Sehe 2881–2900 zwischen insgesmt: 3487

  • Yoldaki İzler

    Benim siyaset kervanına katılışım ve Erbakan Hocamızla ilk defa karşılaşmam Milli Selamet döneminde oldu, diyerek bu kutlu yola çıkışını anlatıyor Şevket Kazan. Zaman içinde yollarına çıkan engelleri, bu engellemeleri kimlerin yaptığını, bu engelleri nasıl aştıklarını tarih tarih anlatıyor. Bu kitabı okuduğunuzda yaşadığınız olayların sadece görünenlerden ibaret olmadığını, maneviyatın da bir o kadar önemli olduğunu fark edeceksiniz. Ve yine yrünen bu kutlu yolda “Yoldaki İzler”i takip ettiğinizde Allah’ın yardım ve inayetinin Milli Görüşçü’lere nasıl ulaştığını da..

    9,09
  • Yoldaki Mühendis

    Abdullah Galib Bergusi. Filistin Direniş Hareketi Kassam’ın Batı Şeria ve Ramallah’ta bilinen en meşhur komutanı. Kod adı Yoldaki Mühendis ya da Gölgeler Prensi olan Bergusi, Filistin tarihinde en çok ceza alan kişi. 67 müebbet ve ayrı ayrı onlarca yıl hapis cezası… 2003 yılından beri tek kişilik hücrede yaşıyor. Tutsak alınmadan önce İsrail’in tüm istihbaratını peşinden koşturan Filistin’in bu meşhur komutanı bedeni tutsak alınsa da zindanda kalemiyle kelimeleriyle direnmeye devam ediyor. “Uzun zamandır tek kişilik karanlık bir hücrede yaşıyorum. O kadar uzun zaman ki artık senelerini saymakta acizim… Tek kişilik karanlık hücreye konulmadan tam altı ay boyunca soruşturma merkezlerinde dolaştırıldım. Bu merkezlerde ölümü gördüm… Ölümle konuştum… O da benimle konuştu… Çok defa ölüme dokundum… Fakat el-Kahhâr olan Allah’ın yardımıyla ölüme galip geldim… Siyonistler tarafından tutuklanmadan önce hayatımın en güzel yıllarını geçirdim. Başım dik ve yükseklerdeydi. Mescid-i Aksa’nın kandillerinin yakılacağı yağın Filistin’e, özgür savaşçıların toprağına gelmesi çok yakındır… Aydınlık yarınlar yakındır. Siyonistlerin, Allah’ın mübarek kıldığı Mescid-i Aksa’dan gitmeleri yakındır. Filistin’in emperyalizmden, işgalden ve zulümden özgürlüğüne kavuşacağı günler çok daha yakındır.” Abdullah Galib Bergusi

    7,94
  • Yoldaki Mühendis 2

    Abdullah Galib Bergusi. Türkiyeli okur onu “Yoldaki Mühendis” kitabıyla tanıdı. Filistin’in yaşayan efsanevi komutanlarından birisi olan Bergusi İsrail tarihinde 67 müebbet ve 5200 yıl hapisle en çok ceza verilen kişi. Otobiyografisini anlattığı ilk kitabında bizleri hayretlere düşüren ve heyecanlandıran Abdullah Bergusi, hayat hikâyesinin devamı olan bu ikinci kitabında bizleri yine heyecanlandırıp; hayretlere düşürüyor. Yoldaki Mühendis 2 devam kitabında zindanda yaşadıklarını; işkence seanslarını, düşmanın onu çözmek için uyguladığı taktikleri ve aynı zamanda da kendi iç sorgulamasını mümkün olan en yalın haliyle okur ile paylaşıyor. “…Çoğu zaman karanlıktan ötürü yazamıyorum. Beni yazmaya iten etken ise direnişin kalemini tutma ve buradan dahi olsa direnişe ve İslam’a hizmet etme isteğidir. Bu yüzden şartlar ne olursa olsun, bu can bu bedende olduğu müddetçe direnişime devam edeceğim. Olurda ruhum bedenimi terk ederse şehit; yok bedenimde kalmaya devam ederse yine şehit olurum. Ama ilkinden farklı olarak ‘Yaşayan Şehit’ olurum…” Abdullah Galib Bergusi

    7,94
  • Yorgun Savaşçı

    Esir Şehir Üçlemesi’nde Millicileri İşgal Kuvvetleri’nin baskısı altındaki İstanbul’da anlatan Kemal Tahir, ‘Yorgun Savaşçı’da onları Anadolu’ya gönderir. ‘Yol Ayrımı’nda yan karakterlerden biri olarak karşımıza çıkan Cehennem Topçu Cemil, ‘Yorgun Savaşçı’nın baş kahramanıdır. İstanbul’a geldiğinden beri, bir türlü üzerinden atamadığı yorgunluğu sanki dinlendikçe çoğalan Cemil, bir yandan aşık olup evlendiği teyze kızı Neriman ile her şeyi bırakıp uzakta bör köyde yaşamayı isteycek kadar bıkkın; diğer yandan Anadolu’ya geçip Milli Mücadele’de ön saflardayer almayı isteyecek kadar da cesurdur. 1919 ve 1920 yıllarında İstanbul’daki örgütlenmeleri ve Anadolu direnişini anlatan ‘Yorgun Savaşçı’, Cumhuriyet’in kuruluşuna giden sürecin romanı olarak da okunabilir.

