-
Hadis Usulü
Hadis usûlü, Hz. Peygamber’e ait bilgilerin aslına uygun nakli ile Ona ait olanla olmayanı ayırt etmek amacıyla konulan prensipleri belirleyip bunlarla ilgili terimleri konu edinen bir ilimdir. Sözü edilen prensipler büyük çoğunluğu rivâyet döneminde olmak üzere tarihi süreçte ihtiyaca göre belirlenmiş, uygulanmış ve geliştirilmiştir. Bu sebeple hadisle ilgili rivâyet prensiplerini ve oluşan kavramları doğru olarak kavrayabilmek tarihi süreç içindeki gelişimlerini dikkate almayı gerektirmektedir İlahiyat Fakültelerinde lisans seviyesinde ders kitabı olması amacıyla telif edilen bu eserde hadis usûlü prensipleri ortaya çıktıkları tarihi süreçleri ve farklı yaklaşımlar da dikkate alınarak ortaya konulmaya çalışılmıştır. Konuların ana çerçevesi sunulduktan sonra detaylarıyla ilgili ileri seviyede araştırma yapmak için temel kaynaklarına işaret edilmiştir.
-
Hadis Usulü
İbn Hacer el-Askalânî’ye ait olan bu güzel eser hadis ıstılahlarıyla ilgili en kısa ve temel eserlerden biridir. İbn Hacer’in hadis âlimlerinin yanındaki otoritesinin tartışılmaz olduğu bir gerçektir. Biz de böyle bir âlimin hadis usulüyle ilgili kaleme aldığı bu eseri Türkçe’ye tercüme etmek suretiyle, bu yola girmek isteyenlere veya bu ilmi merak edenlere yardımcı olmak istedik.
Eserin diğer hadis usulü kitaplarından farkı, eserde detaya girmeden herkesin anlayabileceği şekilde konuların tasnif edilmiş ve kısa ve öz olarak anlatılmaya çalışılmış olmasıdır. “Nuhbe” öz, çekirdek demektir. İbn Hacer esere vermiş olduğu isme göre hadis usulünün özünü ortaya koymuştur.
-
Hadislere Gerek Yok Söylemi
Hadisleri bir yana koyarak yeni bir İslâm medeniyeti inşa etme düşüncesi yaklaşık iki asırdır İslâm coğrafyasının farklı bölgelerinde dile getirilmektedir. Bu kitap; hadislerin dindeki yerine vurgu yapmakta, onları yok saymanın ne tür sorunlara yol açtığına dikkat çekmektedir.
-
Hadislerle Kadın
Kadınlar için huzurun ve güvenin kaynağı olmuştur Hz. Peygamber. Haklarını koruyup gözeterek onları “Allah’ın emaneti” olarak tanımlamış, erkekleri onlara karşı davranışları konusunda uyarmıştır. Ayette de belirtildiği gibi, kadın ve erkeğin dünya hayatında “veli” yani birbirleriyle yardımlaşan, birbirlerini cennete taşıyan dost ve destek insanlar olmalarını arzu etmiş, onlara bu yolda rehberlik etmiştir.
Sevgili peygamberimiz, İslam’ın kadına bakışını izah etmiş, bu bakışın hayata yansımalarını bizzat uygulamalarıyla göstermiştir.
-
Hadislerle Kadın İşretü’n Nisa
Toplumun temeli olan aileyle ilgili hadislerin bir araya geldiği, açıklamalarında günümüzün sorunlarına da değinilen, nebevî rehberliğin ışığını evlere taşıyacak bir başucu eseri.
