Sehe 3401–3420 zwischen insgesmt: 3487

  • Şehzadebaşı Sohbetleri – 2 cilt

    Bunun için Müslüman,hadis kelimesini imanın gereği olarak dinler,’hadismiş’demez, Resulullah’a hicret etmek gibi bir şey’der.Medine’ye gidemeden yüreği medineleşmiş Müslüman bu Müslümandır.Ona o zaman her yer Medine olur.TıpkıResulullah’ı
    görmediği halde Resulullah’ın onu görmek istediği bir adam olmaya hak kazanan Üveysi’l Karni’de olduğu gibi.

    Bu sebeple kardeşlerim ,sünnetdemek,Resullulah’ın hadisi demek,bizim için şu fani dünyaya baktığımız pencere demektir.Ebubekir’in mağarada gördüğünü görmek demektir. Resulullahsallallahu aleyhi ve sellemin yanında kılıç kullanarak şehit olmak için mücadele eden Müslüman gibi bende herhengi bir sünnete sarılırken kendimi Hamza ile buluşacağı
    eylemi gerçekleştiren bir Müslüman? olarak görebiliyorsam ideali büyük bir Müslümanım demektir.

    Bugün Resulullahsallallahu aleyhi ve sellemin mübarek vücudu,peşinden gidilen bir vücut olarak aramızda olmasa da,onun mübarek sünneti bağrımızda olduğu sürece, beğenmek beğenmemek,şartlarınıbelirlemek,sıcak-soğuk gibi bir tercih yapmadan
    buradayım ya Resulullah!’ diyebiliyorsak Ebubekir’in tavrıyla özdeşleşmiş bir tavırda bulunduğumuz için inşallah cennetide on binlerce sahabi ile beraber paylaşacağız.”

    8,90
  • Seküler Çağ

    Kitabın odak noktası, kamusal kurumlarda dinin rolü ve dini inançların hayatımızda ne kadar yer kapladığı değil, tüm bunlardaki değişimi mümkün kılan koşullar.
    (Jonathan Derbyshire, Philosopher’s Magazine)

    Bu Charles Taylor’ın gerçekten büyük önem taşıyan, çığır açan bir kitabı, çünkü burada, tüm sekülarizm tartışmasını yeni bir kalıba dökmeyi başarıyor. Yaşadığım süre içerisinde yazılmış en önemli kitaplardan biri . (Robert N. Bellah)
    Tanrı’ya, hatta belirli bir dine inanmamanın neredeyse imkânsız olduğu zamanlardan, dini inanışların “bireysel tercih” olarak görüldüğü ve akılcılaştırılmak zorunda hissedildiği günümüze nasıl geldik?

    2007’de yayımlandığı günden bu yana dünya çapında büyük ses getirmiş ve Templeton ödülünü kazanmış olan Seküler Çağ ’da Charles Taylor, beş yüzyıla yayılmış sekülerleşme sürecini anlamak için modern bilimin doğuşuyla kaybedilen şeylere değil, bu bilimi mümkün kılan “toplumsal tahayyüldeki” değişimlere bakmamız gerektiğini söylüyor.

    Taylor Batı kültür tarihinin bu uzun kesitini olağanüstü bir incelikle yansıtırken, bir yandan da günümüz koşullarında, aşkın bir varlıkla bağlantılı bir hayatın olanakları üzerine felsefi bir tartışmaya girişiyor.

    16,89
  • Selahattin Eyyubi

    Selahattin Eyyubi tarihin ender yetiştirdiği şahsiyetlerden biridir.Bugüne çok benzeyen bir zaman diliminde bu coğrafyada birlik bütünlüğü sağlamış ve haçlıları mağlup ederek Kudüs’ü yeniden İslam hakimiyeti altına almıştır.

    Bu eser özellikle okullarımızda çocuklarımızın bu müstesna şahsiyeti tanımaları için piyes olarak oynanmak üzere yazılmıştır.

