Sehe 761–780 zwischen insgesmt: 825

  • Ahmet Yesevi / Gönül Erleri Serisi 1

    Sevgili okuyucu!
    Yediden yetmişe insanımıza, özellikle ilkokuldan üniversiteye kadar yetişme çağındaki çocuklarımıza ve gençlerimize, Peygamberler başta olmak üzere Sahabe efendilerimizi, Allah dostlarını, ilim adamlarımızı, edebiyatçılarımızı, fikir ve sanat adamlarımızı, tarih ve beyin yapıcılarımızı, hayatımızı şekillendiren örnek ve önder insanları, hayatlarını, mücadelelerini, kimlik ve kişiliklerini, eserlerini doğru biçimde öğretmeliyiz.
    Geçmişini iyi bilmeyen nesillerin iyi bir gelecek kuracağını düşünmek fazla hayalcilik olur.
    Peygamber Öyküleri ve Gökteki Yıldızlar’dan sonra size takdim ettiğimiz Gönül Erleri serisi bu amaçla hazırlandı.
    Bu serinin ilk kitabı Horasan Erenlerinin Piri Hace Ahmet Yesevi hazretlerini anlatan bu kitabı takdim etmekle çok önemli bir hizmeti ifa ettiğimize inanıyoruz.
    gizle

    6,79
  • Allah’ı Arayan Çocuk

    Hasta annesinin ateşini kim düşürebilir? Bir itfaiyeci mi? Yoksa mikropları hapse atmak için bir polis mi gerekli? Ya da belki bir tamirci annesinin tüm yaralarını onarabilir? Sahi, hastalara şifa veren hangisi olabilir? Doktor amcadan duyduğu ‘Hastalıkların ilacı Allah’tadır’ cümlesiyle yollara düşen ve Güneş’ten Gökkuşağı’na birçok kişiye Allah’ın nerede olduğunu soran bir çocuğun hikayesi bu… Fıtrat Pedagojisi kitabının yazarı Hatice Kübra Tongar, her çocuğun sorduğu ‘Allah nerede’ sorusuna cevap vermeye çalışırken, hem küçük okurlarını, hem de anne-babaları keyifli bir serüvene davet ediyor. Peki, sizce küçük çocuk Allah’ı nerede buluyor?

    10,24
  • Arzular Ülkesi

    5 kitaplık bilgelik serisinde yazar, çocuklarımızı eğlendirirken öğretiyor, öğretirken eğlendiriyor. Anka Kuşu ile Alperen’in maceralarında, her bir kitapta ayrı bir ülkeye gidiliyor ve bu ülkelerde fazilet, erdem, ahlâk ve insanî değerler üzerine kurulu maceralar yaşanıyor. Bazen kıssa içinde kıssa ve rüya içinde rüya metaforlarıyla, çocuklarımızın eğlenirken aynı zamanda temel değerlerimizin farkındalığına varması amaçlanıyor.

    “Alperen, çok zeki bir çocuktu; kitap okumayı da çok severdi. Ama bazen yaramazlıklar da yapardı. O gün top oynarken, istemeden de olsa evin camını kırmış, annesinden azar işitmişti. Üzgün ve küskün bir şekilde odasına çekildi, yatağına uzandı ve kitabını okumaya başladı.
    Biraz sonra Alperen, göğsünde kitap bulunduğu hâlde derin bir uykuya daldı. Rüyasında Anka Kuşu ile tanışıp, onunla konuşmaya başladı… Anka Kuşu’nun söylediklerine göre,uzun ve macera dolu bir yolculuğa çıkacaklardı birlikte…”

    5,64
  • Bahcede Kurulan Devlet

    Necmettin Erbakan’ı hiç böyle okumadınız

    3,34
  • Başımın Üstünde Yerin Var

    Allah’ın (cc) ‘yap’ dediği her şeyin seni sarıp sarmalayan, iyileştiren ve güzelleştiren sebepleri vardır. Sadece birer sorumluluk olarak baktığımızda içlerindeki güzellikleri ıskalayacağımız bu emirler bizi değerli ve kıymetli kılar. İşte bu kitap sana tesettürün bir kıyafet modası olmadığını, seni nasıl güzelleştirdiğini, değerli kıldığını ve Rabbinle arandaki en sarsılmaz bağ olduğunu anlatıyor. Bir ilahiyat ya da din kitabı gibi değil… Tesettürlü bir abladan genç arkadaşına kalan bir yol haritası gibi, yolunu bulmanı sağlıyor…

