Sehe 381–400 zwischen insgesmt: 3487

  • Bilimin Devleri / Albert Einstein

    Asi öğrenci, unutkan bilim insanı, devrim yaratan kuramcı… Ünlü bilim insanı Albert Einstein’ın ismi neredeyse “dâhi” kelimesiyle eşanlamlı olarak kullanılıyor. Yataktan yeni kalkmış gibi duran saçları, hiç bitmeyen mizah duygusu, çağın ötesindeki fikirleri onu gelmiş geçmiş en şöhretli bilim insanı yaptı. Deneylerinin sonucunda bulunduğu ortamı havaya uçurma ihtimali yüksek olduğu için pek laboratuvar insanı değildi. Tercihini kafa yorarak kullanıyordu ve buna “düşünce deneyleri” adını vermişti. Fiziğin temel kavramlarını sorgulamak mı? Büyüyen merakıyla Einstein hemen konuya atlamıştı. “Benim özel bir yeteneğim yok,” demişti bir keresinde. “Sadece aşırı meraklıyım.” Bütün bu düşüncelerin sonucunda ne oldu? Bilimin Devleri serisinin alışılmışın dışındaki bu bölümü, çığır açıcı bir bilim insanının esprili biyografisiyle yaşadığı çalkantılı dönemi size getiriyor. “Bu seri davetkâr ve tartışmalı anlatımı sayesinde etkileyici bir başlangıçla açılışı yapıyor.” -Publishers Weekly “Bilimin Devleri serisindeki diğer kitaplar, ilk kitap olan Leonardo Da Vinci’den sonra beklentiyi fazlasıyla karşılıyor. Krull ve bilim insanları ilahi güçler tarafından bir ara- ya getirilmiş olmalı.” -Bulletin of the Center for Children’s Books “Krull, Bilimin Devleri serisinde birinci sınıf bir bilimsel biyografi sunuyor.” -Kirkus Reviews “Sürükleyici ve dikkate değer biçimde açık bir biyografi.” -The Horn Book

    5,64
  • Bilimin Devleri / Isaac Newton

    Fikirleri çağın çok ötesinde olan parlak bir bilim insanı ve bir o kadar da inatçı bir çocuk… Isaac Newton, hayal dünyası öylesine geniş bir insandı ki sadece “üstüne düşünerek” yeni bir matematik kolu olan kalkülüsü yaratmış ve yerçekiminin bilimsel açıklamasını yapmıştı. Bunun yanında o kadar bencildi ki, onun bulduklarını sorgulamaya kalkan diğer bilim insanlarını yok etmek isterdi. Bilimsel buluşlarıyla dünya çapında bir üne kavuşsa da zamanının çoğunu kutsal kitaplardan pasajlarla geleceğe dair kehanette bulunarak veya bir simya laboratuvarında adi metalleri altına çevirmeye çalışarak geçirmişti. Serinin bu kitabında, on yedinci yüzyılda veba, büyük Londra yangını ve iki devrimin yaşandığı bir ortamda, aykırılıkları ile Newton’ın ilgi çekici bir portesini bulacaksınız. Amerikan Kütüphane Derneği – Dikkate Değer Çocuk Kitapları Ödülü Publishers Weekly – Yılın En İyi Kitabı School Library Journal – En İyi Kitap A Booklist – En İyi 10 Gençlik Biyografisi “Bu seri davetkâr ve tartışmalı anlatımı sayesinde etkileyici bir başlangıçla açılışı yapıyor.” -Publishers Weekly “Bilimin Devleri serisindeki diğer kitaplar, ilk kitap olan Leonardo Da Vinci’den sonra beklentiyi fazlasıyla karşılıyor. Krull ve bilim insanları ilahi güçler tarafından bir ara- ya getirilmiş olmalı.” -Bulletin of the Center for Children’s Books “Krull, Bilimin Devleri serisinde birinci sınıf bir bilimsel biyografi sunuyor.” -Kirkus Reviews “Sürükleyici ve dikkate değer biçimde açık bir biyografi.” -The Horn Book