    6,79
  • Semerkant

    “Titanic’te Rubaiyat! Doğu’nun çiçeği Batı’nın Çiçekliğinde! Ey Hayyam! Yaşadığımız şu güzel anı görebilseydim!” Amin Maalouf, “Afrikalı Leo”dan (YKY, 1993) sonra bu kez Doğu’ya, İran’a bakıyor. Ömer Hayyam’ın Rubaiyat’ının çevresinde dönen içiçe iki öykü… 1072 yılında, Hayyam’ın Semerkant’ında başlayan ve 1912’de Atlantik’te bit(mey)en bir serüven… Bir elyazmasının yazılışının ve yüzlerce yıl sonra okunurken onun ve İran’ın tarihinin de okunuşunun öyküsü/tarihi…

    7,94
  • Sen Ben ve Çocuklarımız

    Aile içinde yaşanan çatışmalarda hangi iletişim kanallarını kullanabiliriz? “Yemicem işte!” diye direten çocuklara ne demeli? Çocuğunuzun yemek seçmesinin nedeni siz olabilir misiniz? Özgüvenin azı karar, fazlası zarar mı? Çocuğumuzun strese girdiğini nasıl anlarız? Evdeki Facebook-Twitter krizlerini nasıl aşarız? Çocuğu benliğini zedelemeden eleştirmek mümkün mü? “Aman çocuğum üzülmesin” derken çocuğa iyilik mi ediyoruz kötülük mü? Hangi çocuklar tırnak yer? Kardeş kıskançlığı mı rekabet mi? Çocuğunuz geceleri korkuyla uyanıyor mu? Çalıştığı halde bir türlü derslerde başarılı olamıyor mu? Çocukluk döneminde önümüze çıkan engeller kendimizi geliştirme fırsatı olabilir mi? Her ailede yaşanan ufak çaplı krizler, çözümü mümkün sorunlar ve “çocuk eğitimi” denince anne babaların ilk aklına gelen, en çok güven duydukları bir isim; Prof. Dr. Nevzat Tarhan. “SEN BEN VE ÇOCUKLARIMIZ” anne babalar için güvenilir bir rehber kitap, hatta bir yol arkadaşı…

    8,90
  • Sen On Yedi Yaşımsın

    Mirac Cağrı Aktaş İlknur Mustu
    Seni ”canımın içi” diye sevecek birini kaybettin.
    Şimdi hiçbir can nefes olmayacak sana.
    Daha çok sevileceğini umarak gittiğin yerde sıkışırsa kalbin, elini kalbine koy. Çünkü o acı benim.
    O sıkışmayla sana, bizi bitirme çabalarını ve hiçe sayışlarını hatırlatmaya geleceğim.
    Biliyor musun sevgilim? Seni sevdim.
    Bir insan hayatında ne kadar çok ve ne kadar güzel sevebilirse, o kadar sevdim.
    Bu da benim yenik zaferim…
    Sen benim ilk çaresizliğim, sen benim ilk yenilgimsin.

    7,94
  • Sen Yanımda Ol Yeter

    Yayın Tarihi: 2018-08-06
    ISBN: 6052690178
    Baskı Sayısı: 1. Baskı
    Dil: TÜRKÇE
    Sayfa Sayısı: 296
    Cilt Tipi: Karton Kapak
    Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
    Boyut: 13.5 x 21 cm

    10,24
  • Seni Anlıyorum Çocuk

    Çocuğunuzu ilk kucağınıza aldığınız anı hatırlıyorsunuz değil mi? Ne kadar kaygılı, korkak, acemi, ne yapacağını bilmeyen; aynı zamanda da ne kadar mutluydunuz… Birçoğumuz psikolojik ve fiziksel şiddetin normal karşılandığı dönemde büyüdük. Hiçbirimiz geçmişe dönüp de kendi çocukluğumuzda bize yapılan hataları düzeltemeyiz. Ama kendi çocuğumuzun geleceğini mutlu bir çocukluk üzerine inşa edebiliriz! Her anne ve baba gibi sen de zaman zaman çaresiz kaldın ve sabrın tükendi. Hiç istemediğin şeyleri yaptın belki… Ya da çocuğunu büyütürken karşılaştığın sorunlara bir türlü çözüm bulamadın… Belki de çocuk eğitiminde doğru bildiğin yanlışlar vardı! “Ben çocuğumu en iyi şekilde anlamak; sorunlarımı sevgi ve sabırla çözmek ve ona miras olarak mutlu bir çocukluk bırakmak istiyorum!” diyorsan bu kitabı mutlaka okumalısın. Ben bir anne olarak, bu kitabı okuyan herkese; çocuğunuz ile olan ilişkilerinizi sevgi, saygı, şefkat ve sabır üzerine yeniden inşa edeceğinizin sözünü veriyorum…

    7,94
  • Sevgi Ülkesi

    5 kitaplık bilgelik serisinde yazar, çocuklarımızı eğlendirirken öğretiyor, öğretirken eğlendiriyor. Anka Kuşu ile Alperen’in maceralarında, her bir kitapta ayrı bir ülkeye gidiliyor ve bu ülkelerde fazilet, erdem, ahlâk ve insanî değerler üzerine kurulu maceralar yaşanıyor. Bazen kıssa içinde kıssa ve rüya içinde rüya metaforlarıyla, çocuklarımızın eğlenirken aynı zamanda temel değerlerimizin farkındalığına varması amaçlanıyor.

