Ekin Yayınları

  • Yoldaki Mühendis 2

    Abdullah Galib Bergusi. Türkiyeli okur onu “Yoldaki Mühendis” kitabıyla tanıdı. Filistin’in yaşayan efsanevi komutanlarından birisi olan Bergusi İsrail tarihinde 67 müebbet ve 5200 yıl hapisle en çok ceza verilen kişi. Otobiyografisini anlattığı ilk kitabında bizleri hayretlere düşüren ve heyecanlandıran Abdullah Bergusi, hayat hikâyesinin devamı olan bu ikinci kitabında bizleri yine heyecanlandırıp; hayretlere düşürüyor. Yoldaki Mühendis 2 devam kitabında zindanda yaşadıklarını; işkence seanslarını, düşmanın onu çözmek için uyguladığı taktikleri ve aynı zamanda da kendi iç sorgulamasını mümkün olan en yalın haliyle okur ile paylaşıyor. “…Çoğu zaman karanlıktan ötürü yazamıyorum. Beni yazmaya iten etken ise direnişin kalemini tutma ve buradan dahi olsa direnişe ve İslam’a hizmet etme isteğidir. Bu yüzden şartlar ne olursa olsun, bu can bu bedende olduğu müddetçe direnişime devam edeceğim. Olurda ruhum bedenimi terk ederse şehit; yok bedenimde kalmaya devam ederse yine şehit olurum. Ama ilkinden farklı olarak ‘Yaşayan Şehit’ olurum…” Abdullah Galib Bergusi

    7,94
  • Yoldaki Mühendis

    Abdullah Galib Bergusi. Filistin Direniş Hareketi Kassam’ın Batı Şeria ve Ramallah’ta bilinen en meşhur komutanı. Kod adı Yoldaki Mühendis ya da Gölgeler Prensi olan Bergusi, Filistin tarihinde en çok ceza alan kişi. 67 müebbet ve ayrı ayrı onlarca yıl hapis cezası… 2003 yılından beri tek kişilik hücrede yaşıyor. Tutsak alınmadan önce İsrail’in tüm istihbaratını peşinden koşturan Filistin’in bu meşhur komutanı bedeni tutsak alınsa da zindanda kalemiyle kelimeleriyle direnmeye devam ediyor. “Uzun zamandır tek kişilik karanlık bir hücrede yaşıyorum. O kadar uzun zaman ki artık senelerini saymakta acizim… Tek kişilik karanlık hücreye konulmadan tam altı ay boyunca soruşturma merkezlerinde dolaştırıldım. Bu merkezlerde ölümü gördüm… Ölümle konuştum… O da benimle konuştu… Çok defa ölüme dokundum… Fakat el-Kahhâr olan Allah’ın yardımıyla ölüme galip geldim… Siyonistler tarafından tutuklanmadan önce hayatımın en güzel yıllarını geçirdim. Başım dik ve yükseklerdeydi. Mescid-i Aksa’nın kandillerinin yakılacağı yağın Filistin’e, özgür savaşçıların toprağına gelmesi çok yakındır… Aydınlık yarınlar yakındır. Siyonistlerin, Allah’ın mübarek kıldığı Mescid-i Aksa’dan gitmeleri yakındır. Filistin’in emperyalizmden, işgalden ve zulümden özgürlüğüne kavuşacağı günler çok daha yakındır.” Abdullah Galib Bergusi

    7,94
  • Özgürlüğün Fecri

    Abdullah Galib Bergusi. Türkiyeli okur onu “Yoldaki Mühendis” kitabıyla tanıdı. Filistin’in yaşayan efsanevi komutanlarından birisi olan Bergusi İsrail tarihinde 67 müebbet ve 5200 yıl hapisle en çok ceza verilen kişi. Bergusi Özgürlüğün Fecri ismiyle Türkçe’ye çevirdiğimiz bu yeni kitabında Filistinli bir direnişçi genç kızın hikayesini anlatıyor. “Özgürlüğün Fecri… Fırtınalı bir havada, dalgalı denizin ortasında kalan bir genç kızın hikâyesi… Allah’a olan imanı ve davasına sadakati sayesinde sahili selamete ulaştı; yoksa çoktan boğulmuştu. Macide; daha genç yaşta Siyonist işgalin kasvetine ve merhametsizliğine, dalgalı denizlerin karanlığına maruz kalmıştı. Öyle bir savaşa girmişti ki en güçlü adamların bile girmeye cesaret edemediği bir savaş… Bu çetin savaşa her ne kadar ilk başlarda istemeden girmiş olsa da sonradan Filistin direnişin en güçlü neferlerinden birisi oldu. En karanlık anda bile asla yeise düşmedi. Aydınlık sabahların bir gün geleceğine hep inandı. Macide; şehit kızın annesi, direnişçi kocanın eşi ve kendisi de bir direnişçi… En karanlık anda bile asla yeise düşmedi. Aydınlık sabahların bir gün geleceğine hep inandı. Bu hikayeyi 2003 yılından beridir tutsak olduğum hücremde kaleme aldım.” Abdullah Galib Bergusi Ramle Hapishanesi – Filistin

    6,79
  • Filistin

    Bu kitap, Türkiye’de “Yoldaki Mühendis” olarak tanınan Filistin direnişinin sembol isimlerinden Abdullah Galib Bergusi’nin Türkçe yayımlanan 4. kitabı. Bedeni tutsak edilse de Bergusi kelimeleriyle direnmeye devam ediyor. “Sözlerim; direniş yoluna taş koyanları, bu yolda zorluk çıkaranları, direnişi engellemeye çalışanları ve tüm zalimleri ilelebet rahatsız edecektir. Sadece denedim. “Filistin” adlı bu eserimde, hoş köklü ve keskin kokulu Filistin yaban kekiğini bulmayı denedim. Dağı, taşı, hatta güzel kokulu yaban kekiğini ve hayalleri dahi işgal etmeye yeltenen kindar, zalim ve zorba Siyonistlere rağmen izzetiyle yaşamaya devam edenler aradıklarını mutlaka bulacaklardır. Bitmeyen işgal, drama dönen hayatlar ve tertemiz bir sevgi hücremde Filistin adında bir avukata dönüştü. Filistin’in toprağını ve çamurunu seven, direnişe hayran olan bir Yaban Kekiği…”

    6,79
Open chat
Wie können wir Ihnen behilflich sein?