Sehe 141–160 zwischen insgesmt: 235

  • Tarih Sohbetleri

    Türkiye tarihinin teknik olarak yazımını, birtakım tezlerin teknik tenkidini yapanlar ecnebiler, yani tarih eğitimlerini, tarihe bakış alışkanlıklarını tamamıyla bu çevrenin dışında edinmiş insanlar. Bu konunun üzerinde durulması gerekiyor.”

    “Türkiye’de, Diyanet İşleri Başkanlığı hükümet bünyesinin dışına çıkarılamaz, bu mümkün değildir; zaten dinen caiz değildir. Dinen caiz olmadığı gibi, pozitivist ve müspet dünya görüşüyle de mümkün değildir.”

    “Eğitimi ve nüfusu gerileyen, sanayileşmesi çözülen, bütçe kısıntılarıyla boğuşan Avrupa 19. yüzyıldaki beşeriyet tarihi alanındaki üstünlüğünü 20. yüzyılda muhafaza edememiştir ve bu yüzyıla da yorgun ve yaşlı girmiştir. Türkiye ise bilhassa yüksek tahsilde kısmen Amerikan yöntemlerini takip etti ve bu yöntemler de yararlı oldu.”

    “Açıkçası bir Cumhuriyet tipi yaratamadık; yani Cumhuriyet kendi adamını yetiştirememiştir. Atatürk bazı örnekler ortaya koydu ama arkadan gelenler bunu sürdüremedi. Kendine Cumhuriyetçi diyenler de dahil olmak üzere Cumhuriyet tipi inşa edilemedi ve elbette bu maarifleşmeyle ilgili bir meseleydi.”

    “Bizim gibi ülkelerde hiçbir zaman ekstrem akımların taraftar bulması ve idareyi ele geçiren insanların bile uç hareketler göstermesi mümkün değil. Konsensüs içinde olmak zorunda. Ayrıca bakmak lazım, bu memleketin fundamentalist insanları İran’daki gibi bir zümre yetiştirmişler mi diye. Cumhuriyet, laik olduğunu söylüyor, tabii İslam dininde kurum olarak laiklik olmaz. Ama koymuş ve bunu tatbik etmiş.”

    “Bir kent kültürümüz var. Mesela İstanbul, müthiş bir atılım yaptı, ama İzmir altyapısı olmasına rağmen o derece eğilim gösteremedi, çünkü iktisaden de gelişemiyor. Ankara, maalesef bütün sübvansiyon ve aşılamalara rağmen aşı tutmadı.”

    10,24
  • Tarih Şuuru

    Geçmişin, ya da içinde yaşadığımız zamanın bilgilerini, olayların cereyan tarzı ve yorumlarını, ibret olsun diye aktarılmasına vasıta olan ilme tarih diyorsak; tarihçinin ve özellikle İslam tarihçisinin takınacağı tavır ve takip edeceği usul konusunda, Kur’an çok açık ve kesin hükmünü koymuştur. Başka bir deyişle, Allah, genel manada alimin, özel manada da -bu görevi yüklendiğinden dolayı- tarihçinin, ilahi mesajın getirdiği sorumlulukla hareket etmesini emrediyor.

    9,09
  • Tarihçilik ve Yöntem Üzerine

    Osmanlı tarihi üzerine yaptığı dikkat çekici çalışmalarla ön plana çıkan Prof. Dr. Ali Akyıldız, Tarihçilik ve Yöntem Üzerine adını verdiği ve tarihçilik mesleği ile tarihçiliğin yöntemine dair yazdığı makalelerini bir araya getirdiği bu eseriyle tarih öğrencileri ve genç tarihçiler için bir rehber oluşturmaktadır. Osmanlı tarihi araştırmaları sırasında karşılaşılan bazı problemler ve bunlara dair ileri sürülen çözüm yollarını içeren bu makaleler, tarih araştırmacıları için ufuk açıcı analizler içermektedir. Tarih yazımında yükselen trendlerden biri olan biyografi yazıcılığının Osmanlı dünyasındaki kısıt ve imkânları, hanedan tarihi çalışmanın problem ve tuzakları, tarih araştırmalarına temel teşkil eden belgelerin niteliği, güvenilirliği ve neyi söyleyip neyi söylemediği, Hicri takvimin zaman zaman tarihi yanlış göstermesi ve bu sorunu aşmak için önerilen çözüm yolları, Yakınçağ Osmanlı sosyo-ekonomik tarihinde karşılaşılan kaynak sorunları gibi konular bu kitapta üzerinde durulan başlıklardan birkaçıdır. Bu eser, tarihçilerin ve tarihçiliğe adım atan genç araştırmacıların bu uzun ve meşakkatli yolda karşılaşacakları problemlere dikkat çeken bilgi ve analizlerle dolu bir el kitabı mahiyetindedir.