    Alperen, artık Sevgi Ülkesi’nin kralıydı.
    Sevgi Ülkesi’nde kimse ruhsal bunalıma girmezdi, çünkü herkes bu ülkede yaşamaktan memnundu. Bu ülkede büyükler küçükleri sever, küçükler de büyüklere saygı duyardı. Yetişkinler de birbirlerini sever ve saygı duyarlardı. Doğaya, hayvanlara, bitkilere karşı da derin bir sevgi hissederdi bu ülkenin insanları…
    Sevgi Ülkesi kısa zamanda dünyaya örnek ve dört başı mamur bir ülke hâline gelir. Ancak Tilki Vezir, bir gün ansızın ordularıyla birlikte bu biricik ülkeyi işgal eder. Bakalım Alperen’in başına neler gelecektir?..

    5,64
  • Şeytan Arkadaşlık İsteği Gönderdi

    Kitap, -sizleri sıkmadan- bakmaya alışık olmadığınız bir tarz ve üslupla hayatın birçok alanına dokunuyor.
    Kitabın dili ve üslubunun yanı sıra içeriğindeki ilginçlikler ve kitaptaki Türkiye’de ilk olma özelliği taşıyan bazı sürprizler de sizleri şaşırtacak.
    Kitap hiç bitmesin isteyeceksiniz…
    Kitaptan dudak uçuklatan başlıklar:

    6,79
  • Şifalı Yemekler

    Kozmik Bilim ekibi (KOBİK) aralıksız süren çalışmalarına bir kitap daha ekledi. Bu çerçevede “Yaşam Enerjisi” dizisinin beşinci kitabı olan “Kozmik Bilim Işığında Şifalı Yemekler” uzun çalışma ve emekler sonucu siz okuyucularla buluştu.
    İnsanlığa faydalı olmak amacıyla ortaya çıkardığımız “Kozmik Bilim Işığında Şifalı Yemekler” isimli kitabın amacı karın doyurmak değil, sağlıklı beslenmeyi sağlamaktır. Bu hususta Tıp biliminin kurucusu ünlü hekim Hipokrat, “Yemeklerimiz ilaçlarımızdır. İlaçlarımız yemeklerimizdir” diyerek insan için bu çok önemli meseleye ışık tutar.
    Kozmik Bilimin şuuruna erenler için yemekler sadece karın doyurmak amacıyla yenmez. Yemeklerin bedenimize ve ruhumuza verdiği şifası göz ardı edilmeden, tefekkür boyutu da unutulamaz.
    Anadolu insanı olarak şifalı ve zengin bir yemek kültürümüz vardır. Orta Asya’dan başlayan göçlerden Selçuklu, Osmanlı ve Anadolu’ya dayanan bu zengin kültürün ürünü yemeklerimiz bütün dünya milletleri tarafından da çok beğenilmektedir.

    11,39
  • Simyacı

    Simyacı, Brezilyalı eski şarkı sözü yazarı Paulo Coelho’nun, yayınlandığı 1988 yılından bu yana dünyayı birbirine katan, eleştirmenler tarafından bir `fenomen’ olarak değerlendirilen üçüncü romanı. Simyacı, altı yılda kırk iki ülkede yedi milyondan fazla sattı. Bu, Gabriel Garcia Marquez’den bu yana görülmemiş bir olay. Yüreğinde, çocukluğunu yitirmemiş olan okurlar için bir `klasik’ kimliği kazanan Simyacı’yı Saint-Exupery’nin Küçük Prens’i ve Richard Bach’ın Martı Jonathan Livingston’u ile karşılaştıranlar var (Publishers Weekly). Simyacı, İspanya’dan kalkıp Mısır Piramitlerinin eteklerinde hazinesini aramaya giden Endülüslü çoban Santiago’nun masalsı yaşamının felsefi öyküsü. Sanki bir `nasihatnâme’: `Yazgına nasıl egemen olacaksın, mutluluğunu nasıl kuracaksın?’ sorularına yanıt arayan bir hayat ve ahlak kılavuzu. Mistik bir peri masalına benzeyen romanın altı yılda, yedi milyondan fazla okur bulmasının gizi, kuşkusuz, onun bu kılavuzluk niteliğinden kaynaklanıyor. Simyacı’yı okumak, herkes daha uykudayken, güneşin doğuşunu seyretmek için şafak vakti uyanmaya benziyor.

