Sehe 2401–2420 zwischen insgesmt: 3487

  • Şarkiyatçılık

    On sekizinci yüzyıldan bu yana Batı kültürünün kendi gücünü ve iktidarnı sağlamlaştırmak için Şark fikrini ve dolayısıyla Şarkı kendi karanlık gizemli ötekisi olarak nasıl mülkedinmeye çalıştığını anlatan Şarkiyatçılık kültürel araştırmalar alnında öyle bir etki yapmıştır ki yirmi yıl önce yayımlanan kitap hala tartışılmaktadır, üzerine onlarca kitap yazılmış, pek çok lisansüstü ve doktora tezine konu alınmıştır. Batının hala hazmetmeye çalıştığı ve ülkemize ne yazık ki hayli yanlı ve eksik çevirilerle aktırılmış olan bu kitap, şimdi Edward saidin isteği üzerine Berna Ülnerin tertemiz çevirisiyle ilk defa tam ve doğru metniyle yayımlanıyor.
    gizle

    9,90
  • Sarmaşık Gezegeni

    Hani kapakta gördüğünüz o acayip ninenin acayip pardösüsü var ya… Hah işte, o pardösünün pek çok cebi var. Hepsi de dolu. Kırmızı cebinde pergel takımı, sarı cebinde çiçek tohumları, mor cebindeyse karnı ağrıdığında yemek için hazırladığı macun bulunuyor. Ahududu reçelinin tarifi, geometri çizimleri, ördüğü bir çorap, kimya formülleri ve kuş yemi gibi şeyler de başka başka ceplerinde. Bunlar ne ki? Siz bir de zeytinyağı ile çalışan uzay gemisini görün!

    7,94
  • Sarsıntı 2 / Yüz Yüze

    HER ŞEY SANA AKLIMDA BİR ODA VERMEMLE BAŞLADI.”

    Arda Erel ilk psikolojik romanı Sarsıntı’nın ardından devam romanı Yüz Yüze ile gözlerini bu kez topluma çevirirken, görünenle yaşananın ayrımını mahremiyet düzleminde inceliyor. Kitleleri, toplumsal bakış açılarını, ötekileştirilenleri, tarih boyunca değişmeyen ailedeki iktidar zeminini ve toplumun statüsel yaklaşımlarını kadınlar ve erkekler üzerinden sorguluyor.

    Aşk, hiçbir zaman ne öylesineymiş ne de boş yere.
    Acıysa, ne geçmişteymiş ne de gelecekte.
    O halde aşkı acıdan özgürleştirmek için, herkes birbiriyle
    yüz yüze gelmeli nihayetinde.

    Yüz Yüze, hayattaki düğümlerini çözüp kendi yolculuğuna yürüyenlere dair bir roman.

    9,09
  • Satır Arası Hikayeler

    Bu kitapta, yüzyıllardır anlatılan, her anlatılışta yeniden canlanan ve bir hikmete, bir inceliğe can katan hikayelerimizden bir demet bulacaksınız. Bu hikayeler önemli, Çünkü vezir olmanın adam olmaya yetmediğini onlardan öğrendik. Kimsenin yaptığının yanına kar kalmayacağını, bir böceğin bile sebepsiz yaratılmadığını, her işte bir hayır olduğunu, sevmeyi, sevilmeyi, cömertliği, kahramanlığı, saygıyı, adam olmayı, incitmemeyi, hatta kulluğu o hikayelerden öğrendik. Bu miras yarınlara taşınmalıydı. Kimi kalın ciltli kitapların sayfaları arasında saklanmış, kimi dilden dile asırlardır dolaşagelen bu hikayeler asla unutulmamalıydı. Bu muhteşem mirastan mahrum kalmamalıydık.

    6,79
  • Satranç

    Stefan Zweig, en çok okunan eserlerinden olan Satranç’ta, bir geminin seçkin yolcuları üzerinden toplumsal düzenin karmaşasını, bugünün geçmişin izlerini nasıl silinemez şekilde içinde sakladığını ve acımasız siyasi otoritenin yarattığı travmaların beklenmedik sonuçlarını, aklın sınırlarını zorlayan bir dönemin gerçekliği içinde anlatıyor. Satranç şampiyonu Czentovic’te, cehaletin içindeki gizli dehayı; Doktor B.’nin aklının soyut düzleminde oynadığı satrancında ise sessizce katlanılan bir acizliği görüyoruz.

    4,49
  • Satranç Oynayan Derviş

    Satranç oynayan şah mı, derviş mi belli değil. Dokunduğu anda piyonları vezire çevirdiğine bakılırsa şah. Şahla göz göze geldiğinde tepeden tırnağa ürperdiğine bakılırsa derviş. Kiminle mi oynuyor? O da pek belli değil.