    11,39
  • Yorumlar 19 Paylaş Çürük Ali Mikrop Necati Fırçala Dişi Bitir İşi

    Güneş yavaş yavaş doğmaya başladı, mikroplar mahallesindeki odamın içi iyice ısındı. Bu tek bir şey demek: Yemek vakti!
    Şimdi canım arkadaşım Mikrop Necati ile yapmamız gereken şey kendimize yiyecek dolu güzel bir ağız bulmak.
    Ben kim miyim? Tabii ki Çürük Ali! Mikroplar aleminin birinci kralı.
    Haydi Necati, çürütülecek dişler bizi bekler!

    12,6714,90
  • Yorumlar 6 Paylaş Allah’ın Güzel İsimleri 8 / Bari Allah

    Allah’ın Güzel İsimleri, okul öncesi ve okumaya yeni başlamış 4-8 yaş aralığındaki minik okurlarımız için hazırlandı.
    Dizinin her bir kitabında, bir esma konu edinilmekte ve bu esma, oyun hamuru kıvamında şeker gibi tatlı resimlerle birlikte anlatılmaktadır.
    Merak Ediyorum Dizisi ve Daha da Küçükler İçin Allah’ı Merak Ediyorum kitaplarının da yazarı olan ÖZKAN ÖZE tarafından kaleme alınan dizi, özellikle çocuk kitapları için yaptığı çalışmalarla öne çıkan ve sevilen illüstratör ONUR AYBOĞA tarafından resimlendi.

    4,68
  • You‘TÜP’lü Kanalıma Hoş Geldiniz!

    Mine Sota’dan ‘Aboo’ dedirtecek kitap!
    Hişştt!
    Toplaşın!
    Genetik mühendisi Şenol’un düğünlerde niye piyanist şantörlük yaptığını…
    Karton kutuda yaşayan Sabrettin Bey’in, paraya para demezken, bankadan nasıl mezar yeri kredisi istediğini…
    Yapay zekanın, bizim maalleye gelince nasıl YATAY ZEKA olduğunu…
    Hedefini asla şaşırmayıp tam on ikiden vuran ANNE TERLİĞİ’ni…
    Çocuğun anten ayarları yanlış yapıldığında, ortaya nasıl “Nihohahaa!” adlı bir gerilim filminin çıktığını…
    “BİZE Bİ’ ŞEY OLMAZ” derken, bize nasıl her şeylerin olduğunu…
    Hayırlı bir iş niyetiyle başlanan düğün olayının, sonunda nasıl “HAYIR!” lı bir işe dönüştüğünü…
    Canımızın içleri dediğimiz bağzı arkadaşların, radyoaktif madde gibi ömrümüzün başını nasıl yediğini…
    Alttan almaklar canınıza yetip “Bi’ sssaniye!” dediğiniz anda nasıl “SEN ÇOK DEĞİŞTİN!” dendiğini…
    Korku filmlerinde öcülü böcülü şatolara girip “Merhabaa!” diyen Suzın ve Tom kişilerinin ayküü’sünün ne kadar düşük olduğunu…
    Ve her bi’ şeyleri anlattık.
    Her birimiz kendi hayat kanalımızın fenomeniyiz… Uzun uzun çileler çekip bu kanallarda kısacık bir bölümünü yayınlıyoruz.
    Ama bir son dakika haberi sevgili seyirciler! Dünya ne düz, ne yuvarlaktır. Dünya;YAMUKTUR! Net bilgi. Yayalım.

    Ayriyetten hey sayın “Aboo o ne!”miz! RH pozitif çareler sunan bu kitabı okurken ki tüm gülüşmeleriniz kayıt altına alınacaktır.
    O zaman, haydin!
    You‘TÜP’lü kanalıma hoş geldiniz!