    8,90
  • Sineklerin Tanrısı

    “Sineklerin Tanrısı başlangıçta, ıssız bir adaya düşen çocukların serüvenlerini anlatan, küçükler için yazılmış bir öykü, R.M. Ballantyne’ın Mercan Adası’nın çağdaş bir uygulaması sanılabilir. Hatta Golding, kendine özgü buruk alaycılıkla, okuyucunun bu sanısını pekiştirmek istercesine, Sineklerin Tanrısı’nın başlıca iki kişisine Mercan Adası’ndaki çocuklardan aldığı Ralph ve Jack adlarını verir. Mercan Adası’nda Ballantyne, oldukça duygusal ve biraz da bön bir iyimserlikle, gemileri battıktan sonra Pasifik Okyanusu’nda ıssız bir adaya sığınan üç İngiliz gencinin, Büyük Britanya uygarlığının oldukça başarılı bir küçük örneğini nasıl yeniden kurduklarını anlatır. Golding’in Sineklerin Tanrısı’nda da bir mercan adası ve İngiliz çocuklar vardır. Ama altı ile on iki yaş arasında olan bu çocuklar, gelecekteki atom savaşı sırasında, güvenilir bir yere götürülmek üzere bindikleri uçak bir saldırıya uğradığı için bu mercan adasına düşmüşlerdir. Ve bu mercan adasında olup bitenler, Ballantyne’ın romanında olup bitenlere hiç mi hiç benzememektedir…

    10,24
  • Siyasal İslam Düşüncesinin Doğuşu ve Devlet

    İslam ve siyaset ilişkisi uzun zamandır gündemi işgal etmektedir.Yerli-yabancı birçok yazar konuya ilişkin eser kaleme almış,belki binlerce makale yazılmıştır.
    Tarihçi-yazar İbrahim Halil ER hocamız bu çalışmasında konuya tarihsel perspektiften bakmakta ve oradan günümüze ışık tutmaktadır:
    “İslam’da Siyasal düşünce ile ilgili tarih boyunca çok önemli kitaplar yazılmıştır. Bunlardan en meşhurları Maverdi’nin Ahkamu Sultaniyesi, Nizamulmülk’ün Siyasetnamesi, İbni Teymiyenin Siyasetüs Şeriyye kitabıdır. Bunların yanında fıkıh ve hadis kitaplarının ahkam bölümleri de bulunmaktadır. Ayrıca, kelam kitapları da bu konudaki tartışmalarla doludur. Yani siyasal mirasımız tahmin edilenden daha zengindir. Fakat bu mirastan gereği gibi yararlanamıyoruz. Bu mirasımızı günümüz toplumların ihtiyaçlarına ve günümüz sosyal yapıya göre yeniden değerlendirebilir ve yeni görüşler ortaya koyabiliriz.

    Bu çalışmayı yapmamızın amacı günümüzde de yoğun bir şekilde tartıştığımız siyaset konusunun İslami temellerini ve o temellerinin oluştuğu ortamı sizlere göstermektir.”

    10,24
  • Siyasette 35 Yil – 1

    “Bugün gelişmiş ülkelerde iki tür politikacı vardır.
    Birincisi, ülkesini dış sömürüden kurtarmak için çaba sarf eden politikacı.
    Diğeri ise ülkesini dış sömürüye alabildiğine açık tutan, bundan çıkar sağlayan politikacı.”
    Süleyman Arif Emre

    7,94
  • Siyasette 35 Yil -2

    “Bugün gelişmiş ülkelerde iki tür politikacı vardır.
    Birincisi, ülkesini dış sömürüden kurtarmak için çaba sarf eden politikacı.
    Diğeri ise ülkesini dış sömürüye alabildiğine açık tutan, bundan çıkar sağlayan politikacı.”
    Süleyman Arif Emre

    7,94
  • Siyasette 35 Yıl -3

    Bugün gelişmiş ülkelerde iki tür politikacı vardır.
    Birincisi, ülkesini dış sömürüden kurtarmak için çaba sarf eden politikacı.
    Diğeri ise ülkesini dış sömürüye alabildiğine açık tutan, bundan çıkar sağlayan politikacı.”
    Süleyman Arif Emre

