Sümeyye Koç

Sümeyye Koç, 22 yaşında bir üniversite öğrencisidir. Yazmaya lise yıllarında başlayan Koç, yaklaşık iki yıl önce Wattpad ile tanışmış ve o zamandan bu yana da düzenli olarak hikayelerini yazmaktadır. Sümeyye Koç, kitaplarını yazmadan önce mutlaka şarkı dinlemektedir. Onun en büyük ilham kaynağı şarkı dinlemektir.

  • Hercai 2: Meftun

    Yıkık dökük bir mazinin ortada bıraktığı yaralı bir adamla en az kendisi kadar yaralı olan bir kadının paramparça sevda hikâyesi bu. Hayallerini asmış bir kadının, yeniden düşlere tutunuş hikâyesi bu. Hercai bir adamın, meftuna dönüş hikâyesi… Ne bir veda sözcüğü ne de haklı bir isyan. Hiçbir şey, onu sevmemeye yemin ettiği adamın karşısında güçlü tutamamıştı. Dudaklardan dökülen her serzeniş karşısında ördüğü duvarları biraz daha yıksa da, onu bir daha affetmeyeceğine dair büyük bir yemini vardı. Asla boyun eğmeyecekti, ihanetini unutmayacak, o adamı yeniden sevmeyecekti. Olmamıştı… Yeminlerini bozduran, karanlık bir gecede ellerinden tutan, onu düşüren adamdan başkası değildi. Yaralıydı. Lakin o adam daha yaralıydı. Seviyordu. Lakin o adam daha çok seviyordu. “Dinle,” diyordu yürek yakan bakışlarını kuzguni harelere emanet ederken. “Dinle ki anla öldüğümü, seni öldürdüğümü sandığım her yerden! Sen sadece bir bıçaktın. Bense o bıçağın düşmanıma değil, kalbime saplanacağını hesaba katamayan bir zavallıydım…”

    11,39
  • Hercai

    Her şey, zamansız bir ölüm yüzünden başladı. Bu ölüm beraberinde, körpe bir yüreğe öfke ve kin getirdi. Aradan uzun, çok uzun yıllar geçti. Genç bir adamın kalbi ve ruhu birbirinden harap duygularla, acımasızca perçinlendi. Öyle ki, bu hissiyatlar onu uçurumun kenarına sürükleyebilecek kadar tehlikeli hale gelmişti. Yaralı bir mazinin ona bıraktığı en acı hatıra, yüreğinden tüm merhameti söküp atmasına neden oldu. Kara bir kilit vurup derin dehlizlere kapattı vicdanının çığlık çığlığa haykıran sesini. Merhameti ne zaman isyan etse, hep o anı hatırladı. Gözüne uyku girmeyen kara bir gecenin sonunda, akla zarar bir karar aldı! Ait olduğu topraklara gitmeye karar verdi genç adam. Çünkü her şey orada başlayacaktı, yıllar önce orada bittiği gibi… Ve Miran Karaman! Kusursuzca hazırladığı planla, ant içtiği intikamını almak için hazırdı. Yüreğinde kor bir öfke, dilinde kahrolası bir yemin vardı. Şimdi vakit, ödeşmeyi arzulayan deli yüreğini susturma vaktiydi. İçindeki öfkenin bir nebze soğuması için masum bir can yakacaktı… O can kim mi? Reyyan Şanoğlu! “Geceye bir selamım var. Andım olsun ki, adımı ezberleyecek bu şehir!”

    9,09
Open chat
Wie können wir Ihnen behilflich sein?