    13,69
  • Tarihi Değiştiren Bilginler

    İngiltere’deki bilge cisimlerin yere düşmesinin ardındaki sırrı çözerken Polonya’daki gezegenlerin rotasını tespit ediyor; İran’daki sayıların dilini sökerken İtalya’daki cisimlerin neden suya batmadığına kafa yoruyor; eski Yunan’daki tıbbın temellerini atarken Fransa’daki insanoğlunu ölümcül kuduz mikrobundan kurtarmak için ter döküyor; Avusturya’daki zihnin labirentlerinde dolaşırken Güney Amerika’daki fosillerle konuşuyordu… “Yerçekimi kâşifi” NEWTON’dan “gezegenler hâkimi” KOPERNİK’e; “matematiğin prensi” ÖMER HAYYAM’dan “suların efendisi” ARŞİMET’e; “tıbbın babası” HİPOKRAT’tan “kuduzun belalısı” PASTEUR’e; “Rüya avcısı” FREUD’dan “Türlerin kökencisi” DARWIN’e varıncaya dek onlarca bilim insanı, yerkürenin dört bir yanında günümüz dünyasının bilimsel çatısını örmek için dinmek bilmez bir gayretle çalıştılar. Kâh atomları kâh gezegenleri, bazen mikropları bazen de sayıları konuşturdular; mikroskoplarla mikro, teleskoplarla makro âleme baktılar; damarlarımızda akan kan nehirlerine dalıp ışığın tayflarından çıktılar; fosillerde gizli büyük esrarı çözüp yeri geldi hayatları pahasına ölümcül ışınlarla dans ettiler, tarihi değiştirdiler…

    7,94
  • Tarihi Değiştiren Günler

    Tarihi Değiştirenler Serisi tüm hızıyla devam ediyor… Serinin 9. Kitabı tarihte dönüm noktası olan günlere odaklanıyor… “O sırada Türkiye’de ne oluyordu?” bölümüyle de okurlara karşılaştırmalı tarih imkanı sağlıyor… Süveyş Krizi, Vietnam Sendromu, Neil Armstrong, Baas Partisi, Keşmir Sorunu, Kore Savaşı, Uzun Yürüyüş, Bağımsızlık Bildirgesi, Büyük Bunalım, New Deal, İran İslam Devrimi, Amerikan İç Savaşı, Cemal Abdül Nasır, 11 Eylül Saldırıları, Mahatma Ghandi, Başkan Kennedy, Kıbrıs Barış Harekâtı, Mehmet Ali Ağca, İnebahtı, Çernobil, Petrol Krizi, Normandiya Çıkartması, Saddam Hüseyin, Pearl Harbor Baskını, El Kaide, Everest, Apartheid, Gagarin, Perestroika, Başkan Mao, Konstantinopol, Waterloo, Küba Füze Krizi, Savaşların Anası, Afganistan’ın İşgali, Berlin Duvarı, Haçlı Seferi, Sivil İtaatsizlik, Tiananmen Olayları, Macar Ayaklanması, Prag Baharı, Nelson Mandela, Enosis, Politbüro, Klonlama, İnternet, Viyana Kuşatması, Filistin-İsrail Barışı, Napolyon, Soğuk Savaş, JFK, Albaylar Cuntası, Martin Luther King, Ekim Devrimi ve daha onlarcası… BU İSİMLER VE KAVRAMLAR HAYATIMIZA NASIL GİRDİ DERSİNİZ?

    9,09
  • Tarihi Değiştiren Konuşmalar

    Tarihin önde gelen liderlerinin kimi zaman ADALET ve ÖZGÜRLÜK çağrısı yaptığı, kimi zamansa DEMOKRASİ ve EŞİTLİK için ayağa kalktığı, bazen TEHDİT savurup KORKU saldığı ama sıklıkla da ortaya büyük bir VİZYON koyup yeni bir DÜZEN yaratmaya soyunduğu konuşmalardan oluşan bu kitabı okuduğunuzda, kelimelerin eylemlere nasıl ilham verdiğine şahit olacak, bundan böyle “söylenenlere” daha iyi kulak kabartacaksınız. Ali Çimen’in yenilenerek okuyucusuyla buluşturduğu bu kitapla; Büyük İskender’in kılıcıyla olduğu kadar sözcükleriyle de dünyayı fethettiğine tanıklık edecek, Tarık bin Ziyad’la gemileri olmasa da kelimeleri ateşe verecek, Alp Arslan’ın cümleleriyle Anadolu’nun kapılarını omuzlayacağız. Haçlı Seferleri’nin nasıl başladığına Bizzat Papa Urban’nın ağzından şahit olacak, Kraliçe I. Elizabeth’le birlikte ordusuna cesaret verecek, Abraham Lincoln’le demokrasi yemini edeceğiz. Susan B. Anthony ile kadın düşmanlarına meydan okuyacak, Bismarck’ın nutkuyla Almanya’nın düşmanlarına göz dağı vereceğiz. Durmayacak, Woodrow Wilson’la “Yeni bir dünya kurulsun!” diyecek, Atatürk’le yeni bir dünyanın kurulduğunu ilan edeceğiz. Sözün gücüne inananlara… KULAKLARINIZI DÖRT AÇIN; DUYDUKLARINIZ, GÖRECEKLERİNİZDİR!

