-
Delifişek
Brezilyalı Jose Mauro de Vasconcelos’un, kendi yaşam kesitlerinden yola çıkarak yazdığı Şeker Portakalı’nı Türkiye’de yediden yetmişe herkes severek okuyor. Romanın kahramanı küçük Zeze, çocukların en yakın dostu; büyüklerin de yüreklerine yerleşmiş bir sevgili çocuk. Şeker Portakalı’nın devamı ve ikinci bölümü olan Güneşi Uyandıralım’daki Zeze biraz daha büyümüş, artık okullu olmuştur. Küçüklüğündeki sevgili dostu, dert ortağı Şeker Portakalı fidanı yoktur, ama bu kez yüreğinde sevimli Kurbağa’sı vardır. Bu dizinin üçüncü bölümü olan Delifişek’te Zeze’yi daha da büyümüş bulacaksınız. Zeze artık delikanlı olma yolundadır. Yaşamın katı gerçekleriyle karşı karşıyadır. Haklarını aramakta, özgürlüğü yaratmaya çalışmaktadır.
-
Deliliğe Övgü
İnsan yaşamının ilk dönemi olan çocukluğun, bütün dönemlerinin en keyiflisi, en tatlısı olduğu yanlış mıdır? Çocuklar sevilir, öpülür, kucaklanır, okşanır, bir düşman bile onları sevip pışpışlamadan duramaz. Hiç düşündünüz mü neden? Çünkü daha doğar doğmaz doğa, onları bir çeşit deliliğe bulamış, bu tatlı sarhoşluğun havasıyla sarmalamıştır; bu hava, çocukların etrafındakileri büyüler, çabalarının karşılığını verir ve bu küçük yaratıkların gerek duydukları iyilikseverliği ve koruyuculuğu almalarını sağlar.
-
Delilim Yok Kalbimden Başka
Bir sarı çiçek bulmalı şimdi.Oturup başına bir türkü söylemeli : ‘’Ben bağrımı toprak sandım taş imiş / Meğer taşa tohum ekilmez imiş .‘’ Bir sarı çiçek olmalı şimdi.Başında türkü söyleyen adama dönüp bir şiir okumalı : ‘’Taş taş değildir bağrındır taş senin / Nereni nasıl yaksın söyle bu ateş senin.’’ Adam çiçek kokmalı o an, çiçek türkü yakmalı.Adamın yüzü sararmalı mahcubiyetten, Çiçeğin yüzü ağarmalı aşktan . Çiçek yüzünü adama dönmeli, adamın yüzü çiçeğe dönmeli. Adamla çiçek bir olmalı. Erimeli çiçek adam. Bir kalp kalmalı ondan geriye. Yokladıkça Allah, kokladıkça ah diyen bir kalp… ‘’ Elif lâm ra ‘’ İşte bütün hikaye …
-
Delilleri ile Müslüman Kadının Fıkıh Kitabı
Müslüman kadının; namaz, oruç, zekât, hac, umre gibi ibadetlerinde kendisini ilgilendiren hükümlerin yanı sıra evlilik, boşanma, nafakalar, cenaze, hadler, yiyeceklerde helal ve haramı belirleyen prensipler gibi muamelâtla ilgili bahislerde kadının durumunu açıklayan bu eser; sadece bir ilmihal kitabı olmayıp Müslüman genç kız ve kadının her yönünü, çağımızın gereklerini ve problemlerini de göz önünde tutarak ele alan bir fıkıh kitabıdır. Ezher Üniversitesi Şeriat Fakültesi mezunu yazar İbrahim Muhammed el-Cemel elinizdeki eserini kendi ifadeleri ile şöyle tanımlamaktadır: “Müslüman kadın için bir çalışma ortaya koymak istedim. Bunu evinde bulundur sun, günlük hayatında ibadet veya muamelât ile ilgili herhangi bir ihtiyacı ol duğu zaman ona başvursun diye… Bu nedenle temel kitapları ve uzun fıkhî araştırmaları inceledim, bu konudaki ki tapların kaynaklarına başvurdum, hukukçularla beraber oturup kalktım, konu ları etraflı bir şekilde onlarla birlikte inceledim; eleştirdim, görüş lerimi belirttim. Gerekli gördüklerimi söyledim, görmediklerimi bir kenara bıraktım ve en sonunda bu çalışma