdan ve sadırdan okuyarak başlayacağınız ebeveynlik yolunun her bir durağında Rabbimizin yardımını dilemenin, Kur’an ayetlerinin yorumlarını ve asrısaadete doğru açılan kapıdan günümüze süzülen menkıbelerle hadisi şerifleri okumanın tam zamanıdır! Nasr ‘yardım’ demektir… Allah’ın kuluna ettiği yardım… Bu kitabın her bir satırı çocuk eğitimine ayet penceresinden bakmaya çalışırken, aynı zamanda bu yolda durmaya çalışan anne-babaların ‘yardım çağrısı’ hükmünde kaleme alındı. Zira Müslüman’ın görevi bilmek ve ifa etmektir ama hem bilmek hem ifa edebilecek iradeyi gösterebilmek ancak yüceler yücesi Allah’ın yardımıyla mümkün olabilir.
-
Fıtrat Pedagojisi 2 Peygamberlerin Çocuk Eğitimi Metotları
Onların hayatlarını ‘geçmişin hikâyeleri’ gözüyle okuduk. Mucizeleri mercek altına alıp, insanüstü özellikler atfettik. Oysa her biri bizlere örnek olarak seçilmiş birer eş, baba, arkadaş, kardeş modeliydi… Türkiye’de ilk defa Kur’an’da geçen peygamberler kıssaları pedagoji bilimi ışığında kaleme alındı. Peygamberlerin çocuk eğitimi metotları, anne-babalara kılavuz olması duasıyla yazıldı. Hatice Kübra Tongar Fıtrat Pedagojisi Serisi’nin ikinci kitabında hepimizin aklındaki soruları yanıtlıyor: Çocuk eğitimi nerede ve nasıl başlar? Özgüvenli çocuk yetiştirmenin yolları nelerdir? Çocuk sevildiğini nasıl hisseder? Cinsiyete göre saygınlık eğitimi nasıl verilir? Çocuk eğitiminde anne ve babanın rol dengesi nasıl olmalıdır? “İnsanı, yaratılmışların en şereflisi yapan şey; fıtratıyla getirdiği ve özüne dürülmüş gönderildiği halini koruması, yani biyolojik bünyesini asıl yaradılış şifresiyle buluşturmasıdır. Hatice Kübra Tongar’ın kaleme aldığı elinizde tuttuğunuz bu güzel çalışması da işte bu noktadan çok önemsediğim bir eserdir. Özümüzde dürülü olanı fark etmek için yol açtığı, farkındalığımızı arttırdığı, kutsal değerlerimizin etrafında kenetlememizi sağladığı ve ebedi kurtuluşumuza yol haritası olduğu için…” Eğitimci-Yazar Mine İzgi “Anne-baba olmanın en zor yanı çocuklarla nasıl işbirliği yapacağımızı bilemememizdir. Doğru yolları bulabilmenin yolu, çocuklarımızın büyüme dönemi özelliklerini bilmemizle başlar. Fıtrat Pedagojisi 2 ebeveynlik maceranızda siz sevgili anne-babalara kılavuz olacak, uygulanabilir çok özel bir çalışma…” Psikolojik Danışman-Aile/Çocuk Danışmanı Mehtap Kayaoğlu
-
Geliştiren Anne-Baba
Çocuğunuz bir kez çocukluk yaşayacak; bu dönemi onunla doya doya yaşayın. Bir anne, bana yolladığı mektupta şöyle diyor: “Çok yorgun ve sorumlulukların altında ezilmiş hissediyorum. Annem kendi dönemlerinde böyle bir yılgınlık hissetmediklerini, bu kadar sabırsız ve öfkeli olmadıklarını, bizi seyrederken bile yorulduğunu söylüyor.” Bir başkası da şöyle yazmış: “Otuz yaşında yaklaşık 4,5 ay sonra baba olacak bir baba adayıyım. Bugüne kadar geçen süre içinde baba olacağım düşüncesi üzerinde çok durmadığım için birçok şeyin farkında değildim. Ancak bugün bu düşünce üzerinde ilk adımımı attım ve daha ilk adımımda büyük bir eksik ile yola çıktığımı fark ettim. Bu sanki kutuplara keşfe giden kâşifin yanında soğuktan koruyucu kıyafetlerini almaması gibi bir hisse benziyor.” Yetişen her yeni kuşakla birlikte, onları yetiştiren anne ve babalardan da beklentiler artıyor. Toplumun gelişmesi için öncelikle ailede demokratik bir yapı kurulması şart. Bunun yolu da, anne ve babaların geçmişten gelen korku kültürü kalıplarından kurtulmaları ve onur eşitliğine inanan sağlıklı gelişmiş bireyler yetiştirmeleri… Geliştiren Anne-Baba olmak için kendinizi ve çocuğunuzu tanımanız, beklentilerinizi, niyetinizi keşfetmeniz; değerlerinizi ve aile ilişkinizi sağlıklı tutmanız önemli. Bilen, anlayan, seven gözlerle yaşama bakmak kendi elinizde… Güler yüzlü, sakin, güvenen, hayata, ailesine şükür duygusu içinde bakan bir anne, bir baba olmak çocuklarınıza verebileceğiniz en büyük armağandır. Çocuklar böyle bir armağanı hak ediyorlar. DOĞAN CÜCELOĞLU