    6,79
  • Savanadaki Hayvanlar / Sevimli Dostlarımıza Sorular

    Yaşayan en büyük hayvan kim?
    Peki ya en hızlı koşanı hangisi?
    Çiftlik hayvanları nasıl sesler çıkarır?
    Onların yavrularına nasıl seslenmeliyiz?

    Sevimli Dostlarımıza Sorular’da hayvanlar, çocukların merak ettiği soruları yanıtlıyor.

    Renkli resimler, eğlenceli sorular ve şaşırtıcı cevaplarıyla 2 yaşından itibaren bütün çocuklar için!

    4,49
  • Savaş Günlükleri

    Ama bizim gibi insanların, durumu sözde uzmanlardan daha iyi anlamasının sebebinin, belirli olayları öngörmekten çok, ne tür bir dünyada yaşadığımızı kavramak olduğunu düşünüyorum. Ne olursa olsun, gelecekte bizi bir felaketin beklediğini yaklaşık 1931’den beri biliyorum. Avrupa’da Hitler rejiminin yükselişiyle İkinci Dünya Savaşı kaçınılmaz bir gerçekliğe dönüşüyor, her gün yeni bir işgal ve ittifak haberi çıkıyor, dünyanın dört bir yanında çatışmalar ve olaylar patlak veriyordu. 20. yüzyılın siyasi düşüncesini şekillendiren Orwell tam bu yıllarda tuttuğu günlüklerinde, kendisini bir anda savaşın ortasında bulan bir halkın psikolojisine ve savaşın hayatın her alanını nasıl etkilediğine dair gözlemlerini aktarıyor. Savaşın medeni insanları nasıl bir düşman denizaltısının battığını duymaktan mutluluk duyan, şehirlere bombalar yağarken normal hayatlarına devam eden kişilere dönüştürdüğünün izini sürerken, savaş psikolojisine dair paha biçilemez bir anlatı sunuyor. Savaş Günlükleri, savaşın Orwell’in kendi yazın hayatındaki etkilerini ve yıllar sonra kurmaca eserlerinde işleyeceği fikirlerin nasıl bir ortamda şekillendiğini gözler önüne seren bir yapıt, Orwell’in külliyatının önemli bir parçası. #günlük #ikincidünyasavaşı #nazizm #ideoloji #sivilhalk #yoksulluk #londra

    6,90
  • Savaşçı

    Anlamlı ve Coşkulu Bir Yaşam İçin Savaşçı kitabında böyle bir savaştan söz ediyoruz. Söz ediyorum değil, söz ediyoz; çünkü kitabı Arif Bey’le beraber oluşturduk. Arif Bey kimdir? Arif Bey, bu kitapta benimle konuşan bir sınıf öğretmeni. O beni bulmadı, aslında ben onu buldum. Uzun zamandır öğretmenlere ulaşmak, onlarla bir diyalog başlatmak gereksinmesi duyuyordum. Arif Bey’i böyle bir arayışın sonucunda buldum. Arif Bey’in yüreğinde sıkıntı var. Çabalıyor. Anlamak istiyor, yapmak istiyor. Destek bulamıyor. Ve yalnız!… (Doğan Cüceloğlu)

    11,39
  • Schachnovelle

    Vielleicht, überlegte ich, könnte ich mir in meiner Zelle eine Art Schachbrett konstruieren und dann versuchen, diese Partien nachzuspielen; wie ein himmlischer Wink erschien es mir, daß mein Bettuch sich zufällig als grob kariert erwies.

    5,64
  • Scharlach

    Scharlach ist eines der allerersten, nie in Buchform veröffentlichten Novellen Stefan Zweigs. Es entspricht dem psychologischen Feingefühl, den geheimen Wünschen, Leidenschaften seiner Figuren und zieht seine Fallstricken der Wirklichkeit nach.

    Der Medizinstudent Bertold Berger kommt mit seinem Leben an der Universität, im Medizinstudium und in der Studentenverbindung nicht zurecht. Er droht zu scheitern. Dann erkrankt die Tochter seiner Vermieterin an Scharlach und er entdeckt die Liebe zum Arztberuf.
    devamını oku

