Adem Özköse

Adem Özköse, 1978 yılında Samsun'un Çarşamba ilçesinde dünyaya gelmiştir. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümünden mezun olmuştur. 2004 yılında gazeteciliğe Vakit gazetesinde başlamıştır. Adem Özköse, Irak, Afganistan, Patani, Keşmir, Güney Lübnan, Suriye, Gazze, Darfur, Arakan ve Moro olmak üzere dünyanın birçok kriz ve savaş bölgesinde gazetecilik yapmıştır. 2007-2011 yılları arasında Suriye'nin başkenti Şam'da dört yıl Gerçek Hayat dergisinin Ortadoğu Temsilciliğini yürüten Adem Özköse, Sancaktar dergisini çıkaran kadroda da yer almıştır. Aynı zamanda Diriliş Postasında günlük yazılar yazdı, dünyanın dört bir yana yaptığı uzun yolculukları belgesele dönüştü. Kitapları ise farklı dillere çevrilmiştir.

  • Söz Direnişçilerde

    Bu kitap zor ve meşakkatli, bir o kadar da maceralı bir sürecin ardından ortaya çıktı. Kitapta bulunan röportajları gerçekleştirmek için bir bölgeye girerken kimi zaman kılık değiştirdim, kimi zaman sınırlarda para karşılığında kaçakçılarla anlaştım. Çatışmaların ortasında kaldım, peşimdeki istihbarat ajanlarını atlatmaya çalıştım, gözaltına alındım, sorgulandım. Özellikle Bağdat’a direnişçilerle görüşmeye giderken şehrin girişinde durdurulup başıma silah dayandığı anı ve Afganistan’da bir saate yakın şiddetli bombardıman altında kaldığım, yanımda insanların ölüp yaralandıkları o zor dakikaları sanırım hayatımın sonuna kadar unutamayacağım. Çünkü o anlar, artık dünyaya veda etme vaktimin geldiğine inanmış ve melekleri beklemeye başlamıştım. İnsan, ölümün kıyısından tekrar yaşama geri döndüğü vakit çok farklı duygular yaşıyor. Hatta hayata alışmakta bile zorlanıyor. Direnişçilerle ve direniş gruplarıyla ilgili karalamaya yönelik, uzaktan yapılan değerlendirmelere asla itibar etmedim. Çünkü savaş bölgelerinde gazetecilik yaparken uzaktan, masa başından yapılan değerlendirmelerin hiç de doğruyu yansıtmadığına bizzat şahit oldum. Bundan dolayı aylarca farklı coğrafyalarda direnişçilerle birlikte kaldım ve günlerce onları dinledim. Kitabı okurken siz de Filistin’den Afganistan’a, Patani’den Çeçenistan’a, Irak’tan Filipinler’e kadar geniş bir coğrafyada yolculuk yapma fırsatı bulacaksınız. Ayrıca dünyaca ünlü direniş liderlerinin hayatlarıyla ilgili bilinmeyenleri, bu kişilerle ilgili benim kişisel gözlem ve düşüncelerimi de okuyacaksınız.

    6,79
  • Esir Gerçek Bir Esaret Hikayesi

    2012 yılının 9 Mart günü belgesel çekmek için gittiğimizi Suriye’de, kameraman arkadaşım Hamit Coşkun’la birlikte Esed rejimine bağlı silahlı milisler tarafından kaçırıldık. Kaçırıldıktan sonra yeraltı cezaevinde yaşadıklarımız bizi yepyeni bir dünya ile tanıştırdı. Bu öyle bir dünyaydı ki çoğu zaman insanlığımızdan utandık. Akla gelmeyecek işkence ve zulümlere şahit olduğumuz yeraltı cezaevinde kalırken dışarıdaki hayatın her geçen gün bizden daha da uzaklaştığını, bir rüyaya dönüştüğünü hissediyorduk. Çünkü Esed rejiminin yeraltında kurduğu bu dünya adeta bambaşka bir gezegen, bambaşka bir âlem gibiydi. Baştan aşağı kötülük ve zorbalığın hâkim olduğu yeraltı cezaevinde hayatta kalabilmenin tek yolu ise inanca ve umuda sarılmaktı. Biz de öyle yaptık ve inanç ile umudun insan için ne büyük bir imkan olduğunu bir kez daha keşfettik.

