Sehe 3121–3140 zwischen insgesmt: 3476

  • Fetö’nün Kumpası Bylock Zokası

    Mağdurların yaşadıkları sanıyorum ki bu kitabın tarihe kalacak en önemli bölümüdür. O nedenle biz, mağdurlardan gelen metinleri hiç değiştirmeden vermeyi istedik. Mağdurların bize gönderdikleri metinler sadece bunlardan ibaret değil. Çok sayıda metin var ve hepsini yayınlamak bu kitabın hacmini aşardı. Belki ileride müstakil bir kitap haline getirilebilir.

    Hatta getirilmelidir de. Bunları okuyan bir kamu görevlisi “Bir daha asla böyle hatalara yol açmamalıyız.” demelidir. Hukuk Fakültesi 1. sınıf öğrencisi bu hikâyeleri okuduktan sonra “İleride hâkim veya savcı olursam kimseden korkmadan hukuku uygulamalıyım ki bir daha böyle acılar yaşanmasın!” diyebilmelidir.
    Umarım yayınlayabildiklerimiz tarihten ders almamıza imkân verir.
    Mağdurların yaşadıklarını yayınlamaktaki amacımızı açıklarken İlber Ortaylı’nın güzel bir sözünü buraya aktarmamız lazım: “Tarihi bilelim ama geçmişin kinini tutmaktan çok, geleceği daha iyi kavramak için.” diyor yazar.

    12,90
  • Feyzü’l Furkan Tefsirli Kur’an-ı Kerim Meali (Kücük Boy)

    Kur’ân-ı Kerîm Yaradanımız’ın bütün insanlara gönderdiği cihanşümûl son ve en mükemmel talimat ve tebligâtıdır. Onu insanların özellikle inananların dilinden kalbine aksedip hayatına hâkim olması için indirmiştir.Allah’ı tanımak Kur’an’ı tanımakla; Kur’an’ı tanımak ise onu okumak ilke ve esaslarını hayata geçirmekle olur. “Allah var” deyip de yokmuş gibi yaşamanın; Kur’an’a inandığını söyleyip de Kur’an’sız bir yaşantının doğuracağı tehlikeden kendimizi ve neslimizi korumak mecburiyetindeyiz. Bütün kitap ve dinleri içine alan son ilahî kitabımız Kur’ân-ı Kerîm sadece zihnimize hitap eden ve zihnen ilgi duymak ve inandığımızı söylemekle yetinmemiz gereken bir kitap değildir. O bütün eylemlerimizde kendisine yönelmemiz ve yaşantımızda uygulamamız gereken bir kitaptır. Çünkü katılaşmış/taşlaşmış kalpler onunla yumuşar çağlara açılan yol bu hakikat nuruyla aydınlanır. Kur’ân-ı Kerîm’in en doğru şekilde anlaşılması ve yaşanmasıyla ilgili olarak yıllardır ileri sürülen en büyük bahane “okuduğumu anlayamıyorum” idi. Bugün bu mazereti ortadan kaldıran nitelikli bir çalışmaya kavuştuk. Uzun yılların emeği ve birikimiyle hazırlanan sade ve anlaşılır bir Türkçe ile yazılmış gerekli görülen yerleri anlamayı kolaylaştıracak kısa tefsirlerle zenginleştirilmiş iniş gayesini ve Allah’ın muradını anlamayı hedeflemiş ender bir çalışma: Feyzü’l-Furkân…Mealde gerekli fıkhî itikâdî tarihî ve sosyolojik açıklamalar yapılarak birçok parantezsiz/çıplak meallerin doğuracağı tehlike önlenmeye çalışılmış böylece âyet ve açıklamalarını her seviyedeki insanın rahatlıkla anlaması ve anlatması sağlanmıştır.Kur’an’ın anlamıyla ve ruhuyla buluşmak O’na uygun bir yaşam sürmek isteyenler için bu eser kaçırılmayacak bir fırsat sunuyor…

    10,90
  • Filistin Hakkında Fetvalar

    Bu çalışma farklı zaman ve durumlarda verdiğim Fetvalardan oluşmaktadır. Fetvaların tümü, Filistin Sorunu’nun yanı sıra topraklarımızı gasp eden, halkımızı yurtlarından çıkaran, canımıza kasp eden, mukaddesatımıza saldıran Yahudilere karşı mücadelemiz ile ilgilidir.