    5,64
  • Bilimin Devleri / Leonardo Da Vinci

    Onu bir sanat dehası olarak tanıyoruz, ama Leonardo Da Vinci’nin hiç bilinmeyen bir yönü daha vardı… Vinci, hayatının yarısı sayılabilecek otuz yıl boyunca kendini takıntılı bir şekilde doğal dünyadaki her şeyi incelemeye adamıştı. Devamlı merak ediyordu; gökyüzü neden mavi? Dağlar nasıl oluştu? Işık nasıl yol alıyor? Su nereden geliyor? Leonardo en çok insan vücudunun işleyişine hayrandı. Daha fazla öğrenebilmek için döneminin çok ilerisinde gizli araştırmalar yapıyordu. Tarihin en önemli şahsiyetlerinden birinin hayatına derinlemesine dalan Kathleen Krull’un çizdiği Leonardo da Vinci portresi, onun hakkındaki düşüncelerinizi değiştirmekle kalmayacak, aynı zamanda bilim insanı olmanın gerekliliklerini anlamanızı da sağlayacak. “Bu seri davetkâr ve tartışmalı anlatımı sayesinde etkileyici bir başlangıçla açılışı yapıyor.” -Publishers Weekly “Bilimin Devleri serisindeki diğer kitaplar, ilk kitap olan Leonardo Da Vinci’den sonra beklentiyi fazlasıyla karşılıyor. Krull ve bilim insanları ilahi güçler tarafından bir ara- ya getirilmiş olmalı.” -Bulletin of the Center for Children’s Books “Krull, Bilimin Devleri serisinde birinci sınıf bir bilimsel biyografi sunuyor.” -Kirkus Reviews “Sürükleyici ve dikkate değer biçimde açık bir biyografi.” -The Horn Book

    5,64
  • Bilimin Devleri / Marie Curie

    Bilim için hayatını tehlikeye attı ama Marie Curie’nin tek düşündüğü insanlığa bir katkı sağlamaktı. Tarih boyunca iki Nobel Ödülü birden almayı hak eden tek bilim insanı olan Marie Curie, keşfettiği elementler sebebiyle 1934 yılında radyasyon zehirlenmesinden hayatını kaybetti. Yıllarca kendi keşfettiği tehlikeli elementleri korunmadan incelemişti. Yakın zamana kadar hâlâ radyoaktif olduğu için bilim insanları ve uzmanlar, not defterlerine bakabilmek için tehlikeyi kabul ettiklerine dair bir sözleşme imzalamak zorundaydı. Marie Curie, radyasyon hastalığına yakalanan bilim insanı kocası Pierre Curie için de gerçek bir çalışma arkadaşı ve güvenilir bir limandı. Ne kadar tehlikeli olursa olsun, bilimde atom çağını başlatan çalışmaları aynı zamanda Curie’nin kurtuluşuydu; bu çalışmaları sayesinde on dokuzuncu yüzyıl bilim dünyasında bile son derece katı olan “kadınlar giremez” kuralına rağmen başarıya ulaşmıştı ve çağın en karanlık dönemlerinde bir yıldız gibi parlamıştı. “Bu seri davetkâr ve tartışmalı anlatımı sayesinde etkileyici bir başlangıçla açılışı yapıyor.” -Publishers Weekly “Bilimin Devleri serisindeki diğer kitaplar, ilk kitap olan Leonardo Da Vinci’den sonra beklentiyi fazlasıyla karşılıyor. Krull ve bilim insanları ilahi güçler tarafından bir ara- ya getirilmiş olmalı.” -Bulletin of the Center for Children’s Books “Krull, Bilimin Devleri serisinde birinci sınıf bir bilimsel biyografi sunuyor.” -Kirkus Reviews

    5,64
  • Bilimler Tarihçisi Fuat Sezgin

    Zirvesine tırmanacağı günün hayaliyle Ağrı Dağı’nı seyreden bir çocuk… Her şeyi merak eden, bıkıp usanmadan bilginin peşinden koşan Fuat… Büyüdüğü zaman günde 17 saat masa başında çalışacak, 27 yabancı dil öğrenecek 60’tan fazla ülkede 400 bin civarında el yazması eser inceleyecekti. Fuat Sezgin, ortaokul yıllarında kafasını kurcalamaya başlayan “Müslümanların bilimler tarihine katkısı nedir?” sorusuna eşsiz bir cevap bulacaktır.