    7,94
  • Benimle Oynar mısın Anne 365 Eğitici Çocuk Oyunu

    Şimdi çocuklar çocuk olma zamanı… Çocuğunu iyi eğitmek isteyen ama bunu bilemeyen ebeveynlerin ihtiyacı olan bir kitap. Çocuklarıyla oyun oynamak isteyen ama oynayacak oyun bulamayan anne-babalar için yüzlerce oyun tarifi. Hayal gücü ne kadar zengin olursa olsun her çocuk zaman zaman sıkılır ve huysuzlanır. Bu kitap böyle anlarda çocuklarını sıkıntıdan kurtarmak, aynı zamanda onların el becerilerini arttırmak isteyen anne-babalara rehber olması için hazırlandı. Bu yüzden kitapta yüzlerce oyun örnekleri bulacaksınız. Oyunlar, eğitimcilerin büyük önem verdiği deneme yanılma aktivitesini de sağladığı için çocuğun kendi yeteneklerini keşfetmesine öncülük eder. Bu kitaptan sonra çocuklarınızın yaramazlığından şikayetçi olmayacaksınız.

    7,94
  • Bilgelik Ülkesi

    5 kitaplık bilgelik serisinde yazar, çocuklarımızı eğlendirirken öğretiyor, öğretirken eğlendiriyor. Anka Kuşu ile Alperen’in maceralarında, her bir kitapta ayrı bir ülkeye gidiliyor ve bu ülkelerde fazilet, erdem, ahlâk ve insanî değerler üzerine kurulu maceralar yaşanıyor. Bazen kıssa içinde kıssa ve rüya içinde rüya metaforlarıyla, çocuklarımızın eğlenirken aynı zamanda temel değerlerimizin farkındalığına varması amaçlanıyor.

    Alperen’in yaşı hayli ilerlemişti. Yaşadığı şehre büyük bir ilim merkezi kurmuş, öğrenciler yetiştirmiş ve ülkenin kralının takdirlerini almış bir bilgeydi artık. Ancak hâlâ gidilmesi gereken ülkeler, görülmesi gereken insanlar, yetiştirilmesi gereken öğrenciler vardı, dünyanın dört bir yanında… Bir de verilmesi gereken bir hesap…
    Ve nihayet gene yollara düştü Bilge Alperen…
    Acaba tüccarları bulup, onlara, zamanında yaptığı büyük hatayı söyleyebilecek miydi?
    Eğer söyleyecekse, tüccarlar buna nasıl bir tepki vereceklerdi?
    Bilge Alperen’i şimdi hangi maceralar bekliyordu?

    5,64
  • Çadır Güzeli

    Çocukların dilini iyi bilen ve onlara hikayelerle güzeli ve doğruyu anlatan Mehmet Yaşar Kandemir, 6 kitaplık bu seride uzak diyarlara ve bazen de gizemli olaylara götürüyor minik okurlarını. Keyif almak kadar hikmetleri görmenin de önemsendiği bir bakış açısıyla yazılan bu hikayeler, sevdirirken öğretmeyi de ihmal etmiyor. Sade dili, şefkatli üslubu ve neşeli şiirleriyle çocuklarımızı merak dolu bir dünyaya götürüyor bu eserler. Yeniden resimlendirilen ve gözden geçirilen seriyi minik okurlarımızı sunmaktan gurur duyuyoruz.