    5,64
  • YouTuber Buğra ile Fenomen Ela’nın Maceraları

    Sürekli birlikte vakit geçiren Buğra ve Ela kuzenler, YouTube fenomeni olmak için güzel bir video çekmek isterler. Bunun için yaşlı bir nine ile dedeyi videolarına dahil ederler. İşte o andan itibaren Buğra ve Ela için yeni bir hayat tecrübesi başlar. Acaba Buğra ve Ela, amaçlarına ulaşarak YouTube fenomeni olabilmişler midir yoksa bu heveslerinden vaz mı geçmişlerdir?

    6,79
  • Yüksek İslam Ahlakı

    Ahlâk; huy, tabiat, seciye, insanın manevi nitelikleri, tutum ve davranışları gibi manalara gelir. İslam dininde güzel ahlak sahibi olmanınne denli önemli olduğunu anlamak için Allah Resulü’nün şu buyruğuna dikkat edelim: “Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.” (Muvatta, Hüsnü’l-Huluk,8)

    5,64
  • Yumuşak Güç

    Amerikan hükûmetlerinde etkin görevler almış olan ünlü siyaset bilimci Joseph Nye, “yumuşak güç” kavramını ilk kez 1980’lerin sonlarında kullanmıştır. Günümüzde tüm dünyada siyasî liderler, köşe yazarları ve akademisyenler tarafından sık sık —ama çoğunlukla yanlış biçimde— kullanılmaktadır. Peki, yumuşak güç nedir? Yumuşak güç cezbetme ve ikna etme kabiliyetine dayalıdır. Zorlama kabiliyeti olan sert güç bir ülkenin askerî ve iktisadî gücünden kaynaklanırken yumuşak güç ülkenin kültürünün, siyasî fikirlerinin ve politikalarının cezbediciliğinden kaynaklanır.

    9,09
  • Yunus Emre

    Yunus Emre
    – Ön tarafı açılır-kapanır bir mikâp içinde hayatı yakalamak… Kapana kıstırır gibi.. Tiyatro budur.
    – Bana sorarsınız beşerî keşiflerin en büyüğü olarak tekerleği gösteririm. Sanat şekilleri içinde bence en büyük keşif tiyatro.. Tekerlek, nasıl, bitmeyen mesafeler üzerinde sonsuz bir dönüşse, tiyatro da, durmayan zamanın mikâb biçimi bir kavanoz içinde, bütün madde ve hareket kadrosiyle dondurulması…

    5,90
  • Yüreğime Dokunan Eller

    Annemin beni eve hapsetmesiyle başladı esaretim, bazen başımı dışarı çıkarmak istediğimde babamın bakışları perdeliyordu hayallerimi. Büyüyüp okula başladığımda öğretmenim beynimi kelepçeledi, bir süre sonra da ‘’elalem’’ ordusu gönül gözümü kapatmaya çalıştı. Kendimi üzerine beton dökülmüş bir fidan gibi hissediyordum, üzeri örtülmüş sessiz, bırakılmış çaresiz. Ama ben beton duvarları yıkıp, kuşatılmışlıktan kurtulmak istiyordum. Etrafımı çevreleyen sınırların ötesine uzanıp, özgürlük denizinde yüzmek istiyordum. Gökyüzünde bulutlarla beraber süzülüp, esen rüzgarlarla birlikte dünyayı keşfetmek istiyordum. Beynimdeki masalı, yaşamımdaki efsaneye dönüştürmek istiyordum. Sence ben bunu başarabilecek miyim? Bu öykümün içinde sende varsın; üzüntülerin, mutlulukların, öfken, neşen, en önemlisi hayallerin. Geçmişin burada, haydi gel, geleceğimizi de beraber yazalım.

    11,39
  • Yürekdede İle Padişah

    Eşeğini kaybeden Yürekdede, pazardan küçük bir deve satın alır. Her yıl çıktıkları yaylaya gitmek üzere hanımı Ayşe Nine ile yola çıkarlar. Az giderler, uz giderler, dere tepe düz giderler. Konakladıkları yerde atlılar çıkar karşılarına. Onları doyurmak için “bir güzel söz, bir sevgiye” aldığı deveciği keser Yürekdede. Padişahın atlıların arasında olduğunu fark edemezler. Saraya davet edilirler. Sonra ne oldu, dersiniz. “Yürekdede ile Padişah” kitabı bu mutlu sona adım adım yaklaştıracak sizi.