    8,90
  • Bilinçaltının Gücü Zihinsel ve Bedensel İyileşme

    Zihniniz, anbean yaşadıklarınızı işleyip kendinizi gerçekleştirme yolculuğunuzda gideceğiniz yönü belirlemenizi sağlıyor. Hatırladığınız tüm anılar atacağınız adımlara yön verirken, hatırlayamadıklarınız veya unuttuklarınız da bu konuda göz ardı edilemeyecek kadar büyük bir pay kapıyor. İşte bu nedenle kimi insanlar yaşam yolculuklarında başarılarına başarı eklerken, kimisi de tüm çabalarına rağmen hayatının her alanında tökezleyerek ilerliyor. Peki, bilinçaltının sadece rüyaları değil, tüm yaşamı etkilediğini siz daha önce düşünmüş müydünüz? İrlanda doğumlu Amerikalı yazar Joseph Murphy, ilahi bilimler alanındaki engin birikimi ile okurlarını bilinçaltının gücünü keşfetmeye çağırıyor. Yazarın ilk olarak 1963 yılında yayımladığı Bilinçaltının Gücü kitabı, insan zihnine dair en çok merak edilen soruları yanıtlıyor. Oldukça akıcı bir dille yazılmış olan kitap, kişilerin bilinçaltını doğru şekilde kullanarak maddi ve manevi anlamda neler başarabileceğini şaşırtıcı örneklerle ortaya koyuyor. Bu eşsiz rehber, sunduğu müthiş bilgilerle sizin de hayatınıza yeni bir yön vermenizi ve hayallerini gerçekleştirmenizi kolaylaştıracak! Bazı Basit Gerçekler, Hayat Değiştirir Kişisel yaşamdaki tüm olumlu ve olumsuz durumlar; bireyin bakış açısı, önyargıları ve düşünceleri ile şekilleniyor. Bu nedenle kişinin, hayatını iyileştirmek için önce baktığı pencereyi temizlemesi gerekiyor. Bunu başarabildiğinde ise karşıdaki manzaranın, aslında kendisine birçok güzellik sunduğunu görebilmesi mümkün hale geliyor. ABD’nin gelmiş geçmiş en etkili düşünce liderleri arasında yer alan Joseph Murphy de Bilinçaltının Gücü kitabı ile yaşamın özünü oluşturan bu gerçeği irdeliyor. Verdiği örneklerle yakınlarının ve hastalarının bilinçaltını kullanarak zengin olabildiğini, sağlık sorunlarından kurtulabildiğini ve hatta aradıkları eşi dahi bulabildiğini anlatan yazar, okurlarına da bu gücü kullanabilecekleri yolları gösteriyor. İnsanın kendi içinde uyum, sağlık ve huzur bulduktan sonra çevresindeki her şeyin değişebileceğini aktaran Bilinçaltının Gücü ile siz de zihninizin yapabileceklerini keşfetmeye başlayabilirsiniz! En Sevilen Kitaplara Hemen Şimdi Sahip Olun! Kişisel gelişim alanında güçlü ve etkili bir rehber olan Bilinçaltının Gücü, yayımlandığı günden bu yana birçok kişinin hayatına dokunmaya devam ediyor. Bu kitabı hala kütüphanenize eklemediyseniz hemen şimdi sipariş verin, sepete özel fırsatlardan ve hızlı teslimat avantajlarından yararlanmanın ayrıcalığı yaşayın!

