Beyan Yayınları

  • Viyana Günleri

    On seneyi aşkın bir zamandan beri Viyana gurbetinde yaşadım. Gerçi zaman zaman Türkiye’de bulunan ailemi görmek için İstanbul’a gidiyordum. Ama bu gidişlerin bir dönüşü olduğu için, gözüm arkada kalmıyor değildi. Ailem, çocuklarım ve torunlarımın hasreti bana zor
    gelse de, yüklendiğim misyon beni güçlendiriyor, âdetâ sabır zerkediyordu beynime: Okumak için despot idareden kaçıp Viyana’ya gelen bu çocukları nasıl bırakabilirdim ki? Zaten onlar, benim Viyana’daki çocuklarım gibi olmuşlardı.

    7,89
  • Hz. Zeynep

    Elinizdeki kitap salt tarihi bir olayı anlatmakta kalmıyor. Siz, buna tarihin öğündüğü ve insanoğlu var oldukça da öğüneceği bir hanımın yaşam öyküsü gözüyle bakabilirsiniz. O, kısacık ömrünü acıyla, çileyle öfke ve eylemle yoğurmuştur. Konumu, İslam Tarihi ve insanlık açısından oldukça önemli biri; ismi Hz. Zeyneb….

    5,64
  • Konuşmalar

    Bir konuşma mı? Tam da zamanı… Doğrusu böyle bir şeye hiç gelemem. Çok uzun zamandır sadece yazmaktan başka edebiyatla hiçbir ilgim yok. Seyrek olarak, elime geçtikçe, dostlar yolladıkça bazı dergileri okuyorum. Ben zaten fazla düşünmem. Muayyen konularda, muayyen sorulara derli toplu, kuru ve sistemli karşılıklar verecek şekilde düşünmem. Onun için sorulu cevaplı bir konuşma yerine sohbet edelim, notlar alınır, sonra ben onları gözden geçiririm. Yarı sohbet, yarı röportaj, yarı düzyazı bir şey çıkar ortaya, yayınlarsınız onu.

    9,09
  • Hz. Fatıma

    Hz. Fatıma’yı tanımak, yanlış uygulamaları düzeltmek için gereklidir. Müslüman kadını en iyi anlatmak, İslam’ın mesajının yeni duyurulduğu devir içindeki en sağlam, tutarlı ve vahiy kaynağına en yakın kimseyle, Peygamber ile adeta özdeşleşmiş bir kadın ile mümkündür.

    5,64
  • Müslümanların Tarihi

    İslam Tarihi üzerine çalışmalarıyla bilinen ve 40 yılı aşkındır hem yetiştirdiği öğrenciler hem de yayınladığı kitaplarla onbinlerce kişi üzerinde önemli etkileri olan İhsan Süreyya Sırma Hoca, ‘hayatının eseri’ mesabesinde olan çalışmasını tamamladı ve bu değerli eser Beyan Yayınları tarafından yayına hazırlanarak okuyucularının istifadesine sunuldu.

    36,69
  • Motorlu Kuş (Resimli)

    Cahit Zarifoğlu’nun çocuk klasikleri arasında yer alan Motorlukuş kitabı, 16×24 ölçülerinde olan yeni resimli versiyonuyla raflarda yerini aldı. Bir kırlangıca bazı yaratıklar tarafından bir küçük motor takılır. Kırlangıç çok sevinir buna. Zamanla kırlangıçlığını unutur. Kanatları güdükleşir, bedeni motoru etiyle kavrar. Motorun kuvvet levhasını gagalamaktan dolayı gagası özelliğini kaybeder. Günün birinde kırlangıç ölmesin diye son çare olarak motorun çıkarılmasına karar verilir. Kırlangıça motoru takanlar kimlerdi. Amaçları ne idi? Kırlangıç sonunda kurtulabildi mi? Motorlu Kuş bu serüveni anlatan ilginç bir kitap.

    5,64
  • Kuşların Dili

    Gülücük Çocuk Kitapları Dizisi içinde kültürümüzün temel klasik eserlerini sadeleştirerek yayınlamayı amaçlıyoruz. Mantuku’t Tayr, Feridüddin Attar’ın en bilinen eseridir. Kuşların bir yolculuğa çıkmaları ve yaşadıkları ilginç olayları anlatıyor bu kitap. Şiirimizin ve çocuk edebiyatımızın önde gelen yazarlarından Cahit Zarifoğlu’nun “Kuşların Dili” adıyla yeniden yazdığı bu kitabı çocuklarımızın severek okuyacağına inanıyoruz.

    5,64
  • Küçük Şehzade

    “Sarayın bahçesindeki fıskiyeli havuzun su sesleri dalga dalga meyve ağaçlarının üzerine dökülüyor. Koşmaktan yorulan çocuklar ağaç diplerine, gölgelere sığınmışlar. Kimi halıların üzerine başlarını koymuş çoktan uyumuşlar. Lalaları onların yüzlerine konan sinekleri ipek bir tülbentle kovalıyor. Ve kendi gözlerini kapamaya çalışan uykuya karşı direniyorlar.”

    5,64
  • Gülücük

    Cahit Zarifoğlu büyük bir şairdir. Çocuklar için yazdığı ve “Gülücük” adını verdiği şiir kitabı çocukluk çağını anlatan en güzel şiirlerden oluşuyor. Güler yüzlü bir şairin çocuklarla oyun oynar gibi yazdığı sıcak, sımsıcak şiirlerini okudukça şiiri seveceksiniz. Çünkü Cahit Zarifoğlu çocuklara gülücüklerini sunuyor.

    5,64
  • Ağaçkakanlar

    Anne ve baba ağaçkakanlar yıllar sonra dünyaya gelen yavruları Upuy’u korumak için uğraşırken garip olayları yaşamak zorunda kaldılar. Upuy afacan bir çocuk gibi aklına ne geldiyse yaptı. Bir türlü söz dinlemedi. Cahit Zarifoğlu bu kitapla kendi çocukluğunun acı tatlı günlerini anlatmış oluyor dolaylı olarak. Her çocuğun yaşayabileceği bir çocukluğu usta anlatımıyla önümüze seriyor. Çocukluğunuzun filmini seyreder gibi “Ağaçkakanlar”ı okumanızı tavsiye ederiz.

    5,64
  • Ağaç Okul

    “Afganistan olayı sessiz kalınacak bir olay değil. Fakat bu biraz da mizaç işidir diyebilirim. Bir heyecan işi. Bir şairin binlerce kilometre uzaktan bir heyecanı duyması ise oldukça kolay. Ben ilgilendim, onda enteresan dinamikler yakaladım, zaman zaman şiirleştirdim bunu.”

    5,64
  • Putlar Yıkılırken İlahi Davet Karşısında Mekke

    Putlar Yıkılırken; İlahî Davet Karşısında Mekke, Cahiliye döneminin son büyüklerinden Muğireoğlu Velid ve etrafındaki müşrikler ile Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) ve ashabının mücadelesini anlatmaktadır. Bir başka ifadeyle şirk karşısında tevhidin, müşrik kibri, taassubu ve bencilliği karşısında Peygamberlik azminin, tahammülünün ve fedakârlığının hikâyesidir. Muğireoğlu Velid, hakkında en fazla âyet nâzil olan müşriktir. Zira inanma ve inanmama arasında kalmış, aklı inanması gerektiğini söylerken duygularına mağlup olmuş ve şirkteki ısrarını sürdürmüştür. Kişisel hırs ve duygularına kapılma anlamında Cahiliye, Velid ile ete kemiğe bürünmüştür. Bu kitap, Velid’in şahsında bir müşrik portresi de çizmekte ve Mekkelilerin ilahî davete karşı niçin ve nasıl direnç gösterdiklerini ortaya koymaktadır.