ortaya çıktı. Müslüman kız kardeşim; şunu bilmen gerekiyor ki âlimler arasındaki ihtilaflar, Yüce Allah’ın Müslümanlar hakkında dilediği bir rahmetin gereği ortaya çıkmıştır. Ta ki Allah, ibadetlerinde ve muamelâtında onlara ge niş bir imkân tanımış olsun. Resulullah’ın (s.a.) dışında kalan her insanın sözlerinden bir kısmı alınabilir ve bir kısmı reddedilebilir. Ben daha kuvvetli delile sahip bir görüş gördüğüm taktirde onu zikrettim. Delillerinin kuvvet itibariyle birbirine eşit olduklarını gördüysem, bu konuda ih tiyacına uygun olanı seçmek üzere durumu se nin gözlerinin önünde bıraktım. Allah’ın izniyle onların hepsi de doğrudur. Eğer konu ile ilgili farklı ve teferruata dair görüşler varsa bu ko nuda söylenenlerin hepsini ortaya koymaya ça lıştım. Daha sonra bunların özetlerini yaparak konu ile ilgili görüşümü belirttim. Fazla açıklama gereken yerde açıklama yapmaya, özlü konuş mak gereken yerde ise özlü söylemeye çalıştım.”
-
Dem
“Bazı şeylerin hayali güzeldir, kendisi değil… Her şey bir hayalle başladı aslında. Önce aşkı hayal ettim. Sonra bir âşık ve hayalime aşk ettim sonra. Sana anlattıklarım bir hurafeye dönüşmüş garip bir mezarın hikâyesi… İnanmak zor belki, lakin inanmamak daha zor. İstanbul; aşkın gönle düştüğü şehir, aşkın hayalle örtüştüğü, ölümle buluştuğu şehir… Her taşında bir aşkın izi var. Aşk var kâri, aşk var. Şükür ki var. Ve ben işte İstanbul’un bu aşklarının efsaneye düşmüş hâlini anlattım sana. Aşk… Ve ölüm… Ve hikâye… Bil ki aşk için gönül lazımdır, gönlü bilmek lazımdır ve bilmek için de ölmek lazımdır. Demem o ki aşk gönlün, ölüm de ömrün zekâtıdır. Ve aşk gönlün; ölüm de ömrün kirini alır da gider. Bu yazdıklarımın hepsi doğrudur demiyorum sana. Doğru ve gerçek olanları da var elbet. Lakin ben yalnızca hayal ediyorum. Zira bazı şeylerin hayali güzeldir, kendisi değil.” Fatih Duman, Dem’de, sizi, Telli Baba’nın gizem ve hüzün dolu öyküsünü okumaya davet ediyor…
-
Demir Ökçe
Jack London’ın Demir Ökçe’si distopya edebiyatının ilk örneği olarak kabul edilir. Günümüzden yüz yılı aşkın bir zaman önce kaleme aldığı eserinde London, çok eski ama hiç eskimeyen bir hikâyeyi konu edinir. Ezen ve ezilen mücadelesi tüm çıplaklığıyla gözler önündedir. Amerika Birleşik Devletleri’ni pençesine almış olan Oligarşi, namıdiğer Demir Ökçe tüm şiddeti ve gaddarlığıyla emekçilerin üzerine yürümektedir. Tröstler, ekonomik ve siyasi ilişkiler, faşist devlet yapılanması sanki daha o zamandan yirminci yüzyılda insanlığın yaşayacağı acı olayların habercisi gibidir…
-
Dengi Dengine Evlilikler
Evlilik bir “yaşam birliğine” imza atmak demektir. Yaşam birliğinin temelinde ise paylaşım vardır. Evlilik iki hayatı bir çatı altında toplayıp, o çatının altında sevinci, hüznü, mutluluğu, derdi ve umudu bölüşmektir. İşte bu, evlilik bilincidir. Sırf yalnız yaşlanmamak, kendini maddi ya da manevi güvence altına almak ya da sadece çocuk sahibi olmak için evlenmek, evlilik bilincinden uzak yaklaşımlardır. Bu saydıklarım zaten her evlilikte olan istekler fakat bunlar, evliliğin nedeni olarak değil sonucu olarak kıymetli ve anlamlıdır.