    10,90
  • Bilinçaltınızdan Gelen Ebeveyn

    “Anlamsız şeylere öfkelenirken buluyorum kendimi.”
    “Çocuklarıma böyle davranmamın yanlış olduğunu biliyorum ancak kendime engel olamıyorum.”
    “Kendime söz veriyorum ama buna rağmen her gün öfke patlaması yaşıyorum.”
    “Asla annem gibi olmayacağım, derdim ama gittikçe anneme benziyorum.”
    “Bazen bir gülüş, bir bakış, bir el hareketi sinirlenmeme yetiyor.”
    “Anneme ve babama şimdi hak veriyorum.”
    “İyi ki zamanında bana o cezaları vermişler, aksi halde bu konumda olmam mümkün olmazdı.”
    “Çocukluğuma dair pek bir şey hatırlamıyorum.”
    “Çok mutlu bir çocukluk geçirdim, hiç travmam yok.”
    “Ebeveynlerimizin zamanında pedagoji mi vardı?”
    “Aslında ebeveynlerim iyi insanlar ama o dönemde cehalet varmış.”
    “Biliyorum ama uygulayamıyorum.”
    Bu cümleler yaşamınızda ne sıklıkta yer alıyor? Hayatınızda tekrar edip duran döngüler mi var? Her seferinde çocuğunuzla yemek, uyku ya da ödev gibi konularda birbirine benzeyen tartışmalar mı yaşıyorsunuz? İlişkilerinizde hep aynı konularda tartışmaktan bıktınız mı? Tüm bu döngüler bilinçaltınızın “kader” adı altında karşınıza çıkması olabilir mi?
    Kendi içinizde bir yolculuğa çıkmaya, bilinçaltınızın anlatmaya çalıştıklarını duymaya ve bu farkındalıklarla kendi üzerinizde çalışıp hayatınızı dönüştürmeye ne dersiniz?
    devamını oku

    10,24
  • Bilinçli Aile

    Bir çocuğun maddi manevi pek çok ihtiyacı vardır.Ancak günümüz anne babaları çocuklarının ihtiyacını maddiyata indirgemiş durumdadır.Anne baba olarak çocuğun her istediğini yerine getirerek,onu iyi okullara göndererek vazifenizi yaptığınızı düşünürseniz ileriki yıllarda bunun sıkıntısını yaşarsınız.Anne babalık bundan çok daha fazlasıdır.Anne baba olarak iyi bir evlat yetiştirmek istiyorsanız onun gözlerinin içine bakarak onu ne kadar sevdiğinizi söylemeli,başını okşamalı,onun değerli olduğunu dile getirmelisiniz. İyi bir çocuk yetişmenin yolu iyi bir anne baba olmaktan geçer.Siz insanlara iyi davranırsanız,insanlara karşı dürüst davranırsanız,bütün canlılara ve doğaya saygı duyarsanız çocuğunuz da bu güzellikleri öğrenir.Nezaketi çocuğunuza öğretebilmeniz için kendiniz nazik olmalısınız. Çocuklarımızı nasıl eğitmemiz gerektiği ile ilgili pek çok kitap bulunmaktadır.Bu kitap,sade bir dille anne baba ve çocuk arasındaki ilişkilerin nasıl olması gerektiği,çocukların davranış problemlerinin nasıl çözülebileceği ile ilgili bilgiler sunmaktadır.

    10,24
  • Bilinmeyen Adanın Öyküsü

    “Bir adam kralın kapısını çalmış ve ona demiş ki, Bana bir tekne ver.”
    Bilinmeyen adaların kalmadığına inanılan bir dönemde bilinmeyen ada arama cesaretine sahip bir adamla böyle bir cesareti görüp hayatını değiştirebileceğine inanan bir kadının büyük usta Saramago’nun eşsiz anlatısında edebiyat tarihine geçen yolculukları böyle başlar. Emrah İmre’nin Portekizceden çevirisi ve Birol Bayram’ın desenleriyle okurun minör başyapıtlarından olacaktır Bilinmeyen Adanın Öyküsü.