    6,79
  • Adım Müslüman!

    Protest dinî müziğin 1990’ların ilk yarısında önemli bir sektör haline geldiğini, dindar kamuoyunda ciddi makes bulduğunu iddia etmek mümkündür. Şüphesiz geleneksel dindarlar bu müziğe yabancı, bazı dinî gruplar da –beste ve güfte kaygılarından- mesafeliydiler. Ancak genel olarak dinî gruplar bir “alternatif kamu” içinde kendi “dünyalarını” kurma çabasındaydılar ve yeni müzik formu bu alternatif kamuda biliniyordu. Bu müziğin dindar insanların evlerinde, düğünlerde, konferans gibi programların öncesinde, mitinglerde, hatta İmam Hatip Liselerinin müzik derslerinde yoğun bir şekilde yer aldığı müşahede ediliyordu. Ancak 2000’li yıllara gelindiğinde hem eser üretimi hem de içerik açısından bir değişim görüldü. Bu dönemde hala cihattan ve şehadetten bahsedilse de, vurgu eski gücünü yitirdi. Bir çocuğun dilinden yazılmış veya şehidin son cümleleri olarak dökülen etkileyici cümleler kayboldu. Sevda, sevgili ya da aşk temalarının hangi “sevgiliye” yöneldiği belirsizleşti. Bosna, Çeçenistan, Filistin gibi coğrafyalara yapılan atıflar azaldı.

    7,94
  • Enes’in Günlüğü Hz. Peygamber’in Hizmetinde On yıl

    Bu kitap, Medine’de on yıl boyunca Hz. Muhammed Mustafa’nın (sallallahu aleyhi ve sellem) en yakınında yaşayan Mâlikoğlu Enes’in ve yakınlarının gördüğü olaylara dayanmaktadır. Peygamber’in duasının sonucu olarak her zaman varlıklı bir hayat sürdü. Sahip olduğu her şey bereketlendi ve güzelleşti. Basra’daki bahçesi senede iki defa yemiş verir, bahçede bulunan reyhan ağacından etrafa misk kokusu yayılırdı. Yine Peygamber duasının himmetiyle çok fazla çocuğu ve torunu oldu. Ölüm döşeğindeyken annesinden kendisine miras kalan ve içinde Peygamber’in terinin olduğu esansın kefenine sürülecek hanuta katılmasını vasiyet etti. Ayrıca daha önceki vasiyeti gereği Peygamber’den emanet kalan çubuk, kefeniyle böğrü arasına, saç teli de dilinin altına konuldu. 103 yaşında, Basra şehrinde vefat etti. Hz. Enes, aynı zamanda, rivayet ettiği 2286 hadisle, en fazla rivayette bulunan üçüncü sahabidir.

    7,94
  • Nehirlerin Dili

    Allah’ın yaratmış olduğu tabiatın her zerresinin, kendine özgü bir dili vardır. Fakat nasıl ki biz insanlar, kendimiz gibi olan milyarlarca insanın bile dilinden anlamıyorsak, tabiattaki diğer yaratıkların da büyük bir kısmı yekdiğerini anlayamamaktadır. Vahşi bir yılanın, zavallı bir kipiye saldırışına şahit olmamışsanız, dikenleri yüzünden kirpiyi eleştirir durursunuz. Dağlardan şifalı bitki özlerini toplayarak biz insanlar için bal üreten zavallı arıların, “iğnesini zehirlidir” diye yakınır durursunuz…..

    9,09
  • Nasıl Sömürüldük

    Görüyoruz ki Amerika güdümündeki batı, çıkarlarına alet etmek için 1945’de kurduğu Birleşmiş Milletler örgütü vasıtasıyla makro planda Üçüncü Dünya, mikro planda da İslam Dünyası üzerinde her türlü tasarrufta bulunuyor; bu ülkeleri dilediği gibi sömürüp gidiyor. Hem de müslümanları de kendi emellerine alet ederek..Kaldı ki, beş milyarlık dünya nüfusu içinde sömürenler bir milyar, sömürülenler ise dört milyar nüfusa sahipler.. Peki nasıl oluyor de bir milyar, dört milyarın kanını sülük gibi emiyor?

    10,24
  • Din ve Toplum Din Sosyolojisine Giriş

    Din-toplum ilişkileri yirminci yüzyılın sonlarından beri gerek dünyada gerekse ülkemizde çok daha fazla konuşuluyor. Bir dönem, zamanla ortadan kalkacak bir olgu olarak görülen ve göz ardı edilen din ve dinî oluşumlar, entelektüel ve popüler merakı olan, başta akademisyenler, aydınlar, gazeteciler olmak üzere pek çok kişinin ilgi alanına girmiş durumda. Aynı zamanda din sosyolojisi artık İlahiyat Fakültelerinde ve pek çok Sosyoloji Bölümünde ders olarak yer alıyor. Elinizdeki bu eser hem lisans öğrencileri hem de konuya ilgi duyanlar için giriş niteliğindedir. Kitapta din sosyolojisinin konusu, klasik sosyolojinin dine bakışını etkileyen tarihsel, düşünsel ve toplumsal gelişmeler; dinin yapısı, toplumsal işlevleri, kültürle etkileşimi ve dinî gruplar; modernizm, postmodernizm ve din ilişkisi, sekülerleşme tartışmaları, Doğu’daki ve Batı’daki dinî canlanma, yeni dinî ve toplumsal hareketler ve nihayetinde dindarlığın yeni görünümleri güncel örneklerle ele alınıyor.

    10,24
  • İhsan Süreyya Sırma Set (6 Kitap)

    Toplamda 6 Kitap…
    • Tarih Şuuru
    • Ah Endülüs
    • Haçlı Seferleri
    • Abbasiler Dönemi
    • İslami Tebliğin Medine Dönemi ve Cihad
    • İslami Tebliğin Mekke Dönemi Ve İşkence
    38,90
  • İslami Tebliğin Mekke Dönemi Ve İşkence

    Hz. Adem ile başlayan İslam tebliğ tarihi, yani insanlık tarihi, O’nun oğulları Habil ve Kabil zamanında iki kutba ayrılmış ve bu iki kutup günümüze kadar gelmiştir, kıyamete kadar da sürecektir. Bu iki kutup Hakk ile Batıl kutuplarıdır.
    Habil kutbunda olanlar daima Hakk’ı yani Allah davasını, Kabil kutbunda olanlar da daima Tağut’u veya Allah düşmanlığını savunmuşlardır. Allah davasını savunanlar daima tebliğ, Tağut davasını güdenler de daima bu tebliğ edenlere işkence yapmışlardır.
    7,94
  • Abbasiler Dönemi

    Abbasiler, İslam Tarihi içinde uzun bir dönemi kapsadığı gibi, cereyan eden hadiseler açısından da oldukça büyük bir önemi haizdir. Abbasoğullarının İslam devlet başkanlığını Emevilerin elinden almaları fazla bir şey değiştirmedi. Saltanat kanunları olduğu gibi uygulandı, genellikle Saltanat iktidarının bekası ön planda tutuldu. Oysa ki bir Devlete karşı çıkılıp iktidara talip olunduğunda ilke olarak, mevcut iktidarın iyi olmadığı, yerine geçecek olan iktidarın ise gereği gibi hareket ederek, Devlet’in kaybolmuş itibarını iade edeceği esasına dayanması iktiza eder. Ne ki, Abbasilerin gelmesiyle bunların hiçbir olmadığı gibi, saltanat hegemonyası sürüp gitti.