Evliliğin en temel yapı taşı ‘DENKLİK’ nedir ve neden önemlidir?
Evlilik birliğini anlamlı kılacak birçok güzelliği nasıl ve neden kaçırıyoruz?
Eş seçiminde nelere dikkat edilmelidir?
Mantık evliliği mi aşk evliliği mi? Peki ya ikisi birden mümkün değil mi?
Evlenmek isteyip de evlenecek insan bulamadığını söyleyenlerin gözden kaçırdığı şey ne olabilir?
Evlilikte eşler neden birbirinden uzaklaşır?
Evliliği sürdüren aşk mı yoksa anlayış mıdır?
Eşlerin evliliklerde yaptığı en yaygın yanlışlar nelerdir?
Bu kitabı modern zamanın kıskacında can çekişen evliliklere merhem olmak, evlenecek gençlere naçizane rehberlik etmek, evliliğin psikolojisini ve patolojisini değerlendirmek, bununla beraber evlilikte unuttuğumuz değerleri yeniden hatırlatmak amacıyla yazdım. Hayatınıza, algı ve duygu dünyanıza dokunmak niyetiyle… -
Deniz Feneri
Yirminci yüzyılın usta kalemlerinden Virginia Woolf’un edebiyata armağanı “zihin akışı tekniği”yle Deniz Feneri’nde tanışıyoruz. Abartıdan uzak, sahici roman karakterlerinin gündelik hayatında gezinirken; kuşak çatışması, Viktoryen Dönemi’nin kadın ruhu ve sınıfsal çatışma üzerine düşünüyorsunuz. Benzerine az rastla¬nır bir yalınlıkla insanların iç dünyalarına eğilen Woolf, zıtlıklar, ironiler ve tahlillerle eserini ölümsüz kılıyor.
-
Deniz Ne Renktir?
Koala, denizin rengini sorduğunda, Koala, denizin rengini sorduğunda, farklı yanıtlar alır. Bu yüzden cevabı farklı yanıtlar alır. Bu yüzden cevabı kendi bulmaya karar verir.
-
Der Charakter des Propheten Muhammad (s. a. s.)
Liebe Mütter und Väter,
ob jung oder alt – alle Menschen sollten das Leben unseres Propheten (s.a.s.) kennenlernen, der von Allah (s.w.t.) damit beauftragt wurde, den Menschen die letzte Offenbarung zu überbringen. Denn diese Nachricht, die unser Prophet (s.a.s.) brachte, ist der einzige Weg zur Rettung der Menschheit. Es ist wichtig für uns, wie der Gesandte Allahs (s.a.s.) , der als Barmherzigkeit für das gesamte Universum entsandt wurde, diese Offenbarung verstand und sie in seinem Leben umsetzte.
Diese Buchreihe besteht aus vier Werken: „Das Leben des Propheten Muhammad (s.a.s.)“, Der Charakter des Propheten Muhammad (s.a.s.)“ und „Geschichten aus dem Leben des Propheten Muhammad (s.a.s.)“ von Hamit Yolcu sowie „Die Gefährten des Propheten Muhammad (s.a.s.)“ von Muhammed Emin Yildirim.
In dieser Reihe wird die Ära, in der unser Prophet (s.a.s.) und seine Gefährten (die Sahaba) lebten, in Anlehnung an Informationen aus Sahih-Werken, in kindgerechter Weise beschrieben.