    4,49
  • Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu

    Stefan Zweig Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu (Brief einer Unbekannten) adlı uzun öyküsünü 1920’li yılların ilk yarısında kaleme aldı. Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu’nun kadın kahramanını sadece uzun bir mektubun yazarı olarak tanıyoruz. Kadının hayatı boyunca sevmiş olduğu erkek için kaleme aldığı bu mektubun “gönderen”inin adı yoktur. Mektubun başında tek bir hitap vardır: “Sana, beni asla tanımamış olan sana”. Kadın büyük tutkusunu hep bir “bilinmeyen” olarak, yani tek başına yaşamaya razıdır, bu aşk öyküsünde “taraflar” değil, sadece tek bir “taraf” vardır. Böylesine, gerçek anlamda aşk denilebilir mi? Zweig okurunu, bir kez daha, insan psikolojisinde eşine pek rastlanmayan bir yolculuğa davet ediyor. Bu yeni yolculuğun sonunda “mutlak aşk” kavramının şimdiye kadar bilinmeyen kıyılarına varmayı amaçlamış olması da bir ihtimal!

    4,49
  • Bilinmeyen Yönleriyle İsmet İnönü Gerçeği

    Geldi İsmet, kesildi kısmet
    Mustafa Armağan, İnkılap Tarihi’nin hesabı verilmemiş dosyalarından birini daha açıyor. Karşınızda “Tek Adam”ın “İkinci Adam”ı İnönü’nün gerçek yüzü.
    Görünüşte hep kazanmış gibiydi. Genelkurmay Başkanı, Garp Cephesi Kumandanı, Hariciye Vekili, Lozan “kahramanı”, Başvekil, bir daha Başvekil, CHP Genel Başkanı, Milli Şef, Reisicumhur, bir daha Başvekil…
    Bir zamanlar hakkında kahramanlık destanları yazılırdı. Karşılığında da kise-i şahaneden binlerce lira ihsanlar dağıtırdı İsmet Paşa. 1950’lerde Demokrat Parti karşısında üç seçim kaybederek hezimete uğradı. Milletin kendisini istemediğini anlamamakta inat etti. Tabii iktidardan düştükten sonra etrafı tenhalaştı, Tek Parti devri boyunca baskıyla mühürlenen ağızlar açıldı, eleştiriler ve suçlamalar birbirini takip etti. 27 Mayıs o cenazeyi diriltmeyi denedi, silah zoruyla yeniden başbakan yapıldı. Sonra kendi partisi ona isyan bayrağı açtı ve nihayet bu defa CHP’deki koltuğunu Ecevit karşısında kaybetti. Böylece daha hayattayken tarihin en büyük ‘loser’larından biri unvanını mezar taşına kazıttı.
    Ne o halkını sevdi, ne de halkı onu. Geldi İsmet, kesildi kısmet sözü 1940’larda halkın dilinden düşmedi.
    Mustafa Armağan, İnönü efsanesini belgeler ve bilgiler ışığında çürüttüğü kitabında “Zafersiz Kahraman”ın iç yüzünü olanca çıplaklığıyla ortaya koyuyor.
    9,09
  • Bilmezsen Korkarsın Tabi & Terapi Hikayeleri-1 (Korku)

    Her anne baba, çocuklarının belirli yaş aralıklarında yaşadığı korkuların şahididir. Aslında, basit yöntemlerle atlatılabilecek olan bu geçici dönem, bazen, anne babaların eksik/yanlış tutumları sonucu, çocukların bütün bir hayatına yayılabilecek izler bırakabilmektedir. Bu kitap, birtakım korkular yaşayan 5 yaş ve üzeri çocuklar için özel olarak hazırlandı. Kitap, beş güne yayılmış farklı hikâyelerden oluşmaktadır. Çocuklar bir yandan hikâye kahramanının yaşadığı serüveni heyecanla takip ederken, diğer yandan da farkında olmadan bilinçaltına yerleşmiş korkularını yenmektedirler. Korkularla baş edebilmek sadece çocuğun üstesinden gelebileceği bir sorun değildir. Özellikle anne babaların da bu konuda titiz davranması gerekir. Bu düşünceyle, hikâyelerin içerisinde, anne babaların, korkular yaşayan çocuklarına nasıl davranmaları gerektiği konusunda ipuçları da verilmektedir.