    Bu fetvaların amacı; Müslümanların İsra ve Miraç yurduna, Allah’ın çevresini mübarek kıldığı Mescid-i Aksa topraklarına ilişkin hassas konulardaki sorulara kitap ve sünnetten cevaplar sunmaktır. Hakkında soru yöneltilen hususların başında; İsrail ile barış yapmak, Filistin’le ilgili bazı tavizler vermek, Kudüs’ten feragat etmek, Yahudilerin sultası altındaki Mescid-i Aksa’yı ziyaret, işgalci Siyonist düşmana yönelik şehadet operasyonları düzenlemenin hükmü, kadınların bu operasyonlara katılıp katılmayacağı, düşmanla işbirliği yapan ve onları Müslümanlara musallat eden hainlerin durumu gibi konular gelmektedir.

    10,90
  • Filistin Hakkında Yanılgılar

    Filistin meselesi hakkındaki yanlış bilgiler, yanlış kanaatler ve tahliller bu dava konusunda önemli sorumluluklar gerektirdiğini düşündüğümüz bir takım hatalı duruşlara sebep olmuştur.Bu hataların başta geleni ise Filistin davasını sahiplenme konusundaki çekingenliktir.Birçoklarının hala bu meseleye bir İslam davası, Müslümanların ortak meselesi olarak bakmak yerine bir Arap sorunu olarak yaklaştığı söylenebilir.

    9,90
  • Filistin Meselesinin Degismez Gercekleri

    Bu kitap, Filistin meselesiyle ilgili temel gerçekleri özet şeklinde ortaya koymuştur. Bu temel hakikayler; siyasi, fikri ve kültürel hareketliliğin bilincinde olarak okuyucuya sunulmuştur. Kitabın her bir konusu bir metin mesabesinde olup her Arap’ın ve her Müslümanın zihninde canlanması, netleşmesi ve anlaşılması önem arz etmektedir.

    3,90
  • Fitneler Devrinde Mi Yaşıyoruz?

    İnançlı” olarak adlandırdığımız insanların, zamanla Allah’ın ayetleri ile hükmetmek yerine sekülerleşmesi sonucu bozulan ve yozlaşan bir toplum ile karşı karşıyayız. Her yaptığımız işin bir karşılığı olduğu bu dünyada, bu bozulma ve yozlaşmanın da elbette bir karşılığı olacaktır.
    “Ey o bütün iman edenler! İçinizden kim dininden dönerse duysun: Allah onun yerine öyle bir kavim getirecek ki Allah onları sever, onlar Allah’ı severler, müminlere karşı boyunları aşağıda, kâfirlere karşı başları yukarıda, Allah yolunda mücahede ederler, dil uzatanın levminden korkmazlar, işte o Allah’ın fazlıdır, onu dilediğine verir ve Allah vasi’dir, alîmdir.” (Maide 54)
    Bu ayet de bunu apaçık ortaya koymaktadır.
    Ekrem Doğanay Hoca’nın makalelerinden yola çıkarak hazırlanan bu eser dönemimizin fitnelerini bilmek bunlardan kaçınmak, herhangi bir fitneye sebebiyet vermemek ve yukarıda yazılı olan ayette -yanlışlıkla da olsa- “dininden dönen” kimselerden olmamak için çok önemli bir kaynak.
    İşte bu noktada bize bir mihenk taşı, bir ışık olacağına inandığımız bu eserin siz değerli okuyucularımız ve en kıymetlimiz olan ailelerimiz için de bir yol gösterici olacağı düşüncesindeyiz.
    Allah (c.c) hepimizi “fitne”ye bulaşmadan sınavını verenlerden eylesin.