    5,64
  • Seattle Günlüğü

    Günlük hayatın ufak uğraşılarından arkadaş ziyaretlerine, serbest zamanlardan sanat etkinliklerine, şehirlerden kültürlere yoğun ve kuvvetli bağlar… Dahası ebeveyn çocuk ilişkisini farklılaştıran ama aynı zamanda kuşaklar arası alışverişi zenginleştiren torun sevgisi. En önemlisi de çocukların hayatı ne kadar doyurucu ve anlamlı hâle getirebildiğini gösteren izlenimler ve hatırlayışlar… Cihan Aktaş’ın zahmetli ve yorucu fakat bunların hepsine üstün gelen bir tecrübenin heyecanıyla seyahatine düştüğü notlar Seattle Günlüğü ile gün ışığına çıkıyor. Şayet sevinçler hayatı güzelleştiren ve zenginleştiren, bilgi, beceri ve incelik isteyen bir günlük gerektiriyorsa, bu onlardan. Bambaşka dünyaları günlük hayatın ayrıntıları içinde izleyebilmemizi sağlayan günlük, bavul telaşının eşlik ettiği 11 Ekim 2018’de başlıyor ve 12 Mart 2019’da sona eriyor. Torun sevgisinin niçin diğer sevgilerden ayrı ve üstün olduğunu bir kere daha hatırlatan Seattle Günlüğü çok eski bir anlatı geleneği olan günlük türünün en etkileyici eserlerinden biri.

    7,90
  • Sebe Kraliçesi Belkıs

    Dünya var oldukça anlatılacak ve öğrenilecek bir diriliş hikâyesiydi bu… Onlar; Yeruşelim Kralı Sultan Süleyman ile Sebe Melikesi Belkıs, çağlara kutlu bir destan bıraktılar. Doğmamış nefesler mavi kubbe altında var oldukça, bu kutlu gerçeği hayırla yâd edeceklerdi. “Anladım ki benlik kisvesini sıyıramayanlar, hakikati bulamazlar!” dedi Belkıs. “İşte kapındayım Rabbim! Şanım hiç, servetim bir saman çöpüdür şimdi. Senin havl ve kuvvetinle denizden inci, taştan yakut, dikenli budaktan gül çıkar. Sebe Melikesi’ni de yokluğun alevli bağrından çıkardın. Ya Rabbi, rahmetin kucağı ne sıcaktır! Tövbe taptıklarıma, tövbe yaptıklarıma, tövbe inandıklarıma! Şimdi senin rahmet sağanağının altındayım. Affet bizi ya Rahman! Ben ve kavmim, kudretine ve şanına teslim olduk.” Nilüfer çiçeği kadar saf ve duru yüzü sırılsıklamken, çağlara düşen mesaj, “Sebe Melikesi Belkıs için yeni bir hayatın başlangıcıydı.”
    devamını oku

    9,09
  • Secdede Son Nefes

    Dayanabilen yüreklere…. Her gün okuyucularımdan onlarca mektup ve mesaj alıyorum. Bu da onlardan birisiydi. Ama öylesine ibretli, öylesine yakıcıydı ki, ilk okuyuşta, kelimenin tam anlamıyla şaşırıp, kalmıştım. Hiç düşünmeden “bu mutlaka kitap olmalı” diye geçirdim içinden… Yazıyı gönderen okuyucumla görüşüp, hayat hikâyesini dinleyince de; şaşkınlığım büsbütün artmıştı. “Allah’ım ! Olamaz böyle bir şey” diye inledim, hayretler içinde kalarak…. İşte insanın kanını donduran, aklını uçuran ve herkese müthiş bir hayat dersi sunan bu yaşananlar, kitap haline geldi. Gençlerden yaşlılara, evlilerden bekârlara, patronlardan işçilere her kesim, bu kitabı mutlaka okumalıdır. Çünkü hepsine de yetecek hayatın gerçekleri ve ibretli örnekleri vardır. Dayanabilen yürükler, buyurun…

    7,90
  • Seçme Hikayeler – 2

    Türk edebiyatının ölümsüz yazarlarından Ömer Seyfettin tarihimize ve kültürümüze ayna tutar. Onun hikâyeleri birçok yayınevi tarafından yayınlanmış olmakla birlikte yayınevimiz seçme hikayeleri aslından (Osmanlıca’dan) yeni Türkçe’ye yeniden çevirmek suretiyle 100 Temel Eser projesine uygun olarak yayın hayatımıza kazandırmıştır.