    7,94
  • Kurana Göre Dört Terim

    İnsan, İlah’ın ne olduğunu, Rabb’ın ne anlama geldiğini, İbadetin neden ibaret olduğunu, dinin neye dendiğini anlamazsa, şüphesiz, Kur’an-o Kerim’in tamamı onun gözleri önünden, manasından hiçbir şey anlaşılmayan, gelişi güzel bir söz yığını gibi geçer gider. Bu durumda da Tevhid’in hakikatini bilemez; şirkin mahiyetini kavrayamaz. İbadetini Allah’a tahsis etmeye gücü yetmediği gibi, dininde de ihlasla Allah’a yönelemez. Bu dört terimin ifade etmek istediği mana, şahsın zihninde kapalı, karışık kalırsa ve onların manaları hakkında insanın bilgisi noksan olursa, tabi ki ona Kur’an-ı Kerim’in hidayet ve irşad adına sunduğu şeyler de karışık görünür. Kur’an-ı Kerim’e inanmakla beraber inancı ile bütün amelleri noksan kalır.

    6,79
  • Tarih Şuuru

    Geçmişin, ya da içinde yaşadığımız zamanın bilgilerini, olayların cereyan tarzı ve yorumlarını, ibret olsun diye aktarılmasına vasıta olan ilme tarih diyorsak; tarihçinin ve özellikle İslam tarihçisinin takınacağı tavır ve takip edeceği usul konusunda, Kur’an çok açık ve kesin hükmünü koymuştur. Başka bir deyişle, Allah, genel manada alimin, özel manada da -bu görevi yüklendiğinden dolayı- tarihçinin, ilahi mesajın getirdiği sorumlulukla hareket etmesini emrediyor.

    9,09
  • İslami Tebliğin Medine Dönemi ve Cihad

    Cihada, Allah’ın istediği gibi İslam’ın yaşanmasıdır. Dolayısıyla İslimi tebliğ uğruna verilen bütün mücadele Cihad’dır.
    Böyle ele alındığı takdirde görülecektir ki, İslam Devleti’nin tüm faaliyetleri Cihad’ı içermektedir. Biz bu kitapçığımızda cihadın sadece bir yönü olan askeri cihadı incelemeyi hedef tuttuğumuzdan, meseleyi mümkün mertebe özlü aktarmaya çalıştık. Bu küçük çalışmada Devletin yoğun işleri yanında Hz. Peygamber (s.a.v.)’in askeri cihada ne kadar önem verdiği, on senelik Medine hayatının ekserisini Allah yolunda savaşmaya ayırdığı görülecektir.

    9,09
  • Umut ve Sorumluluk

    Umut ve Sorumluluk, siyasî ve kültürel meselelere titizlikle eğilen Atasoy Müftüoğlu’nun eleştirel merakını diri tutmasının yanında eleştirel mesafesini korumasının hâsılası olan söyleşileri içeriyor.

    Kitapta son yıllarda bütün dünyada politika analizlerinde sıkça kullanılan, neoliberalizm, popülizm, emperyalizm, seküler kesinlikler, postkolonyalizm gibi kavramlara da atıflar söz konusu. Meseleler genellikle İslâm dünyasının karşı karşıya kaldığı sorunlarla birlikte tartışılıyor. Metinlerde, bir tarih felsefesine sahip olarak umutlu olmanın değeri; zihinsel sömürge durumundan kurtulmanın gerekliliği; neonurculuk eleştirisi; dünyada ve Türkiye’de İslâmcılık bağlamındaki gelişmeler öne çıkıyor. Her halükârda söyleşiler, yirmi birinci yüzyılın ilk çeyreğinin politik altüst oluşlarını anlamlandırmaya çalışmanın ötesine uzanan bir bakışa sahip.
    Atasoy Müftüoğlu, büyük umutların gerekli kıldığı dünya görüşünü, politik anlayışı, “ruhu” anlamaya çalışırken herkesi sorumluluk almaya davet ediyor. Değişik tarihlerde farklı bağlamlarda yapılan söyleşiler farklı deneyimlere bakarak, canlı bir örneklemin içinden konuşuyor. Bu haliyle Umut ve Sorumluluk, şimdinin gerçekliklerini ciddiye alarak dönüştürme çağrısı niteliğinde.

    8,90
  • İşte Önderimiz Hz. Muhammed

    İşte önderimiz Hz. Muhammed, Allah’ın yaratmış olduğu en güzel insanın hayatını ve mücedelesini anlatmaktadır. Hz. Muhammed, kendisinden önce gelip geçmiş olan bütün peygamberler gibi, insanların, kendileri gibi insan olan varlıklara değil, sadece Allah’ın Kur’an’la bildirdiği ilahi kanunlara bağlanmalarını tebliğ ediyor, ezilmiş insanlara hürriyet mücaadelesini öğretiyordu.

    7,94
  • Peygamberler Tarihi

    Peygamberler tarihi, gün tarihinden ayrılması mümkün olmayan, insanı doğru yola yönelten bir tarih bilgisidir. Bu tarihi bize Kur’an öğretmekte, Hz. Muhammed (s.a.s) de yorumlamaktadır. Bu özelliklere sahip bir tarih kültürü, insanın yaşam rehberidir. Bu nedenle her seviyedeki insan, -ister yöneten ister yönetilen olsun-, bu tarihi iyi bilmelidir ki Allah’tan başkasına kul olmasın! Çünkü kendilerine itaat edilen insanların çoğu, insanı yanlış yola götürür. Bu nedenle bizim rehberimiz başta Peygamberimiz olmak üzere tüm peygamberlerin gösterdiği yol olmalıdır.

    9,09
  • Siyer Konusunda Bilinmesi Gereken 88 Soru

    Prof. Dr. Adnan Demircan tarafından hazırlanan bu kitapta; * Hz. Peygamber’in hayatını öğrenmenin faydası nedir? * İslâm’dan önce Araplar arasında günümüzdeki ibadetler var mıydı? * İslâm’dan önce Mekke’de, bilinen anlamda parlamento var mıydı? * Mekke müşrikleri ahirete inanıyorlar mıydı? * Hz. Muhammed’in doğumuyla ilgili anlatılan hikâyeler doğru mudur? * Hz. Peygamber’in nübüvvet öncesi hayatıyla ilgili anlatılan olağanüstü hadiseler doğru mu? * Hz. Peygamber’in çölde sütanneye verilmesinin sebebi nedir? * Rahib Bahira, Hz. Peygamber’i çocukken tanımış olabilir mi? * Hz. Peygamber’in annesi Âmine genç olduğu halde neden dul kaldıktan sonra evlenmedi? * Hz. Peygamber, putlar adına kesilen eti yemiş midir? * Hz. Muhammed, peygamber olmadan önce putlara ibadet etti mi? * Hz. Peygamber gerçekten ilk yaratılan varlık mıdır? * Hz. Peygamber’in sırtında nübüvvet mührü var mıdır? * Ebû Tâlib Müslüman oldu mu? * Hz. Peygamber’in Yahudilerle yaptığı anlaşma anayasa olarak değerlendirilebilir mi? * Birçok savaşa katıldığı halde Hz. Muhammed’e “barış peygamberi” demek doğru mu? * Cihat kavramının öne çıkarılmasında ganimet elde etme dürtüsü var mı? * Bedir Savaşı iddia edildiği gibi bir savunma savaşı mıdır? * Hz. Peygamber’in vefatından sonra cenazesinin kıldırılması neden geciktirildi? * Hz. Peygamber bugün insanları görebiliyor mu? * Hz. Peygamber’in dinî olan ve olmayan davranışları nasıl ayrılabilir? * Hz. Muhammed neden çok kadınla evlendi? * Hz. Peygamber’le evliliği sırasında Hz. Âişe kaç yaşındaydı? * Hz. Muhammed döneminde kadınlar dövülüyor muydu? * Hz. Muhammed nasıl geçiniyordu? * Hz. Muhammed’i aşırı yüceltmek, sonunda onu putlaştırmaz mı? * Hz. Muhammed mucize göstermiş midir? … ve benzeri 88 soruya doyurucu cevaplar yer almaktadır.