    9,09
  • Tarihi Değiştiren Liderler

    Sezar: Roma’yı İmparatorluk yaptı, Konstantin: Hıristiyanlığın önünü açtı, Fatih: Konstantinopol’ü aldı, Kanuni: Avrupa kapılarına dayandı, Şarlken: dünyanın diğer yarısına da göz dikti, VIII. Henry: Papaya kızdı, İngiltere’yi Protestan yaptı, I. Elizabeth: İspanyolları denize gömdü, Napolyon: Avrupa Fransa’nın olsun dedi, Washington: ABD’yi kurdu, Atatürk: Osmanlı’dan Türkiye çıkardı, Hitler: Dünyayı değiştirdi, Mao: Çin’i kızıla boyadı, Truman: Atom çağını başlattı, Stalin: Korku imparatorluğu kurdu, Hirohito: Japonya’yı hem yıktı hem yaptı, Nasır: Arapları ayağa kaldırdı, JFK: İnsanoğlunu Ay’a çıkardı, Martin Luther King: Bir hayal kurdu, Arafat: Filistin bizim dedi, De Gaulle: Fransa’yı nükleer güç yaptı, Gorbaçov: Soğuk Savaşı bitirdi. Ve daha niceleri…

    KARARLAR VERDİLER, TARİHİ DEĞİŞTİRDİLER…

    10,24
  • Tarihi Değiştiren Olaylar

    Aydınlanma ile zihnin önündeki engelleri kaldıran Batı, Rönesans ile Sanayi Devrimi’nin kapısını açtı. Bilim ve teknoloji ile dünyanın geri kalanı ile arasına büyük bir mesafe koymasına rağmen, Büyük Bunalım gibi ekonomik krizlere ve akabinde dünya savaşlarına engel olamadı. Yahudi Soykırımı büyük bir utanç olarak hafızalara yer etti. Atom Bombaları insanlığı şok etti. Akabinde başlayan Soğuk Savaş ile at başı koşan Uzay Yarışı ve Nükleer Silahlanma arasında bir yerlerde Berlin Duvarı yükseldi; aynı dili konuşanlar, birbirine hasret kaldı. Gün geldi Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ile tarih bir anda çözüldü, dünyamız daha hızlı dönmeye başladı. 11 Eylül 2001’de ise çığırından çıktı. Ve insanlığın, Fransız Devrimi’nin sloganı olan özgürlük, eşitlik ve kardeşliğe olan iştahı hiç kesilmedi… Daha önce “Tarihi Değiştiren Savaşlar” ve “Tarihi Değiştiren Konuşmalar” adlı kitapları çıkan Ali Çimen, seriye devam ediyor. Ali Çimen, yeni çalışmasıyla yakın dünya tarihinin başlıca olaylarını bir seçki halinde, birbirleriyle bağlantılarını göstererek okurlarının beğenisine sunuyor. Ali Çimen’in yeni çalışması “Tarihi Değiştiren Olaylar”da, yazarla sohbet kıvamındaki tarihi yolculuk, Magna Carta ve Rönesans ile başlıyor. Sanayi Devrimi, Fransız ve 1917 Ekim Devrimleri derken İsrail Devleti’nin kuruluşuna, Normandiya Çıkarması’na tanıklık ediyorsunuz. Bir kıtada Adolf Hitler’in yükselişini okurken, diğer bir kıtada Mahatma Gandi’nin pasif direnişini gözlemleyebiliyorsunuz. Yine yüzyılın ikinci yarısındaki Soğuk Savaş’ı, 1968’de meydana gelen öğrenci olaylarını, İran İslam Devrimini (ve bunun Türkiye’deki 12 Eylül ihtilaline dair çarpıcı etkilerini), Berlin Duvarı’nın yıkılışını kitapta birbiri ardına okumak mümkün. Her durakta kısa kısa bilgi veren yazar, dünya tarihini turlama imkanı sağlıyor. Kitaptaki Konu Başlıkları Beceriksiz kraliyet ve ihtiraslı lordlar yaka paça oldu, ilk anayasa’ya giden adım atıldı: MAGNA CARTA; Akıl kiliseye karşı ayaklandı, sanat ve bilim batıya çağ atlattı: RÖNESANS; Aklın zincirlerini