“Canavarlaşmış küresel elit sistem; her şeyi takip için nakit parayı ortadan kaldırıp, sanal hayatta puanlanabilir ve kredilendirilebilir sanal para ve beyni arayüz olarak kullanabilecek, resetlenebilecek ve hacklenebilecek, kontrolü kolay bir insan türüyle, suç işlemeye meyillilerin önceden tespitle hapsedileceği, çeşitli metotlarla insanların kısırlaştırılacağı ve/veya ömür boyu ilaca mahkûm, hastalıklara duçar ve bağımlı hale getirileceği, bütün dinlerin yok edildiği, sadece “dijital tanrı, dijital tapınak ve dijital din”in hâkim olacağı, elektriğin olduğu her yerden verilerin toplandığı ve mahremiyetin kalmadığı, her türlü bilginin kuantum bilgisayarlarda kaydedilip muhafaza edileceği, enflasyon gibi değişik yöntemlerle milletleri ve devletleri bezdirip, yüzde yüz kontrol edilebilir “Dünya Veri Devleti”ne ve “Sahte Cennet Projesi”ne mecbur bırakacaktır!” “Kuantik Çağ”; her şeyin her şey olabileceği bir çağ! “Kuantik Çağ”; ‘algoritmik deliryum’ tehlikesiyle karşı karşıya olduğumuz bir çağ! “Kuantik Çağ”; ‘dijital para’, ‘dijital tanrı’, ‘dijital din’’le “tek dilli, tek dinli tek evren devleti”nin yaratılmak istendiği bir çağ! Elinizde tuttuğunuz bu kitapta okuyacağınız her şey, gerçekleşti ya da gerçekleşmek üzere! İstesek de istemesek de parçası olmaya çağırıyor bizi… Peki, Tüm bunlara hazır mısınız?
Kâinat, matematik kaideleri çerçevesinde yaratılmıştır.
Ölçülemeyen hiçbir şey, bilimin konusu olamaz.
Her şey ölçülebilirdir.
Akıl, Zekâ, Zihin ve Şuur bile…
…ve HAYAL…
Hayal edebiliyorsak, başarabiliriz.
Hayal edebildiğimiz müddetçe, beynimizin gücü sonsuzdur.
Hayal, beynin kabiliyetini gösterir.
Hayal gücü sonsuz olanın, beyin gücü de sonsuzdur.
Beynimizin gücü, hayallerimizle sınırlıdır.
Her şey kendi beyninizde, kendi iradenizde, kendi elinizde…
Beyin… İnsan beyni!
Bir donanım olan beyin, insanı insan, âdemi adam yapan veya yapmayan bir organdır. Akıl yazılımı, zekâ ise işletim sistemidir beynin.
Ruhumuzun, kimliğimizin, şahsiyetimizin, onurumuzun, haysiyetimizin ve biz olmamızın yegâne ve nadide kumaşı, beynimizin sinir iplikçileri ile örülü olarak, kafatasımız içerisinde kullanılmayı beklemektedir.
Evet… Beyin Sizsiniz!
Maşallah ameliyathanelerimiz harıl harıl çalışıyor, biz cerrahlar kan görmezsek çıldırıyoruz! Yirmi dört saat seri ameliyatlar yapmak, performansımızı-puanımızı arttırmak, fırsat buldukça da bıçağımızı, bisturimizi daha da keskinleştirmek için bileylemekle meşgulüz…
Polikliniklerdeki hekimlerimiz, muayene ettiklerini değil, baktıkları insan sayısını arttırmak çabasında… Ha babam de babam, puanlarımız yükselsin gayretinde…
Lüzumlu-lüzumsuz tahlil, diyagnostik talep, girişim, önü-arkası, gerekli-gereksiz ilaçlarla dolu reçeteler ile haşır-neşiriz!
Her boynu ağrıyana boyun fıtığı teşhisi, her boyun fıtığına Allah ne verdiyse diskektomi, yapay disk, vida, plak, takabildiğin kadar tak! Her beli ağrıyana bel fıtığı teşhisi, her bel fıtığına ameliyat, rod, plif, yok vertebrektomi, yok asansör protez…
Daha bilmem neler neler…
Tak takabildiğin kadar!!!
Bir yanlış var, ama nerede? Kitaplarda mı?
Vicdanlarda mı? Hocalarda mı? Kanunlarda mı?
Yöneticilerde mi? Anlayan beri gelsin…
“Rabbim Beni Doktorlardan Koru!” hayatını mesleğine adamış bir hekim olan Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın’ın, yarım asra yakın tıp serüveninin kısa bir özeti aslında. Hastasının kalbini dinlemeyi unutup sayfa sayfa tetkik-tahlil yazan yeni tıp anlayışına bir serzeniş; hastalığı sermayeye dönüştüren tıp ekonomisine bir eleştiri; liseleştiren tıp fakültelerine karşı bir intizar var, bu kitapta.
devamını oku
BU KİTAP GERÇEK BİR KÜLTÜR HAZİNESİ…
Felsefe, hiciv, inanç sistemleri, evren, kuantoloji, makrokozmos, mikrokozmos, modern bilim ve günlük yaşamımızda; tiyatro sahnelerinde, televizyon ekranlarında pek nadir ele alınan konularda, son derece düşündürücü aforizmaları (özlü, çarpıcı veya aykırı sözcükleri) içeren bu kitabın her sayfası, ayrı bir kitaba veya kapsamlı bir konferans serisine konu olabilir.