    5,64
  • Yürümenin Felsefesi

    “Yaşamak için ayağa kalkmamışken, yazmak için oturmak nasıl da beyhudedir.” Henry David Thoreau Nietzsche’nin Kara Orman’da yürürken göz çukurlarına dolan mutluluk gözyaşları, Rimbaud’nun tahta ayağıyla açılacağı çöllere dair kurduğu düş, yasaklı Rousseau’nun Alpler’deki adımları, Thoreau’nun Walden’daki gezintisi, Nerval’in dar sokaklardaki aylaklığı ve daha niceleri… Aylaklar, göçebeler, sürgünler, hacılar, kaçaklar, seyyahlar, münzeviler ve mülteciler yürüyorlar. Peki yürümek sadece evle iş arasında gidip gelmek, bir yerlere yetişmek ve koşuşturmak değil de evrenle özel bir ritim, akort ya da hafifleme içinde buluşmak olabilir mi? Yeryüzüyle hemhal olup kendimizi başkalaşmaya açarak yürüyebilir miyiz? Yürümek iki mesafe arasında gidip gelmek değil yaratıcı bir eylemdir. Hem kendi yalnızlığımıza çekildiğimiz hem de toplum olarak bizi dönüştürecek bir ayağa kalkıştır. İki büklüm vücudun karşısında dikilmeye çalışan, attığı her adımda yeryüzünün gerçek bir parçası olduğunu fark eden Homo Viator’un eylemidir. Çünkü Yürüyen İnsan kendi üzerine çöken kaygı, haset ve korku yumaklarını çözer, varlığını yeryüzünün ebediyen yeni olan kalbine düğümler. Yürüyoruz, işte bu düğümü atmak için.

    9,09
  • Yusuf Huzurlu Bir Uykuya Dalıyor / Yusuf’un Maceraları – Pedagojik Eğitim Hikayeleri Seti 2

    Yusuf, kitabı dinleyerek ve ona sarılarak huzurlu bir uykuya dalıyor. Bakalım neler oluyor? Haydi beni ve bu kitabı sana okuyanı dikkatle dinle! Güzel okumalar! -Kumru

    7,94
  • Yusuf ile Züleyha (Kalbin Üzerinde Titreyen Hüzün)

    ”Nasıl herkese duyuruyum da sesimi diyeyim: Bu anlattığınız ben değilim, ben bu anlattığınız değilim. Yusuf’u ben nasıl yerim? Ben Yusuf’u nasıl yerim?
    Sözünün bu kısmına gelince kurt, nemli gözlerinden boncuk gibi yaşlar dökülmeye başladı. Gri tüylerle kaplı göğsü, ön ayakları ıslandı. Bir ah çekti derinden derine. Islak burnu daha ıslandı. Ve devam etti:
    Ben şimdi adımı nasıl temize çıkarayım, alnıma sürülen bu kapkara lekeyi neyle, nasıl yıkayayım? Öyle bir leke ki değil bana, yeter kıyametin kopacağı güne değin gelip geçecek tüm torunlarıma.
    Tek muradım, bütün yaratılmışların sahibi olan Tanrım, bu ayıpla yaşatmasın beni. Ya alsın yeni doğmuş bütün kurt yavrularıyla birlikte canımı, kurt neslinin dalı yaprağı burada kesilsin, ya da adım temize çıksın.

    7,90
  • Yusuf İslam – Cat Stevens / Örnek İnsanlar Dizisi 2

    1970’li yıllarda milyonların peşinden koştuğu genç bir müzisyen, kendisini gerçekten mutlu edecek ve yaşadığı hayata anlam katacak bir ışık arıyordu. Sahne spotlarından çok daha parlak, kalbinin en derin köşelerine kadar aydınlatacak bir ışık… O, aradığı ışığı, kalbini iyileştirecek şifayı, kendisine hediye edilen bir Kur’an mealinde buldu… Ve Müslüman olarak, İslamiyet güneşinin, yüzünü samimiyetle ona dönen herkesi aydınlatacağını bütün dünyaya gösterdi…

    6,79
  • Yusuf Tuvalet Eğitimi Alıyor / Yusuf’un Maceraları / Pedagojik Eğitim Hikayeleri Seti 1

    Yusuf, tuvaletini yapmayı öğreniyor. Öğrenirken neler yaşıyor? Haydi, Yusuf’un maceralarını okumaya başlayalım! Bakalım neler oluyor? Beni ve sana bu kitabı okuyanı dikkatle dinle. Güzel okumalar! -Kumru

    7,94
  • Yuvamızda Huzur Bulalım Diye

    Huzur, modern dünyada, moda dışı bir kelime gibi duruyor artık. Oysa, Huzur; ne tatlı bir kelimedir. Huzur; ruhun, zihnin ve bedenin sükûnet bulma hâlidir. Huzur; gönlün yatışması, nefsin tatmin olmasıdır. Huzur; baş dinçliği, gönül rahatlığıdır. Kadın ve erkek “birbirlerinde huzur bulsunlar” diye çiftler halinde yaratılmış, Birbirlerinde coşsunlar, birbirlerinde durulsunlar diye… Kadın ve erkeğe ne oldu da birbirlerine huzur veremez oldular? Bu da huzurun izini süren bir kitap. Huzuru arayanlara ışık olsun diye…

    10,24