-
Hadislerle Müslümanın Edep ve Ahlakı – el-Edebü’l Müfred
“Edep” kelimesi, insanın diğer insanlarla olan münâsebetlerinde veya günlük hayatında güzel ahlâk ve vasıflara sahip olması anlamına gelir. Çoğulu, “Âdab”tır. Fıkıh ıstılahına göre ise Edep, “Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem)’in sünnetine uygun olarak yapılan hareketlerdir.” Daha geniş ifadesiyle Allah’ın ve Peygamber’in emir ve yasaklarına uygun biçimde hareket etmektir. İmam Buhârî “el-Edebü’l-Müfred” isimli kitabını; Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem)’in ahlâkî yaşayış ve emirleri ile ilgili hadislerini derleyerek meydana getirmiştir. Genel olarak, bir ahlâk ve âdâp kitabı olma niteliğini taşımaktadır. “el-Edebü’l-Müfred”, günümüz İslam dünyasının her yerinde, alimlerin, ilim öğrencilerinin, vâiz ve hatiplerin ve özellikle de edep ve ahlâkla ilgili hadis okumak isteyen hemen her müslümanın adeta bir el kitabı olmuştur. Bu eser; Kişiyi; ahirete yöneltecek, İslamî edep kurallarını elde etmesini sağlayacak, insanların gönüllerini kötülük ile çirkinlikten alıkoyacak, vücut organlarının korunup manevî eğrilikleri gidermeyi sağlayacak, hayır ile iyilikleri özendirecek ve kötülük ile çirkinlikleri engelleyecek mahiyetteki hadislerden meydana gelen bir kitap olmayı hedeflemektedir.
-
Hadislerle O’nu Anlamak
Hadislerle O’nu Anlamak, hadisleri anlamada genel ve özel ilkeleri, bir hadisi doğru anlamak için metinde ve metin dışında aranması gereken esasları, sade bir dille anlatarak her yaştan okuyucuya Hadis Usûlü’ne dair kısa ama öz bir çerçeve çizmektedir. Eser, genç okur kitlesi başta olmak üzere, Allah Resûlü’nü daha iyi ve doğru bir kaynaktan öğrenmek isteyen herkese, onun hadislerinden bir demet sunmaktadır. Bunu yaparken de, hadisleri konularına göre tasnif etmiş böylece hem hadislerin hem de Peygamberimiz önderliğinde Allah’ın, âlemin, insanın, dinin, ibadetlerin, ahlâkın, sosyal hayatın ve ebedî hayatın bilgisine en doğru kaynaktan ulaşılmasını sağlamıştır. Unutmayalım ki, bizler “İlim kadın erkek her Müslüman’a farzdır.” (Ebû Davûd, Edeb, 49) diyen Peygamber’in ümmetiyiz. Onun sözlerini doğru anlamak aramızdaki ayrılıkları giderecek, kendisine kavuşana dek bizi ümmet bilinciyle bir arada tutacaktır. Her şeyden önemlisi hadisleri doğru anlamak bizi Peygamberimize yakınlaştıracak ve Rabbimizin rızasını kazanmamıza vesile olacaktır. Peygamber Efendimizin çağları aşan örnekliğini, onun dilinden ve ilmî usullere uygun olarak anlatan kitap, siz değerli okuyucularıyla buluşmayı bekliyor.
-
Hadiste Metin Tenkidi
Elinizdeki kitap, hadislerin sonraki kuşaklara sağlıklı bir şekilde aktarılması yönünde İslâm bilginlerinin harcadıkları çabayı ana hatlarıyla ortaya koymaktadır. Kitap, yapılan çalışmaların eksikliklerine ve günümüzde hadis metinlerinin daha iyi değerlendirilebilmesi için yapılabileceklere de değinmektedir. Bu nedenle okurun, konuyla ilgili genel bir bakış açısı kazanacağı, geçmiş bilginlerin çabalarının boyutunu görebileceği ve günümüzde yapılması gerekenlerle ilgili bir bakış açısı kazanacağı ümit edilmektedir.
-
Hafıza Koleksiyoncusu
“Unutma yetisi, insanlığa verilmiş bir ödül müdür yoksa ceza mı?
Bir tarafta hafızası en büyük düşmanı olan namıdiğer Hafıza Koleksiyoncusu, diğer tarafta ise unutkanlar ordusu…
İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde başlayan aksiyon, İstanbul Üniversitesi’nde doruğa ulaşacak ve Osmanlı Devleti’nin ilk başkenti Bursa’da son bulacak!