    11,39
  • Ah Endülüs

    Endülüs‘teki müslümanların Endülüs’ü fetihleri, hristiyanlar‘la ilişkileri, kurdukları medeniyet, daha sonraki süreçte yıkılışı ve hristiyanların müslümanlara uyguladıkları mezalim.

    8,90
  • Yürekdede İle Padişah

    Eşeğini kaybeden Yürekdede, pazardan küçük bir deve satın alır. Her yıl çıktıkları yaylaya gitmek üzere hanımı Ayşe Nine ile yola çıkarlar. Az giderler, uz giderler, dere tepe düz giderler. Konakladıkları yerde atlılar çıkar karşılarına. Onları doyurmak için “bir güzel söz, bir sevgiye” aldığı deveciği keser Yürekdede. Padişahın atlıların arasında olduğunu fark edemezler. Saraya davet edilirler. Sonra ne oldu, dersiniz. “Yürekdede ile Padişah” kitabı bu mutlu sona adım adım yaklaştıracak sizi.

    5,64
  • Serçekuş

    “Serçekuş” çağdaş bir masal. Çocuk gibi düşünen, etrafına çocuk gibi bakan bir serçenin avcı ile başlayan macerası. “Serçekuş”un en belirgin özelliği anlatımındaki şiirselliği olarak belirir. Her yaştan okurun zevkle okuyabileceği bir kitap. Bu yönüyle “Serçekuş” çocuk edebiyatımızın klasikleri arasında önemli bir yere sahip bulunuyor.

    5,64
  • Yeni Bir Dilin İnşası

    Atasoy Müftüoğlu’nun geleceğe hazırlanmak için bir kriz ve kritik manifestosu nitelemesini hak eden Yeni Bir Dilin İnşası kitabı, bir iddia ve perspektifi açıklayan beş konferanstan ve bir önsözden oluşuyor.
    n
    nKitaba temel olan konferansların temel tezi; “İslâm dünyası toplumları neden bu haldeler ve nasıl başka türlü olabilir?” sorularıyla ilgili. Konuşmalarda, İslâm dünyasının içinde bulunduğu krizin yeni olmayıp yüzyılları içeren bir boyutunun bulunduğu sıklıkla ve tekraren vurgulanıyor. Haliyle sadece siyasi, ekonomik ve toplumsal olmayıp, belki de bunlara zemin hazırlayan daha derin bir düşünme problemine işaret ediyor.
    n
    nAtasoy Müftüoğlu Yeni Bir Dilin İnşası kitabında günümüzdeki İslâmî dilin, hareketlerin ve mücadelelerin diline ilişkin önemli tespitler yaparak, hareketlerin yeni bir kurucu nitelik kazanabilmesi için bir yol haritası öneriyor.

    7,94
  • 2. Abdulhamid’in İslam Birliği Siyaseti

    Tarihini bilmeyen insanlar sömürülmeye ve güdülmeye mahkumdurlar. Tarih cehaleti, insanı bağımlılaştırıp, aşağılık duygusu altında ezer, ezdirir. Bu kompleksten kurtulmanın bir tek yolu var: Allah’ın istediği tarihi bağımsızlık… Ne kadar hatalı da olsa, otuz üç sene Osmanlı Devletini yönetmiş ve kendisine “Kızıl Sultan” dedirtecek bir harekette bulunmamış olan Sultan Abdulhamid’e, bir-iki Ermeni veya Yahudiyi sevindirmek için neden Kızıl Sultan diyelim?…

    7,94
  • Haçlı Seferleri

    19. yüzyıl Fransız tarihçilerinden Michaud, kaleminin yazmaya bile çekindiği Haçlı mezalimini, bu seferlere katılarak yaşananları günlükler halinde kaydetmiş olan Guillaume de Tyr’den şöyle naklediyor: “Bohemond, yanlarında bulunan esir Türklerden birkaç tanesinin kendisine getirilmesini emretti. Önce yüksek rütbeli subaylar tarafından, yetişkin esirlerin kafaları kesildi; ardından büyük bir ateş yakılarak, parçalar hâline getirilmiş bu cesetler, büyük kazanlarda kaynatıldı. Esir çocuklar ise, kebap yapılacak şekilde, şişlere geçirildi ve ateşte kızartıldı. Bundan sonra da, ele geçirilecek bütün Türkleri bu şekilde yemelerini emretti. Bohemond’un hizmetçileri kendilerine verilen emri aksatmadan yerine getirdiler”
    7,94
  • Hadis Risalesi (İki Dil Bir Kitap – Arapça-Türkçe)

    İki Dil Bir Kitap-Arapça Türkçe serisinden yayınlanan bu kitap, Hasan el-Benna tarafından hazırlanan ve Hadis konusundaki temel bilgilerin anlatıldığı bir risalenin tercümesinden oluşmaktadır. Arapça orijinali ile birlikte yayınlanmıştır.

    6,79
  • 40 Hadis – İmam Nevevi (İki Dil Bir Kitap – Arapça-Türkçe)

    Beyan Yayınları, İslam kültürünün yeni kuşaklara ulaştırılmasına yardımcı olabilecek yeni ve farklı bir seri başlattı. İki Dil Bir Kitap adıyla yayınlanan bu seri, pek çok önemli eseri Arapça asıllarıyla beraber sunuyor;

    40 Hadis – İmam Nevevi (İki Dil Bir Kitap – Arapça-Türkçe)
    Resulü Ekrem her Müslümanın ruhuna hazır bir gıda olsun diye Hadislerinden en az kırk tanesinin ezberlenmesi için emir buyurmuş ve bunu yapan kimse için büyük mükafatlar müjdelenmiştir. Bir Hadiste buyuruluyor ki: Her kim ümmetim için diniyle ilgili kırk hadis ezberlerse Allah onu alimlerle haşredecektir. Diğer bir hadiste de: Her kim ümmetim için diniyle ilgili kırk hadis ezberlerse kıyamet günü hem şefaatçi hem lehine şahid olurum buyurulmaktadır. Bunun için pek çok alim, züht, cihad, terbiye gibi, çeşili mevzulara dair kırk hadis tertip etmişlerdir. Fakat Fatiha nasıl Kur´an-ı Kerim´in tüm manasını ihtiva ediyor ve onun bir fihristi hükmünde ise, İmam Nevevi de Peygamberimizin tüm hadislerinin genel bir fihristi ve özeti hükmünde bulunan bu Kırk Hadisi bir araya getirmiştir. Allah hepsinden razı olsun. Ben de bu kıymetli Hadisleri, Türkçeye çevirdim. Bu hususta kardeşlerime az da olsa yardım edebilmişsem benim için büyük bir saadettir.