Otuza yakın kitabın yazarı, düşünür, din âlimi, şair, güfteci, dünyaca tanınmış beyin cerrahı ve eşine pek az rastlanabilecek daha birçok sıfata sahip Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın’ın bu yeni eserinden, onun amaçladığı kültürel zenginliğe hak kazanabilmek için okuyucu, internet ortamındaki arama motorlarında epey vakit geçirmeyi ve yorum anahtarları bulma zahmetini göze almalıdır.
Şu örnekler bile ne demek istediğimi anlatacak değerde:
“Bitkiler, kuantum bilgisayar gibidir.”
“Çözülen bir sırrın, bir başka sırlı kaplı ile karşılandığı ve yoluna düşeni iptilasına mahkûm ettiği sonsuz bir yolculuğun adıdır bilim.”
“Din bilim değil, bilim din…”
“Dua, molekülü ve yan etkisi olmayan yegâne ilaçtır.”
Aydınlığa giden bu sisli kültür serüveninde zihniniz ve yolunuz açık olsun…
Prof. Dr. Ergün Yener
devamını oku
Robotlar Dünyayı Ele Geçirir mi?
Bill Gates, Stephen Hawking ve Elon Musk Yapay Zekâdan Neden Korkuyor?
Yapay zekâ insanlığın sonunu getirebilir.
Stephen Hawking
Süper zekâ konusunda çok kaygılıyım.
Bill Gates
Yapay Zekâ (AI) bilim insanlarını ürkütüyor.
21. yüzyıl beyin gücümüzü daha objektif kullanmamızı gerektiriyor, artık her şeyin beyin gücüyle gerçekleştiğinin bilinci, insanları daha yaratıcı düşünmeye zorluyor.
21.’nci yüzyılın mucizeler yılı olacağını kestirmek zor olmasa gerek.
Pozitif enerjilerini bilgi sinerjisiyle harmanlayanlar, 21.’nci yüzyılın sürdürülebilir öncüleri olacaktır.
Çünkü;
21. yüzyıl beyin güçlerinin savaşı olacaktır…
Prof. Dr. Mahmut Gazi Yaşargil
…Dr. Aydın’ı, gerek deneysel ve gerekse Klinik Nöroşirurjide, çok çalışkan, ilgili, gayretli, becerikli ve takdir ettiğim, başarılı ve çok vefakâr bir Cerrah olarak bilirim…
Edebiyat, Musıkî ve Sanat alanlarındaki muvaffakiyetinin, ismini taşıdığı dedesinin genlerinden aldığı âşikârdır…
Prof. Dr. Raymond Sawaya, MD
…Nöroşirurjideki başarılarına, harikulade kariyerine, liderliğine, Bilim Adamlığına ve sanatsal kişiliğine hayran olduğum arkadaşım ve kardeşim İsmail Hakkı’nın takdire şâyân, olağanüstü başarılı hayat hikâyesi, genç nesillere ve dünyaya ışık tutacaktır…
Prof. Dr. Issam A. Awad, MD, MSc, FACS
…İsmail Hakkı Aydın, Nöroşirürji sahasında yayınlamış olduğu mükemmel klinik ve temel araştırmaları ile Dünya Bilimine akademik katkıları olan, güçlü bir Uluslararası liderdir.
Prof. Dr. Richard G. Perrin, MD, MSc, FRCS, FACS
…Prof. Aydın, Congress of Neurological Surgeons’un (CNS) bayrağını ileriye taşıyan “International Ambassador”ı (Uluslararası Büyükelçisi)dır.
Prof. Dr. Russell J. Andrews MD
…Bilimsel potansiyeli ve Konferansları ile her ülkede takdir edilen Profesör Aydın’a, Congress of Neurologica Surgeons’ın (CNS) Uluslararası Beyin Cerrahisindeki gelişen ve büyüyen rolüne katkı ve destekleri için, şahsım, Başkan ve Uluslararası Konsey adına, teşekkür ediyorum…
Prof. Dr. Tali Ural
İsmail Hakkı Aydın; büyük doğdu, büyük gidiyor ve geleceğin G. Yaşargil’idir!
Prof. Dr. Hamad Swideq
…Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın, Türk Şairi ve Dünya Beyin Cerrahisinin Kutuplarından biridir.
Prof. Dr. Mamdouh Fadel
…Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın’ın verdiği muhteşem Konferans ve derslerini “Nöroşirurji Hayatımın Yegâne Rehberi” olarak muhafaza edeceğim.