Şifreler ve esrarengiz sembollerle örülü macera, bizi eski bir resim tablosunun penceresinden, 15. yüzyıl İstanbul, Bursa, Rodos ve İtalya’sına götürüyor.
Cinayete kurban giden bir tarih profesörü, zehirli bir ustura ve asırlar öncesine ait gümüş bir sikke…
İstanbul’un eşsiz güzelliği eşliğinde, cinayetin izlerini yüzyıllar öncesinde arayan Şifre Bilimci Milas Ulukan’ın gerçeğe ulaşabilmesi için tarihin gizemli dünyasına girmesi gerekecektir. Zira tarih gerçeğin ta kendisidir!devamını oku
-
Hak Yolunun Esasları
İmam Gazali (rah), bu eserde itikad, edep, güzel ahlak ve seyru sülük konularında en lazım bilgileri özlü bir şekilde ortaya koymakta; aynı zamanda Ehl-i Sünnet itikadına aykırı olan mezhep ve düşünceleri değerlendirip reddetmektedir.
-
Hakikat Arayışı el-Münkız Mine’d-Dalal
İslam düşüncesinin zirve isimlerinden olan İmam Gazzâlî’nin, yüzyıllar boyunca tartışmaların odağında olmuş meşhur eseri el-Münkız Mine’d-Dalâl, kendi çağındaki İslâm düşüncesi fikir ve inanç hareketlerini ele almasının yanı sıra şüpheciliğe dair ortaya koyduğu ve o güne kadar benzeri görülmemiş yorumuyla da İslâm düşünce tarihinin en özgün metinlerinden birisidir. Kısaca el-Münkız olarak bilinen bu meşhur eser, Gazzâlî’nin kendi düşünce dünyasındaki büyük değişim ve gelişimi anlattığı bir tür otobiyografik metindir. Elinizde tuttuğunuz metin, dünyanın çeşitli kütüphanelerinde çok sayıda yazma nüshası bulunan el-Münkız’ın bilinen en eski nüshası baz alınarak ve diğer nüshalarla karşılaştırılarak hazırlandı. Gazzâlî’nin hakikat arayışının bir çeşit günlüğü de olan bu büyük eser, erken dönemlerden itibaren hem İslâm dünyasında hem de Batı’da büyük bir ilgiyle karşılanmıştır.
-
Hakikat Çağrısı Ey Oğul – Eyyühe’l-Veled -Ledünni İlim Risalesi
Elinizdeki eserde İslâm düşüncesi tarihinde bir dönüm noktası olan Gazzâlî’nin iki metni bir arada yer alıyor. Risalelerden ilki olan Ey Oğul / Eyyühe’l-Veled, Gazzâlî’nin talebelerinden birisinin sorduğu bazı sorulara cevap olarak kaleme alınmıştır. Soruları soran kişi, yıllar boyunca öğrendiği ilimlerden hangilerinin kendisine ahirette faydalı olacağını merak etmekte ve bununla ilgili meseleleri hocasının küçük bir risalede özlü ve derli toplu bir biçimde kaleme almasını rica etmektedir. Bu metin, ahiret yolunda yürüyen bir mü’mine kılavuzluk etmek üzere gerekli ilkeleri içeren ve yüzyıllar boyunca çok okunmuş olan bir risaledir. İkinci risale, tasavvuf ehlinin keşif ve ilham yoluyla elde ettikleri ledünnî ilmin imkânını ortaya koymak üzere kaleme alınmıştır. Dostlarından birisi ledünnî ilmi kabul etmeyen birinden bahseder, bu kişi ilimlerin ancak çalışılıp öğrenilerek elde edileceğini savunmaktadır. Dostu, Gazzâlî’den bu konuyu temellendiren bir metin yazmasını rica eder. Gazzâlî de bu istek üzerine bilgi teorisi ve psikolojiyle alakalı olan bu önemli metni kaleme alır.