    5,64
  • Fıkıh Risalesi (İki Dil Bir Kitap – Arapça-Türkçe)

    İki Dil Bir Kitap-Arapça Türkçe serisinden yayınlanan bu kitap, Hasan el-Benna tarafından hazırlanan ve fıkhın temel konularının anlatıldığı bir risalenin tercümesinden oluşmaktadır. Arapça orijinali ile birlikte yayınlanmıştır.

    5,64
  • Tefsir Risalesi (İki Dil Bir Kitap – Arapça-Türkçe)

    İki Dil Bir Kitap-Arapça Türkçe serisinden yayınlanan bu kitap, Hasan el-Benna tarafından hazırlanan ve Tefsir ilminin doğuşu, gelişmesi, temel konuları ve Fatiha ile Bakara surelerinden yapılmış iktibasların yer aldığı bir risalenin tercümesinden oluşmaktadır. Arapça orijinali ile birlikte yayınlanmıştır.

    5,64
  • İslam Tarihi Konusunda Bilinmesi Gereken 88 Soru

    Prof. Dr. Adem Apak tarafından hazırlanan bu kitapta;

    * Kur’ân bir tarih kitabı olarak kabul edilebilir mi?
    * Müslümanlar halîfesiz olamaz mı?
    * Hz. Ali’nin hilâfet hakkı gasp edilmiş midir?
    * Müslümanların gerçekleştirdikleri fetihlerin amacı işgal ve ganimet miydi?
    * İskenderiye Kütüphanesi’ni Müslümanlar mı yaktı?
    * Hz. Hasan halîfeliği Muâviye’ye niçin devretmiştir?
    * Muâviye’nin, oğlu Yezid’i veliaht tayin etmesi yanlış mıydı?
    * Türker ne zaman Müslüman olmaya başlamışlardır?
    * Ömer b. Abdülaziz neden Beşinci Râşid Halîfe kabul edilir?
    * Abbâsî İhtilali bir Fars ihtilali sayılabilir mi?
    * Hârûn Reşîd dönemi Binbir Gece Masallarındaki gibi mi yaşanmıştır?
    * Hârûn Reşîd’in Kral Şarlman’a çalar saat hediye ettiği doğru mudur?
    * Abbâsî devletinde Türkler niçin yönetime dâhil edilmiştir?
    * Abbâsîler döneminde meydana gelen zenci isyanının sebepleri nelerdir?
    * Kuzey Afrika’dan Endülüs’e geçen Târık b. Ziyâd, gerçekten “Gemileri Yakmış” mı dır?
    * Engizisyon Mahkemeleri Müslümanlara karşı nasıl işletilmiştir?
    * Osmanlı Devleti, Endülüs Müslümanlarına yardım etmedi mi?
    … ve benzeri 88 soruya doyurucu cevaplar yer almaktadır.

    9,09
  • Tasavvuf Konusunda Bilinmesi Gereken 88 Soru

    Prof. Dr. Halil İbrahim Şimşek’in editörlüğünde hazırlanan ve Prof. Dr. Zafer Erginli,
    Prof. Dr. Abdurrezzak Tek ile Prof. Dr. Kadir Özköse’nin katkıda bulunduğu bu kitapta;
    * Dinî hayatı tam olarak yaşamak için tasavvufa ihtiyaç var mıdır?
    * Tasavvuf gerçekten iddia edildiği gibi İslam dışı bir düşünce ve anlayış mıdır?
    * Tasavvufun oluşumunda ve gelişiminde Bâtınîlik ve Şia’nın tesiri var mıdır?
    * Kadınların tasavvuftaki yerleri nasıldır?
    * Menkıbe anlatımının tasavvufta yeri ve önemi nedir?
    * Türklerin İslâm’ın kabul etmesinde tasavvufun etkisi olmuş mudur?
    * Hakiki şeyh ile sahte şeyhi bir birinden nasıl ayırt edebiliriz?
    * Gavs denilen kişi Allah tarafından görevlendirilen özel bir şahsiyet midir?
    * Râbıta nedir ve nasıl anlaşılmalıdır?
    * Sema bir ibadet midir? Tarihî süreçte de günümüzdeki şekliyle mi yapılmıştır?
    * Osmanlı Devleti’nin kuruluş sürecinde mutasavvıf mürşidlerin rolleri olmuş mudur?
    * Osmanlı padişahları gerçekten tarikatlara intisap etmiş midir? Padişahların tasavvuf ve mutasavvıflara bakışı nasıldı?
    * Tarikatlar tarafından uygulanan şekliyle zikirler, Hz. Peygamber zamanında var mıydı?
    * Vahdet-i vücud anlayışı ne demektir?
    * İmam-ı Rabbanî’nin İbnü’l-Arabî’nin anlayışına yönelik eleştirisinin mahiyeti nedir?
    * Vahdet-i Şühud fikrinin mahiyeti ve vahdet-i vücuttan farklı yönleri nelerdir?
    * İnsan-ı kâmil kimdir, nasıl olunur?
    * “Hakikat-i Muhammediyye” veya “Nur-i Muhammedî” nedir?
    * Tasavvufun güncellenmesi veya günümüz şartlarına uyarlanması mümkün müdür?
    * Kitaplarda geçen menkıbelerin hangisinin doğru hangisinin yanlış olduğu nasıl anlaşılabilir?
    * Kadınların erkeklerle birlikte zikre katılmaları, karşılıklı sohbet etmeleri ve mahremi olmadıkları şeyhin evinde hizmet etmeleri tasavvufa uygun mudur?
    * Tasavvufun bilgi kaynaklarından olduğu ifade edilen ilham, keşif, fetih, feyiz ve müşahede ne demektir? Bunların Vahiyden farkları nelerdir?
    * Keramet nedir, Keramet olmadan tasavvuf olmaz mı, Parapsikoloji ile Keramet arasında bir ilgi var mıdır?
    * “Yıkayıcı (gassâl) önündeki ölü (meyyit) gibi olmak” cümlesiyle özetlenen tasavvufî eğitimdeki teslimiyet kavramının anlamı ve kapsamı nedir?
    * Tasavvufî hayatın yaşanması için bir tarikat mürşidine (şeyhine) intisap etmek şart mıdır? Tasavvufî eserleri okuyarak tasavvuf öğrenilemez mi, şeyhi olmayanın şeyhi şeytan mıdır?
    … ve benzeri 88 soruya doyurucu cevaplar yer almaktadır.