    9,90
  • Fıkhı Batın

    Bu risâlenin temel kaynağı, Şeyh Ömer b. Şeyh Osman et-Tavîlânî’nin halifesi Şeyh Muhammed Emîn el-Erbilî’nin (k.s.)
    “Tenvîru’l-kulûb fî mu’âmeleti ‘allâmi’l-guyûb” adlı eseridir. Fakat bu eserde sâdık kaldığım tek şey, manayı korumak olmuştur. Bu sebeple, takdîm-tehîr, ekleme-çıkarma ve kısaltma gibi tasarruflarda bulundum ve bütün bunları belli bir hedef doğrultusunda yaptım. Cenâb-ı Hak’tan niyâzım; bu amelimi kendi rızasına muvâfık ve ilim tâliplerine müyesser kılması ve hepimiz için faydalı olmasıdır. Son duamız; Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun.“
    Merhum Seyda Muhammed Emin ER

    9,90
  • Galiz Kahraman

    Bütün zamanların kahramanı olan bir insanın hikayesidir bu. O hem herkes hem de hiç kimsedir. Dünyadan alacağını tahsil etmeye gelmiştir. Çünkü, Tanrı dahil herkesin ona borcu vardır. Vebaline girilen tüyü bitmedik yetim işte odur. Kadim zamanlardan beri hakkı yendiğine göre, sonlu ama sınırsız bir evrenin engin ve derin merkezi olarak insan olmanın, “olmasa da olur” halini icra etmesinde hiçbir sakınca yoktur. Romantik bir insafsızlığın bakir tacizcisi olmak sonuna kadar hakkıdır. Sıradanlığın üst insanıdır o. Asiliğiyle asilleşememesi umurunda bile değildir. Onun umurunda olan tek şey, sadece ve sadece kendini algılamak, kendi küçük âlemine sığan kainatı kabul etmektir. Çünkü bilmektedir ki, gerçek bilgelik de zaten budur.”

    12,90
  • Gayrıresmi Hayatlar

    Ortadoğuda yaşanan çileli hayatlar üzerine kurulan insan pazarı. Mülteci kamplarında ölüme terk edilen çocuklar;
    hastalık, açlık, sefalet..
    Mülteci olmak…
    Yaşamları sınırlandırılmış hayatlar ve sınırlar arasına sıkıştırılmış dramatik hayat hikayeleri.

    5,90
  • Gaziler Çağının Padişahı Osman Bey / Öykü Tadında Tarih 1

    “Bu Osman’ın deliliği ne öncekilere ne de sonrakilere benzemez. Bazı yiğit için gözünü budaktan esirgemez derler ya, Osman öyle de değil. Gözüne sokacak budak arayan cinsten. Hak Teâlâ’ya tevekkül edip göz göre göre atını sürmüş pusunun üzerine.”

    “Gaziler Çağının Padişahı Osman Bey” özellikle ilk gençlik çağının okumaya bayılacağı akıcı bir öykü diline sahip. Okurunu sımsıkı sarıyor ve kitap bitene kadar bir daha bırakmıyor. Bu kitap asla akademik bir çalışma değil, aksine insana dokunan, öznel ve alabildiğine bizim tarafımızda bir anlatımı var. Okurken, sanki birileri köydeki maceraları anlatıyormuş gibi kendinizi kaptırıyorsunuz. İnsana dokunuyor ve metindeki karakteri adeta bu asra taşıyor. Sayfalar arasında ilerlerken tarihi mekânların kokusu odanızın içine giriyor adeta. Bu etkiyi sağlamasında şüphesiz Âşık Paşazade ve Neşri gibi klasik kaynaklarımızın izini ve üslubunu takip etmiş olmasının payı çok fazla. Kapağını kapattığınızda “Keşke bitmeseydi” demekten kendinizi alamayacaksınız…