-
Der Kleine Prinz
“‘Der kleine Prinz’ ist kein Kultbuch, dafür hat es zu viele unterschiedliche Lesergruppen begeistert. Das schmale Buch, das als Kinderbuch gedacht war, lesen seit Generationen Groß und Klein in unterschiedlichsten Kulturen, Religionen und Milieus. Das Märchen vom Prinzen, der auf seinem Planeten eine Rose und drei Vulkane besitzt, wurde in mehr als 110 Sprachen übersetzt. ” – Das Bild
-
Der Milli Görüş Leader Prof. Dr. Necmettin Erbakan
„Ihr könnt es nicht machen. Wieso? Ihr glaubt, dass ihr Brot machen könnt, nur weil ihr Mehl, Wasser und Salz habt. Nein. Ihr habt eines vergessen. Um Brot machen zu können, benötigt ihr Hefe, Hefe, Hefe!“ Mit der Hefe meinte Prof. Dr. Necmettin Erbakan sieben überragende Leadership Eigenschaften für türkische Politiker, sieben Gottesgaben aus einer islamischen Perspektive: Bilgi/Birikim, Tecrübe, Hidayet, Feraset, Dirayet, Şuur, Vizyon. Diese Eigenschaften eines großen Leaders stehen im Zentrum dieses Buches.
Drei Mal wurde Prof.Necmettin Erbakan stellvertretender Ministerpräsident und im Jahre 1996 schließlich sogar Ministerpräsident der 54. türkischen Regierung. Einer der größten Leader in der Türkei und in der islamischen Welt beschrifte Wege, die in der größten Leader in der Türkei und in der islamischen Welt beschritt Wege, die in der türkischen Geschichte kein anderer zuvor gegangen war und entwickelte die „Milli Görüs-Weltanschauung“.
Sowohl diese Begriffe als auch die Biographie und das politische Leben Erbakans werden erläutert. Eigene Kapitel widmen sich der Weltanschauung sowie der Vision von Milli Görüs und Erbakan. Ebenso werden die D-8 Organisation und die gerechte Wirtschaftsordnung behandelt, Der Leser erhält außerdem durch authentische Schilderung von Weggefährten Erbakans einmalige Einblicken dessen Leadership Eigenschaften, die ihm die Möglichkeit eröffnen, Erbakan richtig zu verstehen
-
Der Prozess
Jemand mußte Josef K. verleumdet haben, denn ohne daß er etwas Böses getan hätte, wurde er eines Morgens verhaftet. Die Köchin der Frau Grubach, seiner Zimmervermieterin, die ihm jeden Tag gegen acht Uhr früh das Frühstück brachte, kam diesmal nicht. Das war noch niemals geschehen.
-
Der Weg nach Mekka
Muhammad Asad ist einer der bedeutendsten muslimischen Intellektuellen des 20. Jahrhunderts. Sein Weg führte ihn aus der Welt seiner jüdischen Familie und aus Europa in die muslimische Welt nach Arabien. Lebendig und spannend schildert Asad seine Bekehrung in Berlin, seine abenteuerlichen Wüstenerfahrungen in Arabien, die Verstrickung in die politischen Verhältnisse der Zeit und die Beteiligung am Freiheitsstreben der islamischen Länder. Beeindruckend sind die Intensität seiner Darstellung, die Echtheit seiner Überzeugungen und die Authentizität seiner Erfahrungen. Entsprechend überwältigend ist die Resonanz auf dieses Werk in der gesamten Welt bis heute. Wahrscheinlich gibt es kein Buch – außer dem Koran selbst -, das den Islam in ähnlicher Weise Millionen von Menschen nahe gebracht hat.
Über Muhammad Asad:
Muhammad Asad (1900-1992) wurde als Leopold Weiss im galizischen Lemberg (damals Österreich, heute Ukraine) in einer jüdischen Familie geboren. Sein Großvater väterlicherseits war Rabbiner. Asad sprach fließend Hebräisch, besaß Tora- Kenntnisse wie ein Rabbiner, studierte in Wien Psychoanalyse und Philosophie, brach das Studium ab, verkehrte in literarischen Zirkeln in Berlin und wurde Journalist.