çözen Batı hem kendini hem de evreni keşfe başladı: AYDINLANMA; Kitleler ‘Özgürlük, eşitlik, kardeşlik ya da ölüm!’ diye bağırdı, dünya değişti: FRANSIZ DEVRİMİ; Buhar gücüyle hızlanan insanoğlu makinelerle çağ atladı: SANAYİ DEVRİMİ; Emekçi iktidarından Komünist diktatörlüğe giden yol: 1917 EKİM DEVRİMİ; Osmanlı’nın kuruluşu ve yıkılışı: TÜRKİYE CUMHURİYETİ KURULUYOR; Pasif direnişle koca bir imparatorluğu dize getirdi: GANDİ’NİN SİLAHSIZ SAVAŞI; Amerika’da başlayan ekonomik kriz, dünyayı fakirleştirdi: BÜYÜK BUHRAN; Demokratik yollardan iktidara yürüten adam dünyayı kana buladı: ADOLF HİTLER’İN İKTİDARA GELİŞİ; Avrupa’yı Nazi çizmeleriyle ezilmekten kurtaran gün: NORMANDİYA ÇIKARMASI; İlk Atom Bombası ‘Düzenek’ patlıyor: ATOM ÇAĞI; Filistin Sorunu’nun fitili ateşleniyor: İSRAİL’İN KURULUŞU; 6 milyona yakın Yahudi katledildi, mahkemesi dünyayı sarstı: YAHUDİ SOYKIRIMI ve NÜRNBERG MAHKEMELERİ; 1994’e kadar insanlığın sırtından inmeyen utanç: IRKÇI APARTHEID REJİMİ YIKILIYOR; Amerika’nın utanç sayfalarından politik literatürün lanetli terimine: MCCHARTYIZM; İnsanlık yarım asır nükleer silahların gölgesinde yaşadı: SOĞUK SAVAŞ; Amerika ve Sovyetlerin teknoloji ve propagandaya dayalı mücadelesi: UZAY YARIŞI; Avrupa’nın savaşa ve sefalete başkaldırısı: AB’nin doğuşu; Uzaydaki ilk insan: YURI GAGARIN; 68 Öğrenci olayları: ’68 KUŞAĞI’ EFSANESİ; Ortadoğu’da dengeler değişti; Amerika ile İran ‘sürekli düşman’ oldu: İRAN İSLAM DEVRİMİ ve REHİNE KRİZİ; 48 bin yıl yaşayacak olan hayalet: ÇERNOBİL; Soğuk Savaş’ın taşlaşmış hali: BERLİN DUVARI’NIN YIKILIŞI; Orta Asya ve Avrupa’da haritalar değişiyor: SOVYETLER BİRLİĞİ’NİN DAĞILMASI; Dünya tarihin en büyük terörist saldırısı ile sarsıldı, tarih yeniden yazılmaya başlandı: 11 EYLÜL 2001

    7,94
  • Tarihi Değiştiren Savaşlar

    Gazeteci yazar Ali Çimen ve İnönü Üniversitesi tarih bölümünden Yrd. Doç. Dr. Göknur Göğebakan “Tarihi Değiştiren Savaşlar” adlı kitapta 33 önemli savaş üzerine 33 ayrı dosya hazırladı:

    Tarihin kaydettiği ilk meydan savaşı Kadeş, efsanevi Truva Savaşı, Pelopones Savaşı, Bedir Savaşı, Bizans’a Suriye’yi kaybettiren Yermük Savaşı, Talas Savaşı, İspanya’nın Müslümanlar Tarafından Fethi, Puvatva Savaşı, Selçuklu Devleti’nin temelini atan Dandanakan Savaşı, Anadolu’nun kapısını Türklere açan Malazgirt Meydan Savaşı, Bir Doğu-Batı Mücadelesi: Haçlı Seferleri, Kösedağ Savaşı, Yüz Yıl Savaşları, Osmanlı fetihlerini kesintiye uğratan Ankara Savaşı, İstanbul’un Fethi, Yavuz’un Mısır Seferi, Mohaç Meydan Muharebesi, İnebahtı Deniz Savaşı, Viyana Kuşatması, 30 Yıl Savaşları, Napolyon’un Rusya Seferi, Waterloo Savaşı, Amerikan Kuzey-Güney Savaşı, Rus-Japon Savaşı, I.Dünya Savaşı ve Çanakkale, Büyük Taarruz ve Kurtuluş Savaşı, Stalingrad, Normandiya ve Hiroşima bağlamında II Dünya Savaşı, 1948-49 Arap-İsrail Savaşı, Kore Savaşı, Rusların Afganistan’ı işgali ve halen devam etmekte olan Körfez Savaşlarının ele alındığı kitap belgesel havasında bir çalışma…