    9,09
  • Fıkıh Konusunda Bilinmesi Gereken 88 Soru

    Doç. Dr. Osman Güman ve Doç. Dr. Soner Duman editörlüğünde hazırlanan, Dr. Öğr. Üyesi Osman Bayder, Prof. Dr. Hacı Mehmet Günay, Doç. Dr. Abdullah Durmuş, Doç. Dr. Süleyman Kaya ile Dr. Öğr. Üyesi Merve Özaykal’ın katkıda bulunduğu bu kitapta;

    * Kadınlar Cuma namazı kılmakla yükümlü müdür?
    * Ölünün ardından Kur’an oku(t)manın ölüye faydası olur mu?
    * Kandil gecelerine mahsus bir ibadet var mıdır?
    * Kadınların özel hallerinde oruç tutması caiz midir?
    * Zinet eşyası zekâta tabi midir?
    * Ev satın almak gibi aslî bir ihtiyaç için biriktirilen paraya zekât düşer mi?
    * İmam nikahı yaptırmak zorunlu mudur?
    * Rol icabı yapılan nikâh, -üç şeyin şakasının da, ciddisinin de ciddi olduğunu
    ifade eden hadise göre- gerçek nikah sayılır mı?
    * Eşim ile süt kardeşi olduğunu öğrenenin boşanması gerekir mi?
    * Bir defada üç sefer söylenen “Boş ol!” sözüyle boşanma gerçekleşmiş olur mu?
    * Yılbaşı kutlamanın bir sakıncası var mıdır?
    * Doğum günü kutlamanın dinen bir sakıncası var mıdır?
    * Evde resim, minyatür, biblo gibi şeyler bulundurmanın hükmü nedir?
    * Şarkı dinlemenin hükmü nedir?
    * Sakal tıraşı olmak haram mıdır?
    * Evde hayvan beslemek caiz mi? Hangi tür hayvanlar beslenebilir?
    * Okey, tavla ve iskambil gibi oyunlar oynamanın dinen hükmü nedir?
    * Haremlik-selamlık uygulaması dinen zorunlu bir uygulama mıdır?
    * Takım tutmanın, maç seyretmenin herhangi bir sakıncası var mıdır?
    * Bankalaran çalışanlara promosyon adı altında ödediği para helal midir?
    * Kadınlar arasında yapılan “Altın günleri” caiz midir?
    * Bireysel emeklilik uygulaması caiz midir?
    * Hava parası caiz midir?
    * Sakat veya zihinsel engelli doğma ihtimali olan bir çocuğu aldırmak caiz midir?
    * Estetik ameliyatı yaptırmak caiz midir?
    * Dövme yaptırmak günah mı?
    * Saç ekimi caiz midir?
    * İçinde alkol olduğu belirtilen ilaçları kullanmak caiz midir?
    * Organ bağışı caiz midir?
    … ve benzeri 88 soruya verilen doyurucu cevaplar yer almaktadır.

    9,09
  • Kur’an ve Tefsir Konusunda Bilinmesi Gereken 88 Soru

    Prof. Dr. Muhsin Demirci tarafından hazırlanan bu kitapta,

    * Hz. Âdem’in topraktan, eşi Hz. Havvâ’nın da onun sol kaburga kemiğinden yaratılmış olduğu doğru mu?
    * Hz. Âdem’le eşinin ikamet etmek üzere yerleştirildiği cennet, dünya cenneti mi yoksa âhiret cenneti midir?
    * Allah’a ve âhiret gününe inanıp doğru ve yararlı işler yapmış olan Yahudi ve Hıristiyanlar da cennete gidecekler mi?
    * Kur’an’da eşcinsellikle ilgili bir hüküm var mıdır?
    * Nisâ sûresinin 34. âyetinde geçen kadınları dövme olayının aslı nedir?
    * Hırsıza, Kur’ân’ın öngördüğü el kesme cezasına alternatif ceza verilebilir mi?
    * Darwin’in ortaya atmış olduğu Evrim Teorisi, Kur’an’la çelişir mi?
    * Cinlere de peygamber gönderilmiş midir?
    * Nûh tûfânı, bölgesel mi yoksa tüm yeryüzünü kuşatan bir olay mıdır?
    * Musâ-Hızır kıssasında geçen ve görünürde hiçbir suçu olmayan erkek çocuğun öldürmesinin anlamı nedir?
    * Ye’cûc ve Me’cûc isimli topluluk kimdir?
    * Kur’ân’a göre Hz. Nuh, 950 senelik bir hayat sürmüştür. Bu doğru mudur?
    * “O, yemyeşil ağaçtan sizin için bir ateş çıkarır ve onunla (ateş) yakarsınız” ayetinde geçen yeşil ağaçtan maksat nedir?
    * Kabir azabı var mıdır?
    * İnşikâk-ı kamer (ayın yarılması) olayının aslı nedir?
    * Göz değmesinin (nazarın) İslâmî bakımdan gerçekliği var mıdır?
    * Hz. Peygamber’in göğsünün melekler tarafından açılıp kalbinin yıkanması olarak bilinen “şerh-i sadr” olayı, maddî şekilde mi, yoksa manevi bir yolla mı gerçekleşmiştir?
    * Allah Teâlâ’nın Ebrehe ordusu üzerine gönderdiği Ebâbil kuşlarının mahiyeti nedir?
    * Hz. Peygamber’e sihir yapılmış mıdır?
    * Terörle ilgili olarak Kur’ân ne tür bir ceza öngörmüştür?
    * Kur’ân-ı Kerîm kıssalarının tarihsel gerçekliği var mıdır?
    * Kur’ân ve sünnete göre şefaat var mıdır?
    * Takiyye ne demektir? Müslümanın Müslümana takiyye yapması câiz midir?
    … ve benzeri 88 soruya doyurucu cevaplar yer almaktadır.

    9,09
  • İnanç Konusunda Bilinmesi Gereken 88 Soru

    Prof. Dr. Cağfer Karadaş editörlüğünde hazırlanan ve Prof. Dr. Temel Yeşilyurt, Prof. Dr. Metin Özdemir, Prof. Dr. Kasım Küçüklap, Prof. Dr. Muhammed Tarakçı, Doç. Dr. Mahmut Çınar ile Doç. Dr. Ulvi Murat Kılavuz’un katkılarıyla hazırlanan bu kitapta;

    * Kadere inanmak imanın şartlarından mıdır?
    * Din akla uygun değil midir veya akılla anlaşılamaz mı?
    * Bu dünyada, uykuda veya uyanık olarak Allah’ı görmek mümkün müdür?
    * Allah, neden insanların insanlara kötülük yapmalarına izin veriyor?
    * Evrim teorisi İslâm inancıyla çelişir mi?
    * İndirilmiş din/uydurulmuş din tanımı doğru mudur?
    * Öldükten sonra ruhun dünyaya tekrar gelmesi mümkün müdür?
    * Gayri müslimler de Cennet’e gidecekler mi?
    * Cennette cinsel yaşam olacak mı?
    * Ahirette şefaat var mıdır?
    * Cinler insanın içine girer mi, girerse nasıl çıkar?
    * Büyü ve sihir yoluyla insanları etkilemek mümkün müdür?
    * Muska ve nazar boncuğu kullanmak şirk midir?
    * Burçların ve yıldızların insan psikolojisine etkisi var mıdır?
    * Tanrı iyiyse neden kötü şeyler yaratıyor?
    * Tanrının varlığı kanıtlanabilir mi?
    * Deizm, ateizm ve agnostisizm neden yayılıyor?
    * Dinin, bilim ve ideolojiden farkı nedir?
    … ve benzeri 88 soruya doyurucu cevaplar yer almaktadır.