    5,64
  • Bin Dokuz Yüz Seksen Dört – 1984

    Geçmişi kontrol eden, geleceği de kontrol eder: Şimdiyi kontrol eden, geçmişi de kontrol eder. Her şey 1984 yılında geçer. Birbiriyle mütemadiyen savaşan üç büyük gücün elinde bölünmüş bir dünya, mutlak güce sahip bir Parti, kapanması yasak tele-ekranlarla her hareketi denetleyen Düşünce Polisi, her şeyi izleyen Büyük Birader ve diğer tüm düşünce biçimlerini imkânsız hâle getirmek için oluşturulan “Yenidil”. Gerçek Bakanlığı’nın altındaki Arşiv Bölümü’nün gözlerden ırak odalarında, Parti’nin ihtiyaçları-na göre geçmişi yeniden yazan Winston Smith’in oyununda arka plan bu kâbustur işte. Herkesi dilediği gibi kontrol eden bu totaliter dünyaya karşı içinde isyan tohumları büyüyen Winston, hakikat ve özgürlüğe duyduğu özlemin yanında aşka da kayıtsız kalamayacaktır. Yirminci yüzyılın en çok okunan ve en etkili kitaplarının başında gelen George Orwell’in distopik başyapıtı Bin Dokuz Yüz Seksen Dört, dönemler değişse de varlığını sürdüren tota¬liter dünya düzenine tutulmuş bir ayna olmayı sürdürüyor.

    4,49
  • Binbir Gece Masalları (Kısaltılmış Metin)

    “Kışla yaz arasında ziyaret için gelen benim. Ama ziyaretim gece ışıklarının görünümü kadar kısadır. Ay ışığının toprağa düşüşü kadar kısadır. Çiçek açışımın kısa süresinden yararlanmak için acele edin ve hatırlayın ki, zaman keskin bir kılıçtır. Uzun süre beni elinde tutmayı düşünen yanılmaktadır. Ben bülbülün aşık olduğu gülüm.”
    Yüzyıllar boyunca, Çin’den Kuzey Afrika’ya uzanan ve Çin, Çin Hindi, Hindistan, ‹ran, Irak, Türkiye, Suriye ve Mısır’ı kapsayan bir alanda anlatılan Binbir Gece Masalları, ilk kez Antoine Galland tarafından düzenlenip Fransızcaya çevrilerek (1704-17, 12 cilt) dünyaya tanıtıldı. Dünyalar güzeli Şehrazad’ın geceler boyunca Sultan Şehriyar’a anlattığı masallar zengin içeriği, kurgusundaki ustalık ve fantastik motiflerin bolluğu ile küçüklerin olduğu kadar büyüklerin de ilgisini çekmektedir.
    devamını oku

    4,49
  • Binbir Oyun

    Okul öncesi dönemde, kitabın çocukların gelişimi üzerinde tartışılmaz bir yeri vardır. Kitaplar, çocukların dil ve iletişim becerilerini geliştirmenin yanında hayal dünyalarının gelişmesine katkıda bulunurlar. Bu açıdan bir ebeveyn ve eğitimci olarak söylemeliyim ki Binbir Oyun kitabını görüp de heyecanlanmamak mümkün değil. Binbir Oyun; el çırpma, sayı ve kavramları kullanma, renkleri ayırt etme, nesneler arası ilişki kurma gibi okul öncesi eğitiminin temel taşları ile çocukların bilişsel ve psikomotor gelişimlerine destek olurken aynı zamanda onların hayal dünyalarına ışık tutacak. Bu keyifli çalışmayı tavsiye etmekten mutluluk duyuyorum. Asuman Kılıç- Okul Öncesi Öğretmeni Binbir Oyun’un desteklediği okul öncesi kazanımları: – Dikkat ve takip yeteneğinin gelişmesi, – El-göz koordinasyonunun gelişmesi, – Renkleri tanıyabilme ve eşleştirme, – Renkleri ve şekilleri gruplandırma, – Az-çok, büyük-küçük gibi kavramları tanıma, – Algılananları hatırlayabilme, – Yön bilgisi geliştirme… 2011’de “Prix Sorcières En İyi Kitap” ödülü alan Binbir Oyun Mart 2011’de ABD’de yayımlandığında 100 haftadan daha fazla süre New York Times en çok satanlar listesinde kaldı. School Library Journal, Publishers Weekly ve Kirkus Reviews’den olumlu eleştiriler alan kitap, Amazon, Kirkus Review ve Wall Street Journal tarafından 2011 yılının en iyi çocuk kitaplarından biri olarak seçildi.

