Vadi Yayınları

  • Ruhumun Kayıp Halkası – 1

    Psikolojik sağlık, tıpkı bir zincir gibidir. Bu zinciri oluşturan halkalar ise insanın başına gelen dertler, sıkıntılar ve sorunlar ile baş edebilmesini kolaylaştıran dinamiklerdir. O halkalardan biri kaybolduğunda zincir açılır ve sağlıklı tüm halkalar da dağılır gider. Tabiat boşluk kabul etmez. Kaybolan her olumlu halkanın yerine bir olumsuz halka gelir ve yer eder. İnsan kendi ruhunun halkalarını kaybettikçe çevresindeki insanların olumsuz davranışları ve olumsuz durumlar, o halkaların yerini yavaş yavaş doldurmaya başlar. Mesela, hikmet yani bilgelik halkası kaybolduğunda, orayı cehalet halkası kaplar. Öz güven halkası kaybolursa yerini yetersizlik ve değersizlik halkası alır. Psikolojik bağışıklık halkası kaybolursa yerine çaresizlik ve umutsuzluk halkası geçer. Affetmek ve kabullenmek halkası kaybolduğunda yerine öfke ve tahammülsüzlük halkası gelir. Stresle yaşamayı bilme halkası kaybolursa yerini kaygı ve korku halkası alır. Çevrenizdekilere sınır çizebilme halkası kaybolursa yerini mutsuzluk ve tükenmişlik halkası alır. Peki, sizin ruhunuzun zincirinde kayıp halka hangisi?

    11,39
  • 11. Peron

    11. Peron; 1961 yılında Almanya’nın işçi kabulüyle birlikte binbir umutla Anadolu’dan Avrupa’ya gidenlerin öyküsü… Gökhan Duman kitabında, kendilerine yeni bir dünya inşa eden ama kimi zaman bu inşa ettikleri dünyanın altında kalan erkeklerin, kadınların ve çocukların yaşadıklarını yani; ‘gurbet’i, ‘giden’i ve ‘kalan’ı anlatıyor okuyucuya… Duman’ın etkileyici bir dille kaleme aldığı eseri; döneme ait fotoğraflarla zenginleştirilerek bir belgesel niteliğini taşıyor. Hepimizin aşina olduğu göç hikâyesini, gidenlerin ve kalanların dilinden anlatan 11. Peron, okuyucuya Sirkeci treninin bir yolcusu gibi kompartımanın bir köşesine geçip, olup biteni en yakından izleme fırsatını sunuyor. Gökhan Duman, eserinde bir yandan okuyucusuna Almanya’da bir dönem çalışan işçilerimizin yaşadıklarını, İbrahim ve ailesinin gözünden anlatmakta; bir yandan da bir anlamda oraya gidip yıllarca büyük sıkıntılara maruz kalan, kimi zaman kundaklanarak alevler arasında kalan, kimi zamansa baskılara dayanamayıp intihar eden işçilerin aziz hatırasını ölümsüzleştirmek adına bir vefa örneği göstermektedir.

    9,09
  • Dengi Dengine Evlilikler

    Evlilik bir “yaşam birliğine” imza atmak demektir. Yaşam birliğinin temelinde ise paylaşım vardır. Evlilik iki hayatı bir çatı altında toplayıp, o çatının altında sevinci, hüznü, mutluluğu, derdi  ve umudu bölüşmektir. İşte bu, evlilik bilincidir. Sırf yalnız yaşlanmamak, kendini maddi ya da manevi güvence altına almak ya da sadece çocuk sahibi olmak için evlenmek, evlilik bilincinden uzak yaklaşımlardır. Bu saydıklarım zaten her evlilikte olan istekler fakat bunlar, evliliğin nedeni olarak değil sonucu olarak kıymetli ve anlamlıdır.
    Evliliğin en temel yapı taşı ‘DENKLİK’ nedir ve neden önemlidir?
    Evlilik birliğini anlamlı kılacak birçok güzelliği nasıl ve neden kaçırıyoruz?
    Eş seçiminde nelere dikkat edilmelidir?
    Mantık evliliği mi aşk evliliği mi? Peki ya ikisi birden mümkün değil mi?
    Evlenmek isteyip de evlenecek insan bulamadığını söyleyenlerin gözden kaçırdığı şey ne olabilir?
    Evlilikte eşler neden birbirinden uzaklaşır?
    Evliliği sürdüren aşk mı yoksa anlayış mıdır?
    Eşlerin evliliklerde yaptığı en yaygın yanlışlar nelerdir?
    Bu kitabı modern zamanın kıskacında can çekişen evliliklere merhem olmak, evlenecek gençlere naçizane rehberlik etmek, evliliğin  psikolojisini ve patolojisini değerlendirmek, bununla beraber evlilikte unuttuğumuz değerleri yeniden hatırlatmak amacıyla yazdım. Hayatınıza, algı ve duygu dünyanıza dokunmak niyetiyle…

    7,94
  • Yaşantının Politikası

    Her olayda biz aklıkarışık ve çıldırmış yaratıklarız. Kendi benliklerimize, birbirimize, manevi ve maddi dünyaya yabancıyız. Hatta gözümüze ilişen ancak benimsemediğimiz bir zaviyeden, deliyiz biz. Yabancılaşmanın bizi beklediği bir dünyaya doğuyoruz. Potansiyel olarak insanlarız ancak yabancılaşmış bir haldeyiz ve bu hal sadece doğal bir sistem değil. Halihazırdaki kaderimiz olarak yabancılaşma, sadece insanın insana uyguladığı insafsız bir şiddet ile gerçekleştirilir. Bu kitap, günümüzde, kendi benliklerimize yönelik şiddetin kimi biçimlerini belgelemeye çalışmaktadır.

    5,64
Open chat
Wie können wir Ihnen behilflich sein?