    9,09
  • Hadis Konusunda Bilinmesi Gereken 88 Soru

    Prof. Dr. Ahmet Yücel tarafından hazırlanan bu kitapta;
    * Hz. Peygamber’i rüyada görüp bilgi almak mümkün müdür?
    * Kadınların uğursuz olduğunu ifade eden hadis var mıdır?
    * Mehdî hakkındaki hadisler sahih midir?
    * Hz. Peygamber kadınların yönetici olamayacağını söylemiş midir?
    * Yöneticilerin sadece Kureyş kabilesinden olacağını ifade eden hadis sahih midir?
    * Kadınların çoğunun cehennemlik olduğunu ifade eden hadis sahih midir?
    * Hadislere göre resim yapmak yasak mıdır?
    * Kertenkeleyi öldürenin şehit sevabı kazanacağına dair hadis sahih midir?
    * Üç aylar ve bu aylarda yapılacak ibadetlerle ilgili hadisler sahih midir?
    * Kur’ân’ın Allah tarafından korunduğu gibi Hadisler de korunmuş mudur?
    * Hadis kitaplarında bulunan hadisler bizzat Hz. Peygamber’in sözleri midir?
    * Şiîlerin Hadislere yaklaşımı nasıldır?
    ve benzeri 88 soruya doyurucu cevaplar yer almaktadır.
    Fıkıh Konusunda Bilinmesi Gereken 88 Soru

    9,09
  • El Munkız Mined Dalal Dalaletten Çıkış Yolu

    El-Münkız mine’d-dalâl, Gazâlî’nin kendi düşünce dünyasındaki büyük değişim ve gelişim sürecini anlattığı eseridir. Bu eser, İslâm kültüründe örneğine az rastlanır bir otobiyografi olması yanında V. (XI.) yüzyıl İslâm dünyasının inanç ve fikir hareketlerini değerlendiren ve daha da önemlisi, felsefî anlamda şüpheciliği o güne kadar benzeri görülmemiş bir şekilde temellendiren muhtevası ile İslâm düşünce tarihinin en özgün ürünlerinden biridir.

    6,79
  • Evrensel Ufkun İmkanları

    Evrensel Ufkun İmkânları, Atasoy Müftüoğlu’nun siyasî alan, hayat, edebiyat, İslâmî uyanış, öncüler, okuma, vakit ve kültür konularında verdiği söyleşilerin önemli bir kısmını bir araya getiriyor. Yazar, sorular karşısında bazen düşüncelerini açıyor, bazen de üzerine doğrudan yazmadığı konular hakkında görüşlerini açıklıyor.

    Arap isyanları, İran ve Suriye meselesi başta olmak üzere aktüel konularda muhabirlerin tüm sıkıştırma çabaları karşısında Müftüoğlu’nun bir yandan hakikatin hakkını verirken bir yandan da zarafeti elden bırakmadan günün moda kanaatleriyle arasına eleştirel bir mesafe koymaya çalıştığını görüyoruz.
    Travmaların üst üste geldiği, kriz zamanlarında fikrî ve siyasî mirasımızın, siyasî ve kültürel nostaljinin ötesine geçip umut vaat eden bir gelecek inşa etme noktasındaki yetersizliğine sıklıkla değinen Atasoy Müftüoğlu, eleştirel hassasiyetini hiçbir zaman elden bırakmıyor. Müftüoğlu’nun engin kültürüyle yüklü söyleşilerden oluşan Evrensel Ufkun İmkânları,düşünürün külliyatının vazgeçilmez bir tamamlayıcısı mahiyetinde.

    9,09
  • Sömürü Ajanı İngiliz Misyonerleri

    Londra Misyoner teşkilatı başkanı şöyle konuştu:

    “Biz İngilizlerin müreffeh ve saadet içinde yaşamamız için, müslümanların arasına nifak tohumlarını ekmemiz lazımdır. Onların içinde ihtilaf kıvılcımlarını tutuşturmalıyız. Biz Osmanlı Devleti’nin her tarafına fitne sokarak, onu yıkacağız. Böyle yapamazsak, İngilizler gibi küçük bir millet, nasıl müreffeh olur? İşte Hempler, bunun içindir ki, İslam dünyasını nifak ve fesat ateşine vermeden onları tefrikaya sokmadan geri gelme!”

    6,79
  • Allah’ın Elçisi Hz. Muhammed

    Hz. Peygamberin hayatına ilişkin dünyada pek çok dilde, yazarları ister dost ister düşman olsun, binlerce kitap vardır. Bunların hepsi, kendi dinlerine rakip olmasına bağlı olarak onu sevmeseler bile, Hz. Muhammed’in çok büyük bir insan olduğu konusunda hemfikirledir. Kasıtlı olarak onu yanlış tanıtan ve anlatanlar -ki sayıları hiç az değildir- aslında dolaylı olarak ona saygı göstermektedirler. Onu yanlış tanıtmalarının tek sebebi onun hakkında doğruları söyleyince kendi taraftarlarını kaybedeceklerinden korkmalarıdır. Bu insanlar günümüzde de hala insanların İslam’ı kabul etmesini engellemek amacıyla onun hakkında uydurma hikayeler anlatmaktadırlar. Bu durumun şaşırtıcı olan yanı ise, modern Batının elindeki basın, radyo-televizyon, sinema gibi imkan ve araçlara rağmen Hz. Muhammed’in şahsıyla ilgili yapılan anti-propagandanın amacına beklendiği gibi ulaşamamış olmasıdır.
    Müslümanların da Hıristiyanlar ve misyonerlerle aynı kaynak ve araçlara sahip olmaları durumunda neler olabileceğini bilmiyoruz ama bildiğimiz, İslam’ın hem Hıristiyan dünyada hem de komünist Batıda müthiş bir hızla yayılmakta

    7,94
  • Bir Değirmendir Bu Dünya

    Bir Değirmendir Bu Dünya, şiirlerinden, anı yazılarından ve hikâyelerinden tanıdığımız Zarifoğlu’nu başka bir açıdan tamamlamaktadır. O herkesin entel takıldığı bir zamanda çevresindeki meraklı insanlara, dostlarına, okuyucularına ilmihal okumayı tavsiye ediyordu. Namazların tadil-i erkân üzere kılınmasını, gece namazlarına kalkılmasını, hanımlara iyi davranılmasını, çocukları adam yerine koyarak karşımıza almamızı, yollarda zikirle yürümemizi telkin ediyordu. Daha doğrusu müslüman olarak yetişmemiz için elinden geleni yapıyordu. Hem çocuklar için yapıyordu, hem de büyükler için.
    Bu kitaptaki yazılara, kendi yatağında sessiz, sakin ve içten içe maverai uğultularla akan bir nehrin zaman zaman coşup kabarması olarak da bakılabilir.