-
Güvenli Bağlanma
HAYAT BAĞLANMALARDAN İBARETTİR
Hayat bağlanmalardan ibarettir. Önce anneye… Sonra babaya… Aileye… Ardından “yaşama” ve “yaşamaya” bağlanma…
Yaşama sevincini kaybetmiş kişiler bağlanamayanlardır. -
Her Anne Bir Melektir
“Anne, içimizdeki kâinat yolculuğunun anaç yazmalı şefkat rotası… Anne, atlasın göğsüne toprağın tenini seren huzur mırıldanması… Anne, üşüten bazen de yakan yaşam güvertesinde hep dalgalanacak olan sığınak bayrağı…” “Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar” demiş eskiler. Ne kadar güzel demişler. Bu söz annelerden başka kimseye de uymaz herhalde. Her dertlenişimizde, her ıstırap çekişimizde, her kederlendiğimizde aklımıza annemiz gelir. O yüzdendir ki, anne duası alarak cennetin kapısını aralayanlara yaşamın en güçlü kilitleri bile karşı koyamaz! Geleceğini ve ahirini annesinin ak sütündeki saflığın zırhında büyütenlerindir gerçek olan dünyanın huzuru. Annemizi çok severiz ama yaşamın pratiğine dair onunla hiçbir şey paylaşmadığımızı ona en çok ihtiyacımız olduğu zaman fark ederiz ve bundan da tarifsiz acılar duyarız. Toplumsal sancılarımızın, artan suç oranlarının çözümü de sadece ve sadece annelerin elindedir. Çocuklarımızın karakter mayasının kaynağıdır anneler. Aşkın Gözyaşları serisiyle milyonları mest eden Sinan Yağmur bu kez annelerimizi anlatıyor. Her annenin bir melek olduğunu ve insan yaşamını nasıl şekillendirdiğini muazzam bir dille anlatıyor.
-
Hikayelerle Değerler Eğitimi
Çocuklar, dinleyici olmakla kalmaz, aynı zamanda birer anlatıcıdırlar. Sevdiği bir masalı veya hikâyeyi annesinden ve babasından defalarca anlatmasını isteyebilir. Arkadaşlarıyla evcilik oynarken sevdiği bu masalı anlatabilir. Klasik masallar günümüzde çizgi sinema, müzik ve diziler yoluyla evimize ulaşıyor. Görsel uyaranların zengin olduğu teknoloji dünyası çocuklar için çok cazip imkânlar sunsa da kitap okuyan bir annenin, babanın, dedenin ve ninenin yerini tutamaz. Çocuk masal okuyan anneye soru sorabilir, ama televizyona soramaz.
-
İlk Öğretmenim
Yaşamlarını göçebelikle ve basit tarım ve hayvancılıkla sürdüren komünal topluluklar halinde örgütlenmiş Kırgız toplumu, aniden sökün eden Bolşevik Devrimi’nin ardından yepyeni bir dünya hayal etmeye koyulur. Başlangıçta bu hayaller sınırlı sayıda bireyin ve hatta bazı durumlarda tek bir bireyin hayalleridir. Ve dirençle karşılaşır. Ama paylaşıldıkça ve desteklendikçe tüm toplumu değiştirir ve dönüştürür. Tıpkı İlk Öğretmenim’de olduğu gibi…
Düyşen, devrim ideallerine inanmış bir Kırgız gencidir. Savaş sırasında edindiği sınırlı eğitim onu kökten değiştirmiştir. Yaşadığı köyde asırlardır devam eden ataerkil geleneklere başkaldırır ve çocukların eğitim görebilmeleri için bir okul inşa etmeye koyulur. Şüphesiz ilk öğretmeni de o olacaktır bu derme çatma okulun. Hem köyün, hem kendisinin, hem de tüm gelecek kuşakların kaderini değiştirecek olan bu girişim çok acılı ve hüzünlü bir hikâyenin de başlangıcıdır, bir destanın başlangıcı olduğu kadar!