    10,24
  • Tarihin Işığında

    Biz hepimiz kendimize göre birer Enver Paşayız. Elimize fırsat geçse nice Enver Paşalıklar yaparız. Onun için birinci harbin komutanlarının aceleciliğini ve hayalciliğini hak vermesek de anlamak lazım.

    -Dünyada hiçbir doğru dürüst devlet yoktur ki dini kontrol etmesin. Bunun demokratik gelişmemişlik düzeyiyle de ilgisi yoktur. Büyük dinlerin yapısı ve ananesi böyledir

    -Fatih doğu ve batı dillerine hakimdi. Kanuni bir kuyumcu, IV. Murad ressam ve müzisyen, II. Abdülhamid usta bir marangozdu. Abdülaziz şark ve garp musikisinde eserler bestelemişti.

    -“Türkiyeli” ismi tercüme edilemez, içeriği bakımından bu kelimeyi teklif edenlerin de amacını zaten karşılamaz. Başka bir kimlik kullanmak isteyenler bunu ifade edebilirler. Ama bunun için ülke yurttaşlığının ve kimliğin adını değiştirmelerine lüzum yoktur, hakları olduğunu da zannetmiyoruz.

    Tarihçi İlber Ortaylı sıra dışı analizlerine ve güçlü yorumlarına devam ediyor. Kendisine has bakış açısıyla geçmişi “Tarihin Işığında” ustaca değerlendiriyor.
    devamını oku

    9,09
  • Tarihin Sınırlarına Yolculuk

    Kitap “İlber Ortaylı ile Tarihin Sınırlarına Yolculuk-Mustafa Armağan” adıyla da yayımlanmıştır.

    “Resmi tarih dediğimiz de, alternatif tarih dediğimiz de, övgümüz de, sövgümüz de, ilkelliklerimiz de birbirinden farksız.”

    “Tarih çim sahası değil ki, istediğin yerleri tespit edip, kazık çakıp çitle çeviresin. “Ben bu kadarını seviyorum, gerisini yakalım” veyahut “Bana ne?” diyemezsiniz. Bu mümkün değil.”

    Türkiye’de insanların bir kısmı ‘Biz Osmanlı değiliz’ derken, diğerleri ‘Osmanlı biziz’ diyor. Bu tip bir ayrım sakattır ve mümkün değildir.
    İLBER ORTAYLI

    Tarihimiz, bize doğru mu öğretiliyor? Tarih kitapları belirli bir ideolojinin propagandasını yapmak amacıyla, bazı gerçekleri görmezden mi geliyor? Tarihi doğru öğrenmek bize ne kazandırır? Gerçekten Cumhuriyetle Osmanlı birbirlerine çok uzak devletler midir? Osmanlı’yı reddedersek ne kazanırız, ne kaybederiz? 19. yüzyıl Osmanlı’nın neden “en uzun yüzyılı”? Osmanlı bugün devam ediyor mu? Türkiye-AB ilişkileri…21. yüzyılda onurlu bir devlet ve millet olarak yaşayabilmemizin şartları nelerdir?

    İlber Ortaylı’dan tarihi, tarihimizi doğru anlamaya dair sorulara cevaplar bu kitapta..

    9,09
  • Tarihin Taşrasında Yaşamak

    …Tarihin taşrasında yaşamanın bir kader olmadığını kanıtlayabilmek için, her şeyden önce, İslami anlamda tarihsel gündemimizin önceliği ve adı, yapısal değişim için nihai-varoluşsal çözüm, tahayyül ve tasavvur olmalı. İslam dünyası toplumları, aptallaştırıcı, ahmaklaştırıcı geleneksel uyuşturuculara-patolojilere karşı zihinsel/ahlaki direnişi gerçekleştiremedikleri takdirde, sömürgeci-ırkçı tarihe karşı direnişi hiçbir şekilde gerçekleştiremezler. Kime, hangi otoriteye yönelik olursa olsun, kayıtsız şartsız itaat, ahlaki körelmeye neden olduğu gibi, bilinç körelmesine de neden olur. Gerçek bir direniş, tehdit unsuru olan yapıların dünya görüşlerini, zihin dünyalarını yapı söküme uğratmak suretiyle başlatılabilir. Kolektif bir siyasal eylem, kolektif tarihsel/siyasal/kültürel bilinçle sürdürüldüğünde etkili olabilir.