    3,34
  • Cezasız Eğitim 2

    Çocuk bir türlü söz dinlemiyor, kardeşine kötü davranıyorsa…
    Ödevini yapmıyor, okuldan sürekli şikâyet geliyorsa…
    Aile içindeki sorumluluklarını yerine getirmiyor, yetişkinlere saygısızlık yapıyorsa…
    “Bu davranışların karşılığını görmeli,” deyip cezalandırmalı mı?
    Yoksa “Artık baş edemiyorum,” diye ilaca mı başlamalı?
    Kızarak, azarlayarak, ceza vererek çocuğun davranışları düzeltilebilir mi? Yoksa ceza, yetişkinin çaresizlik gösterisi midir?
    Evet, ceza bir eğitim aracı değil, bir aşağılama davranışıdır…
    Cezasız Eğitim kitabında çocukla çatışmanın onun kişilik gelişimini nasıl etkilediğini, tepkisel hale getirdiğini, öfke kontrolünü bozduğunu… Cezanın kısa vadede işe yarasa da uzun vadede çocuğa değersizlik hissi yaşattığını ayrıntılarıyla anlattık.
    Peki, kızmadan, ceza vermeden çocuk eğitimi olur mu? Olursa nasıl olur?
    Cezasız Eğitim 2’de işte bu soruların cevabını aradık.
    Pedagog Adem Güneş, Cezasız Eğitim 2’de ‘öğrenme’ yerine, ‘edinmeyi’ tarif etti. Edinebilmek için ‘merak-heves-istek’ üçlüsünün önemini anlattı. ‘Kalıcı Öğrenmenin Üç Derinlik Boyutu’na değindi.
    Çocuğun kişilik gelişimini önemseyen anne babalar ve eğitimcilerin bakış açısını değiştirecek bir kitap…

    12,54
  • Çocuk Yazarlar / Ünlü Yazarların Gerçek Çocukluk Hikayeleri

    Ünlü yazarların başarılarını biliyoruz. Peki, çocuklukları ile ilgili ne kadar bilgi sahibiyiz? Bunu öğrenmek için onların hikâyelerinin başladığı zamana dönüyoruz. Güzel hikâyelere herkes bayılır. Şunu da çok iyi biliyoruz ki iyi anlatılan bir hikâye giriş, gelişme ve sonuç bölümlerinden oluşur. İşte bu kitap J.R.R. Tolkien’den J.K. Rowling’e Mark Twain’den Roald Dahl’a Jules Verne’den Jeff Kinney’e kadar on beş ünlü yazarın hikâyelerinin nasıl başladığını anlatıyor. David Stabler’ın yazdığı Doogie Horner’ın resimlediği Ünlü Yazarların Gerçek Çocukluk Hikâyeleri sekiz yaş üstü çocuklar kadar yetişkinlere de hitap ediyor.

    11,39
  • Çocuklarımıza Namazı Nasıl Sevdirelim

    Ahmet Bulut’tan Bir Namaz Rehberi, Çocuklar Secdeye Sevgiyle Varsınlar Diye… Niçin namaz kılmalıyız? Namaz eğitimine ne zaman başlanmalı? Namaz bilinci çocuğa nasıl aşılanır? Çocuğa namazı sevdirmek için neler yapılmalı? Çocuk namaz kılmıyorsa anne-baba nasıl hareket etmeli? Çocuklar, anne-babaların kapanmayan amel defterleridir. Çocuğun midesini doyurmak kadar ruhunu da doyurmanın endişesini duyan, onu imanı kuvvetli, ameli salih bir inanan olarak yetiştirmek isteyen anne-babaların yüzleştiği en zor mesele, çocuğa namazı öğretmek ve sevdirmektir. Bu noktada nasıl hareket edilmesi gerektiğini bilmek isteyen anne-babaların imdadına “Çocuklarımıza Namazı Nasıl Sevdirelim/Çocuğumla Sevgi Secdesi” kitabı yetişiyor. Bu kitapta, hayatını insanlara namazı sevdirmeye adamış olan Ahmet Bulut, Türkiye genelinde düzenlediği seminerler ve yaptığı televizyon programları neticesinde elde ettiği birikim ve gözlemlere dayanarak çocuklarımıza namazı sevdirmenin pratik yollarını sunuyor. “Çocuklarımıza Namazı Nasıl Sevdirelim” bölümünde ebeveynlere kıymetli tavsiyelerde bulunurken, “Çocuğumla Sevgi Secdesi” bölümünde yaşanmış örneklerden, hikmetli kıssalardan, asrı saadetten güzel örneklerden yola çıkarak çocukları namaza hazırlıyor. Profesyonel çizimlerle sayfa sayfa süslenen, ayrıca haftalık namaz tablosu ve aylık namaz ağacıyla okunması çok daha zevkli hale getirilen kitap, tüm ebeveynlere, öğretmenlere, çocuklara, kısacası dini eğitimi için endişe duyan herkese hitap ediyor.