-
İslam Evinde Çocuk Terbiyesi
Müslümanlar, kız çocuklarına, İslâm çağını başlatacak Yavuzları, Ebussuudları, Bakileri, Sinanları, Barbarosları yetiştirecek yarının muallimeleri olarak baksın. Anne diyelim, evlat diyelim, hala, teyze, kardeş diyelim yeniden kadınlara. Kız çocuklarını cahiliyede utancından mezara, modern zamanda para hırsından şehvet arenalarına gömenlere karşı bir onur savaşı başlatalım Hz. Muhammed’in (s.a.v) izinde. İnsanın varlığı kadının, kadın olarak var olabilmesine bağlı diyelim. Kızlar erkek kardeşleriyle birlikte büyüsün, aynı sofraya otursun -miras hariç- aynı kalite ayakkabıyı giysin. Birinin hakkını diğerine vermeyelim. *** İman ve ibadet muvâzenesinde bir hayat yaşayan çocuk sözüyle, aksiyonuyla ahlak âbidesi olur. İslâm’ı esas alarak hayatı yeniler, evi, cemiyeti yeniden kurar, kabuğa değil öze, propagandaya değil hakikate, ütopyaya değil ideale bağlanır. Güçlünün değil, hakikatin izini sürer. Süfli hayata uyum sağlaması noktasında en yakınları dahi ona baskı yapsa yine de eğlence merkezi yerine camiye gider. İstanbul’u uyandıracak, Kudüs’e hürriyet taşıyacak, Roma’yı sarsacak, Bosna’dan Kaşgar’a yürek yolları vuracak, haritaları yeniden çizecek kahramanlar, şahsiyetini iman, ibadet, cihad ve ahlak esaslarının inşa ettiği çocuklar arasından çıkacak. Bu kitap, o çocukların hangi babanın ocağında, hangi annenin kucağında büyük vazifeye nasıl hazırlanacağına cevap aramakta.
-
İslam’da Aile
Toplum içinde yaşayan insanın dünyadaki yalnızlığını giderebilmesi, fiziki ve duygusal ihtiyaçlarını karşılayabilmesi aile kurması ile mümkündür. Doğduğu andan itibaren aile ortamında bulunan insan, belli olgunluğa eriştikten sonra yeni bir aile kurma ihtiyacı hisseder. Bu, onun yaratılıştan getirdiği bir özelliği olduğu gibi aynı zamanda toplumunda kendisinden beklentisidir. Çünkü kurulacak bu yeni aile, neslin ve toplumunda devamlılığını sağlayacaktır.
-
Kardeş Rekabeti
Kardeşler neden kavga ederler? Çocuklar birbirlerini kıskandığında ne yapmalısınız? Çocukları kıyaslamanın tehlikeleri nelerdir? Çocukların iyi geçinmesine nasıl yardımcı olursunuz? Birden fazla çocuğun olduğu evlerde kardeş çatışması kaçınılmazdır. Anne babalar kardeşler arasında sevgi dolu bir ilişki için çırpınıp dururlar, ne olursa olsun çocuklarının yakın arkadaş olmasını isterler. Kardeşliğin doğasında vardır rekabet. Önemli olan çocukların, rekabetin değil işbirliğinin normal kabul edildiği, öfkelerini sağlıklı bir şekilde ifade ettikleri, bir birey olarak değer gördükleri, kimsenin bir role hapsedilmediği bir aile ortamında büyümeleridir. Çünkü her şey ailede başlar. “Çocuklarımıza farklılıklarına rağmen bir arada yaşamayı öğretebiliriz” diyen Adele Faber ve Elaine Mazlish bu kitapta anne babalara çocuklarının çatışmalarıyla başa çıkabilmek için basit ama etkili yöntemler sunuyorlar.
-
Kitap Okuyan Çocuk Yetiştirmek Bir Çocuğun Okuma Sevgisini Nasıl Beslersiniz?
Bazı çocuklar kitap okumamak direnirken bazıları ise yemek masasında bile kitabı elinden bırakmaz!
Hangisi olursa olsun birçok aile, çocuklarının okuma serüvenlerini desteklemek için yapılabilecek en etkin yolların neler olduğunu merak etmektedir. Çocuğunuza kitap okumaya ne zaman başlamalısınız? Kitap okumaya isteksiz bir çocuğa ilham verebilecek kadar güzel bir kitabı nasıl bulabilirsiniz? Bir kitabın o yaş grubuna uygun olup olamadığını nasıl anlayabilirsiniz?