    9,09
  • Tekerrürden Tefekküre Tarih

    İnsanlığın ortak hafızası olan tarih, özgün bir ilim dalı olup hemen her alanda merak edilen birçok soru, bu ilmin engin genişliğinde cevap bulmaktadır. Bir başka deyişle tarih, ferdî ve toplumsal planda eğitici, öğretici özellikleri ve ibret alınması gereken karakteriyle hayatımızın tam ortasında yer almaktadır. Geçmişin tecrübesinde iyi, doğru ve güzel olarak kodlanan her birikimin aynen ya da daha da geliştirilerek şimdiye ve geleceğe taşınmasına dair çabalar oldukça önemlidir. Elbette böyle bir yaklaşım tefekkürü gerekli kılar. Tefekkür; bize geçmişin yanlış, kötü ve hatalı tutum ve davranışlarından uzaklaşma ve arınma fırsatını verebilir, sıkıntı ve çilelerle dolu tarihin tekerrürünü engelleyebilir, şimdi ve geleceği daha anlamlı ve değerli bir biçimde dizayn edebilir. Kısacası tefekkür nazarıyla bakılabildiği ve ibret alınabildiği sürece tarihte olan bitenin günümüzde de tekerrürünün önüne geçilebilir. Ülkemizin seçkin ilim adamlarının tarih konusunu değişik yönleriyle ele aldıkları bu eser, okuyucularına tarih bilincini aşılama hususunda mütevazı bir katkı sunmayı hedeflemektedir. İnsanlığı yanlışa, hüsrana ve haksızlığa sürükleyebilecek tekerrürün, tefekkürle dizginlenebileceği esprisini eksenine alan ve her satırının tefekkürden izler taşıması ümidiyle hazırlanan bu çalışma, tarih alanının detaylarını öğrenmek isteyenler için zengin bilgiler barındırmaktadır.

    11,90
  • Timur Yıldızların Bahtına Hükmeden Son Cihangir

    Emir Timur…
    Sahipkıran…
    Yıldızlar onun bahtına güldü, o yıldızların da efendisi oldu.
    Siyaset ve askerlik zordu o doğduğunda.
    Adalet ve zulüm ikiz kardeş gibiydi gençliğinde.
    Merhamet ve sevgi yaşlılığının alın yazısıydı.
    Tarihçiler onu bazen zalim, bazen adil yazdılar, bazen merhametli bir sultan olarak göründü ahalinin gözünde, bazen korkunun kendisi.
    Küçük bir köyden, cihan hükümdarlığına giden yolda cihangir diye anıldı. Benzersiz bir yönetme gücü vardı. Akıllara durgunluk veren savaş stratejileri…
    Bu kitap Türk tarihinin en büyük kahramanlarından biri olan Emir Timur’a dair gerçekçi bir ufuk sunmayı hedefliyor. Orijinal kaynakları yeniden ele alıp, yeni bir nefes kazandırmaya gayret ediyor.

    7,94
  • Timurlular Orta Asya’nın Parlak Devri

    DEVLET VE ORDU TEŞKİLATLARI, FAALİYETLERİ VE
    KÜLTÜR MİRASIYLA TİMURLULAR…

    “Dünya iki hükümdara yetecek kadar geniş değildir.
    Tanrı nasıl bir tane ise, Sultan da bir tane olmalıdır.”
    – Timur

    15. yüzyılın henüz başında dünyanın en kuvvetli imparatorluklarından biri sayılan Timurlular, 16. yüzyıla gelindiğinde neden bir felaket devri yaşadılar? Tek gayesi imparatorluk sınırlarını genişletmek olan Timur’un gerek devlet teşkilatında gerek imar faaliyetlerinde tarihi anlamda ne gibi müspet yönleri vardı? Timur’dan sonraki hâkimiyet mücadelelerinde neler yaşandı, kimler ön plana çıktı ve haleflerin devrinde neler gerçekleşti?

    Timur, bir imparator olarak daima “savaşçı” ve “sefer adamı” olarak bilinir. Nitekim Cengiz Han’ın çeşitli ülkelere düzenlediği seferler neticesinde oluşan korku iklimi, Timur’un devrinde de kendini göstermiştir. Hakimiyet sahasını genişletirken kan dökmekten ve önüne çıkan her şeyi tahrip etmekten zevk aldığı düşünülen Timur, aynı zamanda oldukça önemli bir imar adamıydı. Bilhassa Orta Asya’daki İslâm mimarisinin en parlak devri Timur döneminde yaşanmış; muhteşem binaların yanı sıra sulama kanalları ve ticarî faaliyetleri de düşünülerek yeni yerleşim merkezleri kurulmuştur.