Bu kitapla beyninizin şifresini keşfedeceksiniz
• Her şey beynin yaratıcı üssü Ar-Ge laboratuvarını hissetmekle başladı.
• Yaratıcı üs Ar-Ge laboratuvarını hisseden beyin duyduğu uyarılar sayesinde şifrelerle ilişki kurmaya başlıyor.
• Algıladıklarını ön frontal lobda (beynin ön bölgesi) değerlendirdikten sonra yaratıcı üssü (Ar-Ge) araştırma geliştirme laboratuvarına gönderiyor.
• Keşif, icat, yenilik, buluş, yaratıcılık gibi tüm işlemler burada başlıyor.
• Çok yönlü beceriye sahip beynin yaratıcı üssü (Ar-Ge) araştırma geliştirme laboratuvarı keşif icat buluş şifrelerinin refleksiyle farkındalık yaratacak projeler üretiyor, hedef saptıyor, plan yapıyor ve uyguluyor.
• Beyin bütün bunları gerçekleştirmek için tek duyguya ihtiyaç duyuyor. Bu duygunun adı. Hissetmektir.
Beynin keşfi neler kazandırır
* Yaratıcılık
* Özgüven
* Aura
* Empati
* Hayal gücü
* Analitik düşünce
* Kararlılık
* Hakimiyet
* Vizyon
* Karizma
Bilmek…
Sınırsız bir kelime. Tıpkı öğrenmek gibi.
Ne kadar öğrenirsek öğrenelim, ne kadar bilirsek bilelim, hep bir şeylerin eksik kaldığını hissederiz.
Hayatın bizlere öğrettikleri, öğrendiklerimiz sadece bir iz sürmek sayılabilir.
Ve sonradan gelenler bu iz üzerinde bitmeyen, bitmeyecek olan menzile doğru yürürler.
İşte bu kitap yetkin bir aklın, tecrübeyle yoğrulduğu anlara şahitlik ediyor.
Aydın, akıcı bir üslupla…
Çağımızın İbni Sina’sı: Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın
“Bütün İslam aleminin medarı iftiharı olan İbni Rüşt’ler, İbni Sina’lar, İmam Gazali’ler, Farabi’ler gibi yüksek düşünceli simaların milletimizin ulema sınıfı içinde nurlu beyinleriyle mevcudiyet arz edeceklerine eminim.” Gazi Paşa, Konya Sultani Mektebi’nde Nutuk, 22 Mart 1923
Muhterem İsmail Hakkı Aydın hocamız her ne kadar Beyin Cerrahisi alanında uzmanlaşmış bir Tıbbiyeli ise de kendileri kurucu 20 düşünürümüzün en seçkinlerinden olan Buhara doğumlu Türk tıp adamı İbni Sina (980-1037) gibi çok yönlü tıp insanlarının çağımızda yaşayan temsilcisidir.
Nasıl İbni Sina; Felsefe, Tıp, Astronomi, Kimya bilimlerinde çığırlar açmış ise, Hocamız da İbni Sina gibi Tıp adamlığının yanı sıra, yazar, düşünür ve bilim insanıdır, hattat ve şair olarak da eserleri mevcuttur. Güfteler (klasik Türk musikisi), şiirler, hat çalışmaları, karikatür, musiki felsefesi, nörofilozofi, edebiyat ve teoloji alanlarında kitaplar (hekimlik), konferanslar ve söyleşiler ile bizlere AYDIN’lığını yansıtmaktadır.
Düşünürlerimiz arasında pek de rastlanmayan bir meziyet olarak da hem doğu (Arapça, Farsça) hem da batı (Fransızca, İngilizce) dillerini bilmektedir
Hocamızın beslendiği kadim kökler; Farabi- İbni Sina- Gazali çizgisindeki 250 altın yıldır (870- 1111), Horasan Aydınlığı’nın ışıttığı “Tefekkür Medeniyeti”mizdir.
Hocamız ülkemizde pek rastlanmayan bir ekolün de temsilcisidir. Ayrılmaz bir ikili olan İlim (Din) ile Bilimin kopukluğunu gidermiştir; her birini birlikte yaşamaktadır.
İnsansız Hava Araçları’nı (İHA) ülkemiz İsmail Hakkı Aydın’da (İHA) simgeleşen Beyin Gücü ile geliştirmektedir.
Beyin Gücü, “Bey”lerin Gücüdür, Bey olabilenlerin, Beylik olmayanların rahmani, üretken ve enerji dolu gücüdür.
Gazi Paşa (1881-1938) ile Gazi Yaşargil Hoca’nın (d.1925) mükemmel bir sentezidir Muhterem Hocamız İsmail Hakkı Aydın.
Hocamızdan bir özdeyiş ile düşüncelerimizi nihayete erdirelim.
“En büyük hazinemiz olan beyin. İnsanı farklı yapan ne geni ne kromozomu ne de aklıdır. Beynidir, Beyni!”
Levent Ağaoğlu