Hayatla nasıl baş edebileceğinizi gösteren 99 reçete
Bu kitapta Franz Kafka’nın felsefesine bakacağız. Ancak bu sefer edebi veya sosyal bir amaç uğruna değil de sadece daha iyi yaşamayı öğrenebilmek için. Bunun için her bölüm Franz Kafka’nın bir sözüyle açılacak, kendi günlük yaşamınızda uygulayabilmeniz için pratik veya psikolojik bir yorumla ilerlenecektir.
Kafka felsefesinin bu taze ve özgün kursu, gündelik kargaşa ve fırtınalı süreçlerden neşenizi kaybetmeden çıkmanızı sağlayabilecek bir elkitabı gibidir.
Aşkı mezhep bilip kutsayan Fuzûli, “Aşk imiş her ne var âlemde” diyerek aşkı hem can hem yara olarak kabullenir. Aşk ki candaki yara, yaradaki candır. Bu dünyada var olmamızın ereği, öbür dünyaya göçtüğümüzde de künhümüzün ruh kuşlarıyla sonsuzluğa uçması ancak yanarak ve yaralanarak gerçekleşecektir. En sahici ve hakiki duygunun aşk olduğunu bilenler içindir bu dünya ve ötesi. Aşk ki kanadıkça yara, yandıkça yara, küle dönüşsek de yara… Dünya ki bir yara yurdudur. Bu diyara gelip yaralanmayan olmuş mudur? Ve şairler… Şairler bu diyarın en has evlatlarıdır. Şimdi 136 şairden 137 yara’lı şiirle huzurlarınızdayız ey okur. Şiire, dostlarınıza ve yaralarınıza sarılmanız dileğiyle…
Kapıda Bir Çift Ayakkabı, Ali Haydar Haksal’ın toplumun uzağına düşen insanların hayatlarını odağa alarak yazdığı öykülerden oluşuyor. Deliler, yaşlı ve yalnız insanlar, bir aşk uğruna bir ömür harcamış olanlar… Aksal, olağan olanın dışına taşan yaşamları ele alarak, oradan metafiziğe açılan bir kapı aralıyor. Eser bu haliyle, eşine artık pek rastlanmayan bir duyarlılığın, çarpıcı bir anlatımın ürünü…
J.G. Ballard bu dev eserinde teknolojiyle ilişkimizi tahrip ve tahrik ederek bizi bir “araba sevdası” distopyasına taşıyor. Kimi eleştirmenlerin türünün tek örneği olarak gösterdiği, kimilerinin ise mide bulandırıcı bulduğu bu makine-erotizm hezeyanının kahramanları gündelik hayatımızın ürkütücü derecede içinde, haz ve saplantılarının çarpık bağlantıları ise hep kıyısında durduğumuz bir uçurumun altında. İktidar, statü ve cinsellik sembolü olarak otomobilin fetiş nesnesinin ta kendisi haline geldiği satırlarda Ballard, bilimkurgunun yabancılaştırıcılığının karşısına, “Asıl yabancı gezegen dünyamızdır” görüşüne uygun olarak gerçeğin ve mümkün olanın dehşetini koyuyor.
David Cronenberg tarafından filme uyarlandığında büyük yankı uyandıran ve Cannes Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü’nü aldığında büyük tartışmalar yaratan Çarpışma distopik edebiyatın en önemli örneklerinden biri.
HAYATINIZDA EINSTEIN’A YER AÇIN
ÇÜNKÜ HİÇBİR YAN ETKİSİ YOKTUR!
Hayatla nasıl baş edebileceğinizi gösteren 85 reçete
Bu kitap ünlü biliminsanı Einstein’ın bilimsel çıkarımlarından yola çıkarak günlük hayatımızda hayatı nasıl anlamlı kılacağımızın, hayatla nasıl baş edeceğimizin ve hayatı nasıl doyasıya yaşayacağımızın sırrını veriyor. Bu biliminsanının buluşları son yüzyılda insanlık tarihini inanılmaz ölçüde değiştirdi. Einstein’ın çıkarımlarından oluşan 85 reçete sayesinde; çağımızın en etkili biliminsanından ilham alarak günümüzde karşı karşıya kaldığımız zorluklarla baş etmesini öğrenebiliriz.
Cemal Süreya, ilk kitabı Üvercinka 1958’de çıktığında, 27 yaşında, ilk şiiri (“Şarkısı Beyaz”) daha beş yıl önce yayımlanmış genç bir şairdi. Bu kitapla çağcıl Türk şiirinin en çok konuşulan, en çok tartışılan akımlarından İkinci Yeni’nin öncülerinden biri olacağını ne kendisi ne de bir başkası bilebilirdi.
Lirik, erotik, ideolojik… Sıcak, tılsımlı ve ölümsüz. ;
Türk şiirinin kavşak noktasında, tek başına ayakta duran bir kitap.
Düş-gerçeklik, insan psikolojisinin derinlikleriyle hayatın basitlikleri, fizik ve metafizik arasındaki gerilimler Güneşe Koşan Adam’daki öykülerin temel karakteristiğini yansıtır. Ali Haydar Haksal bu kitabında kimi zaman insan ilişkilerinden kimi zaman da bireyin kendi iç çatışmalarından hareketle insanın varoluşsal sıkıntılarını işlemiştir.