    8,90
  • Dersimiz: Amentü

    Merak Ediyorum Dizisi’nin yazarından sitcom tadında bir kitap! Derslerinde toz böcekleri gezinen, japon balıkları yüzen, ejderhalar dolaşan, kırlangıçlar uçan hem çok yepisyeni, hem çok sıra dışı bir öğretmen ve müthiş 5-A sınıfı ile tanışın!

    7,90
  • Düşünce Ülkesi

    5 kitaplık bilgelik serisinde yazar, çocuklarımızı eğlendirirken öğretiyor, öğretirken eğlendiriyor. Anka Kuşu ile Alperen’in maceralarında, her bir kitapta ayrı bir ülkeye gidiliyor ve bu ülkelerde fazilet, erdem, ahlâk ve insanî değerler üzerine kurulu maceralar yaşanıyor. Bazen kıssa içinde kıssa ve rüya içinde rüya metaforlarıyla, çocuklarımızın eğlenirken aynı zamanda temel değerlerimizin farkındalığına varması amaçlanıyor.

    Alperen, Azaad ile birlikte bir yandan tüccarların konağında çalışmaya devam ederken, bir yandan da ülkenin gençlerini ve yetişkinlerini eğitmek üzere bir ilim merkezi kurar. Burası o kadar önemli bir eğitim merkezi hâline gelir ki ülkenin kralı da bundan haberdar olur ve bu ilim merkezine maddi-manevi katkılarda bulunur.
    Gün gelir, Düşünce Ülkesi’nin kralı, Alperen’i saraya çağırır ve onun artık sarayda ilim ve hikmet dersleri vermesini ister. Ama Alperen önce kralı över ve ardından kibar dille bu teklifi reddeder. Çünkü o, dünyanın bilinmez yerlerine seyahat edip, oradaki insanlara ilim ve hikmet dersleri vermek ister. Kral, Alperen’in bu düşüncesine saygı gösterir, büyük hediye ve ikramlarla birlikte onun yola çıkmasına müsaade eder.
    Alperen gene yola düşmüştür ve bakalım hangi maceralara yelken açacaktır…

    5,64
  • Elma Suyu

    Çocukların dilini iyi bilen ve onlara hikayelerle güzeli ve doğruyu anlatan Mehmet Yaşar Kandemir, 6 kitaplık bu seride uzak diyarlara ve bazen de gizemli olaylara götürüyor minik okurlarını. Keyif almak kadar hikmetleri görmenin de önemsendiği bir bakış açısıyla yazılan bu hikayeler, sevdirirken öğretmeyi de ihmal etmiyor. Sade dili, şefkatli üslubu ve neşeli şiirleriyle çocuklarımızı merak dolu bir dünyaya götürüyor bu eserler. Yeniden resimlendirilen ve gözden geçirilen seriyi minik okurlarımızı sunmaktan gurur duyuyoruz

    3,34
  • Fethin Güzel Sultanı Fatih Sultan Mehmed

    Fethin Güzel Sultanı Fatih Sultan Mehmed, emsalsiz kişiliğiyle tarihe damga vurmuş bir cihan sultanını akıcı bir öykü diliyle ilk gençlik çağına tanıtma amacı taşıyan bir kitap. Fatih gibi çok yönlülüğüyle asırları aşmış bir şahsiyeti kaleme almanın zorluğu herkesin malumudur. Buna rağmen elinizdeki bu kitap fetihler çağının kokusunu odanıza taşımayı; bir cihangirin coşkulu yüreğinin kıvrımlarında sizi dolaştırmayı vaat ediyor. Kalbinize dokunan, hayal dünyanızda ardı ardına pencereler açan bir üslubu var. Okurken kendinizi surlara kanca atmış bir çeri gibi hissetmiyorsanız ya yer altında lağım atan bir kapıkulusunuzdur ya da Galata sırtlarından çekilmiş bir kadırganın vardavela tellerine ayak basıp göğsünü rüzgâra vermiş bir levent…