    9,09
  • Yedi Güzel Adam

    Cahit Zarifoğlu’nun şiiri bunca anlaşılmaz, kapalı ya da zor anlaşılır bulunmasına rağmen, şimdiye kadar hiçbir aklı başında şiir okuyucusu (eleştirmen ya da okuyucu olarak) bu şiirleri reddetmek, yok saymak cesaretini gösterememiştir. Rasim Özdenören Cahit Zarifoğlu’na ait hangi metin olursa olsun, O’nun dünyasına, bir iklime geçer gibi girerseniz. Yeni bir iklime girmenin ne gibi etkileri oluyorsa, nasıl değiştiriyorsa insanı öylece değişirsiniz. Alim Kahraman Kendinden sonra yazmaya başlayan genç Müslüman şairlere, hangi özellikleriyle yol göstermiş olursa olsun, O’ndan sonrakiler, O’nda ders alınacak bir taraf bulacaklardır. Hem şiirin kendine mahsus kaliteleri bakımından, hem Müslüman bir şairin dünya hayatındaki temayülleri bakımından. İsmet Özel Cahit Zarifoğlu o hale gelmişti ki, kendi dünyası içinde bir şiir dili kurmuştu ve bunu çok iyi kullanırdı. Yani şiire, o anlatılmaz olana ait bir durum çıktığı zaman, bir algılama olduğu zaman, onu hemen anında şiire döküverirdi. Erdem Bayazıt Kanaatimce Cahit’in şiiri belli bir kalıp içerisinde hemen formüle edilebilecek, anlatılabilecek bir hüviyet taşımıyor. Cahit, eski tabirle şair-i maderzat, anadan doğma şair idi. Akif İnan Türkçe’de hem ahenge ulaşmak hem de duygu iletişimini sağlamanın belki de en çetin bir şairlik görevi olduğu günümüzde, bir de buna ‘avucunda kor tutmayı’ eklemişti. ‘Hâl’ini iyiye doğru sürekli yüceltirken, ‘şiir’ni de yeni ‘hâl’ine uydurma savaşımında idi. Prof. Dr. Hüseyin Hatemi Ece Ayhan’a sordum, ona göre “Cahit Zarifoğlu” şiirde yapı sorunun en iyi kavramış bu konuda örnek gösterilebilecek sanatçılardan biri. Kolsuz Bir Hattat’ta da ayrıca belirtmiş bunu. Cemal Süreya Cahit Zarifoğlu’nun şiirini ve düzyazısını o uzaklık, ayrılık gayrılık içinde ancak kendi uzlet köşemden izleyebiliyordum. Kamplaşma havasında kendine yer bulamayacak bu ince şiir, kapalı ama mutlaka sanatkârca düzyazı, kendine özgü değerleri daima korurdu. Selim İleri Cahit Zarifoğlu’nun şiiri, bütün diğer yapıp ettiklerini de, hatta müstear adla yazdığı ‘okuyucuya cevaplar’a varıncaya kadar bir çok şeyi aydınlatan veriler olarak alınabilir sanıyorum. Bu şiir, insanı çok yalın halinde kavrayan bir şiir. Nâbi Avcı

    7,94
  • Yaşamak

    Yeni Türkçe deki hatıra türünün en yetkin örneklerinden biri olan Yaşamak, toplumsal olarak bir ışığa dönüştürmek istediğimiz acıya, bireysel bir dünyada aydınlık sağlamaktadır.

    Zarifoğlu, çevremizde gelişen olayların gözümüzü yorduğu ve bizim, hayatın bütünsel akışıyla olan bağlarımızı güçlükle koruduğumuz dönemde, o bağlara canlılık veren birkaç şairimizden biridir.
    Yaşamak, şiirindeki derinliğin yol açtığı açılım getiren ve şaire ait iç dünyanın zenginliğini gözler önüne seren bir eserdir.
    Şair, yaşamayı varlık ve oluşun özüne dokunan bir derinlik içinde algıladığı ve arka planındaki hikmetle anlaşarak yaşadığı için, aynı hikmetin onun anlatımında parıldaması pek tabiidir.

    9,09
  • Korku ve Yakarış

    Cahit Zarifoğlu’nun şiiri bunca anlaşılmaz, kapalı ya da zor anlaşılır bulunmasına rağmen, şimdiye kadar hiçbir aklı başında şiir okuyucusu (eleştirmen ya da okuyucu olarak) bu şiirleri reddetmek, yok saymak cesaretini gösterememiştir.
    Rasim Özdenören
    Cahit Zarifoğlu’na ait hangi metin olursa olsun, O’nun dünyasına, bir iklime geçer gibi girerseniz. Yeni bir iklime girmenin ne gibi etkileri oluyorsa, nasıl değiştiriyorsa insanı öylece değişirsiniz.
    Alim Kahraman
    Kendinden sonra yazmaya başlayan genç Müslüman şairlere, hangi özellikleriyle yol göstermiş olursa olsun, O’ndan sonrakiler, O’nda ders alınacak bir taraf bulacaklardır. Hem şiirin kendine mahsus kaliteleri bakımından, hem Müslüman bir şairin dünya hayatındaki temayülleri bakımından.

    9,09
  • Isaret Cocuklari

    Beyan Yayincilik – 2013

    9,09
  • Hz. Peygamber’in Savaşları

    İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in (ona selam olsun) yönettiği savaşlar, geçmişin ve günümüzün diğer birçok savaşı arasında en çarpıcı, en ileri ve en insani olanıdır.

    Kendi konuşlandırdığı asker sayısının üç katı, hatta kimi zaman on iki katı ve daha fazla sayıda düşmanla savaşmış ve her zaman fiilen zafer kazanmıştır. Onun “imparatorluğu”, küçük bir Şehir-Devlet’in kimi caddelerinden ibaret olarak başlamış, başlangıçta şehrin tamamı ona katılmamıştı ortalama olarak günde 830 kilometre karelik bir oranla genişlemiş ve on yıl süren siyasal çalışmadan sonra, son nefesini verdiği sırada 3 milyon kilometre kareden fazla bir alana yayılmıştı.

    9,09
  • Emeviler Donemi : Hilafetten Saltanata

    “her şey Devlet için” zihniyeti müslümanların kafalarına o denli yerleştirildi ki, “Her şey din için” inancı kayboldu. Ve müslümanlar saltanat ve diktatorya rejimleri uğruna ulu’l-emr’ler zihniyetinin kulları oldular. Ulu’l-emr -nasıl olursa olsun- la yus’el bir hale getirilip kutsallaştırıldı. Bugün dünyanın çeşitli yerlerinde müslümanları ezen ulu’l-emr’ler, Yezid zihniyetinin mirasçısı oldular ve kendileri için dokunulmazlık kanunları çıkartarak, saltanatlarını sürdürdüler, sürdürüyorlar.

    9,09
  • A. Cahit Zarifoğlu Kitabı-ACZ

    Ülkemizde sanatçı ve düşünür olmanın zor yanlarından biri ve belki de ilki; yaşarken içinde bulunduğunuz toplum tarafından anlaşılamamanızdır. Özelde Müslüman, genelde üretken tüm insanlar için yazık ki; bu, böyledir..

    Kültür, düşünce ve yazın hayatının hemen her türünde eser veren çok yönlü sanatçımız Cahit Zarifoğlu da, işte öylesi üretken kalemlerden biri hiç kuşkusuz.. Kırk yedi yıllık hayatına dokuz çocuk kitabı, iki roman, dört şiir kitabı, çok sayıdaki denemelerinden derlenmiş iki deneme, bir günlük, bir tiyatro, bir tez ve bir piyes olmak üzere 21 eser sığdırmış.

    Derdi olan biriydi Cahit Zarifoğlu.. Hemen bütün eserlerine açık ya da gizli bir şekilde sirayet eden İslam, Ümmet, Müslüman, edep, üretkenlik, kitap, çalışmak, şahsiyet, ilke vb. gibi kavramları işledi durdu. Suskunluğunu bir kenara atıp iki yüzlü Batı Dünyası’na ve onun kültürel kodlarına karşı onurlu bir mücadele verdi.

    Bu şuurla hareket ederek başladık çalışmamıza. Cahit Zarifoğlu hakkında alanında etkin ve yetkin sanat ve düşün insanlarını belirledik. Onlarla temaslar kurduk, değerlendirmelerini aldık. Bu arada kitabımızı görsellerle destekleyip farklı bir boyut eklemek istedik. Bunun için Cahit Bey’in ailesinden ve yakın dostlarından yardım aldık.
    Karınca kararınca da olsa ilim dünyasına biyografik bir metin bırakmaya gayret ettik.
    Sonuçta gayret bizden, takdiri Rabbimizdendir.

    10,24
Open chat
Wie können wir Ihnen behilflich sein?