Yavrunuzun kitap okuma alışkanlığını yetişkinlikte de sürdürmesi için neler yapabilirsiniz?
Ödüllü kütüphane öğretmeni Megan Daley, bütün bu sorulara ve daha fazlasına cevaplar sunmaktadır. Daley, tanınmış Avustralyalı çocuk edebiyatı yazarlarının birinci ağızdan demeçleriyle ve güncel araştırma sonuçlarıyla desteklenen bu cana yakın ve kolay anlaşılır rehbere on beş yıllık birikimini aktarmıştır.
Bu kitap, kitap temalı aktivitelerin nasıl yapılacağıyla ilgili birtakım yönergeler ve okuma listeleri gibi pratik ipuçlarını da içermektedir. Kitap Okuyan Çocuk Yetiştirmek, çocukları kitaplara âşık etmek için çaba gösteren her ailenin ve eğitimcinin elinin altında bulunması gereken bir rehberdir.
devamını oku -
Kızları Kız Gibi Erkekleri Erkek Gibi Yetiştirmek
Bu kitap, kadın ve erkeği kendi yaradılışından uzaklaştırmadan yetiştimenin mümkün ve gerekli olduğu inancıyla yazıldı… Küçük yaşlardan itibaren fıtratına sadık kalınarak büyütülen çocuklar, ruh sağlığı açısından daha avantajlı olmaktadır. Yaratılışındaki özellikler deforme edilerek büyütülmeye çalışıldığında durum ne aileyi ne de çocuğu mutlu etmektedir.
-
Kötü Alışkanlıklara İyi Öneriler
Oyuncu Anne’den tüm anne ve babalara iyi öneriler var bu kitapta. Yazar, hemen hemen her çocuğun yaşadığı benzer problemlere alışık olduğumuz o iyimser gözlüklerini takarak bakıyor ve diyor ki…
Geç otur cancağızım, önce rahat bir nefes al. Çocuğu emziği bırakmakta zorlanan, “kakamı yapmıycammm” diye ağlayan, çocuğu yıkarken banyoyu içeride fil yıkanmışa çeviren tek anne sen değilsin. Arkadaşını ısıran, saç çeken, kızınca iki tokat yapıştıran tek çocuk seninki değil… Neredeyse bütün anneler bunları yaşıyor, aynı yollardan geçiyor. Bunlar çocuğun doğal büyüme sürecinde yaşadığı ve yaşattığı deneyimler.Şermin Çarkacı’nın Elma Yayınevi’nden çıkan bu yeni kitabını okuduğunuzda, tüm anne babaların ortak dertlerine şahit olacaksınız. Kötü alışkanlıklardan kurtulmak için gerçek hayatta denenmiş tüyoların arkasındaki masallar, çocuklarınızın kötü alışkanlıkları yenmesi için sizlere bir rehber, onlara ise bir örnek olacak…
Panik yok çocuklar büyür…
Her şeyden önce empati
Veeeeeer gazı! Yapabilirsin evet yapabilirsin!
Sen önce kendine bak, düş çocuğun yakasından
Emzik, eee n’oldu; emerken iyiydi! (Ayı Bugu emziği bırakıyor)
Bez yaaaa, bez bağla! (Maymun Zıp Zıp kakasını yapamıyor)
Sümük, maden tetkik arama iş başında (Kurbağa Figo burnunu karıştırıyor)
Sinir, ben çok sinirli bir anneyim
Isırrrr, yerim seni yerim yeriiimmmm (Aslan Kükrek arkadaşını ısırıyor)
İnat, yaaa nooolucak sanki!!!
Banyo, yıkanmıycam beeennnn!!!! (Hippo suya giriyor)
TV, telefon, tablet ve diğer muhteşem şeyler… (Tilki Toli televizyonu kapatıyor)
Yemek, uçak geliyoooorrrr!!! (Geyik Boyni yemek yiyor)
Küfür, pis, kötü, aptal, öküz, kaka anne (Yılan Tosi kötü sözler öğrenmiş…) -
Merhaba Duygularım (Cırt Cırtlı Hikaye Kitabı)
“Ömer, her sabah okulu Neşeli Bahçe’ye giderdi. Neşeli Bahçe’de olmak çok eğlenceliydi ama o sabah Ömer eğlenmiyordu. Öğretmeni merak edip nedenini sordu. Ömer pek çok duygusu olduğunu işte o andan sonra öğrenmeye başlayacaktı. Sen de Ömer ile duygularını keşfetmeye hazır mısın? Haydi o zaman başlıyoruz!”