    6,79
  • Sefer

    Uzaklara gitmenin ilginç bir cazibesi vardır. Her şeyi arkamızda bırakıp yola koyulduğumuzda yeni bir başlangıca doğru açıldığımızı hissederiz. Sefer yepyeni bir nefes ve farklı bir heyecandır. İnsan önce hayal ve rüyalarında seyahat eder sonra da bu hayal ve rüyalar ülkelere, şehirlere, sokaklara, farklı kültür ve insanlara dönüşür. Eğer gittiğimiz yer içimizdeki merak duygusunu kışkırtıyor ve bize farklı bir bakış açısı sunuyorsa o iyi bir yolculuktur. Tarihin kırılma anlarının çoğunda da bir kişinin veya toplulukların gerçekleştirdiği yolculukların etkisi vardır. Bu anlamda sefer, dönüştürücü olduğu kadar inşa edicidir de. Kuran’da arzullahi vasia, yani “Allah’ın arzı geniştir.” diye buyurulur. İnsan, Allah’ın arzında yolları kat edip yeni insanlar ve şehirler tanıdıkça kendi dünyasında da genişleme hisseder. Endülüs’den Orta Asya’ya, Kafkaslardan Balkanlara, Avrupa’dan Afrika’ya kadar dünyanın dört bir yanına yaptığım gezilerin yer aldığı Sefer’de sadece ülkeler, şehirler, gezilip görülmesi gereken yerler değil; aynı zamanda düşünsel bir yolculukla da karşılaşacaksınız. Siyahi Müslüman lider Malcolm X; “Dar düşünceli insanların her şeyi ne kadar berbat edebildiklerini gördüğümden beri ufkumu genişletmek için seyahat ediyorum.” diyor. Bu yolculuklar da bana çok şey kattı ve kendime, ülkeme, İslam dünyasına, yeryüzüne bakışımda yeni ufukların açılmasına neden oldu.

    10,24
  • Şehirde Balık Avı

    Büyükbaba için balıkçılık bir tutkudur. Bu yüzden
    ailesiyle beraber yaşamak üzere şehre taşınırken
    olta takımlarının hepsini yanında getirir. Fakat büyük şehir,
    bir balıkçı için hiç de uygun bir yer değildir,
    büyükbaba buna çok üzülür. Derken günün birinde,
    torununun aklına büyükbabasını mutlu edecek şahane bir fikir gelir…

    Gideon Sterer, hayal gücünü harekete geçiren göz kamaştırıcı bu resimli kitapta, dostluğun büyüsünü ve her türlü gerçekliği bitmek bilmeyen bir eğlenceye dönüştürebilme gücünü anlatıyor.
    devamını oku

    6,79
  • Şehit Hasan el-Benna’dan Müslüman Gençlere

    “Ben kendimi bir tek amaç için vakfettim. O da: Yaşamımla insanları İslam’a davet etmektir.” diyen Hasan el-Bennâ, Osmanlı İmparatorluğunun yıkıldığı, İslam coğrafyasının büyük işgaller ve katliamlarla karşı karşıya kaldığı, Müslümanların emperyalist kültürün saldırılarına karşı teyakkuz halini kaybettiği bir dönemde “Hedefimiz, yeniden Müslüman ferdi, Müslüman aileyi, Müslüman toplumu, Müslüman devleti ve Müslüman ümmeti oluşturmaktır.” diyerek her alanda İslamileşme hedefiyle yola çıkmış izzetli bir öncüdür
    7,94
  • Şehzadem

    “O günden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Olmayacağı belliydi zaten. Hayatımızda böyle insanlarla her zaman tanışmayız. Tanıştığımızda da her şey değişmiştir. Bunu her zaman fark etmezsiniz. Ama ben farkındaydım. Şehzadem daha ilk günden beni etkilemeyi başarmıştı.
    5,64
  • Şeker Portakalı

    “Ne güzel bir şeker portakalı fidanıymış bu! Hem bak, dikeni de yok. Pek de kişilik sahibiymiş, şeker portakalı olduğu ta uzaktan belli. Ben senin boyunda olsaydım başka şey istemezdim.” “Ama ben büyük bir ağaç istiyordum.” “İyi düşün, Zezé. Henüz gencecik bir fidan bu. Bir gün koca bir ağaca dönüşecek. Seninle beraber büyüyecek. İki kardeş gibi iyi anlaşacaksınız. Dalını gördün mü? Bir tanecik dalı olsa da sanki özellikle senin binmen için hazırlanmış bir ata benziyor.” Brezilya edebiyatının klasiklerinden Şeker Portakalı, José Mauro de Vasconcelos’un başyapıtı kabul edilir. Yetişkinler dünyasının sınırlamalarına hayal gücüyle meydan okuyan Zezé’nin yoksulluk, acı ve ümit dolu hikâyesi yazarın çocukluğundan derin izler taşır. Beş yaşındaki Zezé hemen her şeyi tek başına öğrenir: sadece bilye oynamayı ve arabalara asılmayı değil, okumayı ve sokak şarkıcılarının ezgilerini de. En yakın sırdaşıysa, anlattıklarına kulak veren ve Minguinho adını verdiği bir şeker portakalı fidanıdır… Şeker Portakalı’nın başkahramanı Zezé’nin büyüdükçe yaşadığı serüvenleri, yazarın Güneşi Uyandıralım ve Delifişek romanlarında izleyebilirsiniz.

    8,90