    “Ne adamlarımın çokluğuna ne de savaş aletlerime güvenirim. İtimadım yalnız Hakk’ın lütuf ve yardımınadır… Eğer o kalenin benim elimle fethi takdir olunmuşsa kale burçları taştan değil saf demirden de olsa kahır ateşiyle onu eritip mum gibi yumuşatırım. Hem ben bu şehri alamasam da niyetimin sevabına erişirim… (Sultan II. Mehmed)”

    6,79
  • Gaziler Çağının Padişahı Osman Bey / Öykü Tadında Tarih 1

    “Bu Osman’ın deliliği ne öncekilere ne de sonrakilere benzemez. Bazı yiğit için gözünü budaktan esirgemez derler ya, Osman öyle de değil. Gözüne sokacak budak arayan cinsten. Hak Teâlâ’ya tevekkül edip göz göre göre atını sürmüş pusunun üzerine.”

    “Gaziler Çağının Padişahı Osman Bey” özellikle ilk gençlik çağının okumaya bayılacağı akıcı bir öykü diline sahip. Okurunu sımsıkı sarıyor ve kitap bitene kadar bir daha bırakmıyor. Bu kitap asla akademik bir çalışma değil, aksine insana dokunan, öznel ve alabildiğine bizim tarafımızda bir anlatımı var. Okurken, sanki birileri köydeki maceraları anlatıyormuş gibi kendinizi kaptırıyorsunuz. İnsana dokunuyor ve metindeki karakteri adeta bu asra taşıyor. Sayfalar arasında ilerlerken tarihi mekânların kokusu odanızın içine giriyor adeta. Bu etkiyi sağlamasında şüphesiz Âşık Paşazade ve Neşri gibi klasik kaynaklarımızın izini ve üslubunu takip etmiş olmasının payı çok fazla. Kapağını kapattığınızda “Keşke bitmeseydi” demekten kendinizi alamayacaksınız…

    6,79
  • Gizemli Mektup

    Kimden ve nereden geldiği belli olmayan bir mektup…
    Mektubun gizemini çözmeye çalışan 2 arkadaş…
    Acaba neydi önemli olan?
    ÇOCUKLAR!
    Düşündüren, heyecanlandıran, meraklandıran ve gülümseten bir kitap okumaya hazır mısınız?
    DİKKAT EDİN!
    Kendinizi bir an da kitabın sayfaları arasında Emir’e mektubun yerini söylerken bulabilirsiniz.
    Acaba sizi duyacak mı?

    4,49
  • Hacı Bayram-ı Veli / Gönül Erleri 5

    Dede, Ankara denilince akla Hacı Bayram-ı Veli geliyor, neden?”
    “Şehirleri şehir yapan, ayakta tutan ve geleceğe taşıyan maddi ve manevi değerler vardır oğlum.
    Maddi yönüyle şehir maneviyat önderlerinin etrafında şekillenir ve bir ruh sahibi olur, canlı bir varlık gibi nefes alır verir.
    Manevi değerlerden yoksunsa, ne kadar zengin ve gelişmiş olursa olsun yoksuldur bir şehir.
    Ruhunu kaybeden bir ölü gibidir.”
    “O zaman şöyle diyebilir miyiz?
    Ankara, Hacı Bayram-ı Veli gibi manevi önderleri ve değerleriyle anlam kazanıyor.
    Belki her şehrin, beldenin ve köyün böyle rehber Allah dostlarına, hava ve su kadar ihtiyacı var.
    Konya’da Mevlânâ, Kırşehir’de Hacı Bektâş-ı Velî, Bursa’da Somuncu Baba ve diğer şehirlerde böyle birileri var…”
    “Öyleyse en başından anlatalım hikâyeyi evlat!
    Sevgili yavrularımızın bu güzel eserden istifade edeceğine inanıyoruz…

    6,79