-
Hakikat İncinmesin
“İnsan kaderine doğru mu gider yoksa kaderi mi her hâlükârda insanı gelip bulur? Kader kendisine gittiğimiz midir, kendisinden kaçtığımız mı? Gidişlerin ve gelişlerin yolu sandığımız kadar net değil. Bazen gidiş zannettiğimiz şey, kaçmaya çalıştığımız yere hızlı bir dönüş olabiliyor.”
“Hakikat İncinmesin” dört kadının iç içe geçen hayatlarını; ölüm, mahremiyet, masumiyet, hatıralar, yaşlılık ve gençlik üzerinden başlatılan bir sorgulamaya dönüştürüyor. Fatma Barbarosoğlu bu romanında okuyucusunu yakın tarihin değil, yakan tarihin bellek duraklarında ağırlıyor.
-
Hakikatin Dengesi Hadis Okumaları -2
Güneşin bir olmakla birlikte birçok rengi ve her renginin de farklı tonları olduğu gibi, Hakikat birdir ama çok renkli ve çok boyutludur. O yüzden, hakikatten haberdar olmamız yetmez insanın; hakikatin renkleri ve tonları arasında kıvamı ve dengeyi bulmamız da gerekir. Hakikatin Dengesi, işte bu gerçekten hareket ediyor; ve hadislerin ışığında, o kıvamın ve dengenin adresi olarak Resûlullah aleyhissalâtu vesselamın hayatını ve sünnetini gösteriyor. Münkir, hakikatsizlikten bunalır; mü’min ise hakikatin dengesini bulamamaktan. Bu sebeple yalpalayan hayatlarımız ve bunalan ruhlarımız için, Resûl-i Ekrem aleyhissalâtu vesselamın sünnetinden devşirdiği meyveler ve çarelerle, Hakikatin Dengesi’nin söylediği çok şey var.
-
Haklar ve Vazifeler
Mehmed Zahid Kotku Hocaefendi’nin (rha.) kaleme almış olduğu elinizdeki kitap daha önce Ana Baba Hakları adıyla yayınlanmıştı. Ancak Osmanlıca el yazması orijinal nüshası incelendiğinde müellifin kitaba herhangi bir isim vermediği anlaşılmıştı.
Ana Baba Hakları adı müellif tarafından verilmediğinden ve içeriği tam kapsaması açısından kitap için Haklar ve Vazifeler ismi daha uygun bulunmuştur.
Zira ebeveynin çocukları üzerindeki hakları ağırlıklı olarak işlenmesine rağmen kitapta ana hatlarıyla şu başlıklar bulunmaktadır: Allah’ın kulları üzerindeki hakları, Peygamberimiz’in ümmeti üzerindeki hakları, alimlerin hakları, ana-babanın evlâdı üzerindeki hakları, evlatların ebeveyn üzerindeki hakları, karı-kocanın birbirleri üzerindeki hakları, komşu hakları, akraba hakları, hayvan hakları, devlet, millet ve memleket hakları, kaçınılması gereken günahlar ve nefsin mertebeleri.
Eserde öncekinden farklı olarak; âyetlerin tercemesi olmayanlarının çevirisi verilmiş, hangi sûrenin hangi âyeti olduğu belirtilmiş, hadislerin kaynakları gösterilmiştir. Kimi kelâm-ı kibâr ve şiirlerin orijinali tespit edilip kaynakları verilmiştir. Metinde geçen ve günümüz insanının anlamakta güçlük çekeceğini düşündüğümüz kimi kelimeler, çok kısmî de olsa sadeleştirme yoluna gidilmiştir. Eserin sonunda bir kaynakça çıkarılmış ve istifadeyi kolaylaştırmak için analitik dizin hazırlanmıştır.
Eserin müellif nüshası olan aslı, büyük boy, çizgisiz, kalın, beyaz bir deftere Arap harfleriyle Osmanlıca olarak yazılmıştır.
İstifade edilmesi niyazıyla…