    Timurlular devri için savaş, mücadele ve kaos ön planda olsa da kendilerinden sonra vücut bulan birçok imparatorluğa devlet teşkilatı, ticari faaliyetleri ve imar anlayışıyla ilham vermişlerdir. Dini, sosyal ve kültürel hareketliliğin çok yüksek olduğu imparatorluktan geriye Çağatay edebiyatı, resim ve süsleme sanatı ile musiki zevki gibi büyük bir miras kalmıştır.

    Prof. Dr. İsmail Aka’nın ilmî tecrübesi ve titiz araştırmalarıyla ortaya çıkan “Timurlular”; hem kolay okunmasıyla hem de sunduğu detaylı bilgilerle alanının en önemli kaynaklarından…

    9,09
  • Türk Tarihinde Liderler

    Dünya tarihine adını yazdırmış birçok Türk lider vardır. Bu büyük liderler tarihe damga vurarak olayların seyrini değiştirmişlerdir. Dünyadaki dengelerin yeniden kurulmasını sağlayarak bir çağın kapanıp yeni bir çağın açılmasına da sebep olmuşlardır. Başarıları ile adlarından söz ettiren bu liderler; yönetim anlayışları, stratejileri, zekaları yüksek cesaretleri, yaratıcı düşünce yapıları ve kişisel özellikleri ile de dikkatleri çekmeyi başarmışlardır.
    Bu kitapta, Motun Tanrıkut’dan Atatürk’e kadar Türk tarihindeki liderlerin hayatlarını, başarılarını ve önemli özelliklerini konu eden makaleler yer almaktadır. Bu mütevazı çalışma ile çok değerli uzmanların birikimleri neticesinde Türk tarihinin önemli liderleri hem yad edilmiş hem de tarihe bir kez daha not düşürülmüş olunacaktır. Şüphesiz, Türk tarihindeki liderler bu kitap çerçevesinde ele alınan kadar değildir; ancak kitapta bu kadarına yer verilebilmiştir.

    Bu kitapta, Abdrasul İsakov, Abdulkadir Özcan, Ahmet Taşağıl, Ali Ahmetbeyoğlu, Bihter Gürışık Köksal, Cemal Zehir, Cezmi Eraslan, Cihan Piyadeoğlu, Erhan Afyoncu, Erkan Göksu, Gülseren Ceceli Dursun, Hayrunnisa Alan, İlyas Kemaloğlu, İzzetullah Zeki, Konuralp Ercilasun, Kürşat Yıldırım, Mehmet Ersan, Necati Avcı, Okan Yeşilot, Osman Gazi Özgüdenli, Osman Sezgin, Ömer Soner Hunkan, Tufan Gündüz ve Vahdettin Engin’in makaleleri yer almaktadır.

    11,39
  • Türkçe Ezan ve Menderes Bir Devrin Yazılamayan Gerçekleri

    Mustafa Armağan, Türkçe ezanın okunduğu günleri ve Başbakan Menderes’in Arapça ezanı serbest bıraktırdığı günü yaşayanları konuşturarak yakın tarihimizin bu unutturulmuş döneminin perdesini aralıyor.

    “İnsaf ediniz, diyorlardı. “Allahuekber” dedi diye insan tutuklanır mı? Caminin içinde Arapça okumak suç değil. Fakat minareye çıkınca suç oluyor. Keza minareden ezan yerine küfür edilse yine suç değil. Fakat Allahuekber denilince hapishane hazır. Bu bizim 1300 yıllık geleneğimiz. Biz 1300 yıldan beri Allahuekber demeğe alışmışız. Mademki laikiz, neden ezan okurken “Tanrı Uludur” yerine “Allahuekber” dediğimiz için bizi hapse atıyorsunuz? Bir Hıristiyan, ibadetini istediği lisanla yapınca ses çıkartmıyorsunuz da, bizim Allah huzuruna çıkışımızda alıştığımız lisanda konuşmağa neden müsaade etmiyorsunuz?”
    (Bir Türkçe ezan mağdurunun sözleri…)

    10,24
  • Türkiye Teşkilat ve İdare Tarihi (Ciltli)