    8,90
  • Geldik Sayılır

    İnsan yorgunluktan ibarettir.
    Gelir, yorulur ve gider.
    Hayatın bir yolculuk olduğuna
    inanıyoruz. Gitmek için geldik.
    Bu yaşıma kadar gördüğüm güzellik
    ve inceliklerin bir kısmı bu kitapta
    bulunuyor. Geldik Sayılır, on beş yıl
    boyunca kaleme aldığım gezi ve
    dostluk yazılarından oluşuyor. Biraz
    da hatıralar, hevesler.
    Elbette gitmek istediğim halde
    gidemediğim yerler de var. Ahlat,
    Gelendost, Sultandağı gibi. Belki
    oraları da görme imkânım olur ve
    kitaptaki yerlerini alırlar.

    5,90
  • Gelin Müslüman Olalım

    Mevdudi, Gelin Müslüman Olalım kitabında anlamını yitirmiş ya da gerçek anlamından uzaklaşmış olan pek çok hususu yeniden açıklamıştır. Kitap, 1940’tan beri, onu okuyarak değişen pek çok insanın ruhsal, zihinsel ve kültürel alandaki ihtiyaçlarına büyük ölçüde ve gerçekten etkili bir biçimde cevap vermiştir.
    Mevdudi, sadece sözlük ve kültürel anlamları olan sözlere duygularını katar. Böylece iman, İslâm ve İslâm’ın beş şartı, cihad gibi kavramlar ilk ortaya çıktıkları yıllarda sahip oldukları canlılığa kavuşurlar. Derken inanç ve uygulamalarımızın kabul edegeldiğimiz hareketsiz dünyası kaybolmaya başlar. Mevdudi’nin Cuma konuşmalarından oluşan bu kitapla okur, tebliğin nasıl yapıldığını da kavrama imkânı bulacaktır. Kurduğu bağlantılarla imanın, toplumu ve dünyayı değiştirme gücünü yeniden kazanacağını öne süren Gelin Müslüman Olalım, Müslümanları Allah’ın kendilerinden istediği şekilde Müslüman olmaya çağırmaktadır.

    10,90
  • Geminin Neresindeyiz?

    Eğer bu ümmet, farklı ve üstün bir ümmet ise bu, kendi kendini kontrol eden ve her ferdinin kendini dininin hizmetçisi, iyiliklere davet eden davetçisi, kötülüklere karşı sivil polisi olarak gören anlayışı sayesindedir. Biz özellikle Buhari’nin rivayet ettiği bir hadisi esas alarak yola çıktık. Daha hassas bir harita ile yol alabilmeyi umuyoruz: “Allah’ın emirlerine uyanlarla uymayanların durumu, bir gemi için kura çekenlere benzer. Bir bölümü geminin üst kısmına düşmüş, diğerleri de alt kısmına düşmüştür. Alt kısımda kalanlar, su ihtiyacı olduğu zaman üst güverteye çıkıp su ihtiyacını gidermektedir. Onlar şöyle derler: ‘Bizim bölümden bir delik delelim de üsttekilere eziyet etmeyelim.’ Eğer üsttekiler, onlara ilişmez de serbest bırakırsa hepsi helak olur. Ellerinden tutup engel olurlarsa onlar da kurtulur, kendileri de.” (Buhari, Şerike, 6/2493;Tirmizi, Fiten, 12/2173) Yaşam yolculuğumuz boyunca hassasiyetlerimizin canlı kalmasını istiyoruz. Gemimiz ve yüzdüğümüz okyanus önemli değildir. Biz nerede isek orası okyanstur. Ev, sokak, mescid, vakıf, köy, şehir, market… Her yerde ve her zaman yol üzereyiz. Bu çalışma, gemideki yolculuğumuzu hatırlatma amacı gütmektedir.