    7,94
  • Siyasette Müslümanca Duruş

    Siyaset; Allah’ın el-Velî isminin insanda tecelli etmesiyle yeryüzünde İslâm’ı hâkim kılmak ya da var olan hâkimiyetini devam ettirmek; insanların müstakim çizgiden saptıklarında onları tekrar sırat-ı müstakime yönlendirmek ve onların dünyada emniyetlerini ve huzurlarını sağlamak amacıyla yönetimi kurumsallaştırma sanatıdır. Hedefi insanı mutlu ve huzurlu kılmaktır. Bunun için de hayatın tüm sorunlarını vahiy eksenli çözmektir. En azından biz siyasetten bunları anlıyoruz. Böyle bir siyasetin değerini ve önemini kabul ediyoruz. Gazzali’nin deyimiyle siyasetin bu şeklinin “ilimlerin en şereflisi olduğuna” inanıyoruz. Bu ilme şeref kazandıran amacı ve temel dayanaklarıdır. Hedef, ümmeti nebevi kurallar çerçevesinde Hz. Peygamber’e vekâleten yönetmek olunca, yapılan işin de değeri artmış olur. Müslümanların siyaseti bu bağlamda anlamaları çok önemlidir. Bu anlayış sadedinde İslâm, siyasetin üst bir kurum olduğunu kabul eder ve sıradan insanların elinde oyuncak olmasını istemez.

    6,79
  • Siyer ve İtikad Hz. Peygamberin Hayatına Taalluk Eden İtikadi Meselelere Dair Yazılar

    Hz. Peygamber (s.a.v.)’i tanımak, O’nun sünnet-i seniyyesi ve mekârim-i ahlakını öğrenmek denilince genellikle zihinlerde yerleşik olan kabul; meselenin siyer, megâzî, menâkıb ve şemâil eserleri okumaktan ibaret görülmesidir. Hâlbuki mezkûr alanlarda aktarılmış olan rivayetleri İslam’ın sunduğu peygamber tasavvuruna halel getirmeden anlamamızı sağlayacak olan, Hz. Peygamber (s.a.v.) ile ilgili itikadî kabullerimizin, temelde tereddütsüz ve sahih olarak inşa edilmiş olmasıdır. Bu temeli ihmal ederek İslam tarihini yahud hadisleri parçacı bir okumaya tabi tutmak Allah Resûlü ile ilgili, Müslümanları yanıltıcı neticeler verebilecektir, nitekim vermektedir.Ahir zaman din telakkisinin, modernist akımlar vasıtasıyla hayatımızdan çıkarmaya teşebbüs ettiği Hz. Peygamber (s.a.v.), O’nun sünneti ve nübüvvet konularındaki itikadî esaslar aslında Müslümanları tarihin en ciddi imtihanı ile karşı karşıya getirmektedir. Allah Resulünün getirdiği vahyi, tebliğ edicisini ademe mahkûm ederek anlama ve yaşama garabeti tarihin en trajik vakıasıdır. Müslümanın, ahir zamanın ayak kaydırıcı ve ebedî saadetten mahrum edici hezeyanlar karşısında dik durabilmesi ancak Hz. Peygamber (s.a.v.) hakkında bilmesi gereken itikadî esasları tahkiki olarak kavramasıyla gerçekleşebilecektir.

    Modernist akımların, suistimal ederek tahrip ve tahrif ettikleri noktaları işaretlemeye yönelik bu çalışma Ehl-i sünnetin; ‘Ebeveyn-i Resûl’, ‘Garanik Hadisesi’, ‘İntihar Rivayeti’, ‘İnşikak-ı Kamer’, ‘İsra ve Mi’rac’ gibi konu başlıklarındaki kabullerini ortaya koymaya matuf mütevazı bir gayrettir.

    7,94
  • Sıkı Dostlar / Çiftlikte Bir Gün

    Bartu, Necmettin ve Enes…
    Biri Hz. Hamza kadar cesur, diğeri en az profesör kadar zeki, bir diğeri de hoca kadar bilgili…
    Onları, ahırda süt sağarken, bir evi tamir ederken, belgesel çekerken ya da Çanakkale’de gezerken görebiliriz.
    Üç arkadaş ile beraber maceradan maceraya koşmaya hazır mısınız?

    3,34