Auf Einladung seines Onkels kam er nach Palästina und bereiste den Orient, nun als Sonderberichterstatter der Frankfurter Zeitung (heute FAZ). Die arabische Welt, der er antizionistisch eingestellt war faszinierte ihn und der Übertritt zum Islam war verknüpft mit einem gewissen idealisierten Bild des Beduinen. Asad war aber mehr als ein abenteuerlustiger Romantiker, den Übertritt zum Islam hat er sich nicht leicht gemacht. Dahinter stand sicherlich auch die Suche nach einer neuen kulturellen Identität angesichts des verbreiteten Antisemitismus und der Suche nach Sinn und einem neuem Zusammenleben (da er den westlichen Materialismus ablehnte).
-
Derin Çin
DERİN ÇİN’i tanımaya hazır mısınız? Çin istihbaratının ilk defa duyacağınız dünyadaki şaşırtıcı faaliyetleri, Çin derin devleti, Çin’in dünya denizlerindeki yayılım alanları, dünya ülkelerindeki yapılanmaları, devletlere hâkim olma planları, Afrika ve Latin Amerika’yı saran hegemonyası, tüm Asya’yı kuşatan faaliyetleri, dünya enerji savaşlarındaki güçlü ve ürpertici hamleleri… Çin’in Doğu Türkistan’da uyguladığı tüm politikalar, Doğu Türkistan’ın dünü ve bugünü, tarihî kahramanları ve direnişi, İslam’ın Çin’e yayılması, Sultan Abdülhamit’in Çin siyaseti, Mao devrimi ve Mao döneminin ürperten faaliyetlerinin perde arkası, komünist devrim için Mao’ya destek olan tüm Yahudilerin isimleri ve görevleri… Çin’in altın ve finans savaşlarındaki gücü, dünyaya yayılan dijital kuşatması, tüm dünyayı saran şaşırtıcı kültürel faaliyetleri, Orta Doğu ve Akdeniz’deki hamleleri, bölgesel ve küresel ticareti ve biyoteknoloji savaşı, ekonomi ve silah gücü, eğlence ve spor alanlarında tüm dünyada attığı kuşatıcı adımlar… Ve ve ve… Sinsi, katil ABD’nin Çin ile mücadele ediyorum diyerek ve Çin ile korku salarak diğer ülkeleri kuşatması, devletler üstü güç olan şeytani küresel aklın tüm bu aşamalardaki tarihî ve güncel planları… Bilmek, insana en ağır yüktür. Bilmeye dayanabilecek misiniz?
-
Derin ve Gizli Devlet Gazetecisi Olarak İtiraflarım
Erdoğan Siirt seçimlerinin yenilenmesi karşılığında Baykal’a
ne söz verdi?
Erdoğan ve Büyükanıt’ın Dolmabahçe görüşmesindeki büyük sır ne? İkili kimin cumhurbaşkanı olmasında anlaştı? O kişi neden aday bile olamadı? Büyükanıt tutulmayan söze rağmen neden hep sustu?
Emine Erdoğan – Hayrunnisa Gül kavgasının perde arkası…
AKP’yi kapatma davasında Pentagon nasıl bir rol oynadı?
Önder Sav’ın Baykal’a operasyonda yer almasını kimler,
nasıl sağladı?
İstihbarat Başkanı’nın açıkladığı o cinayetler…
Komando kamplarının arkasındaki CIA ile bağlantılı o isim kimdi?
O AKP’li milletvekiline “Ben MİT Müsteşarlığı değil, CIA şube müdürlüğü yaptım” diyen kimdi?
Muhsin Yazıcıoğlu’nun işaret ettiği Alparslan Türkeş – Kasım Gülek ilişkisinin sırları…
Muhsin Yazıcıoğlu telefonda Fethullah Gülen’e en son ne söyledi?