    7,94
  • Bir Acayip Yolculuk (Ortaokul Düzeyi)

    Yüce yaratıcımızın bizlere hediye ettiği en değerli nimetlerden biri de sağlık ve afiyet içerisinde bir hayat yaşayabilmemizdir. Vücudumuzun ve zihnimizin her türlü kirliliğe ve gürültüye maruz kaldığı çağımızda; sağlıklı gelecekler inşa edebilmek için sağlıklı gençler yetiştirmemiz gerekmektedir. Sevgili Peygamberimiz, insanların aldanıp kıymetini bilmediği iki nimeti “sağlık ve boş vakit” olarak ifade etmektedir. Göz açıp kapayıncaya kadar geçip giden hayatımızda sağlığımızın kıymetini çok iyi bilmeli, her türlü zararlı ve kötü alışkanlıklardan kendimizi uzak tutmalıyız.
    Bu zararlı ve kötü alışkanlıkların neler olduğunu, hangi şeylerin sağlıklı, nelerin bizi dinç tutacağını Kacu ve Ufyo’nun maceralarında göreceğiz. Onların günlük hayatta yaşadığı ve karşılaştığı olayları Luk’un ağzından dinleyeceğiz.
    “Bir Acayip Yolculuk” sağlıklı yaşam konusunda geleceğimiz olan siz çocukların daha güçlü ve zinde yaşamasına katkı verebilmek amacıyla hazırlanmıştır.

    6,79
  • Bir Adam Girdi Şehre Koşarak

    Camlardan ölesiye sarkan gündelikçi kadınlar, elindeki eczane poşetleriyle çaresiz bekleyen yaşlı adamlar, pazar yerlerinden artık toplayanlar, eskimiş kıyafetleriyle düğün salonlarında şarkı söyleyenler, sefer tasından utanan genç adam ve diğerleri.

    Şehrin ötekileri yani.

    Biraz Raif Efendi, biraz Maria Puder, Sartre, Bachelard, Anna ve biraz Kudüs.

    Karanlık, rutubetli, çok bağırışlı, çok nefessiz, çok sabahsız, çok aşksız, çok çiçeksiz, çok neşesiz, çok kitapsız bir şehirde hayatta kalabilmek için her şey.

    Büyücülerin, haramilerin, borsacıların, reklamcıların, korsanların, işgalcilerin, bankacıların elinden kurtulabilmek için yani.

    Tarık Tufan, “Bir Adam Girdi Şehre Koşarak” kitabında her şey hızla akarken, yavaş gidenleri, yorulanları, rekabete güç yetiremeyenleri ve onların mekanlarını anlatıyor.
    devamını oku