    6,90
  • Gençler İçin Anahtar Cevaplar

    ‘Neden,’ ‘Niçin’ ve ‘Nasıl’ sözcükleri, insanoğlunun en çok kullandığı sözcüklendendir. Farklı nedenlerle geçmişi, mevcudu ve geleceği merak eder dururuz.Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimizin etrafında ilk olmanın içini dolduran sahabiler, açık-seçik sorularla da öğrenmeye çalıştılar.Edeplerini koruyarak, anlamadıklarını tekrar sordular. İçlerinde tereddüt bırakmayacak bir üslup kullandılar. Onlara verilen cevaplar da net oldu.Bu çalışma farklı zamanlarda, gençlerle yapılan sohbetlerde onların sorularına verilen cevapların yazılı şeklidir. Çok geniş izaha yer vermeden faydalanılması yeterli görülmüştür.

    8,90
  • Gençler İçin Sosyal Medya İlmihali

    “Genç kardeşim! Günümüzde Müslümanlık kalitesi namaz, oruç, hac gibi ibadetlerin yanında internetle baş başa kaldığımız zaman gösterdiğimiz tavırla da yakından ilişkilidir. İnternet ve sosyal medya platformlarında sergilediğimiz davranışlarımız, beğenilerimiz, paylaşımlarımız ve arkadaşlıklarımız da İslami yaşantımızın bir parçasıdır. Namazlarına özen gösteren bir Müslüman genç olabiliriz, tesettürüne dikkat eden bir Müslüman hanımefendi olabiliriz ancak unutmayalım ki, namazımıza ve tesettürümüze bakacak olan Rabbimiz, internetle baş başa kaldığımız andaki tavırlarımıza da bakacaktır. Eğer imtihan bekliyorsak bilmeliyiz ki, modern dünyada en büyük imtihanlardan birini internet ve sosyal medya üzerinden yaşayacağız.” Abdülaziz Kıranşal

    6,90
  • Gerçek Tıbbın 10 Şifresi

    Prof. Canan Karatay bu kez gerçek tıbbın yeni şifreleriyle karşınızda! Yine iddialı, yine kendinden emin. Köhnemiş yanlış bilgileri düzeltiyor, ufku genişletiyor, sağlığa getirdiği Karatay bakış açısını pekiştiriyor. Mutluluk ve şifa için en kestirme yolu gösteriyor. Hepimizi iyileştiriyor!
    Karatay, 50 yıllık hekimlik tecrübesiyle gözlemledi, okudu, araştırdı, bilgi süzgecinden geçirdi. Şimdi Türk halkının sağlıklı yaşaması ve yaşlanması için, mutlu, enerjik ve verimli bir yaşam sürmesi için bir ezberi daha bozuyor! Prof. Canan Karatay’ın yeni kitabındaki iddiası çok net! Yüzlerce bilimsel referans ışığında ‘GENETİK’ ve ‘İYİLEŞMEZ’ denen hastalıklar İYİLEŞİR diyor.

    16,90
  • Gizemli Mektup

    Kimden ve nereden geldiği belli olmayan bir mektup…
    Mektubun gizemini çözmeye çalışan 2 arkadaş…
    Acaba neydi önemli olan?
    ÇOCUKLAR!
    Düşündüren, heyecanlandıran, meraklandıran ve gülümseten bir kitap okumaya hazır mısınız?
    DİKKAT EDİN!
    Kendinizi bir an da kitabın sayfaları arasında Emir’e mektubun yerini söylerken bulabilirsiniz.
    Acaba sizi duyacak mı?