Erdoğan ile Perinçek arasındaki esrarengiz ilişkinin perde arkası… -
Derin Yapı / İslam-Türk Felsefe-Bilim Tarihinin Kavram Çerçevesi
İslam medeniyetinde tarihî süreç içinde, siyasi iktidarların değişmesine karşın ulemanın yüklendiği bir ilmî süreklilik söz konusudur. Söz konusu ilmî süreklilik İslam medeniyetindeki hem hayat görüşü hem de dünya resmi kavramlarındaki sürekliliğin de temelini oluşturur. Ancak derin-yapıdaki bu süreklilik, aynı zamanda nazarî ve istidlâlî yöntemlerle üretilen kavram ve yargılardaki değişim ve oluşumların da nedenidir. Değişik zamanlarda kaleme alınan bu çalışma, hem İslam-Türk felsefebilim tarihindeki derin-yapının nazarî ve istidlâlî kavram ve yargı uzayında yaşadığı değişim ve oluşumları tarihî bağlamı içinde ele alıyor, hem de gelecekte İslam hayat görüşü çanağında yeniden üretilecek felsefe-bilim bakış-açılarının nazarî ve istidlalî kavram ve yargı imkânlarına tarihî deneyimi yorumlayarak işaret ediyor.
-
Dersimiz Namaz
“Merak Ediyorum Dizisi’nin yazarından sitcom tadında bir kitap!” Aşırı derece zeki ama bir o kadar da yaramaz İdris Takacı ve kankası Tacettin Taci, cimcime sınıf başkanı Safinur Tazenane, her yere altın kalpli papatya resimleri çizen lepiska saçlı Mahpeyker Çıtırak, haksızlığa hiç gelemeyen gözü kara Cemile Mürdüm ile sıra arkadaşı Nefise Gügüm, ismi sorulduğunda rüzgarda bir çiçek gibi titreyen zerafet timsali Ayşe Melek, durmadan not alan arka sıralardaki esrarengiz öğrenci ve çok acayip sıradışı bir öğretmen Halis Muhlis! Hepsi ve daha fazlası Ümmüş Pörtlek Ortaokulu 5-A sınıfında! * * * – Günaydın çocuklar! – Günaydın öğretmenim! – Hanımefendiler, beyefendiler! Bugünkü dersimizin konusu namaz. Ve size bunun sıkıcı bir ders olmayacağına dair garanti veriyorum!
-
Dersimiz: Güzel Ahlak
Aşırı derecede zeki ama bir o kadar da yaramaz İDRİS TAKACI ve kankası TACETTİN TACİ, cimcime sınıf başkanı SAFİNUR TAZENANE, her yere altın kalpli papatya resimleri çizen lepiska saçlı MAHPEYKER ÇITIRAK, haksızlığa hiç gelemeyen gözü kara CEMİLE MÜRDÜM ile sıra arkadaşı NEFİSE GÜGÜM, ismi sorulduğunda rüzgarda bir karahindiba gibi titreyen zerafet timsali AYŞE MELEK, durmadan not alan arka sıralardaki ESRARENGİZ ÖĞRENCİ ve çok acayip sıra dışı ÖĞRETMEN HALİS MUHLİS! Hepsi ve daha fazlası ÜMMÜŞ PÖRTLEK ORTAOKULU 5-A sınıfında! – Günaydın çocuklar – GÜNAYDIN ÖĞRETMENİM! – Hanımefendiler, beyefendiler! Bugünkü dersimizin konusu GÜZEL AHLÂK ve size bunun sıkıcı bir ders olmayacağına dair garanti veriyorum!
-
Dersimiz: Messi / Futbol Akademisi
Attıkları gollerle milyonları sevince boğan yeşil sahaların yıldızlarını daha yakından tanımaya hazır mısın?
O zaman haydi bakalım “Futbol Akademisi’ne.”
Emre’yle birlikte antremanlarda ter dökerken hayallerinin futbolcusu Messi’yi daha yakından tanıma fırsatı bulacaksın.