    7,94
  • Rotamız Alem-i İslam

    Rotamız Âlem-i İslâm kitabı söze değer verenlerle yine söz, yazı üzerinden bir bağ, bir köprü kurma iştiyakıyla oluştu. Kitabı bitirip son olarak kitabın önsözünü yazmak için bilgisayarın başına oturduğumda kendi kendime iyi ki yollarda günlükler, notlar tutmuşum. İyi ki ülkelerle, şehirlerle, insanlarla kurduğum bağları, duygularımı, heyecanlarımı bir gün yazmak için içimde saklamışım dedim. Çünkü söz ancak yazıya dökülürse bir anlam kazanıyor ve kalıcı oluyor.Müslümanlar olarak öyle geniş bir ümmete sahibiz ki insan dünya Müslümanlarını keşfettikçe daha bir heyecanlanıyor, soluksuz bir şekilde bu asil topluluğun izini sürmek istiyor. Ben de Âlem-i İslâm’ın izini sürerken bazen acılara, bazen de sevinçlere şahit oldum. Fakat her daim ilginç ve heyecan dolu bir yolculuğun içinde olduğum duygusu beni hiç terk etmedi. Kitapta dünyanın farklı coğrafyalarına yaptığım yolculukların yanında Filistin’e Özgürlük Konvoyu’nda tuttuğum günlüklere de yer verdim.

    6,79
  • Sefer

    Uzaklara gitmenin ilginç bir cazibesi vardır. Her şeyi arkamızda bırakıp yola koyulduğumuzda yeni bir başlangıca doğru açıldığımızı hissederiz. Sefer yepyeni bir nefes ve farklı bir heyecandır. İnsan önce hayal ve rüyalarında seyahat eder sonra da bu hayal ve rüyalar ülkelere, şehirlere, sokaklara, farklı kültür ve insanlara dönüşür. Eğer gittiğimiz yer içimizdeki merak duygusunu kışkırtıyor ve bize farklı bir bakış açısı sunuyorsa o iyi bir yolculuktur. Tarihin kırılma anlarının çoğunda da bir kişinin veya toplulukların gerçekleştirdiği yolculukların etkisi vardır. Bu anlamda sefer, dönüştürücü olduğu kadar inşa edicidir de. Kuran’da arzullahi vasia, yani “Allah’ın arzı geniştir.” diye buyurulur. İnsan, Allah’ın arzında yolları kat edip yeni insanlar ve şehirler tanıdıkça kendi dünyasında da genişleme hisseder. Endülüs’den Orta Asya’ya, Kafkaslardan Balkanlara, Avrupa’dan Afrika’ya kadar dünyanın dört bir yanına yaptığım gezilerin yer aldığı Sefer’de sadece ülkeler, şehirler, gezilip görülmesi gereken yerler değil; aynı zamanda düşünsel bir yolculukla da karşılaşacaksınız. Siyahi Müslüman lider Malcolm X; “Dar düşünceli insanların her şeyi ne kadar berbat edebildiklerini gördüğümden beri ufkumu genişletmek için seyahat ediyorum.” diyor. Bu yolculuklar da bana çok şey kattı ve kendime, ülkeme, İslam dünyasına, yeryüzüne bakışımda yeni ufukların açılmasına neden oldu.

    10,24
  • Ümmet Coğrafyası

    Ümmet Coğrafyası kitabı, farklı ülkelere yapılan seyahatler esnasında gerçekleştirilen birbirinden önemli görüşmelerin bir araya getirilmesiyle oluştu.

    Kitapta Filistin’den Fas’a, Moro’dan Suriye’ye, Libya’dan Makedonya’ya, Kosova’dan Suud’a, Tunus’dan Yemen’e, İran’dan Patani’ye, Nepal’den Malezya’ya, Cezayir’den Pakistan’a, Latin Amerika’dan Arakan’a kadar uzanan güzergâhta nelerin olup bittiği, Müslümanların neler yaşadıkları, tecrübeleri, hangi imkân ve zaaflara sahip oldukları, Müslüman toplulukların umutları, beklentileri, gelecek perspektifleri, Türkiye’ye nasıl baktıkları konu ediliyor. Kitap bu yönüyle ümmetten haberler getiren bir çalışma olma özelliği taşıyor.

    Kitabın amaçlarından bir diğeri de Arap isyanlarıyla başlayan süreçle ilgili okuyucuya bizzat kaynağından, bu sürecin önemli aktörlerinden doğru bilgiler aktarmak. İslam dünyasının nerelerden geldiğini, hangi acıları çektiğini, hangi bedelleri ödediğini hatırlatarak içinden geçtiğimiz günlerin daha da iyi anlaşılmasını sağlamak.

    Hasan el Benna, Seyyid Kutup, Erbakan Hoca, Şeyh Ahmet Yasin, Malcom X, Rantisi, Abdulhamid Han, Ömer Muhtar, Ali Şeriati, Aliyaİzzetbegoviç ve Mevdudi’den arda kalan düşünsel ve mücadele mirasının izleri de kitabın bir başka konusu.
    devamını oku

    9,09
Open chat
Wie können wir Ihnen behilflich sein?