    MODERN TÜRKİYE İDARESİNİN OLUŞUMU VE TARİHİ SERÜVENİ… “Akdeniz dünyasında üç tane ‘Roma İmparatorluğu’ vardı. Bu üç Roma, yeniçağların ulusçu imparatorluklarından farklı, kendilerine özgü geleneksel yapıları ve ideolojileri olan siyasal toplumsal sistemlerdi. Bu geleneksel Roma imparatorluklarının üçüncüsü ve sonuncusu Osmanlı İmparatorluğu’dur. Onun içindir ki bu imparatorluğun kurumlarını ve yapısını incelemek, Türklerin tarihini incelemenin ötesinde bir anlam taşımaktadır.” İLBER ORTAYLI Modern Türkiye idaresinin oluşumu altı yüzyıllık ömrü olan Osmanlı İmparatorluğu’nun ve etrafındaki devletlerin tarihini incelemekle anlaşılabilir. Osmanlı devlet teşkilâtının yapısal özelliklerini anlamak için toprak sistemini derinlemesine analiz etmek gerekir. Osmanlı sistemi toprak rejimine dayanır. Bu rejim ise ülkenin maddî şartlarına özellikle de teknolojik düzeyine dayanan nedenlerin bir biçimlenişidir. Tarımsal teknolojinin doğurduğu üretim ve denetim faaliyetleri; ülkenin yerleşim düzenini, idarî yapısını, kentlerin yapısını ve aktivitelerini, ulaşımı, ticareti etkilemekte ve biçimlendirmektedir. Bu nedenle merkezî idare, taşra idaresi gibi kurumların yanı başında kentsel yapının da ele alınması zorunludur. İlber Ortaylı rehber niteliğindeki çalışmasında; önce Osmanlı İmparatorluğu’nun içinde yer aldığı çağdaş dünyaya, Avrupa ve Asya’nın diğer geleneksel sistemlerini karşılaştırarak bakıyor. İslâm devletinde yönetimi inceledikten sonra Ortaçağda Akdeniz ve İtalyan denizci devletleri ile 12. ve 13. yüzyılda Anadolu’nun idari yapısını çözümlüyor. Daha sonra idari tarihimizin en önemli meseleleri olan Osmanlı toprak sistemini, merkez ve taşra örgütlerini, şehirleri, ulaştırma sistemini anlatıyor. Siyasal ve toplumsal değişme dönemini ele aldıktan sonra ise Türk modernleşme tarihini, yani Tanzimat dönemini aydınlatıyor. “Türkiye Teşkilat ve İdare Tarihi”; Osmanlı İmparatorluğu’nun kurumlarını ve yapısını konuya ilgi duyan her okurun anlayabileceği bir dille aktarırken, Türk tarihinin en kritik konularına da ışık tutmuş oluyor.

    14,84
  • Türkiye’nin Yakın Tarihi

    “Osmanlı İmparatorluğu gürültüyle ve aniden ortadan kalktı. Büyük imparatorluklar artlarında üç-beş yıllık değil, yüz yıllık sancılar bırakır.”

    “İttihatçılar vatanseverdi, bu onların hem gücüydü, hem de hatalarının bir nedeni…”

    “Türk toplumu yeryüzü tarihinin en büyük devrimini yaşayan yerkürenin devlerine karşı varlık mücadelesi vermiştir.”

    “1924 Anayasası hem bizim tarihimiz hem de yakın tarih için Balkanlar Dünya Savaşı’ndaki ağır hatalar ve boş özlemler sebebiyle, İkinci Dünya Savaşı’na ihtiyatla yaklaşılmıştı.”

    “6-7 Eylül olayları, Varlık Vergisi ile birlikte yakın tarihin en büyük sorun çıkaran iki tertibidir. Tertiplerin akışına sorumlular bile hakim olamamıştır.”

    “Yassıada duruşmaları hiçbir hukukçunun onaylayamayacağı biçimdeydi.”

    “Türkiye anayasaları boyuna yenileniyor. Yenilenmeyen politikanın örgütlenme biçimi ve eğitimidir.”

    ***

    Türkiye’nin önde gelen tarihçilerinden İlber Ortaylı Türkiye’nin gündeminden düşmeyen anayasa tarihimizden seçimlere, Birinci Dünya Savaşı’nın acı sonuçlarından İkinci Dünya Savaşı’ndaki denge politikasına, Enver Paşa’nın komutanlığından İsmet İnönü-Adnan Menderes çatışmasına, komşu ülkeler Irak, Suriye, İran ilişkilerinden Abd, Rusya ve Avrupa Birliği politikasına, askeri darbelerden eğitim sistemimize kadar birçok konuda yakın tarihimizin dönüm noktalarını farklı bir bakış açısıyla ve sıra dışı analizleriyle ele alıyor.

    Türkiye’nin Yakın Tarihi 20.yüzyılda Türkiye’nin geçirdiği değişimin arka planını merak eden okurlar için kaçırılmaması gereken bir kitap.

    9,09