-
Mış Gibi’ Yetişkinler Yetişkin Çocuklar
Aile Ortamı ve Çocuk Yetiştirme Üzerine Yakup Bey’le Söyleşiler Bu kitap, aslında bildiğimiz, ancak üzerinde düşünme gereğini pek duymadığımız bir öyküyü anlatıyor. Bu öykünün kahramanlarını tanıdıkça çocukluğumuzu, ailemizi, çevremizdeki insanları ve en önemlisi kendimizi de daha iyi anlayacağız.
-
Mutlu Evlilik
Evlilik hakkında pek çok şey yaşamış, görmüş, duymuş veya okumuş olabilirsiniz. Şu an bekâr, evli veya boşanmış, mutlu ya da mutsuz olabilirsiniz. Evli ve mutluysanız bunu geliştirmek, evli ve mutsuzsanız durumunuzu iyileştirmek bizim bu kitapla üstlendiğimiz bir görevdir. Örneğin, bekârsınız ve nasıl biriyle evleneceğinize karar veremiyorsunuz ya da evli de bekâr da değil, dulsunuz veya boşanmışsınız, evlenmeye cesaretiniz kalmamış ve “Evlenip yine mutsuz olursam? Neden hayatımı başkaları için karartayım, bundan sonra böyle yaşarım daha iyi, kimseye ihtiyacım yok benim,” dediğiniz bir noktadasınız. Bu kitaptaki tavsiyeler sizi yakından ilgilendiriyor.
-
Ne Sorsan Bilir Minik Benim İlk Dinozorlar Kitabım
Çocuklar dinozorları neden çok seviyor dersiniz? Bu canlılar neden bu kadar etkileyici? Apartman kadar büyük oldukları için mi, yoksa birbirinden tuhaf görünüşleri için mi? Hayır! Gerçek oldukları için. Dinozorlar, bu çağda elbette yalnız değildi. Gökyüzünde ve su altında en az onlar kadar etkileyici ve tuhaf canlılar dolaşıyordu. Milyonlarca yıl önce yeryüzünde hiç insan yokken dünyayı yöneten bu şaşırtıcı canlılar hakkında her gün yeni ve şaşırtıcı bilgiler öğreniliyor. Bu şaşırtıcı bilgilerin bir kısmı da bu kitapta! Ne Sorsan Bilir Minik-İlk Dinozorlar Kitabım Sürpriz pencereli Çocuk Ansiklopedisi ile kendi kendine öğrenmenin heyecanı bambaşka!
-
Nezaket ve Zarafet için Mahremiyet Eğitimi
Birçok anne-baba çocuklarını kötü niyetli kişilerden korumak için “tanımadığın biri sana şeker verirse oradan kaç” gibi tavsiyelerde bulunur. Bir kısım anne-baba da çocuklarının iyiliği için üzerlerinde baskı kurup korkutmak, onları tehdit edip sindirmek zorunda olduklarına inanır. Çocuğu korkutarak ve ürküterek mahremiyet bilinci kazandırmaya çalışmak, onu sosyal yaşamda korunaksız kılar. Böylesi çocuklar hayata karşı güvensiz, başkalarına karşı şüpheci, dost ve arkadaş edinmede yeteneksizdirler… Halbuki Mahremiyet Eğitimi bir nezaket eğitimidir… Bu sayede çocuk kendini saygın hisseder, olumsuz bir tavır karşısında güçlü bir duruşla kendini koruyabilir. Pedagog Dr. Adem Güneş bu eserinde, bir yandan çocuklara “zarafet ve nezaket” kazandıran, diğer yandan kendilerini kötü niyetli kişilerden koruyacak güce eriştiren Mahremiyet Eğitimi’nden bahsediyor. Her anne-babanın ve öğretmenin bilmesi gereken temel prensipleri adım adım okuyucusuyla paylaşıyor. “Kitabın en güzel yanı, örnek olaylarla net öneriler sunması. Çocuğu olan veya çocuk bekleyen anne-babalar mutlaka okumalı.” (S. Erdoğan, 27) “Çocuk eğitimi üzerine kesinlikle okunması gereken bir kitap. Okurken hem çocuğumu hem kendimi daha iyi tanıdım, çocuk ebeveyn ilişkisinin nasıl olması gerektiğini kavradım.” (D. Yaprak, 32) “Anne – babaların en çok zorlanacağı konulardan biri üzerine tam bir başucu kitabı. Alın okuyun ve etrafınızdaki ailelere hediye edin.” (R. Durmaz, 43)