    7,94
  • Bir Akşam Gezintisi Değil Bir İstiklal Yürüyüşü

    İsmet Özel’in, Genel Başkanı olduğu İstiklâl Marşı Derneği’nde Temmuz 2007 itibariyle yaklaşık iki sene boyunca yaptığı “İSTİKLÂL YÜRÜYÜŞÜ” serlevhalı konuşmalarının tümü derlenip “BİR AKŞAM GEZİNTİSİ DEĞİL, BİR İSTİKLÂL YÜRÜYÜŞÜ” adıyla neşredildi. Günümüzde neler olup bittiğinin, dünya sisteminin nemenem bir şey olduğunun, İstiklâl Marşı Derneği’nin niçin kurulduğunun, kısacası bugün Türkiye’de ve dünyada nasıl işler döndüğünün anlaşılmasına bu kitabın çok faydası olacaktır. Kitabın arka kapağında ise şunlar yazılıdır: «Zihnî melekelerimizi harekete geçirmeden Müslüman olamayız. Yani bir muhakeme süreci yaşamaksızın Müslüman olmamız bahis konusu değil; kendinden geçme, vecd halinde olacak bir şey değil. “Başıma saksı düştü Müslüman oldum.” olmaz. Müslüman için bu dünyanın ne olduğu, daha hayırlısını fark ettiği zaman ayan olan bir şeydir. Yani dünya hayatı ile ahiret hayatı arasında bir mukayese yapma gücüne ulaştığımızda biz dünyanın mahiyeti hakkında bir fikir sahibi oluruz. İslâm’ın bize teçhizat olarak temin ettiği şeyler konusunda küçümseyici bir tavra sahip olmak külliyen dini terk etmeyi gerektirir. Çünkü bir kere, bir yerinden “Bu, insanların o sırada uygun buldukları bir şeydir, o zaman öyle demişler.” dediğimiz bir şey varsa o hepsini kapsar. Onun için imanın şartları olan şeyler bizim kendi dünyamızın olduğunun delilidir. Kendi dünyamız diye bir şey var. Müslüman olmak bir şeyi dışarıda bırakmak demek. Neyi dışarıda bırakmak? İfsad edici her şeyi dışarıda bırakmak demektir. Müslüman olmak demek sizi arı, berrak, net, açık olmaktan alıkoyan neyse bunların hepsini dışarıda bırakmak demektir.»

    17,14
  • Bir Alimin Günlüğü Gördüklerim, Düşündüklerim, Eleştirilerim, Öğütlerim

    Bu eser, engin ilmi ve ilgi çeken görüşleriyle sadece İslâm dünyasında değil, Batı âleminde de kendini kabul ettirmiş bilge bir âlimin eseridir. Diğer Avrupa dilleri bir yana, sadece Fransızcaya üç kere çevrilmiştir. Yazar, 20 sene boyunca tuttuğu notları, günlükleri, değerlendirmeleri, şahit olduğu ibret verici hikâyeleri ve öğütleriyle 850 yıl öncesinden günümüze ışık tutuyor. İbnü’l-Cevzî, kendi gözlemlerinden hareketle, insanoğlunun farklı yönlerini gözler önüne seriyor, o yüzden de halk kesiminden en yüksek düzeydeki ilim ve fikir adamına kadar herkese sesleniyor. Bu eser, döne döne okuma isteği uyandıran, vazgeçilmez bir başucu kitabıdır. Zevkle okunacak, çok şey öğrenilecek bu kitabın sayfalarına öylesine bir göz gezdirmek bile insana, ihtiyaç duyduğu huzurun ve mutluluğun tatlı nefesini hissettirecektir.

    10,24
  • Bir Arının Hikayesi

    Toz zerresi kadar bir yumurtayla başladı arının macerası. Gün gelip de bütün donanımını kuşanmış bir balarısı olarak dünyaya gözünü açtığında, hayatı boyunca gün gün kendisinden hangi görevlerin beklendiğini biliyordu. Bulutlu havada güneşin yerini belirlemek onun işiydi. Dünyanın yuvarlak olduğundan haberdardı. Parlamenter demokrasinin kusursuz uygulayıcısıydı. Kovanın bütün görevlerinde bulundu. Hergün yeni bir hizmet mahallindeydi balarısı. Her görevini de sanki yılların tecrübesiyle donanmış gibi yerine getirdi. Bu hikâye, göz kamaştırıcı bir sanat eserinin ve akıllara durgunluk verden bir toplum düzeninin gerçek macerası.

    6,79