    5,90
  • Gizli Telkinle Kur’an Terapisi

    Çocuk yaştan itibaren gizli telkinlerle karşı karşıya kalıyor ve bilinçaltımızı kirletiyoruz. Gizli Telkinle Kur’an Terapisi adındaki bu eser , bilinçaltı klasörleri kısa devre yapmış ve varlığın birliğiyle diyalog kurmakta ciddi sorunlar yaşayan, iç dünyalarında çatışmalara maruz kalan, çözümler aramasına rağmen kalbi yine de tatmin olmayan insanlar için hazırlanmıştır.
    Amacımız; kirletilmiş ve iç dünyası allak bullak olmuş insanımızın bilinçaltını Kur’an, Cevşen ve Celcelutiye üçlüsüyle yeniden inşa etmektir. “Bilinçaltını Yeniden İnşa” serisinin ilk kitabı olan Gizli Telkinle Kur’an Terapisi sürekli bizimle olan ama, bir türlü göremediğimiz bir dünyanın kapılarını açıyor. Değerli yazar Kubilay Aktaş, manevî ilimlerdeki yirmi yıllık deneyimini bu kitapta istifadenize sunuyor.
    İşte kitaptan bir kaç başlık:
    Bilinçaltı nedir, bilinci nasıl etkiler?
    Gizli telkin (subliminal) teknikleri nelerdir, nasıl karşımıza çıkar?
    Kur’an, Cevşen ve Celcelutiye’nin bilinçaltını inşa etmekteki fonksiyonları nelerdir?
    Gizli telkinle beyin ve kalbin onarımı mümkün mü?
    Sembol ve kelimeler bilinçaltına nasıl etki eder?

    9,90
  • Göğü Delen Adam

    Papalagi denince beyazlar ya da yabancılar anlaşılır. Ama sözcüğü sözcüğüne çevrilirse göğü delen anlamına gelir. Samoa’ya misyoner bir yelkenliyle gelmişti. Yerliler bu beyaz yelkenliyi ufukta bir delik olarak gördüler, beyaz adamın içinden çıkıp kendilerine geldiği bir delik. O, göğü delip geçmişti. Yüzyılımızın başlarında yayımlanan Göğü Delen Adam bugün artık yeşil bir klasiği olarak okunurken, başlığının kaynaklandığı şiirsel metafor, bir de düz anlam içermeye başlıyor; çünkü Papalagi sonunda göğü gerçekten delmeyi başardı, ‘ozon deliğinin’ içinden ne tür bir yelkenlinin çıkageleceğini ise zaman gösterecek. Ahmet Güngören / Çerçeve

    6,90
  • Gönüllerin Fethi

    Önümdeki zatın boynunun kenarından göz ucuyla bakayım derken bir an göz göze geldik. Kalemi elinden bıraktığı gibi üzerime doğru yürüdü. Önümde bulunanları yararak geçti ve boynumdan sıkıca tutarak diğer elinde bulunan dikenli, budaklı ağaç dalını yüzüme çarptı. Zincir vurulmuş ellerimi ızdırap ile yüzüme doğru götürdüğümde ortaya çıkan sesler, çadırın içinde yankılandı. Zincirin uçları da vücuduma çarparak ayrı bir acı oluşturdu. Ama en büyük acıyı babamın bu kaba hareketinden dolayı hissetmiştim.
    Beni şiddetle ortaya çekti ve Allah’ın Resulü ile yüzyüze geldik. Olaylar çok hızlı gelişmiş, şaşkınlıktan kimse müdahale edecek fırsat bulamamıştı.
    “İşte Ey Muhammed! Üzerinde seninle anlaştığım antlaşma gereğince bana geri çevireceğin kişilerin ilki!” diye bağırdı babam.
    Ben ve çevremdeki herkes, Allah’ın Resulü’nün ne yapacağını merakla bekledik. Çok zor durumda olduğunu yüzündeki her mimik ele veriyordu.
    “Biz, barış ve antlaşma yazısını daha imzalamadık!” dedi, ama babam gibi kurnaz ve akıllı bir kişiyi bu söylemle ikna edip beni yanında alıkoyabileceğine muhtemelen kendi de inanmıyordu.

    8,90